KİRA, MALİYETİ BASKISI
(Küçük İşletmelerde Kira Baskısı)
Bir işletme sahibisiniz, 15.000 kira veriyorsunuz, 6 TL ye döner satıyorsunuz, kaç döner satmanız lazım biliyor musunuz? 2500 döner, işçilik maliyetlerini filan geçtim sadece kira için 2500 döner satacaksınız ki kirayı çıkarabilelim… Bunun için sadece günde 83-84 döner sadece kira için satmanız gerekir ki, bazı işletmeler günde 200 döner satar satmaz… Sadece maliyet kira mı, başka maliyetler de var, işçilik maliyeti, vergi, elektrik, su, doğal gaz, aldığınız et ve başka malzemeler 15.000 binde bunları say, 30.000 TL eder ki 5000 döner satmanız gerekiyor, masrafları çıkarabilmek için günde 200 döner satacaksın artı bir de 50-60 döner lik bir satış daha yapacaksın ki orada o işletmeyi işletmenin mantığı oldun… Bakın nasıl bir kira baskısı var bu işletmelerin üzerinde, bu nasıl aşılacak, vergi almak için bahane üreten, ceza yazmak için bahane üreten hükümet bu işlere de çözüm üretmeli değil mi?
Bu işletmeler aynı zaman da müşterisizlik baskısıyla da karşı karşı, karşıya bunun nedenini de kendimden biliyorum, 3000 lira maaş alıyorum 1.225 lira sabit ödemem var, bundan daha fazla kredi kartım geliyor, evdeki faturalarda eklenince ben gidip döner yiyemiyorum… İşte size müşterisizlik baskısının nedeni!!! Başka bir baskı da zincir dönerciler, onların bir yerden zarar ediyorsa, diğer bir yerden kar diyor böylece durumu idare ediyorlar, onlar içinde sorun durağanlığın biraz daha devam etmesi, onlar için sorun piyasanın biraz daha daralması halinde onlarda karsız şubeleri birazda kira baskısıyla kapatacaklardır.. Bu kapanmaların hepsi işsizlik demektir, işsizlik ise ekmeksizlik demektir, aileler üzerinde ekonomik baskının artması demektir… Ayrıca insanlar daha önce işlerini kaybettiğinde ara işlere girerdi, şimdi ülkemizde 5 milyona yakın yabancı var ara işlere onlar giriyor ve çocuklarımız işsiz kalıyor… Bu durum da ekonomik baskı iki kere daha hissedilir hale geliyor… Hükümet bunları aşmak için çalışıyor, iyi de kriz idare ediyorlar, ama bu kadar aksesuar yatırım yapmayacaklardı, bu kadar kamu binası yapmayacaklardı, bu kadar gerekli, gereksiz yere duple yola para harcamayacak… Fabrikalar yapılacak tarım ve hayvancılık desteklenecekti ki… Ülkemizin üretim gücü artacak, ithalat azalacak, ihracat artacaktı.. İşte o zaman ihracat rakamlarını söylerken, ithalat rakamlarını sözcüler söyleyebilecek hale gelirdi… Öyle anlaşılıyor ki verimsiz yatırımlar bizi ekonomik olarak daha da zora sokacaklar…
Verimsiz diyemeyeceğim hatta zararlı yatırımlar diyeceğimiz yatırımlarımız var… Yolcu garantili hava alanları, örneğin Kütahya havaalanının verdiği zararı başka kaç hava alanı veriyor? Hasta garantili hastahaneler yapılıyormuş, bunlar ne kadar zarar verecek? Yavuz Sultan Selim Köprüsünün verdiği zararları okuyoruz, 700 milyon köprüden gecenler geçiş ücreti verirken… 1.700 milyon geçmeyenler veriyor… Bütün bunlar ve hasta garantili hastaneler de devreye girince, hazineye ekonomik maliyeti, baskısı ne olacak? Bunlar yapılırken, sözleşmeye bağlarken, düşünülülebilmeliydi, ben hükümetimizin ekonomik sorunla mücadele ederken böyle yazılar yazmamalıydım… Ama ben bir olay yaşanırken nedenlerini mecburen sorguluyorum… Bütün bunların yanı sıra, verimsiz kamu personelinin, üstelikte ballı kamu maaşlarının, lüks araba kiralayan kamu bürokrasisinin, kamu bina kiralama giderlerinin, lüzumlu, lüzumsuz kamu bina tadilatlarının, kamu araç kiralama ve yakıt giderlerinin, her yere lüzumlu, lüzumsuz kamu binası yapımlarının ekonomiden, piyasadan çektiği parayı düşünsenize… Bu piyasadan çekilen paralar nedeniyle ekonomik daralma yaşanıyor, daralma yaşanırken de örneğin benim ilçemde en büyük 5-6 işletme iflas öncesi ödeme planı ve kredi erteleme ile anlaşmalı iflas yapmayı (Konkortato) talep ediyor... İşte daralmanın nedeni, işte ekonomik sorunların nedeni nedenini bilirsek, çözümümüzde olur… Olsun Dileğiyle, hükümetimize bu sorunu aşmada başarılar, vatandaşlarımıza da ekonomik sorunlar karşısında sabırlar diliyorum… Selam ve Saygılarımla…
Mehmet Akif Gökalp --- 13.11.18 --- vatandsfikri.com
|