METNİN BAĞLAMINDAN KOPARILMASI
(M. Akif Ersoy’un Zulmü Alkışlayamam Şiiri Üzerine)
İster kutsal metinleri, ister edebi metinleri, ister tarihi metinleri, ya zamandan, ya mekandan yad metinden kopararak bir bölümünü adeta güne uyarlayarak okumak o metinin yazarına, düşüncesine zarar erebilir… Hele, Hele bu M. Akif gibi kültürümüzün büyük çınarlarından birinin metni ise daha bir dikkatli olmalıyız, oluyor muyuz, olduğumuz söylenemez…
Mehmet Akif’in Safahat isimli şiir külliyatı 7 kitaptan oluşmaktadır. Şair ilk şiir kitaplarını peşpeşe yayınlar: Safahat 1911, Süleymaniye Kürsüsünde 1912, Hakkın Sesleri 1913, Fâtih Kürsüsünde 1914. Dört yılda dört kitap. Beşinci kitap üç yıl sonradır: Hâtıralar 1917. Altıncı kitapta fâsıla biraz daha artar: Âsım Hâtıralar’dan 7 sene sonra yayınlanır. Bir çırpıda yazılmış intibaı uyandıran Âsım’ın bu süre içinde parça parça yazıldığı tahmin edilmektedir. Yani 1917-1924 arasın da..
403-561 sayfaları arasında neredeyse başlarda sayılabilecek bir şiir ülkenin yeni yönetimi ve yöneticileri için yazılmış olmasa gerek… Benimde çok sevdiğim Zulmü Alkışlayamam diye başlayan Asım şiirinin veya kitabının bu bölümünü buraya aynen alıyorum…
“Zulmü alkışlayamam, zâlimi aslâ sevemem;
Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem…
Biri ecdâdıma saldırdı mı, hattâ boğarım…
-Boğamazsın ki!
-Hiç olmazsa yanımdan koğarım!
Üç buçuk soysuzun ardında zağarlık yapamam;
Hele hak nâmına haksızlığa ölsem tapamam.
Doğduğumdan beridir âşıkım istiklâle,
Bana tasmalık etmiş değil altın lâle7
Yumuşak başlı isem, kim dedi uysal koyunum?
Kesilir, belki, fakat çekmeye gelmez boyunum.
Kanayan bir yara gördüm mü yanar ta ciğerim,
Onu dindirmek için kamçı yerim, çifte yerim.
Adam aldırma da geç git diyemem, aldırırım.
Çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldırırım.
Zâlimin hasmıyım amma severim mazlûmu…
İrticaın şu sizin leçede mânası bu mu?”
Şiir Benim aldığım pdf metinde 61 sayfada, nereden bakarsan bak ilk elli 60 sayfada, şiir yazılış sırasına göre oluşturulmuşsa daha henüz cumhuriyet dönemine geçilmemiş milli mücadelenin başlangıç yılları… Şimdi bu bilgi üzere ilerleyelim şu bilgilere de bakalım ki…
Örnegin ilk Kuran meal ve tefsir çalışması kime ne zaman verildi? 21 Şubat 1925’te TBMM’de Diyanet İşleri Riyaseti’nin bütçe müzakereleri yapılırken Kur’an-ı Kerim tercüme ve tefsiriyle Sahih-i Buhârî’nin tercüme ve şerhi için 20 bin liralık tahsisat konuldu. Diyanet İşleri Başkanlığı bu konuda Ahmet Hamdi Akseki’yi görevlendirdi. Akseki, yaptığı istişareler sonucunda tefsiri Elmalılı’ya meali de Akif’e teklif etti. İki Alimde bu teklifi kabul etti… Bu bilgiler ışığında da bu şiir yeni yönetime karşı yazılmış olamaz… Biz bunu net bir şekilde söyleyemeyiz, asıl bilgi Mehmet Akif Ersoy’un kendindedir.. Sonra Mısır’a küskün gidişi ile ilgili söylem üzerinden de bakarsak şiirlerin büyük bir bölümü 1917-1918-1919-1920 arası ve 1924 de son hali verilerek yazılığı varsayısıyla yine bu şiir yeni yönetim için yazılma ihtimali azdır.. İstiklal marşının yazılışı kabulü tarihlerini de dikkate alırsak yine bu şiir yeni yöneticiler için yazılmaması akla gelir.. M. Akif ski, yeni yöneticileri şiirleriyle eleştiremez mi, eleştirebilir, eleştirmelidir, bu kadar büyük bir zat düşüncelerini yöneticileriyle istişare ederek ister eleştirel ister önerisel, ister tepkisel dile getirmelidir getirebilmelidir… Bunu yeni yönetim için bile yapmış olsa Ben eyvallah der bu şiiri severek okumaya devam ederim… İstiklal marşına gelin ce…
“Mehmet Akif bu şiirinde, Kurtuluş Savaşı'nın kazanılacağına olan inancıyla bağımsızlık, hak, iman, vatan, din ve benzeri konuları özenle işledi. Millete ve kahraman orduya armağan ettiği ve imza atmadığı şiiri Safahat adlı eserine de almayan Mehmet Akif, kendisine yöneltilen, "Yeniden yazılsa olmaz mı?" sorusuna, "Allah bir daha bu millete İstiklal Marşı yazdırmasın." karşılığını vererek ilelebet varlığını sürdürecek milli mutabakat metnine de son noktayı koydu. İstiklal Marşı ne zaman yazıldı sorusuna 1921 yılı yanıtını verebiliriz.” Mısıra gidişi, yada bazılarımızın ifadesiyle gönüllü sürgüne gidişi, yada Oradaki bir paşa tarafından davet edilerek gidişi.. “Abbas Halim Paşa’nın davetleri üzerine 1925’in sonlarına doğru Türkiye’den Mısır’a gitti, on bir sene de geri dönmedi... 11 sene orada yaşadığına göre dönüşü 1936’ yılıdır… M.Akif ne zaman ölmüştür, 27 Aralık 1936 da ölmüştür bu şairimiz şiirlerinde kuran odaklı düşüncelere sık sık yer verdiği için, Kuran şairi, milli mücadeleye aktif olarak katıldığı ve istiklal marşı yazdığı için milli şair, Şiirlerinde sık sık ahlaki vurgular yaptığı için ahlakçı, edip kişiyi saygıyla rahmet anıyor.. Metinleri bağlamından kopararak okuyanlara toplumsal fitnenin ateşini körüklüyorsunuz diyor… Metinleri zamanına, mekanına ve ifadelerine dikkat ederek okumamız gerektiğini hatırlatıyor.. 100 yıl önce yazılmış metni, metinleri günümüz siyasal duruşlarına dayanak yaparsak, bunu miting meydanlarında imayla okursak kültürümüzü doğru okumamış, kültürel fesatta neden olmuş oluruz… Öncelikle M. Akif’ saygılarımı, sonra siz okurlara saygı ve sevgilerimi gönderiyorum…
M. Akif Gökalp -- 2.12.18 * vatandasfikri.com
Kaynaklar
1- http://mehmetakifarastirmalari.com/wp-content/uploads/2016/02/asim.pdf
2- https://www.yenisafak.com/hayat/vefatindan-75-yil-sonra-ortaya-cikti-2653165
3- http://www.karar.com/guncel-haberler/istiklal-marsi-ne-zaman-yazildi-istiklal-marsi-notalari-ve-sozleri-iste-istiklal-marsi-belgeseli-781367
4- http://www.hurriyet.com.tr/gundem/mehmet-akif-ersoy-kimdir-mehmet-akif-ersoyun-hayati-40768725
|