OSMANLICI MI, CUMHURİYETCİ MİYİZ?
(Soruyu Başka Haliyle Sorarsak, Demokratmıyız, Monartcımıyız?)
Bu sorunakıl sorulursa, başka, duyguyla sorulursa başka cevabı olan, cevap verecegğmiz bir soru, iyi de bize ikiside gerek, ne duyğusuz, nede akılsız yapabiliriz... Ama dünya bizi duygularımızla degerlendirmiyor, aclık duygusallıga yer bırakmıyor, soguk da sıcak da aynı, susuzluk da, başında catı yoksa duygu ne kadar işşe yarar.. Başımızdaki catı T.C devletidir, Osmanlı 1918 de sona ermiştir, tarihimiz olarak sahip cıkabiliriz, foklorik olarak sempati duyabiliriz, geri Osmanlı düzeni getirecegiz dendi mi, halifelik gelecek dendimi işin şekli degişir, fitne üretirsiniz, üretiriz... Şimdi bir kaç soruyla ilerleyelim mi?
Ben Cumhuriyetcimiyim yada neden cumhuriyetciyim? Sadece ve sadece iki neden bile cumhuriyetci olmama yetiyor, biri yönetimin miras yoluyla ogula devredilmesi yerine, vatandaşlarının cogunluğunun destegini alanın yönetime gelmesi.. Digeri ise laikligin meshepsel farkların yaşanmasına izin verirken mezhep ictihatlarının/fıkıhlarının yasa olmamasıdır... İyide ben bir müslüman olarak Şeriatle idare edilmek istiyorum, hakım yok mu, şeriati kim kaybetmiş de sen bulacaksın, ne zaman şeriat yaşanmış, belki şeriat bir ütopya, hemen şunu duyar gibiyim Osmanlı Şeriatle yönetiliyordu, gercekten de öylemiydi?
Birinci uc örnek, kadeş katli vaciptir fetvası şeriate ne kadar uygundur, siyaset için şeriat yok sayılmıştır, sadece bu da degildir... İlk halife seçimlerindeki siyasal oyunlar, ilk halifelerin şeriat dışına çıkışları, hep bunlar yanlış anlaşılır diye üstü kapatılırsa biz ütopya yaratırız asrı saadet de, şeriat vardı deriz... Şimdi makul bir örnekle devam edelim.. Aslında bunları anlatırken ben ilk dönemi karalama niyetim yok, Osmanlıyla övünürüm ama onların yaptıklarını, yönetim şekillerini dönemleri içinde begenirim, övünürüm, şimdi ise cumhuriyet ve demokrasimizle övünürüm, tek laik Müslüman ülkeyiz bununla övünürüm, İran ve Malezya da biraz seçimlerle yönetim belirledikleri için daha cagın gereklerine uygun yönetim sistemleri var diyebiliriz... İlk dönem haliflerden H.z Ömer Kurana rağmen uygulaması ise şöyle olmuştur... Direk alıntı yaptığım kaynak veriyorum ve bu konu üzerine İslam düşüncesi üzerine çalışan akademisyenler farklı yorumlasalarda uygulayla ilgili net bilgiler olduğu için hem fikirlerdir... “Kur’an ahkâmının aktüel değeriyle ilgili tartışmalarda sıkça referans gösterilen, müellefe-i kulûb’a zekâttan pay vermemesi, ganimetlerin taksiminde farklı bir yol izlemesi, mut’a nikâhını yasaklaması gibi içtihatlarından söz edilmiştir.” Daha ilk dönemdir, gelelim Osmanlının son dönemine...
Yıl 1850 ilk batı menşeli Ticaret kanunu kabul edilmiştir, Osmanlının yıkılışından tam 68 yıl önce, Osmanlı Şeriati mi terk etmiştir yok, zaten şeriat yoktu, karma bir hukuk sistemi diyebilecegimiz, dini, örfü referaslı ama, daha çok o dönemin Padişahlarının fermanı kaynaklı bir hukuk sitemi vardır... Padişah ferman yayınlar Fıkıhcılar bunu dine uygunlugunu acıklar, belki ayıp olmasın diye şehlül İslama nezaketen fermen gönderilir, oda bunu bilir, hemen fermana uygun bir ictihat yapar, fermen şeriate uygundur denir... Arkadaşlar lütfen bazı şeyleri dönemsel düşünelim/düşünmek zorudayız, beylik döneminde bey, Padişahlık döneminde padişah, Demokrasi döneminde vatandaşları seçtiği yönetir... Günümüz hukuk sistemleri ise ne Yaduliğin, ne Hiristiyanlığın nede İslamın diyebilecegimiz hukuk sistemi degildir... Öte yandan dini bilgiler ve degerler de olmak üzere insanlığın ortak evrensel bir hukuk birikiminden toplumsal kuralları cıkarılmaktadır... Durum budur, şimdi şu iki soruya cevap arayarak yazıyı birirelim mi?
Osmanlı döneminde yönetenler aldıkları borçlara faiz veriyormuydu, Osmanlı ticari hayatın da faiz yokmuydu? Bu soruların cevaplarının araştırılması önesiyle, şu soru ve cevabıyla da noktayı koyalım mı? İslam dininin koruduğu beş şeyi, T.C yasaları koruyor mu, korumuyor mu? Yazı yine uzayacak kesemedik bak... İslamın, koruduğu beş şey nedir? 1* canı, 2*aklı, 3* biyolojik, kültürel nesli, 4* malı, 5* dini İslam korurda T.C devleti yasaları korumaz mı, bunların hepsini korur dinin saglıklı yaşanması içinde İmam Hatip Liselerini, İlahiyat Fakültelerini ve Diyanet İşlerini başkanlığını acmış Kuranı kendi anladığımız ana dilimize Cumhuriyet döneminde çevrilmişrtir... Başta sorduğumuz soru neydi, biz Osmalıcımıyız, Cumhuriyetcimiyiz, Biz 600-700 Yıllık Osmanlının mirascısı genç Cumhuriyetcileriyiz... Bütün cabamız, Cumhuriyet ve demokrasiyle vatandaşlarımızı, milletimizi daha iyi yaşayacak anlar ve gelecek inşa etmektir... Daha iyi yaşamak, daha mutlu yaşamaktır, bunu başarmak amacıyla/ülküsüyle/idealiyle dilegiyle.. Selam ve Sevgilerimle..
M.Akif Gökalp – 3.7.2020 – vatandasfikri.com
Kaynaklar
1* Muhammet Ali ERDAL - http://libratez.cu.edu.tr/tezler/8389.pdf
2* Türk Ticaret Kanunları ve Muhasebenin Gelişimine Etkilerinin 160 yıllık öyküsü Prof. Dr. Barış Sipahi Marmara Üni. İİBF Dr. İsmail Küçük İstanbul SMMMO Üyesi https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/319986
3* http://www.fikih.info/islamiyetin-korudugu-bes-deger/
|