MİLLET OLARAK KADERİMİZİN YAZILDIĞI YILLAR
(1918-1919- 1920- 1923)
Milli mücadele yılları, bir yanlış bir karar ülkenin, içinde yaşayan bizlerin kaderini değiştirecekti, kimsenin yanlış yapma lüksü yoktu, tam da bir beka sorunu yaşanıyordu… Çanakkale zaferine rağmen, İstanbula İngiliz gemileri gelmiş, askerleri sokaklarda zafer naraları atıyordu… Nitekim İstanbul 13 Kasım 1918'den, 6 Ekim 1923'e kadar düşman işgali altında kalmıştı... Padişahımız teslimiyeti kabul etmiş, paşalar teslim olma şartları diyebileceğimiz Sevr’i imzalamışlardı… Buna rıza göstermeyen bir grup Subay, Bürokrat, Esnaf Kuvvayyi Milliye teşkilatını kurmuş altan, alta milli mücadelenin hazırlığını yapıyordu… Ve karar verildi, milli mücadele ateşi Anadolu da yakılacak, işgalciler geldikleri gibi, gerisin, geri gönderilecekti… Bu kolay olmayacaktı, ordular dağılmış, ekonomi çökmüş, önemli yerler işgalcilerin eline geçmişti, şartlar çok zordu, hatta kimine göre imkansızdı bu yüzden mandacılığın kabul edilmesi gerekiyordu… Milli mücadelecilerin böyle umutsuzluk, kararsızlık gibi lüksleri yoktu, slogan ya “ Ya İstiklal, Ya Ölümdü” Öylede oldu, istiklal sağlandı… O gün bundan Yüz Yıl önce 19 Mayıs 1919 da Samsuna M.Kemal ile çıkan ve onu milli mücadele süresince, canıyla, kanıyla, malıyla destekleyenlere, bize bağımsız bir vatan TÜRKİYE’Yİ bırakanlara binler teşekkür eder… Bu mücadelede şehit olanları saygıyla, rahmet analım der, her duamızda onlara da selat ve selam göndermemiz gerektiğini hatırlatırım… Şimdi bir teslim sözleşmesi olan Sevr ile bağımsızlığımızın senedi olan Lozan sözleşmesinden, kısaca bazı maddeler barak yazıya devam edelim ki… Milli mücadelenin ve Kurtuluş savaşının başlangıcıyla, sonucu arasında ki farkları görelim… Ayrıca Sevr sözleşmesine göre oluşturulan haritayla, Lozan sözleşmesine göre kabul edilen sınırları gösteren haritayı yan yana koyalım inceleyelim… Milli mücadele yapan Atalarımız ne kazanmış görelim, haritalar daha iyi anlatıyor…. Şimdi sözleşmelerden kısa kısa başlıklar…
Sevr Anlaşmasına Göre Türkiye ve Lozan Antlaşması’na göre Türkiye
Sevr Antlaşması (10 Ağustos 1920) İmzalayan Padişah Hükümeti
* Müttefik devletlerin gemileri boğazlardan serbestçe geçebilecek, boğazlarla ilgili her türlü işlem uluslararası boğazlar komisyonu tarafından yürütülecektir, komisyonda Türk üye bulunmayacaktır.
* İzmir ile birlikte Ege Bölgesi’nin büyük bir bölümü ve Doğu Trakya, Yunanistan’a verilecektir.
* Adana, Kayseri, Sivas ve Malatya’yı içine alan bölge ile Suriye, Fransa’ya verilecektir.
* Kapitülasyonlardan müttefik devletler yararlanabilecektir.
* Türk ordusundaki asker sayısı ile savaş teçhizatı sınırlandırılacaktır.
* Gayrimüslimlere çok geniş ayrıcalıklar tanınacaktır.
Lozan Barış Antlaşması (24 Temmuz 1923) Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti Tarafından İmzalanmıştır.
*Boğazlardan geçişleri, Türkiye başkanlığında kurulacak uluslararası bir boğazlar komisyonu düzenleyecektir.
*Türkiye ile Yunanistan arasındaki sınır Meriç Nehri kabul edilecek, Yunanistan savaş tazminatı olarak Meriç Nehri’nin batısındaki Karaağaç’ı Türkiye’ye verecektir.
*Türkiye – Suriye sınırı, Fransızlarla imzalanan 20 Ekim 1921 tarihli Ankara Antlaşması’nda olduğu gibi kabul edilecektir.
*Kapitülasyonlar kesin olarak kaldırılacaktır.
* Boğazların her iki yakası askerden arındırılacak, bunun dışında ordu ile ilgili herhangi bir sınırlama getirilmeyecektir.
*Ülkede yaşayan gayrimüslimler Türk vatandaşı kabul edilecektir.
Değerli arkadaşlarım bunlar bazı maddeler sanırım bize bir düşünce vermiştir, daha detaylı bilgi, düşünce edinmek isterseniz, Sevr ve Lozan sözleşmelerini madde, madde kıyaslamalı okuyun öneririm… Milli Mücadelenin Yüz Yılın da bu mücadeleyi hala önemsizleştirmeye çalışanların olduğunu medya da duyar, bazı sohbetlerde tanık olurum, olursunuz, ben bu ajan, provakatör, kimliksizlik ve aidiyetsizlik içine olan, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olamayan, kedini bu millete ait hissedemeyen tiplere karşı, bu mücadeleyle ilgili bu kadar olumsuz konuşmalarına izin vermeyelim der… Başta Mustafa Kemal olmak üzere, bu mücadeleyi yapan kadrolara, Atalarımıza saygılarımı, şükranlarımı sunar… Hepinize Selam ve Saygılarını İletirim…
Mehmet Akif Gökalp – 19.5.19 --- vatandasfikri.com
|