ALDATILAN YÖNETİCİLER
Demokrasilerde yöneticileri halk seçer, bu yöneticilerin sistem içinde kalmak, Anayasaya, Hukuk kurallarına uymak şartıyla yönetme yetkileri vardır… Meşruiyetleri de buradan gelir, krallar gibi, padişahlar gibi ben yönetme yetkisini Allahtan, Tanrıdan aldım hikayesi anlatamazlar, böyle bir yetki kimseye verilmemiştirde… Biz toplum olarak yöneticileri seçtik, ülkemizi, devletimizi iyi yönetsinler diye, onlar bazen şaşırıyor halkı yönetmeye kalkıyor, halkı yönetmek yok devleti yönetmek var, bu biline, halk zaten hukuk kurallarına sizin gibi uymakla kendi sınırına riayet eder… Her neyse konu yöneticilerin önüne gelen tarafından aldatılmasıydı, bakalım mı kimler aldatmış?
Benim hatırladığım kadarıyla ilk acık aldanış BOP projesiyle başladı, Arab baharı yaşanacak, buradaki toplumlara barış, demokrasi, insan hakları gelecekti… Başkanı da bizden biri seçilmişti, olmadı, kan ve gözyaşı geldi, ekonomik kayıplar ise bu kadar kanın, canın içinde hesaplanamazdı, ayıp olurdu… Öyle de oldu…
Sonra acılım sürecin de bir aldanış daha yaşandı, barış denildi, örgüt göz göre göre adeta savaş hazırlandı, her yere bombalı tuzaklar, makineli tüfek korunakları yapıldı ve devletin eli kolu bağlı bu yapılanlar izlendi.. Operasyon yapmak isteyen silahlı kuvvetlere de dur denildi… Sonuç can kaybı, ekonomik zarar, yanlış politika…
Sonra kimilerinin hizmet, kimilerinin hoca efendi, kimilerinin cemaat dendiği, şimdiler de FETÖ denilen bir yapı neredeyse devleti ele geçirmek üzereymiş, Allah dan yanılıp da 15 Temmuz kalkışmasını yaptılarda devletimizi kısmen kurtardık… Devlete bu kadar sızmasının önünü kim açtı, hatta kozmik odaya kadar girilmesine kim izin verdi, aldatılan yöneticiler… Bunlar büyük aldanışlardı ve toplumumuza baya pahalıya maloldu, hele 15 Temmuz, 250 cana, 2000’ yakın yaralıya maloldu, yine ekonomik hesap yapamazdık bu kadar can ve kan arasında ekonomik kayıpların mı hesabını yapacaktık? Yapmadık da… Sonra son aldanış olmasını dileriz ama aldatılmaya acık birilerini aldatırlar, son aldatış Kimden?
Hükümetimizin son aldanışı K. Irak yerel yönetiminden geldi, evet, evet Barzani aldattı, daha altı, yedi ay önce onu bir devlet başkanı gibi karşılayarak kendine güvenin gelmesine, cesaret bulmasına neden olan yine bizim yöneticilerimizdi… Hiçbir uyarıyı dikkate almadan, Irak merkezi hükümetiyle ters düşme pahasına onunla petrol anlaşmaları yapıldı… Efendim oradan para kazanacak, ucuz petrol alacaktık… Aldık mı? Şimdi o ucuz petrolün bize maliyeti ne olacak? Her neyse, unuttuğumuz kaldı mı, yöneticilerimizi başka kim aldatmıştı?? Düşünelim bakalım…
Hım, unuttuk bak, Salih Müslüm diye sık sık ülkemizi ziyarete gelen bir zat vardı, onu o aralar destekliyorduk, nedenini tam olarak bilemediğimiz bir Esat düşmanlığımız vardı… Ona karşı gelen, onunla ters düşen herkes bize dosttu… Şimdi bu aldanmanın da maliyetini yapmak lazım…
Hatta maliyet uzmanlarından ricam, maliyet hesapları arasına aldanış maliyetleri hesabı da eklemek lazım ki, her aldanışın bir cana malolan yanı, bir duygusal yanı, bir de ekonomik maliyeti var… Bunları iyi hesaplamazsak, sanki kişisel bir hataymış, sanki kişisel bir karar alırken yanlış karar alınmış gibi aldatıldık Allah affetsin der işin içinden çıkarız… Oysaki yöneticinin aldatılmaması için konunun uzmanlarıyla meşveret yapması, uzman danışmanlarından görüş alması, ilgili kurumları dinleyerek karar alması aldatılmayı en aza indirir… Böyle yapılmıyorsa aldatılmaya kapı açılıyor demektir… Allah öncelikle yönetenlerimize feraset versin, sonra bize, biz seçerken aldatılması zor yöneticiler seçelim, yöneticilerimiz de aldatılmasın… Dilek ve temennilerimizle, Selam ve Sevgilerimle…
M. Akif Gökalp – 27.9.17 – vatandasfikri.com
|