TARIM ve HAYVANCILIK ÜZERE DÜŞÜNCELER

Uzun süredir artık kendi kendimizi beleyecek kadar tarım ve hayvancılık alanında üretim yapamıyoruz, bunun nedeni nedir sorgulamıyoruz, bile…  Sürekli dış ticaret zararları ediyoruz 2023 de 106 milyar dolar zarar var… Neden üretmediğimiz, tükettiğimiz için?!!!

Tarım ürünleri ithalatına 2023 de kaç dolar para vermişiz 21,13 milyar dolarlık ithalat gerçekleştirilmiş, bunun yarısı teşvik verilse üretimimiz daha artar.. Tarım ve hayvancılık alanında üretim nende artmıyor?

Önce devlet ve devleti yöneten hük

İTTİFAKSIZLIK,  POLİTİKASIZLIKLIK!! MUHALEFETSİZLİK, DEMOKRASİZLİK!!

(İyi Parti’ye Rapor)

Neden Muhalefet başarılı olsun istiyoruma cevap vererek başlamak daha iyi olacağı düşüncesiyle, kısa not: Kendimi kısaca tanıtmam gerekirse, ben bu kadar uzun süre iktidar da durulmaması gerektiğine inanmış bir milliyetçi muhalifim…  Aşagıdaki sözlerim böyle degerlendirilsin isterim…

MUHALEFETİN HALİ ve CHP

Muhalefete Destek Demokrasi Görevidir!!!

Demokrasi de muhalefet olmazsa demokrasi olmaz biliyoruz degil mi? Uzun dönem 22-25 yıllık iktidar dönemlerinde devlet hükümet benzeşmesi olacağından, hükümet eden partinin karşısında muhalefetin alternatif olarak iktidar olması daha da zorlaşacaktır… O zaman biz demokratik sistemi, cumhuriyeti ve ilkelerini sevenler olarak muhalefetimizi 20 yıllık iktidarın yeni

MİLLETİME NOT!!!
Demedi Demeyin Size Not:

Seçimden sonra para basılarak uygulanan seçim ekonomisinin zararlarını yine biz vatandaşlar çecegiz.

Kim kazanır bilemem ama bu kadar para basılarak, bu kadar altın satılarak yapılan ekonomik savurganlık, bütçe açıkları dönecek pahalılık olarak bizi vuracak. Devletimizin hazinesinde ki son durum ş&o

DIŞ GÜÇLER KİM SEÇİLSİN İSTİYOR ?!?

Seçimi Dış Güçler mi Yapıyor?

Dünya sadece Türk degil, Dünya sırf Türkiye den ibaret degil, dünyayı uzayda bir insanlık adası olarak düşünürsek bu adayı 8-9 milyar insan ile paylaşıyoruz. O

YUMUŞAK GÜÇ - MÜTEVAZİ BAŞKAN

Ben genel olarak siyasileri övgüye karşıyım, neden derseniz devletin kurumsal gücüyle, yani makamın gücüyle kendi güçlerini karıştırıyorlar, enaniyet içine düşüyorlar ve kibir abidesi oluyorlar…  Olmayanları istisna tutarak başlayalım bakalım…

Onların yaptıkları kendi yaptıkları degil yönettikleri kurumun, tüm çalışanlarıyla birlikte yaptıklarıdır ki bunu anlayanlarda

İKİ İNSAN, İKİ SONUÇ !!!

Genelde insanlar, insan gibi görünürler, biraz onların derinlerine baktığımızda onlardan iki insan tipi çıkar, bunlar nasıl tiplerdir?

Örnegin deprem oldu ülkemizde, birinci insan tipi deprem bölgesindeki yardıma ihtiyacı olanlara karşılıksız yardım eder, gelenlere evini, arabasını, aşını ekmeğini verir, onlarla paylaşırken…. Diğer insan tipi acaba kiraları nasıl arttırırım, acaba bu battaniye fiyatlarına kaç lira za

PARAKENDECİLİK SEKTÖRÜ NEDEN TÖHMET ALTINDA?

Fiyat Artışlarından Kim Sorumlu?!? Fiyatları Üç Harflilermi Artırıyor?

Süper market zinciri dediğimiz market zincirleri her fiyat artışı arkasından tartışma konusu olur, neden, bana kalırsa siyasiler kendi sorumluluklarını başka yerlere atmak için tartışma yaratırlar ve başarılıda olurlar..Yerel seçimler öncesi seyyar tanzim satışlar neden yapıldı ise şimdiki bu tart

DİYANET İŞLERİ NEDEN KURULUŞA DUYARSIZ!!??!

Diyanet İşleri Başkanlığımız Neden Milli Bayramlara Duyarsız?

Diyanet İşleri Başkanlığı (DİB) 3 Mart 1924 tarihinde Şeriyye ve Evkaf Vekaleti'nin yerine kurulan, İslâm dininin inançları, ibadet ve ahlâk esasları ile ilgili işleri yürütmek, din konusunda toplumu aydınlatmak ve ibadet yerlerini yönetmekle görevli kurum olması düşüncesiyle kurulmuştur. Mustafa Kemal Atatürk'ün emriyle 429 sayılı kanunl

KAMUCU EKONOMİ

(Bölünemez, Alternatifi Olmayan Mal ve Hizmetlerin, (Saglık, Eğitim, Güvenlik, Su, Enerji, İletişim, Toplu Taşıma) Bu Hizmetleri Yapan ve Üreten Devlet Kurumları Eliyle Üretilmek, Yapılmak Zorundadır. Fikri Adil)

Biz bazı siyasal grupların devletçiyiz dediğinde sanıyoruz ki onlar devletçi, amaçları sadece devleti korumak, yok aslında onlar kamucu ekonomiyi savunan kişiler, siyasal gruplardır. Ben bazı emekleriyle geçinenlerin özelleştirmeci, liberal ekonomici olduklarını görüyorum ve şaşıyorum… Neden?

MUHALEFET NE İŞ YAPAR ??!!

20 yılda 1 trilyon dolar acık veren Hükümet, Hala Sorumluluktan Kaçıyor, Topu Muhalefete Atıyor!!??!! Devletin gücüyle yaptığını Muhalefet neden yapmıyor diye ikide bir muhalefeti suçluyor... Kısacası Muhtarlık seçimine girdiniz kaybettiniz, kazandınız, kim mahallenin, köyün sorunuyla ilgilenir, kim hangi parayla hizmet yapar ilçe il özel idareden alır yapar kaybeden muhtara sen neden hizmet yapmıyorsun denmez.. İki kişi belediye başkanlığına aday olur biri kazanır biri muhalefette kalır, muhalefette kalana kimse neden hizmet etmiyorsun demez... Hükümet yetkilileri diyor ama…<

BASİT HESAP, HÜKÜMET, PATRON  BUNU YAP!!

Asgari Ücret Nereye Harcanıyor, Ne Kadar Yetirilebiliyor?

2800 TL den, 4200 TL ye çıkarılan asgari ücrete hatırı sayılır bir zam yapılsada, asgari ücretle geçinen ailenin kullandığı ürünlere bunu aşan bir zam yapıldığı için bu zam yeterli olmayacağı görülmeye başlandı… Gerçekçi olmak gerekirse, bu zam bazı küçük işletmelerin patronlarını biraz zorlayabilir.. Nedeni şu, bizdeki patron anlayışı ben iyi bir arabaya bineyim, ben iyi bir evde oturayım, çocuklarımda bunları yapabilsin,&n

YEM ve HAYVANCININ EKONOMİSİ

Hayvancılık için olmazsa olmaz mera alanları ya verimsiz ya da amaç dışı kullanılıyor. Fabrika yeminde hammadde olarak yüzde 50-60 oranında dışa bağımlı olan ülkeyiz… Sadece hammadde de mi bağlıyız, acaba belli başlı yem markaları ve fabrikaları yerli mi?

Eski ekonomiden sorumlu bir bakan ekonomik sorunlarımız var dedi diye, başkandan acayıp bir fırca yemişti, aradan 4-5 yıl geçti, artık ekonomide sorun olduğunu sanırım kendide kabul ediyordur… Bu sefer de bilinen kavramlarla ve ekonomi teorileriyle düşünmüyor, ekonomi bilmini, ortak

BAŞKETTE KASTAMONU GÜNLERİ 16

Başkentte Kastamonu günlerinin 16’tıncısı yaptık, bu devamlılık acısından önemli, ayrıca Ankara da ilk il günleri yapan hemşeri dernekleri olarak başlayanlarda Kastamonulular… Bunu ilk başlatan ekibe teşekkür ederiz, devam edenleri tebrik ederiz.  

Bu tür etkinliklerin ne tür amacı vardır, sormalıyız, olmalıdır üzerine düşünmeliyiz değil mi? Yıllar önce benim de Ankara da bulunduğun bir etkinlikte Kastamonu turizminin tartışıldığı bir panel düzenlenmiş ve bu panel küçük bir kitapçık şek

SİYASAL MÜLAHAZALAR

Mülahaza nedir derseniz, ben deyim düşünmek,  siz deyin düşünsel yargı, neden, sonuç üzerine derin düşünmek deyin…

Oturun kahveye dinleyin, toplumun siyasal mülahazası nedir, sosyal medya da bakın toplum hangi siyasal mülahaza yalanına inanıyor, hangi siyasal mülahaza gerçegini yalan sayıyor, örnekleriyle doludur.. . Biz bu mülahazaların hangisinin gerçek, hangisinin yalan olduğunu nasıl anlayacağız??

Örnegin bir siyasal mü

TOSYA DA, YAŞAM!!

Nasıl Daha İyi Yaşanır?

Tosya, baglarıyla, dağlarıyla, ormanıyla güzel bir yer, Genç bir belediye başkanı var, eski terminali o kırık dökük halinden kurtardı, meydan parkını adeta Tosya da yaşayan vatandaşlarımıza yenilenerek, vatandaşlara yeniden açıldı… Tosya da belirgin degişim yaşandı, kendisine ve ekibine teşekkür ederiz… Bunun yanı sıra başkana ve Tosya halkına bazı tenkitlerimiz, önerilerimiz olacak, bunlardan ilki, araç park sorunu, buna paralel oluşan trafik sorunudur..

KİM SAÇMALIYOR? SACMALAMA HAKKI, VAR MI?

Her ortamın tadını kaçırıyoruz ve bunu iş için, ego için, din içn, siyaset çin yapıyoruz, herkes cok akıllı, sözde aklıyla haklı cıkma telaşıyla saçmalıdığının farkında bile değiller ve söyleyecekleri 100-150 kelimeyi saatlerce çalışıp, yinede her şeye rağmen ekrandan okumayı tercih edenleri iyi söz söyleyenler olarak kabul edip onları alkışlayanlar mı saçmalayanları yoksa saçmalayanlar mı saçmalayan?

Alkışlayanlara bakıyorum da konuşanı neden alkışlı

BAŞARI, BAŞARISIZLIK NASIL ÖLCÜLÜR !!??

Şirketimize, ülkemize, bir yönetici tayin ettik, seçtik ve ona şirketimizi ve ülkemizi bizim adımıza yönetsin diye yetki verdik,  yetkiyi verdikten sonra onun başarılımı, başarısız mı olduğunu nasıl anlarız? Şirketimizin bilançosu veya ülkemizin Ekonomik durumu şöyleydi!

Bunlar kurgusaldır, ama kötü yönetimler altında gerçekleşşbilirler…

2002 yılı İtibarıyla Duran varlıklar :

ANAYASAYI, HUKUKU, DENETİMİ, DEVLETİ PRANGA GÖRMEK!

Devletin Prangasından Kurtarmak!

Siyaseti vesayetten kurtarmak, kamu kurumlarını devletin prangasından kurtarmak, dindarı devletin baskısından kurtarmak, üzerine düşünmeden söylenen sözler olsa gerek… Neden?

Siyaseti vesayetten kurtarmak,  ne demek diyelim ki yargı vesayeti mi var, askeri vesayet mi var, askerler siyaseti demokratik sistem içinde müdahaleleri olamaz, ama konularıyla ilgili düşünce beyanları, &ou

ASGARİ ÜCRET ARTIŞI

Asgari ücretle çalışanlar daha çok özel işletmelerde çalışmaktadır, kamu da ise yine hizmet alımı ile şirketlerden çalışan alınmakta ve bunlarda genel olarak asgari ücret ile çalıştırılmaktadır.. Söz konusu yöntemle kamu işçi temin eden şirketler kişi başına kaç lira komisyon almaktadır bunun da düşünülmesi gerek..  Asgari ücretin yüksek olabilmesinin yolları neler diye düşününce ortaya bazı gerçekler çıkar, bunların başın da, girişimcilerin ödeme imkanlarının da güçlü olması gerekir… Öte yandan y&uum

EKONOMİK VATANIN KORUNMASI

İşletme ve Kurumları Kanuni Korumaya Almak

Dünya genelinde ekonomik daralma vardı, bide iki defa oldu neden sıcak parayla dönen bir ekonomimiz var ve hala sıcak paraya gereksinim duyuyor.. Eee borçla, başka satın almalarla para girişi  durmuş, ekonomimizde üretimden uzak olan ekonomimiz tüketerek büyüdü, betona yatırarak da betonlaştı, tüketemeyince de krize  girdi, arkasından virüsle buhrana girdi… Buhran ne demek bunu açıklamak yerine konumuza girelim, neden işletmeleri kanunla korumak gerek? Neden ???

İNSAN NEDEN, ÖLÜR?

İnsan neden ölür, diye sordum dindara Allah verdiği canı alır dedi, kaderdir dedi, başka birine sordum anlaşılan biraz modernnisti, akılcıydı, kaza ile ölür dedi, önlem alırsan ölmez dedi, digeri sordum ölüm haktır ölecegiz tabi dedi.. Başka birine sordum insan neden ölür diye, cinayetle dedi, yine başka birine sordum... Eceliyle dedi, başka biri virüsten dedi, hiç kimse şunları söylemedi, bunlar neydi? Şu haberi okuduktan sonra ben başka bir ölüm nedeni sizle paylaşacagım...

“9 Ekim'den bu yana Tü

İÇ GÜCLERE, KARŞI DIŞ GÜCLER!!

Kim İç Kim Dış Güç Biraz Karışık Gibi!!

Her olaya dış güçler, iç güçler olarak yaklaşan bir siyasal dilimiz var, örneğin bir tartışma var birisi sadece yerel düşünerek sert sert konuşuyor… Diğeri de bölgesel ve evrensel düşünüyor, daha temkinli konuşuyor, sen işbirlikcimisin deniyor, sonra öyle bir geri adım atılıyor ki, kim işbirlikçi şaşılıyor… Örneğin Rahip’in iadesi örneğin de olduğu gibi… Başka örneklerde var hükümetimizin güvenilirliğinin erozyona uğramamsı için yazmayalım&hellip

YANLIŞ ANLAŞILAN TEVEKKÜL

“Bir kez karar verdin mi, artık Allah’a dayan!! 3/159”

Allah’a dayacagız tabiki, yüz yıllarca da dayandık, Hayal kırıklıkları yaşadık, Allah sevgisiyle yandık...

Hala çocukca beklentilerimiz devam ediyor ne zaman erginligi aşacak bu vatandaş...Ufukta görünüyor mu aydınlık, görünmüyor, üstelikte müthiş bir karanlık...

ÇİFT DİKİŞ ** Hatta Çok dikiş ....

Bazı elbiseler saglam olsun diye çift dikiş dikilir, genelde kotlarda görürüz, bu olumlu anlamda bir durumdur, birde vatandaşlar acısından olumsuz anlamda çift dikiş, hatta çok dikiş vardır, bu nedir derseniz, aslında hepimiz yaşıyoruz, bazılarımız fark ediyor, bazılarımız edemiyoruz.. Ben bu dikişleri fark edin, diye bu yazıları yazıyorum, bazıları beni muhaliflikle suçluyor, bazıları iktidarla aynı düşünmemekle suçluyor, bazıları da iktidar sevicilikte sınır tanımıyor, neden iktidarı her icraatında alkışlamıyorsun diye soruyor...

OSMANLICI MI, CUMHURİYETCİ MİYİZ?

(Soruyu Başka Haliyle Sorarsak, Demokratmıyız, Monartcımıyız?)

Bu sorunakıl sorulursa, başka, duyguyla sorulursa başka cevabı olan, cevap verecegğmiz bir soru, iyi de bize ikiside gerek, ne duyğusuz, nede akılsız yapabiliriz... Ama dünya bizi duygularımızla degerlendirmiyor, aclık duygusallıga yer bırakmıyor, soguk da sıcak da aynı, susuzluk da, başında catı yoksa duygu ne kadar işşe yarar.. Başımızdaki catı T.C devletidir, Osmanlı 1918 de sona ermiştir, tarihimiz olarak sahip cıkabiliriz, foklorik olarak sempati duyabiliriz, geri Osmanlı düzeni getir

KASTAMONU, TEŞVİK ZENGİNİ Mİ, FAKİRİ Mİ?

Kastamonu, Ülkemizin kuzeyinde, Kara Denizin ortasında yer alan bir Orta Karadeniz ilimizdir, biz burada sagcımızda, solcumuzda, dindarımızda, az dindarımzıda, hatta dinsizimiz bile vatanseverdir... Hemşerilerimiz, ekseriyetle toplumsal, vatandaşlık sorumluluklarını yerine getiren vatandaşlardan oluşur... Vatan söz konusu olunca bazıları elini taşın altına koyayım mı, koymayayım mı diye düşünürken, Kastamonulu gövdesini taşın altına koymuştur, buna Canakkale direnişi, Kurtuluş savaşı Mücadelesi tanıktır... Dogal olarak güzeldir, iç bölgelerinde güneyinde sırtını Ilgaz dağlarına dayamış,  k

PURSAKLARIMIZIN SORUNLARI

Sorunlardan bahsetmek yerine belediye başkanımızın gündeminden, genç oluşundan, belediyecilik tecrübesinden bahsedebilirdim,  kaymakamımızın boyundan posundan şık giyinişinden, nezaketinden, yönetim tecrübesinden bahsedebilirdim.. Sorunları gündeme taşınır mı, çözülür mü, yok, çözmediği gibi birde bir yazar olarak görevimi yapmamış olurdum… Yazarın görevi nedir?

 Toplumun yaşadığı sorunları öncelikle karşılaşmadan öngörmek, önlem önermek, uyarmak, sonra karşılaşma anında çözül

KORONA VİRÜSÜYLE KİŞİSEL MÜCADELE

Devletin kurumları uyarıyor ve ciddi mücadele ediyor, geçem hafta Cuma Namazı ve Ümreden dönenler, birde bir kişinin garantina alanı dışına çıkarma konusunda ki gevşeklik dışında kurumsal mücadele iyi devam ediyor… Medya bu konuda  çok ciddi  bakanlık dışında, bilim kurulu dışında bilgi kaynağı kullanmıyor.. Sadece sosyal medyada bazı abartıcılar, vırvırcı dedikoducular var, artık onlarda bizim üzerimizde etkisi kalmadı, inanmıyoruz, onlara… Onları ciddiyete davet ediyoruz, paranoyalarınızı sosyal medyaya kusmayın diyoruz…  Kişisel mücadelenin birinci ayağı

ARAÇLARIN, AMAÇLARI İÇİN KULLANIMI!

(Kamu araçlarının Amaçları Dışında Kullanımı)

Araçların bir amacı vardır, kimi iş makinesidir, bunlarda kendi aralarında kimi tarım makinesi, sanayi gibi alt gruplara ayrılır… Kimi yük taşı, kimi yolcu, bazıları kamu toplu yolcu taşıma aracıdır, kimi özel, kimi resmi kamu aracı, mesela ambulans da yolcu taşınamayacağı gibi, otobüste de hasta taşınamaz değil mi?… Şimdi şehirlerde yaşayanların hergün bindiği toplum yolcu taşıma araçları olan otobüsleri amaçları doğrultusunda kullanılmadığıyla ilgili zaman zam

8 MART KADINLAR GÜNÜ

(Kadın Cinayetleri)

“İnsanın Mutluluğu, Kadının ve Erkeğin Ortak Mutluluğundan Geçer. Fikri Adil”

Kadınları ve onların sorunlarını sadece kadınlar ve anneler gününde mi hatırlayacağız, sorun her gün varsa her gün hatırlanmalı ve çzüm yolları aranmalı değil mi?

Kadınlar günü, belki biraz daha fazla sorunların gündeme taşınmasına neden

ŞEHİTLİK ÜZERİNE!

(Şehitlik Üzerine Düşünülür, Tartışılmaz, Siyasiler Hiç Tartışmamalı!)

Toplumlar, kişiler kutsallarını korumak için,  kutsal canlarını feda edebilecek fedailere ihtiyaç duyar, bu kutsallar nedir? Önce kutsal olanı kavramdan mı, uygulamadan mı öğrenelim, bana kalırsa uygulamadan öğrenelim, toplumsal kabuller de kutsal ne neden kutsal?

Bazılarımıza göre vatan, içine güvenle yaşadığımız toprak parçası, bu alan gü

OZAN AHMET TAŞKIN (AHMEDİ)

Ahmedi, 1961 yılın da Kastamonu’nun, Çatalzeytin ilçesinin Karacakaya köyün de doğmuş, İlkokul birinci sınıfından sonra Karabük'te yerleşmiştir. İlk orta liseyi burada bitirmiştir. Anadolu üniversitesi iktisat fakültesi 3ücü sınıfından ayrılmıştır. Sanat hayatı ise şöyle başlamıştır…

Ahmedi ile günümüz ozan geleneğini devam ettiren birçok ozanımızla usta çırak ilişkisi için de yolları kesişmiş onlardan etkilenmiştir… Ustalarına baktığımızda, ustaların arasında şunları görmekteyiz..

ÜRETENE/ÜRETİME, TARIMA NEFES!!

Tarafıma nefes, bize beslenme desteği demektir, bunu hepimiz bilmeliyiz,  hükümet  yetkilileri iki kere bilmeli değil mi?

Ülkemizde durum ne, şimdi bazı haberlerle üzerinden devam edelim mi?

Sıfır konutlar için faiz %79’a indirildi..

Bir medya sektöründe ki şirkete  yeni medya kuruluşları alması için,1 milyar dolar kredi tarımı desteklemek için kurulan kamu bankasından ver

MUHAFZAKAR ÇİMLENME!!! (?)

(Muhafazakâr Lüks)

Bu nerden aklımıza geldi derseniz, çok uzun hikaye, bizlere sürekli bir lokma ve de bir hırka edebiyatı yapan bu arkadaşlar..

Savurganlığı, zayi etmeyi, yanlış kararlar sonucu ekonomik zararları, içkiye verilen parayı, içkiyi, faizi acayıp günah sayarlardı.. Hayatın gerçekliğini bile kabul etmez, hatta tv izlenmesinin günah mı değil mi, tartışmaları çok uzun sürmüştü.. Şimdi ne oldu, devletin hazinesinin başına geçtiler, bırakın hazinede olanı, bor&c

KAZAKİSTAN

Orta Asya'nın hızla gelişen Kardeş Türki, Cumhuriyetlerin için de yer alan Kazakistan, dünyanın 30 gelişmiş ülkesi arasına girmeyi hedefleyen Genç Cumhuriyet Kazakistan, bağımsızlığının 28. yılını kutluyor… Kutlu olsun, Bağımsızlığı Daim Olsun…

Kazakistan, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'nin (SSCB) dağılmasının ardından 16 Aralık 1991’de bağımsızlığını ilan etmesiyle Orta Asya’da yeni bir bağımsız cumhuriyet kuruldu. İlk tanıyan devlet Türkiye oldu, nasıl tanımayalım, nasıl sevinmeyelim bir Kardeş Türk devleti, daha doğuyordu, doğdu ve 28 yaşına geldi, gençti, ama sa

İLK KADIN MİTİNGİ

(((Kastamonu da Yapılan İlk Kadın Mitinginin 100’üncü Yılı)))

Kastamonu denildiğinde beş şey say deseniz, birincisi doğal güzelliği, ikicisi kadın kahramanları, üçüncüsü tarihi yerleri, dördüncüsü dünyanın sayılan kanyonlarını, beşincisi uzun sahilleri barındırmasıdır diyebiliriz... Kahramanlara gelince önce kahraman nedir, üzerine biraz düşünmemiz gerekir…

Kahraman: Savaşta veya tehlikeli bir durumda yararlı

SU İÇTİĞİM DEREDE, ARTIK YÜZEMİYORUM!!!

Ben Anadolu’muzun kuzeyinde bir köyde doğdum, hemen köyümün önün de kıvrıla kıvrıla akan Devrez diye bir çay vardı, hem suyunu içer, hem de yüzerdik… "Devrez Çayı; 211 km uzunluğunda, Kızılcahamam ilçesi sınırları içinden doğan, Orta, Kurşunlu, Ilgaz, Tosya ve Kargı topraklarını sulayarak Kızılırmak'a ulaşan orta büyüklükte bir caydır... Bu caya Köyümüze yakın bir şehrin kanalı borularla verildi… Kim verdi o şehri yönetenler, kim sesiz kaldı o kirlilikten rahatsız olmamıza rağmen biz… Orada tabiki bal

İHLALLİ GEÇİŞE ORANTISIZ CEZA!!

(Deli Dumrul Yolu, Gecen Yandı)

Yaklaşık iki ay önce yanlışlıkla girilen bir yolun, nasılda tanıdığımıza pahalıya malolduğunun hikayesidir bu hikaye…

 27.8.219 da yanlışlık bir yola giriyorsunuz, çıkıncaya kadar 54.10 Krş geçiş ücreti plakanıza yazıyor, dönünce öderim diye düşünüyor bu tanıdığımız, aksilik bu ya unutuyor ve ödeyemiyor… 68 gün Sonra 5 Kasım tarihli bir tebligat geliyor, bu yazıda 270 TL yazıyor, tebligat bu arkadaşımı

ATATÜRK ANLAYIŞLARIMIZ, TARTIŞMALARIMIZ

Önce bazı anlayışlardan başlayayım, sonra kendi anlayışıma mı, geleyim, yok önce kendi anlayışımdan bahsedeyim…  Ne zaman doğdu, 1881 yılında sorun yok bu tarih de değil mi? Bunu da tartışalım mı?

Mustafa, önce mahalle mektebine verilmiş, fakat daha sonradan Şemsi Efendi Mektebi’ne devam etmiş. Yani ortalama Türk ailesi ne yapmışsa Mustafa’nın anası babası da onu yapmış… Anlayış sorunumuz yok aynı anlıyoruz değil mi? Sonra çocuklarının asker olmasını istemişler, yada Mustafa’nın isteğiyle olsa gerekir…. Sel&

ATATÜRK 1925 YILINDAN KASTAMONULULARA SESLENİYOR!!

(Bu Konuşma Kastamonu da, 1925 Yılın da Cumhuriyet Halk Partisi Binasın da Yapılmıştır. )

M. Kemal Atatürk’ün Konuşmasını Yorumsuz Aynen Aktarıyorum….

Gözlemlerimin en kıymetli kısmı bu güzel bölgenin dostça, samimi çok aydın ve çok geniş ve yüksek bir anlayış sahibi olmalarıdır. Kabul etmeliyim ki, bu seyahatimden önceki bilgilerim, gözle gördüğüm

RUHUNU ARAYAN ADAM

Kastamonu dayım, ruhumu kaybettim eskiden ruh mimarları veliler varmış… Neredeler acep…

 En yakını bana Şeyh Şabanı Veli imiş, Ben ise ruhunu kaybetmiş, Şeyhin kapısını çalmak icabet etmiş…

Gittim, fiziki olarak çok güzel mamur edilmiş, ben fiziki arayış içinde değilim ki, bana ne ki bina güzelmiş…

Baktım oralara birkaç eski kilim keçe, birkaç eşya, buraya tarihi hava vermiş, ben ha

SURİYE DE KİMLE ÇATIŞIYORUZ?

Hemen şunu söyleyeyim, biz orada bir ırka, bir devlete, herhangi bir bir meşru güce değil, orada Suriye toprağını işgal eden teröristlere karşı bir çatışma içindeyiz… Bizi kim destekliyor, Türk Cumhuriyetleri ve bir iki dost ülke, bize kim karşı ABD, Arap birliğini oluşturan devlet kültürü olmayan, toplumlarına evrensel insan hak ve hukukunu veremeyen, Zulüm rejimlerini İslami diye sunarak İslama da hakaret eden bu kişi mi, tüzel kişilik mi belli olmayan devletler bizi desteklemiyorlar… Ayrıca dünya kaynaklarını kendilerinin sanan ve dünyanın her yerindeki dogal zengin

MÜNAZARA/MÜNAKAŞA FARKI

(Tartışmalarımızda ki Amacımız Nedir?)

İki doğru bulma yöntemi var diyelim ki, biz bunlara tartışma, sorularla, konularla tartışma diyelim, haklı çıkmayı önceleyen bir tartışma, diğeri de doğru, iyi, güzel olanı bulmayı amaçlayan tartışma.. Biz tartışmalarımızı ne için yapıyoruz, haklı çıkmak mı, yoksa daha iyi olan düşünceyi bulmak için mi? Önce kendimizi yargılayarak, bu iki farkı kelimelerin a&

HAYVANCILIĞIMIZIN YEM SORUNU

Hayvanlarımız meralarda serbestçe dolaşır ve burada ki otlarla beslenirdi, yem sadece kışın verilirdi, onu da yarma dediğimiz arpa kırmasıyla, fiyle kendimiz yapardık sonraları pancar ektiğimizden Şeker fabrikaları bize küsme vermeye başladı, bizde bunu kendimizce başka şeylerle kararak hayvanlarımızın yem ihtiyacını karşılardık…

Sonra yem fabrikaları kuruldu, daha çok yem vermeye başladık, bu arada yem verdiğimizde biraz daha fazla sütte almaya başladık ki… Sonra aniden bir şey oldu yem fiyatları süt fiyatlarından çok hızlı artmaya başladı&h

30 AGUSTOS ZAFER GÜNÜ KUTLAMALARI YAPILIRKEN

(M. Kemal’i Gören Yunan Subayı Nasıl Bayıldı?)

Zafer günümüzü bu güne yakışan şekilde kutlarken bazı olaylarla karşılaştım, birinci olay çok geniş bir alanı trafiğe kapatılmasıydı, biz bayram kutlayanlar için sorun yoktu ama gününe giden kadım elinde, kucağında çocuklarıyla, hataneye gidecek amca kent meydanlarında kaldı… Vatandaş tepki gösterirken izin verilmeyen şeylere, alanların kullanımına devlet erkanı bayram kutlarken neden izin verilir? Yollar vatandaşlarındır?

MARKA KONSENSÜSÜ(Uzlaşma) KADAR!!

(Nerede Uzlaşıyoruz, Neden Uzlaşamıyoruz?)

Toplumumuzda çeşitli dini yapılar var, bunlara cemaat, tarikat deriz, çeşitli siyasi yapılar var, bunlara parti, siyasal görüşler diyebiliriz… Bazı farklılıklar insanın fıtratından(doğasından) bazıları ise demokratik sistemin coğulcuğundan doğan demokrasinin doğası gereğidir.. Eyvallah, farklılıklar olsun, farklılıklar birbirini eleştirsin, iyi olana, güzel olana siz ulaşırsınız, biz ulaşırız yarışı olsun… Olması için çalışmalıyız, çalışıyor muyuz? Bazı konularda konsens&uu

İKİ KİTAP

Doğal hayat ve sosyal yaşam, biz insanların daha iyi yaşaması için bazı bilgiler gerektirir, bunun içinde rehber kitaplar gerekir… Bunlar nedir derseniz, kişiden kişiye, toplumdan topluma, meslekten mesleğe, alandan alana, konudan konuya, meraktan meraka değişmekle birlikte… Biz Türkiyeliler için, iki rehber kitap vardır…

Bunlar adeta hayatın anahtarıdır, hayat kapısı basıl açılır, açıldıktan sonra gireceğimiz yerlerde nasıl davranmalıyız? Kişi, kişi, kişi topluluk, kurum vatandaş,  doga insan,  kişi tanrı, insan madde, varlık arasında biz fa

TARIM ve MERA ALANLARININ KORUNMASI

Toplumsal düzen ne ile sağlanır, korunur hukuk kurallarıyla, yani toplumsal sözleşme olan Anayasayla, Kanunla şimdi size tarım alanlarının korunması ve amaç dışında kullanılmamasını, öngören, emreden anayasamızın 45 maddesini, ondan önce kanunların anayasaya aykırı olamayacağını ve herkesi bağlayacağını belirten 11 Maddelerini sizinle paylaşacağım… Bu artık iyiden iyiye toplumsal soruna dönüşecek olan tarım alanlarının, meraların amaç dışı kullanılmasıyla ilgili örnekler vereceğim.. Gerçi bunu her yerde görüyoruz, ama ben beş örnekle somutlaştıracağım… Tarım ve mera

MİLLET OLARAK KADERİMİZİN YAZILDIĞI YILLAR

(1918-1919- 1920- 1923)

Milli mücadele yılları, bir yanlış bir karar ülkenin, içinde yaşayan bizlerin kaderini değiştirecekti, kimsenin yanlış yapma lüksü yoktu, tam da bir beka sorunu yaşanıyordu… Çanakkale zaferine rağmen, İstanbula İngiliz gemileri gelmiş, askerleri sokaklarda zafer naraları atıyordu…  Nitekim İstanbul 13 Kasım 1918'den, 6 Ekim 1923'e kadar düşman işgali altında kalmıştı...  Padişahımız teslimiyeti kabul etmiş, paşalar teslim olma şartları diyebileceğimiz Sevr’i imzalamışlardı… Buna rıza g&o

TÜRK GÜNÜ (3 Mayıs Türkçüler Günü)

Ülkemiz Türkiye de uzun zamandır Türk kelimesinden rahatsız olanlar olduğu biliniyor, bunu nereden anlıyoruz, mesela… Adlarımız artık Türk adı değil, 3 Mayıs Türkçüler günü başlangıcının nedenlerini, Ankara nümayişini okuyun anlarsınız.. Son örnek ise, Türküm, Doğruyum, Çalışkanım diye çocuklarımızın okullarda okudukları andımızın kaldırılmasını ve buna ilave olarak da Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kısaltılmış simgesi olan T.C’nin kurumlardan kaldırılmasını örnek gösterebilirim… Daha yüzlerce &

YÖNETİCİYE ÖGÜTLER –  

“Şeyh Edebali’nin Osman Beye Öğüdü”

Yönetici nereyi ne için yönetir, ister küçük bir işletme olsun, ister bir kurum olsun ister en büyük kurum devlet olsun… Yöneticinin amacı orada devletse vatandaşına hizmet üretmek refah içinde yaşatmak, kurumsa kurumun amacını gerçekleştirmek, işletmeyse maliyet, üretim, fayda , kar ilişkisini düzen içinde sürdürmektir.. Şimdi bizim yöne

MEŞVERET HALKASI

(Meclislerimiz de, Meşveret, Şura, Kurultay, Danışma, Müzakere, Uzlaşma, Sözleşme Yapabiliyorsak Toplumsal Mutabakat Sağlayabiliriz. Fikri Adil)       

Meşveret dini bir kavram mı, yok muhtemelen din yokken de vardı, biz onu Yabancı kökenli olduğu için dini kavram sanıyoruz, oysa o siyasi, toplumsal bir kavramdır… Bu kavramın bize mesajı nedir, kavramın dilimizle nasıl anlarız, anlamalıyız? Bunlara bakarak başlayalım mı?

Meşveret: Bir konu hakkında birinin düşünc

KİM KAZANDI?

Aynayı kendimize mi tutalım karşıdakilere mi? Ne kadar çok hain, ne kadar terörist, ne kadar çok zillet, ne kadar çok illet sözleri kullanıldı, bunların hiç biri mi fitneye neden olmadı? Ali abim vardır, ben onu, oda beni çok sever, ikimizde birbirimizin vatanına, vatandaşına, milletine, ümmetine bağlı T.C vatandaşları olduğumuzu biliriz… Aynı mahallede yaşar, aynı camide imamın arkasın saf tutar aynı Kabeyi kıble yaparız… Bu rağmen Ali abi liderinin gazına gelmiş seçim günü senle keşke karşılaşmasaydık, sizin partilil

BELEDİYE BAŞKANI SEÇMEK!

(Seçerken Neye dikkat Etmek Gerek)

Belediye başkanı neye göre seçilir, seçilmelidir, partisine göre mi, başka iyi konuşmasına göre mi, daha başka ne kadar dindar oluşuna göre mi, başka akrabalık ilişkimize göre mi, başka başka, bizi ikna etmesine göre mi?? doğru başkanı seçmek için bunlarla seçmek yeterli mi? Bence değil, ya sizce? Doğru kişiyi seçmek için onun yeteneklerini öz geçmişini, gösteren CV’sine ve ahlak ve adalet ölçüleriyle yaşayıp yaşamadığına bakılması gerek… CV nedir diyen hemşerilerim

SEÇİM KAMPANYASI ve TARTIŞMALAR

(((Seçim ve Sorumluluklar Üzerine)))

Kaç defa seçim yaptık biliyoruz ama 25’e yakın olsa gerek, bir seçim daha yapıyoruz, seçim dönemi siyasetçiler kazanmak, onların taraftarları da kazandırmak için ellerinden geleni yapıyorlar… Hakları da var, ama bir sınır olmalı, karşılıklı suçlamalar gerçeklere dayanmalı, suç üretilmemeli, kaygılar beslenmemeli, iftira, dedikodu üretilmemeli, seçimler demokratik ölçülere göre yapılmalı, &o

ÇEVRE BİLİNCİ!

Çevre bilincimiz neden yok, evimiz bizim çevremizde sokağımız mahallemiz,  şehrimiz, köyümüz ve tarlamız, bizim çevremiz değil mi? Piknik alanları ormanlar, akarsular bizim çevremiz değil mi, ülkemiz hatta dünyamız bizim çevremiz değil mi?  Bu soruya evet dersek, hayır dersek farklı, farklı davranışlar sergileriz.. Ben evet ilçe, il, ülke,  yerküre bizim çevremiz diyenlerdenim, her atılan uydunun özensizce uzayda bırakılarak, çöp uydular aracılığıyla uzayın kirleneceği ve yeni atılacak olan uydular için tehlike olacağını uzay boşluğunun bile bu ned

ÜLKÜCÜ, Partici TAVRI…

Partici her konuyu müzakereye acar, onun idealleri siyasal kazançlarıdır, siyaset için susar onu anlamaya çalışırız… Öte yandan bir siyasal grup adını milliyetçiler listesine yazdırıp da milliyetçi tavır sergileyemiyorsa, bunu yanlış buluruz.. Oysa Ülkücü öyle midir, onun adı ile ülküsü aynıdır, onun emeli, amacı ideali vardır, davası bunlara ulaşmaktır, zaten onun içinde davasını sorgulatmaz, davası sorgulatmadığı gibi desem, ondan daha değerli bulduğu, zaten davasının konusu olan, davasını onların üzerine inşaa ettiği şeyleri hiç sorgulatma

İLKESİZ SİYASET!!

Anladık siyaset de esnek olmak lazım, anladık siyasette müzakereye acık olmak lazım, anladık siyasette uzlaşıya acık olmak lazım, anladık anladık da siyasetin bu kadar ilkesiz oluşunu anlayamadık.. Nereden çıkarıyorsunuz derseniz, görünen köy kılavuz istemez derim…

En basit oyunlarda bile bazı kural, ilkeler var, şimdi belediye başkan aday adayı olanlara öncelikle soruyorum, sizin aday belirleme yöntemlerinizde hangi ilke ve yöntemler var? Parti genel merkezlerine ve genel başkanlarına soruyorum aday adayları içinden neye göre seçiyorsu

HDP İLE KİM İTTİFAK YAPIYOR?

Önce şunu belirteyim, HDP yasal bir parti, yasalara uygun bir biçim de aday belirliyor, bu parti ve adaylar diğer partilerle aynı yasal statüye sahip oluyor mu?? Evet doğru… HDP ile sorunumuz, uzun yıllardır toplumumuzun başının belası olan, uzun yıllar canımızı yakan… Vatandaşlarımızı, güvenlik kuvvetlerimizi katleden bir terör örgütünün siyasi uzantısı olduğu izlenimi yaratması değil, kendilerinin bunu acık bir şekilde ifade etmesiyle başlıyor… O zaman yasal demokratik mücadele eden partilerimizin bu partiyle arasına mesafe konması beklenir, bu gayet de normaldir ama öyle olaylar olu

EKONOMİ DEYİNCE NE ANLIYORUZ? (Ekonomik Amaçlarımız Nedir?)

Ekonomi deyince, kamuya işe girmek mi anlıyoruz, özele girersek işler zor, kamuya girersek maaş yüksek iş az mı diyoruz? Ekonomi deyince ballı kamu ihaleleri alarak parsal büyümek mi(şişinmek mi?) anlıyoruz, en küçük binanın ihale bedelinin 15-20 milyon, trilyon olduğunu düşünürsek, sadece ihale bedeliyle biten kaç kamu bina ihalesi vardır? Sanmıyorum bir neden bulunuyor, bulunamıyorsa, yaratılıyor mutlaka ihale bedelinin üzerinde ödeme yapılıyor… Ekonomi deyince ne binası olursa olsun sadece bina yapmayı mı anlıyoruz, efendim piyasaya canlılık getir

İSTEK/AMAÇ/EMEL/ÇABA/ÜLKÜ/İDEAL- NASILSA NETİCE ÖYLE ÇIKAR!!

Seni izliyorum ne isteğini anlayamadım, yatıp uyuyor, bebek gibi isteklerin karşılanmasa ağlayıp, sızlayıp duruyorsun…

Bugün yatıp dururken kanepede, korkarım yarın, çalışan icat eden, senin yediklerini, kullandıklarını üretenin ayakları altında yatacaksın….

Bir de buna kader mi diyorsun, o senin akılsızlığın, amaçsızlığındır bilmiyor musun?

ASENA/ANTİGONE

Kralın koyduğu yasalar üzerinde daha büyük yasalar olup olmadığını tartışan Sofokles,(Milattan Önce 495-406 yılları arsında yaşamış Yunanlı bir düşünürdür)  şu örneği verir…

Thebai kentinin kıralı sürgün de ölür, Yunanlılar da bir gelenek varmış her yıl kentte sorun olduğunu düşündükleri birini seçimle sürgüne gönderirlermiş, krallara da bu kural uygulanırmış… Kral sürgün de ölmüş, dört çocuğu varmış bunlardan erkek olan Eteoksel, Polynikes tahtı sırayla p

BURASI YEMENDİR, BURADA ACILAR NEDE DERİNDİR!!  

Yemen’de iç savaş 2015 yılından bu yana devam ediyor, çatışan gruplar dışardan bir destekçi buluyor, bir yanı bu iç savaş da Suudi Arabistan, diğer bir yanı ise İran destekliyor… Bir yanda ölenler, bir yanda yaralılar, sag kalanlar ise açlıktan ölüyorlar… Bu Nasıl bir Yerdir, Yemendir,  İnsan, İnsan Canı Yemededir, Bu ne Yaman Çelişkidir…

Yemen’in iki Komşusu Yemen toplumunda ki İnanç yorum farkını kullanarak bu topraklar üzerindeki siyasal etki alanlarını genişletme mücadelesi veriyorl

KARS'LILAR adayları ÇETİN NAZİK’İ bağırlarına bastılar..

Devletin Eli Kars'a Geliyor Sloganıyla Karsa Gelen, Çetin Nazik'i Havaalanında Karşılamaya  Kalabalık Bir Grup (Tahmini 1500-2000 Kişi) Geldi Ve Karsımıza Hoş Geldiniz Dediler..

Oradan 300-400 araçlık konvoyla havaalanı Kars arasında ve şehrin içinde sevgi gösterileri arasın da dolaştı ve karşılandı…

Oradan Hal eğitim Merkezi Toplantı Salonunda Aday tanıtım toplantıları yapıldı.. MHP Arpa

METNİN BAĞLAMINDAN KOPARILMASI

(M. Akif Ersoy’un Zulmü Alkışlayamam Şiiri Üzerine)

İster kutsal metinleri, ister edebi metinleri, ister tarihi metinleri,  ya zamandan, ya mekandan yad metinden kopararak bir bölümünü adeta güne uyarlayarak okumak o metinin yazarına, düşüncesine zarar erebilir… Hele, Hele bu M. Akif gibi kültürümüzün büyük çınarlarından birinin metni ise daha bir dikkatli olmalıyız, oluyor muyuz, olduğumuz söylenemez…

Mehmet Akif’in Safahat isimli

İKİ PATRON | İKİ ÜLKE

Biz neden böyleyiz, onlar nede öyle, bunu öğrenmek için bilgiler edinmeliyiz, bunu da araştırma, karşılaştırma, kıyaslama, ölçme değerlendirmeyle yapmalıyız, yapıyor muyuz, yapanlarımız elbette ki vardır, ama sesleri ne patronlara, ne de kamu yöneticilerine ulaşmaktadır… Benim gibi bazı meraklılarda konuyu G. Kore, Çin üzerinden zaman zaman gündeme taşımaktadırlar… Bunlardan etkilenip önlem alabilmekte miyiz, “bir musibet bin nasihatten evladır,” biz bu atasözünün takipçileriyiz anlaşılan… Yani bir sorunu görmek için o sorundan zarar g&ou

BEKA SORUNU MU?!!! BAKMA SORUNUMUZ MU VAR?

Hükümet yetkililerimizden beka sorunumuz var diye sık sık duyar olduk, beka sorunları genelde yönetim zafiyetlerinden dolayı çıkar, o zaman beka sorunumuz varsa yönetimi seçim yoluyla değiştirme zamanı geldi demektir…  Beka sorumuz varsa, soruna neden olan sorumlular ve bunların başında seçilmiş hükümet var demektir… Demokrasilerde hükümetin değişmesi değil değiştirilememesi beka sorunu yaratır, bunu hepimiz biliriz… Başka beka nedenleri de vardır kıtlıklar, krizler, işgaller şuanda bunlar yaşanıyor diyor hükümet onu bilemem…

KİMLİK BUNALIMI YAŞAYANLAR

(Kimliksizler, Vatansızlar, Dilsizler, Dinsizler, Devletsizler, Milletsizler)

Önce kimlik ne üzerinde inşaa edilir onun üzerinde duralım mı, bir vatana, devlete vatandaş bağı üzerinden, Türkiyeli gibi ya vatansızsa… Sonra dil üzerinden ve etnik köken üzerinden Türk gibi, ya Türk değilse, Din üzerinden Müslüman gibi, ya Müslüman değilse,  bir ideolojiye, bir meslek grubuna aidiyet sağlayabilir bunun üzerinden bir kimlik inşaa edilebilir… Ya bunları kendi zihinsel yapısı i

KARS’A HAYIRLI SEÇİMLER

Yerel seçimler yaklaşıyor, aday, adayları adaylıklarını açıklamaya başladılar, başladılar başlamasına ama nasıl bir belediye başkanı ilimizi, ilçemizi yönetsin istiyoruz? Ben kısmen Karslı olan biriyim, yani Kars’tan evliyim ve Kars la bu nedenle ilişkim var, çok sayıda Karslı tanıdığım var… Ayrıca Kars güzel bir ilimiz iyi bir yönetici elinde daha da gelişeceğiyle ilgili düşüncem var.. İşte bu nedenle önümüzdeki yerel seçimler Karsımız için bir fırsattır, iyi bir belediye başkan adayı demek, Karsın büyük ölçüde sorunlarının ç&

KİRA, MALİYETİ BASKISI

(Küçük İşletmelerde Kira Baskısı)

Bir işletme sahibisiniz, 15.000 kira veriyorsunuz, 6 TL ye döner satıyorsunuz, kaç döner satmanız lazım biliyor musunuz?  2500 döner, işçilik maliyetlerini filan geçtim sadece kira için 2500 döner satacaksınız ki kirayı çıkarabilelim… Bunun için sadece günde 83-84 döner sadece kira için satmanız gerekir ki, bazı işletmeler günde 200 döner satar satmaz… Sadece maliyet kira mı, başka maliyetler de var, işçilik

ASGARİ ÜCRET NE OLACAK?

Asgari Ücrete Kaç lira Zam Olursa, Bu İnsanlar Açlıkla Yüz Yüze Gelmekten Kurtulur?

Tv’lerde otu, b…ku tartışıyorlar da bunu neden tartışmıyorlar hiç düşündünüz mü? Asgari ücret önemsiz mi? Asgari ücrete geçinen kişi olsaydınız, maaş zammıyla yatar maaş zammıyla kalkardınız/kalkardık, ben asgari ücretin iki katından biraz az maaş alıyor ciddi ekonomik sorunla karşı karşıyayım… Üstelikte kira vermiyorum, bir sabit kredi ödemem var, kredi kartım derken

DÖNEM ve KİŞİ KUTSAMALARI

Biz bugünü yaşayanlar, geçmiş bir dönemi kutsarız, bu dönemi okurken eleştirel okuyan, bu okuduklarını düşünen ve yazanları okumayız… Öte yandan duygusal, kurgusal okuyanları ve yazanların düşüncelerini önemser, okur ve bunları o günün gerçekleri olarak kabul ederiz… Oysa o dönemi biz yaşamamış, o dönemi çeşitli rivayetlerle(Söylentilerle) duymuşuz, hikayelerden, romanlardan okumuşuzdur… Bu dönem hakkında, başka okuryazarları, tarafsız olanları, eleştirel bakanları ve onların nedenlerini okuduk mu? Neden kutsuyoruz, bir iki söylenti,

EMEKLİLİK SORUNLARI -1

ÜLKEMİN EMEKLİLİK SORUNU – EMEKLİNİN GEÇİM DERDİ

(Maaş Bağlama Oranları)

Emeklilere hangi oranda maaş bağlanıyor, ne kadar maaş alıyor, bundan sonra nasıl alacaklar, ülkemin her yerinde yaşanan adaletten uzak uygulamalar burada da devam ediyor… Adaletten ne için vardır, hukuk sistemleri ne için vardır, hak etmek, hakkı hak edene vermek, başkalarının hakkına tecavüz edenlere ceza vermek adaletin işidir,  ayrıcalıklılar yaratmak ise adaletin işi değil

ÜLKEMİN EMEKLİLİK SORUNU – EMEKLİNİN GEÇİM DERDİ

(Sosyal Güvenlik Acığı)

Bu emekliler kim, ne iş yapmışlar, bu hakkı nasıl elde etmişler, bunlar aldıkları maaşlarla nasıl geçiniyorlar, bunlar emekli zamanlarını nasıl geçiriyor, ne gibi sosyal faaliyetler yapıyorlar? Bunların hepsi emeklinin sorunu ve bu emekliler ülkemizin vatandaşı olduğuna göre devletimizin ve bizim de sorunumuz….

Emekli: Görevli bulunduğu işlerde, yasalarla saptanan belirli bir süreye ve yaşa değin çalı

PARKLARIN TİCARETE ACILMASI

Ankara, İstanbul, İzmir, Adana, Konya, Samsun Büyükşehir Belediyelerine….

Bir şehirde yaşıyorsunuz ve evden dışarı çıkıp AVM dışında bir yere parka gitme ihtiyacı duyduğunuzda en yakın parka gidiyorsunuz, gidiyoruz… Ben Harikalar diyarına gittim, Altın parka, Göksu parkına gittim ve bu yazıyı bu parklarda ki izlenimlerim üzerinden, Ankara Büyük Şehir Belediyesiyle paylaşmak için yazıyorum… Belediye başkanına sade bir vatandaş gibi haber parklara gitmesini öneriyorum…

Her köşede düğün sarayı, h

OYUN İÇİN DE, OYUN!

(Hükümetimizin Sürekli Oyuna Getirilmesi Üzerine Düşünceler)

Oyun içinde oyun oynamak, her olayın bir görünen yüzü, birde görünmeyen yüzü vardır, siyasetçiler ise bunları aşarak sadece bize göstermek istediklerini gösterirler, nasıl yani… Siyasetçiler neden medyayı kontrol etmek isterler, genellikle de iktidarlar kontrol ederler? Bakın sansür eder başka, kontrol eder başka, sansürde medya bağımsızdır, istenmeyen haber yapar ona devlet sırrı, hakaret, y

BEN YAPMADIM O YAPTI…

(Ülkede Yaşananlardan Ülkeyi Yönetenler ve Vatandaşlar Sorumlu degilmidir?)

Bu kelimeleri çocukken çok kullanırdık, istenmeyen bir davranış yapıldığında ben yapmadım o yaptı… Gerçek te kim yaptı, bu ayen beyan belidir, şimdi sayacağım sıkıntılar yaşanırken kim yönetiyordu ülkeyi, kim yaptı, yapmadı bunlara siz karar verin…

Neden bu işler böyle, askeri vesayet var, durun şunu bir aşalım uçacağız inşallah… Anladım inşalla

SİVİL TOPLUM ÖRGÜTÜ (STÖ) KAMU

Toplumlar kendilerine hizmet etsin diye devlet kurmuşlar bu devletin hizmetçilerine de kamu görevlileri, resmi görevliler denmiş… Bunların üstünlükleri makamlarından gelmez, hizmet etme ve üretme güçlerinden gelir… Kamu kurumları denir, bunlar çok çeşitlidir, neden hepsi ayrı bir hizmet üretir ve eder… Sözlüğe baktığımız da kamu karşılında şunu görürüz: Halk hizmeti gören devlet organlarının tümüne kamu denilebileceği gibi… Kamuya hizmet edenler derken bir kamunun asıl hizmet edilen yanı vatandaş vardır, bunda kamuoyu denir, deriz&

ŞİMDİ NE YAPACAĞIZ ?

Krizden Çıkış Yolları

Baştan söyleyeyim her gördüğümüz kamu arsasına rant için konmayacağız, her gördüğümüz kamu binasını tadilata sokmayacağız, mahalledeki her boş yere Cami dikmeyeceğiz, her yıl cep telefonlarımızı, arabalarımızı değiştirmeyeceğiz, her odaya televizyon koymayacağız, hak edip etmemize bakmadan maaşlar, zamlar talep etmeyeceğiz… Yöneticilerimiz kamu malını kendi mallarından daha çok koruyacaklar, kamu araçlarını kullananlar kendi araçlarından daha dikkatli kullanacak

ÜLKENİN EN ÖNEMLİ SORUNU NE?

Ne Olacak Bu CHP’nin Hali?

Ülkemizde kedini düşünür sanan, düşündüğünü düşünerek,  entel havası içinde olan bir grup var… Bunlar işarete göre düşünürler, bir işaret gelecek şu konu işlenecek her konu o konu üzerinden tartışılacak… İktidarın hataları kesinlikle gündeme gelmeyecek, getirenlere de sen FETÖ ağzıyla mı konuşuyorsun, bak şu terör örgütü de, aynı şeyi söylüyor, Devlete ekonomi operasyonunu alkışlı

SORUNLU DEVLETLER

Günümüz de Dünya da Küreselleşme modası var, devletler vatandaşlık hakkını her dini ve etnik kökene vermeye başladılar… Hatta taa antik Yunan döneminde Yunanlı siyasetçiler biz dışardan gelen her yabancıya kapımızı acarız, onların bizi tanımalarını isteriz diye konuşmalarında acık toplum olduklarıyla övünürken… Şimdi sadece Yahudi dininden olanlara vatandaşlık hakkı vermek ne demek?  Bence en sorunlu devlet politikasının yasalara ve uygulamalara yansıması demektir…

Sorunlu devlet nasıl ortaya çıkar uzun süredir çatışmalara dayalı olarak  müzakere yetegini kaybetm

İÇİŞLERİ BAKANI, BAKAN OLDUĞUNU UNUTURSA

İç işleri bakanımız bugün bir açıklama yapmış, üçüncü dünya ülkelerinde olacak türden, ne demiş:” Valilere şehit cenazelerinde CHP İl Başkanlarını protokole kabul etmemeleri talimatı verdiğini açıklamış. Bakan Soylu, "Valilere müsteşarım üzerinden talimat gönderdim; 'CHP İl başkanlarını bundan sonra şehit cenazelerinde protokole kabul etmeyin' diye. Bu kadar basit, Onların gideceği bir adres var. PKK mensuplarının cenazeleri var" demiş. Soylu CHP'li seçmenleri de suçlamış.”<

YOKSUNLUKLARIMIZIN KULLANILMASI!!!

(Yoksunluklarımızı Oya Çevirmeye Çalışan Fırsatçı Siyasiler)

Ben bunu önce mafya gruplarının bazı popüler kişilere karşı kullandığını duyduğum, yöntemle anlatmaya çalışayım… İlk duyduğum da şaşırdım, kendi kontrollünde ki küçük bir mafya grubuyla bu popüler kişiye güvenlik sorunu çıkarılır, bu arada asıl grup sizi koruyalım mesajı verir… Bu popüler kişide güvenlik yoksunluğuna dayalı kaygılarla bu korumayı kabul ettiğinde kumpasa düşülmüş ol

KASTAMONU DA SEÇİM -1

Kastamonu ve Tosya İlçesi genel olarak merkez sağa oy veren bir ilimiz ve ilçemizdir, son seçimlerde ilimizde üç vekili de AKP’li adaylar almıştır… Muhafazakâr Partilerin anket sonuçlarına bakarsak %10 üzerin de üç sağ parti, AKP, İYİP, MHP, ilimizde ilçemizde Türkiye mizde yarışacakları anlaşılıyor… Biz her şeyden önce yarışın demokratik olmasını, adayların tabanı dinlenerek belirlenmesini isteriz ve karşılıklı saygı sınırları, hak hukuk sınırları içinde adaylar, partiler yarışsın diliyoruz… Sonra…

Kastamonu geneli

KASTAMONU DA SEÇİM

(Tosya Temsil Hakkı İstiyor)

Kastamonu ve Tosya İlçesi genel olarak merkez sağa oy veren bir ilimiz ve ilçemizdir, son seçimlerde üç vekili de AKP’li adaylar almıştır… Muhafazakar Partilerin bu seçim de artık üçe çıktıkları anket sonuçlarına bakarsak %10 üzeri üç sağ partinin, ilimizde ilçemizde yarışacaklardır… Biz her şeyden önce yarış demokratik olsun dileriz, karşılıklı saygı sınırları, hak hukuk sınırları içinde adaylar, partiler yarışsın diliyoruz… Sonra…

Partilere daha yak

 HERKESİ SUÇLAYARAK AKLANMAK…

(Yanlışların Sorumlusu, Yanlış Kararları Alanlardır. Fikri Adil)

Siyasetimizde son zamanların modası suçla karşı tarafı kendin temiz kal,  sen ekonomiyi istediğin gibi yönet, yanlış dış politikaların zararını görelim, 6 milyonu geçen mülteci sosyal dengelerimizi bozsun, istediğin kuralı kanun yap, itiraz eden herkes FETÖ’cü CETÖ,cü, PKK’cı yetmez başka bir şey daha bulalım üst akılın tuzağına düşmüşler… Yok yetmez, bunlar aj

KAÇAK GÜREŞEN SİYASİLER

        Kim Kacak Güreşiyor?

Demokratik, siyaset er meydanı gibidir, çıkarsın meydana söyleyeceğin sözü söylersin, millet de seni seçerek şampiyon ilan eder… Bu şampiyon ilan ettiğimiz gerçekte de iyi olan mı? Bunun üzerine vatandaşlar olarak düşünmemiz gerekmez mi? Gerekir ama işin içine kaçak güreşmeler, şikeler, yalanlar, yanlışlar girerse, karşılıklı suçlamalar, iftiralar girerse… İyi olanı değil sesi iyi çıkanı seçersek, iyi olanı seçmemiş oluruz ki… Bu ülkem

MEDYA AMBARGOSU! 

Medya Tek Ses mi Oldu?

Nasıl bir demokrasi olduk, bir parti var gibi, ya muhalefeti iç ediyor yada yandaşların medyası aracılığıyla medya ambargosuna tabi tutuluyor, muhalefetin sesi kesiliyor… Bu nasıl bir demokratik yarış olacak, iktidar gücüne rağmen, muhalefet iktidarı, nasıl talep edecek, talep edilemezse buna nasıl demokrasi denecek? Diğer partilerin sesi vatandaşa ulaşmazsa vatandaş o parti ne düşünüyor nasıl öğrenecek? Öğrenmezse nasıl seçim yapacak?

KİM DÜŞMAN?

(Devletimize, Kafir Devlet Diyenler, Kimse?)

Devletler kimi kez düşmanlarını belirlemek zorunda kalırlar, bu çok defa dış düşman olur neden? İç çatışmalar bölünmeler toplumlar için küçük kıyamettir de ondan.. Ben bizim devletimiz nasıl belirler düşmanını bilemem, ama devletimizin politikasını belirleyenlerden ricam şudur… Düşman sayısını azaltalım, bu kadar düşmanla yaşanmaz, paranoyak oluruz, olduk mu ne? İktidardakiler göre muhalefet düşman, muhalefete göre iktidar d&uu

ŞEHİR KÜLÜPLERİ (Tosya Şehir Kulübü)

Modernleşme süreciyle birlikte başlayan, bu süreç Tanzimatlarla başlamasına rağmen Cumhuriyetle hızlanmış bir süreçtir.. Bu sürecin destekleyici unsurları şehir hayatında insanların ortak kullandığı mekanların oluşturulmasıdır… Bu mekânlardan biri de şehir kulüpleridir, Şehrin ileri gelenlerinin(kamu ve Ticaret Hayatında) kendi aralarında toplumsallaşmalarına olanak veren bu kulüpler, Osmanlı’dan başlayarak, Cumhuriyet’in ilk yıllarına kadar olan dönemlerde olsun, daha sonraları olsun, günümüzde

ÜLKÜ, ÜLKÜCÜ, ÜLKÜCÜLÜK

Hepimiz biliriz ki Ülkücülük, Ülkücü Siyasetçi olduğu kadar onu sanatsal incelikleriyle yapandır, Ülkü ciddi bir insani duygudur, düşüncedir, Ahlaktır, adalettir, insani seviyenin yüksek halidir bunun farkında olanlar bu işe kalkmalıdır, bu yola, ülkü yoluna öyle ciddi, derin bir bilinçle çıkmalıdır, çıkmalıyız… Acaba öyle mi oluyor, hızlı kültürel erezyon belki biz ülkücüleri de etkiliyor olabilir… Çok dikkat etmeliyiz.. Ayrıca ülkücülük bir ideallere dayalı düşünsel b

ANKARA GEZİSİ

Uzun süredir Ankara’ya yolum uğramamıştı, baktım birkaç etkinlik birden var, uğramak farz oldu dedim… Birinci neden MHP kongresi, İkinci Neden Başkentte Kastamonu Günleri, Üçüncü neden ise çok sevdiğim ve düşünsel olarak Türk milletine ve onun bir ferdi olan bana büyük katkıları olmuş olan Yusuf Akcura tanıtım semineriydi.. Çıktım yola doğru Ankara ya…

Önce kongreyi izledim, her şey güzeldi ama demokrasi adına hiçbir şey göremedim, ne aday vardı ne seçim, nede tartışma, ne eleştiri, kendi kendime sordum neden kongre yapılıyo

ÇANAKKALE VE ŞEHİTLER

(Milli Törenlerin Milli Kalması)

Bu sene de Çanakkale zaferinin seneyi devriyesini coşkuyla kutladık, bazen gözlerimiz yaşardı, atalarımızın emperyalist işgale direnme azmi, cesareti, bütün imkansızlıklara rağmen savunmada ki başarıları bizi yine duygulandırdı… Törenin neredeyse yarısında sürekli gözlerimden yaşlar aktı, Hem zaferi kutladık, hem de bu zaferin kahramanı Şehit ve Gazilerimizi Andık… Allah onlardan razı olsun…

Yalnız bel

CANAKKALE VE VATAN SEVGİSİ

Vatan sevgisi, yani yaşadığımız toprakları sevmek, aynı zaman da sevdiğimiz toprakları korumayı da gerektirir… İçine doğduğumuz, içinde yaşadığımız ve suyunu içtiğimiz, ekmeğini yediğimiz bu vatan yarın bize öldüğümüzde de mezar olacaktır… Yani doğduk, yaşadık, öldük buradayız… Bize burayı atalarımız vatan yapmışlar, yaparken can vermişler, kan vermişler, can almışlar, kan dökmüşlerdir… Yani vatan yapılması içinde yakın tarih de Çanakkale de, Kurtuluş savaşında verilen canları, dökülen kanları düşündüğümüz de bu vatanda bize d&u

TOPLU TAŞIMADA HAK SAVURGANLIĞI

(Toplu Taşımada Tasarruf Yolu)

Toplu taşıma araçlarında uygulanacak ücreti veya indirimli kim binecek, bedava kim binecek, paralı kim binecek UKOM tarafından tespit edilir… O kadar çok bedava binen var ki valla şaşırdım kim para veriyor belli değil, ben bedava binişlere bilet onay sesinden tanığım… Eskiden biletin bedava gerekçesi söylenirdi, şimdi dııt, dııtt sesi var…

 Doğuştan veya sonradan herhangi bir nedenle meydana gelen bedensel,

KİM, MİLLİ – GAYRİMİLLİ?

Kim milli, kim değil kim karar verecek, terazi kim de, ben millimiyim soruyorum size, beni nasıl yargılayacaksınız… Bazı ölçüler geliştirmemiz lazım yoksa şu milli bu değil diyemeyiz,  dersek de laf olur beri gelir… Nasıl olacak o zaman? Ben bazı ipuçları vereyim mi?

Örneğin kim çok yerli malı, araç, gereç kullanıyorsa milli, ben kullanıyorum mesela kombi alacaktım reklamla şişirilen bir yabancı marka vardı… Üstelik beş yıl önceydi, bu kombilerden biri 1150 TL, diğeri 1050, ben hangisi yerli dedim şu dedi, oda pahalı olan ben dedim ki şunu 50 sen l

BİZ SİZİ İYİ TANIRIZ, SİZDE BİZİ!! (PKK/PYD)

(Pkk/Pyd’nin Sivil Ölümler Oluyor Propagandası Üzerine)

Biz sizi iyi tanırız, sizde bizi, bu tanımaya dayalı olarak sizlerin ne türlü çirkinlikler yapabileceğinizi biliyoruz.. Nasıl son propagandanızda size inanmak zorun olanların dışında kimsenin inanmadığını gördük… Buna şaşırmıyorsunuz bile, neden yalanlarınızı siz de biliyorsunuz, biz de belki tutar, Türkiye ye husumet besleyenler bunları kullanır diye yalan yaymak sizin işiniz oldu… Öyle ya ardınız da dünyanın en büyük emperyal güc&

NE ÖNEMLİ? (Kastamonu’nun Kayıpları, Kazançları)

Bir toplumda ne önemlidir, önce insan, sadece insan mı, yok, insanı da kapsayan toplum, toplumu da kapsayan çevre yani köy, mahalle, ilçe, il, memleket, kısacası vatan… Vatan neden oluşur? Dogasıyla, onun sunduğu yer altı/üstü zenginlikleriyle, kurumlarıyla, kuruluşlarıyla, üretim kapasitesiyle… Bunları kullanan toplumuyla, bu zenginlikleri kim kullanmalı dersek, bana göre millet/devlet, ama liberal kapitalist birine göre özel/kişi şirketler… Kim haklı bakalım mı?

Daha anlaşılır olması için olayı ülke genel

BİZ ALKIŞLADIKCA DOĞRU SANILMASIN

(Alkışlamanın Maliyeti)

Siyasetçi toplum ilişkisi nasıl gerçekleşir, siyasetçi toplumun nabzını nasıl tutar, yaptığı işlerin toplum tarafından nasıl karşılandığını, nasıl anlar? Bizim Alkışlarımızdan veya tepkilerimizden anlarlar… Alkışladıkça lider coşar, lider coştukça taraftarları alkışlar, karşılıklı bir gazlama söz konusuydu… Artık değişti, siyasetçiler şimdiler de ise yığma kalabalıklar, aşırı lider etkisindeki kalan taraftarlar .. Lider ak da dese, lideri alkışlar, akışlar karada dese alkışlar,

SURİYE DE KİM BARIŞ İSTİYOR?

Eyy Dünya, Dinle, Suriye’ye Yanlış Politikalar Yüzünden Ateş Düştü, Bu Ateş Öncelikle Suriye’yi Yakıyor, Bizi De Alevlerin, Ateşinin Etkisindeyiz, Dışardan Bakanlar, Ahkam Kesiyoruz… Hele Hele Emperyal Güçler Oraya 5000 TIR Silah Yığıyor, Bu Silahlı Terör Unsurları Hem Suriye’nin Toprak Bütünlüğünü Tehdit Ediyor, Hem De Bizim İçin Tehlikeli Oluşturuyor… Bu Tehlikeli, Terör Unsurlarıyla, Mücadele İçin Bizim Silahlı Kuvvetlerimiz Bu İstikrarsız Bölgeye Girdi…  Şimdi Dünyadan Bazı Tepkiler Geliyor, Acaba Buraya Neden

SİYASİLERİN KARARI, NASIL UYGULANIR?

(Et İthalatı, Hayvancıları ve Kasapları Nasıl Etkiledi?)

Mecliste vatandaşı temsilen, kararlar alırlar, bu kararlarla, kanun yaparlar, bu kanunlarla bazı uygulamalar yapılır… Şimdi eleştiriye bozulanlar, bizim iktidarı eleştirmek haddinize mi diyenler, yanlışa, yanlış diyemeyenler… İyi dinleyin yanlış, aynı zamanda kötüdür, kötü aynı zaman, ahlak ve adalete uymayandır, ahlak ve adaletsizlik aynı zamanda zulümdür, zulme susanlar, nedir? Ben iki uygulamayı gündeme taşıyacağım, biri delindi ikincisi zulme de

BİZE TÜRK DERLER!!

(Başkaları Bize Türk Diyor, Biz Kendimize Ne Diyorsun?)

Biz Türk olduğumuzu biliriz, başkaları da bize Türk derler, bizim gerekçemiz Tük doğmak ve Türk kültürünü yaşamak ve yaşatmaktır, başkaları da biz Türk diliyle konuştukça, Türk Kültürünü yaşadıkça bize Türk derler… Buraya kadar sorun yok, sorun bazıları için şuralarda başlıyor…

Efendim ümmeti millet sayarım Türklüğü ırk&cced

SİYASAL TATMİN

(Partililerin Siyasal Tatmin Yöntemleri)

Hepimiz aynı ülkenin vatandaşıyız, aynı bayrağı bayrağımız kabul ediyoruz, aynı demokratik devlet sistemini savunuyoruz,  namaz kılanlarımızın kıblesi aynı… Buna rağmen herkes öbürünü en uç şekil de suçluyor, kötülüyor ve kavgada söylenmeyecek sözler her siyasal grubun miting alanların da söyleniyor… Biri çıkıyor şu siyasi grup kâfir diyor, hızını alamıyor onlara oy verenler de kafir diyor… Oysaki bu ülkede aday olmak ve se

ASGARİ ÜÇRET GERCEKTEN ABES ÜÇRET OLDU !!!!

(Lükse, Para Var, asgari Ücretliye Yok)

Şimdi toplumun 6 milyon çalışanını ilgilendiren bir mesele üzerine düşündüğümüzü konuştuğumuzu, hatta aileleriyle birlikte bunu üçle çarparsak 18 milyon vatandaşı ilgilendiren bir konu üzerinde durduğumuzu düşünerek konunun önemine dikkat çekmek istiyorum….

Şimdi asgari ücretlilere zam yapıldı ya, %14, 1404 lira idi, oldu 1604, lira sonra bu zammı veren hüküme

GÖÇMEN İDARESİ

İlk olarak göç nedenleri üzerinde durmamız gerekir ki, o zaman yazı çok uzar… Bunun için sadece göç, düzensiz göçle ilgili bilgi verelim ve sonra konuyla ilgilenelim... Üzerine birlikte düşünelim…
 
Yasa Dışı Göç, Bir devletin yasalarına uymadan o devletin sınırlarına girmek veya o devletin sınırları için de yasadışı bir şekil de yaşamak olarak ifade edebileceğimiz bu göç olgusu çeşitli sorunlara neden olmaktadır… Göçle ilgili genel bir bilgi ile başlarsak…

İŞÇİLERİN HAK ARAMASI İÇİN ÖRGÜTLENMESİ GEREKMEZ Mİ?

İŞÇİ ÖRGÜTLENMESİ VE HAK ARAYIŞLARI

Örgütlenme ne için yapılır, mesleki örgütlenme, hobi örgütlenmesi demokratik sistemler de iktidara muhalefet etmek için ve talep etmek için partiler de örgütlenir… Burada kimler yer alır yasal olarak o ülkenin vatandaşıysan yasal yükümlülükleri taşıyorsan örgütlere üye olabilirsin… Bu mesleki örgütlere olduğu gibi sendikalara da üye olmayı kapsar… İşçiler neden sendi

                      İğrenç İki Olay  

(Devlet vatandaş, Amir Memur İlişkisi Üzerine)

iki olay üzerine düşünmeye davet ediyorum, biri neredeyse unuttuğumuz bir olay bir danışmanın ölen arkadaşlarını veya akrabalarının dikkatsiz bir kazaya  kurban gittiklerini söylediği için  tekmelemesi hala gözümün önünde durur… Yeni olay ise bir zabıta amirinin zabıta çalışanını tokatlaması bu iki olayı emir komuta, vatandaş devlet ilişkileri açısından değerlendirelim mi?

TOSYADA KAMU GÜCÜ HUKUK GÜCÜYLE BİRLEŞTİ

(Tosya da Kamu Gücü Hukuk Gücüyle Birleşti, Köylülerin Sorununu Çözdü)

Tosya’nın Sekiler köyü sınırları için de bir maden ocağı var, bu madenin verdiği rahatsızlıklardan dolayı bölge halkı tarafından sürekli şikâyet ediliyordu… Nedeni ise sürekli yanmaya dayalı duman kirliliği ve tozlar yayması yakında oturanları illallah dedirtmişti, burası bu şikayetler üzere kapatılmıştı… İşletmecileri kapatma gerekçelerini kaldırmadan, t

TOSYA DA HAK ARAMA HİKAYESİ

Kastamonu’nun Tosya diye bir İlçesi var, Güzel bir İlçe, İnsanları da Güzel, Hak arayan Olmasa Daha da Güzel Olacak, Gel gör ki, Hak Arayan Biri Var, Hak Arayana Saygı Duymayan Muhtarlar Var... Hak Aramaya Kalkan Birinin Başına Gelenler Üzerine Biraz Duralım mı Ne Dersiniz?

Bir imar durumuyla ilgili vatandaşın biri bir şikayette bulunuyor, ya da bir talep de, belediye buna genel geçer cevap veriyor… Vatandaş bunun üzerine şikayetinin önemsenmediğini, üstünün kapatılmak istend

ASGARİ ÜÇRET BİLANÇOSU

(Asgari Ücret, Gelir- Gider Cetveli)

Gelir, maaş olarak 1400 lira, bu parayı nereye harcayacağımızı şaşırıyoruz diyor asgari ücretliler, bu şaşırma hali bolluktan değil yokluktan oluyor… Nereye harcıyor asgari ücretli bu parayı hiç düşündünüz mü? İşin daha da tuhafı ücretlilerin yarıdan fazlası asgari ücretli olmasıdır… Nedeni ise işçilerin haklarını koruyacak sendikal örgütlenmenin, sosyal demokrat partilerin ülkemizde çok zayıf olmasıdır.. Başka bir asg

BUGÜN NEYDİ?

(Bugün On Kasımdı, Kurumsal Unutmalar Oldu)

Bugün çıktım saat 9’u beş gece ilçemizin protokolüyle (Kaymakamı, Belediye başkanı, Müftüsü, Nüfus Müdürü vs.. Bürokratıyla) birlikte bir Kültür merkezinde Ülkemizin kurtarıcı ve Sistemimizin Kurucu lideri G. M Kemal Atatürk’ü andık… Aradan dört saat geçti, ben camiye gittim…

10 Kasım bu yıl Cumaya denk gelmişti, Cuma hutbesinde bekledim ki Kurumun kurulma kararını alanlardan olan Atatürk

MİLLİ EKONOMİ DEDİNİZ O DA NE?

Milli ekonomi dediğimiz de ne anlamamız lazım yada dünya bu kadar ekonomik olarak birbirine eklemlenmişken milli ekonomiden bahsebilirmiyiz? Bahsedebiliriz ve bahsetmeliyiz de…. Neden? Bizim milli gelirimiz arttıkça refahımızda artar ondan ama sadece rakamsal artışlar değil gerçek artışlarla arttıkça artar… Milli ekonominin hali buna izin veriyor mu? Yani bunu milli olduğunu iddia eden ekonomistler, siyasiler son 20-25 yıl daha da geri gidelim son 50-60 yıldır nasıl bir ekonomik politika uyguluyorlar? Anlaşılır olması için son 14 yıla bakalım mı?

BAYRAMLAR KİMİN BAYRAMI?

İster Dini İster de Milli Bayramlar, Kimin Bayramı?

Siyaset yapanlar, fanatik taraftarlar genelde bayramları ayrı kutlarlar… Nedeni ne ola ki, bayram da bile rakipleriyle karşılaşmak istemezler mi, yoksa siyaseti, hep kin ve nefret üzere yaptıklarından utandıklarından birbirlerinin yüzüne bakamazlar mı? Onların Halet’i Ruhiyesini Bilmiyorum, hiç Üst düzey siyasetçilerle bulunmadım… Ama görüyorum hep ayrı ayrı kutlarlar, mümkünse aynı alanda, aynı salon da, aynı mekanda bulunamaya özen g&

YENİ İYİ PARTİ GELİYOR, TÜRKİYE İYİ OLACAK…

Siyasetimize yeni bir merkez parti geliyor, kurucular listesine baktığımız da güçlü bir kadro oldukları görülüyor… Yapılan araştırmalar da, kamuoyu böyle bir partiye ihtiyaç olduğunu söylüyor, Lideri kadın, Meral Akşener, siyasetimize kadın eli değecek, umut ederiz ki, siyasetimize nitelik katacaklar… Zaten birçoğunu yakından tanıyoruz… Ümit Özdağ Hoca gibi düşünsel katkılarıyla tanınan, Ayşe Sucu Hoca gibi Dini düşünce alanında kendini ispatlamış, Durmuş Yılmaz Gibi ülkemizin ve dünyanın saygın ekonomistti, Yusuf Halaçoğlu hoca gibi

DEVLET GELENEGİ

(((İlk Devlet de, Son Devlet de Bizim)))

Türkler, ilk devletlerini ne zaman kurmuşlar, son devletleriyle ilk devletlerinin arasında kaç yıl geçmiş, özür, kaç bin yıl geçmiş… Bu devletlerin hepsi milletimiz tarafından kurulmuş, üstelik de zamanlarının güçlü devletleri olmuş Türk devletleridir… Bu kadar devlet kurulmasının nedenlerinden biri Türklerin takım ruhu, yani birlikte hareket edebilme özellikleridir desek… Milletlerine aidiyet duygularının yüksek olması desek, evet&he

VURUN ABALIYA

(Vergi Yükü, Vatandaşa, Lüks Yaşama Yöneticiye)

Tüm tarafsız ekonomistler bu ekonomik politikalar sürdürülebilir değil diyorlardı, kimse dinlemedi, yöneticiler hiç dinlemedi neden? Vatandaş dinlemedi, kimimiz ev aldık, kimimiz araba aldık, kimimiz cep telefonunu değiştiriyorduk, piyasada borçlanmaya dayalı bir bahar havası vardı… Aşırı kamu binasına yatırılan yatırımlar kaynak savurganlığına neden oldu, aşırı kamu lüks araç alımı kaynak savurganlığına neden oldu, bu binalara mobilyalar derken, personel d

ALDATILAN YÖNETİCİLER

 Demokrasilerde yöneticileri halk seçer,  bu yöneticilerin sistem içinde kalmak, Anayasaya, Hukuk kurallarına uymak şartıyla yönetme yetkileri vardır… Meşruiyetleri de buradan gelir, krallar gibi, padişahlar gibi ben yönetme yetkisini Allahtan, Tanrıdan aldım hikayesi anlatamazlar, böyle bir yetki kimseye verilmemiştirde… Biz toplum olarak yöneticileri seçtik, ülkemizi, devletimizi iyi yönetsinler diye, onlar bazen şaşırıyor halkı yönetmeye kalkıyor, halkı yönetmek yok devleti yönetmek var, bu biline, halk zaten hukuk kurallarına sizin gibi uymakla kendi sınırına riayet eder… Her ney

ANTİBİYOTİKLERİN BİZE MALİYETİ

(Biyolojik, Ekonomik)

Antibiyotik kullanımın da rekor kırıyoruz, bu rekorun nedeni nedir, derseniz ben hiçbir alanda rekor kıramadığımızdan, hiç olmazsa bu alan da rekorlar mı kıralım diyoruz, anlamış değilim… Başka bir rekor da işçi kazaların da kırıyoruz,  yani ne üretimde rekorlarımız var, ne teknolojik gelişmede, nerede bir olumsuzluk varsa orada rekorumuz var, bunda bir terslik yok mu? Her neyse, konumuz olan antibiyotik kullanma rekorumuza bakalım mı?

LÜZUMSUZ KAVGALARIN KAHRAMANI OLMAK

Sınırlarını bilmeyenlere sınırlarını hatırlatmak için hayat bazen kavgayı gerekli kılar, bazen daha büyük davalar için kavga ederiz, bu vatandır, devlet düzenidir, bağımsızlığımız içindir, devletin gücünün adil ve hizmet için kullanılması talebi içindir… Bu kavgalar gereklidir, bu gerekli kavgalarda kahramanlık ise kutsal görevdir… Ama hayatın içinde öyle olaylar yaşanır ki, olsa da, olmada hiçbir önemi olmayan nedenlerden dolayı kavgalar olur, kimi boşluktan dolayı, kimi kendini bu küçük kavgalarıyla kanıtlamak için, kısacası lüzum kavgalarla

YÖRE, YÖRESEL ÜRÜN

(Yöresel Ürün, Pazar, Dayanışması)

Yöre, bir coğrafyanın belli bir alanını oluşturan bölüm, buna mahalle, Köy, Şehir, İlçe, İl, Bölge, Ülke, diyebiliriz… Dünya ile kıyaslandığında yöre, yerel Ülkedir, Ülke üzerinden değerlendirildiğin de, bölgedir, Bölge üzerinde değerlendirildiğin de, İl’dir, İl ile kıyaslandığında İlçe, ilçe ile kıyaslandığında Mahalle, Mahalle ile kıyaslandığında köy, Köy ile kıyaslandığında mezra yöredir

GERÇEK VERGİ ŞAMPİYONU KİM?

(Benim Şampiyonum Asgari Ücretli Vatandaş Ahmet Emmi)

Valla vergi şampiyonu kimdir diye sorduğumuz da, gelirine göre en çok vergiyi verendir, bence şampiyon, nasıl olur olur derseniz, şöyle olur….

Asgari ücretli vatandaş Ahmet Emmi, ne kadar vergi ödüyor, yok, yok gelirinin ne kadarını vergi olarak ödüyor? Patron Mehmet bey gelirinin ne kadarını vergi olarak ödüyor? Şampiyon düğümü burada çöz

SOSYAL MEDYA SOYTARILIKLARI

Sosyal medya soytarılıkları derken, sanatsal anlamda eğlence için çalışanları kastetmiyorum, eğlenmek için yapılan esprileri de kastetmiyorum, biraz olumsuz anlam yüklenecek ama karşıdaki insanları, düşünceleri dikkate almadan hakarete varan paylaşımları yapanları kastediyorum… Ben tepki gösterdim arkadaşlarımın arasında böyle tipler azaldı, ayrıca bir şey daha yaptım her düşünceden ve gruptan insanlarla arkadaş oldum, bu arkadaşlarımızın birbirlerine karşı saygısını tesis ettim… Çok çeşitli düşüncede arkadaşlarım artık birbirlerine saygılı bir şekil de paylaşımlarını yapıyorlar, eleştirilerini

 YENİ OLUŞUM, YENİ SİYASAL ALTERNATİF

İKTİDARA ALTERNATİF BİR OLUŞUM

YENİ MERKEZ PARTİNİN AYAK SESLERİ

Yapılan Bir anket ve duyduğumuz çalışma bu başlıkları haklı çıkaracak gibi, MHP den İhraç edilen Meral Akşener, Ümit Özdağ, Yusuf Halaçoğlu, Sadi Somuncuoğlu gibi, Ülkemizin sevilen İlahiyatçı düşünürü Ayşe Sucu gibi daha, adını öğrenemediğimiz, siyaset bilimci, akademisyen, yazar ve toplum tarafından sevilen 100 yakın

SİAYASAL NORMALLEŞME!! SİYASAL BARIŞ

(Siyasal Gerginlikten Kurtulmak İçin AKP, CHP, MHP, HDP’lilere Çağrımdır.)

Siyasetimiz öteden beri gerginlikten besleniyor, toplumları incelediğimizde birkaç gerginlik nedeni görüyoruz, biri siyaset, diğeri dinin meshepsel yorumları, bana kalırsa en önemlisi ekonomik eşitsizlikler, son zamanlarda bu gerginlikleri yaşıyoruz, devam ediyor…Biz siyasal gerginlik üzerinde duracağız, grupları dinliyoruz, hepsi %100 haklılar… Biri diniyor ki, başörtülü bacımın başını açtılar, diğeri diyor ki laiklik elden gidiyor, ö

MESLİSTE NELER OLUYOR?

Bir Parti Liderinden Konuşma Metni İstemek ne Demek?

Muhalefetin Sesi mi Kesiliyor?

Mecliste 15 Temmuz şehitler günü ile bir anma olacak, mecliste grubu olan partilerden bazıları davet edilmedi, bazıları ise ne konuşulacağı ile ilgili konuşma metninin önceden istenmesi nedeniyle tepkiyle karşıladı… Bir meclis düşünün hükümet rahatsız olacak diye ne konuşulacağı önceden isteniyor, bu ne demektir, biraz zorlama yorum olsada, yani muhalefete deniyor ki biz ne istiyorsak onu konuşacaksı

HEY BAŞKANLAR, KAMU YÖNETENLERİ ORALAR SİZİN DEGİL VATANDAŞIN

Kentlerde hepimizin gözü önün de yeşil alanların özelleştirilmesi, doğal hayata kentlerin çıkışı olan kampların ve mesire yerlerinin özelleştirilmesi vatandaşların doğal hayatla kopan bağını, daha da koparmaktadır. Buna neden uygulamaları kamu kurumlarını yönetmek için gelenler eliyle, yani kamu yöneticileri tarafından yapılmaktadır, bu yöneticiler buraları birlerine peş keş çekmek içinmi yönetime geldiler… Örnegin…

Bir parka girin ne kadar alanın kişilere kimi

TARIM İÇİN DESTEK BEKLERKEN, KÖSTEK GELDİ

(Et, canlı hayvan, buğday, arpa ve mısırda gümrük vergisi indirimi)

(Gümrük vergilerinin indirilmesiyle ilgili kararda, üreticimizin maliyetleri dikkate alınmamıştır.)

Bu kararın Et, canlı hayvan, buğday, arpa ve mısırda gümrük vergisi indiriminin, üreticiyi etkilememesi mümkün değil, çiftçiler teşvik, destek beklerken köstek geldi diyebiliriz… Oysa ucuz üretimin temel nedeni maliyetlerin düşürülmesidir, mali

TOSYA SAHİPSİZ,

(Tosya’ya Kim Sahip Çıkacak?)

Orta Kara Denizde bir il var adı Kastamonu, Bu ile nezaketen bağlı bir ilçe var, adı TOSYA, Bu ilçeyi Kastamonu ile Ilgaz dağı ayırır, öyle bir ayırır ki bu coğrafi ayrılık, nerdeyse, siyaseten, ekonomik men, kamu kurumlarından aldığı hizmetle, alamadığı desek daha doğru olur, her şeye yansır… Tabir cazisse İl Merkezi adeta Tosya’yı gözden çıkarmıştır…

En çok oyu alan Parti aday listelerin de Tosyalılara yer vermez, parti kurulları için Tosyalı siyasetçil

TÜRKİYE’NİN RENKLERİYLE BİRLİKTE TOSYA BAGEVİ GÜMÜLCİNE’YE UÇTU

Ülkemizin tarihi ve doğal güzelliklerinin resmedildiği, “Türkiye’nin Renkleri” resimlerin den oluşan resim sergisi, Numune Hastanesi Başhekimi/Yöneticisi Prof.Dr. Nurullah Zengin’in destekleriyle, Gümülcine Belediye Başkanlığının katkılarıyla gerçekleşmektedir… Sergiye hemşerimiz Numune Hastanesi Teknik Personel Sorumlusu Mühendis/Ressam Mehmet Acılar ve arkadaşları eserleriyle Türkiye’nin renklerini ve Tosya Bag evi adlı eserini Yunanistan’ın Gümülcüne Şehrine taşıdılar, Sergi 18-21.5.17 tarihleri arasında sergilen

SORUNLARIMIZIN KAYNAGI

Bugün ülkemizde yaşanan bazı sorunların sorumluları olarak “üst akıl”, “iç mihraklar”, “dış mihraklar”, ‘haçlılar’, ‘düşmanlar’ gibi soyut yerlere yıkıyoruz. Aslında bu sayede sorunların sorumluluğundan kaçıyoruz gibi görünsek de, sorunlar bizim peşimizi bırakmıyorlar… Soyut, kim olduğu belli olmayan, ürettiğimiz efsaneler üzerine sorunları başka yerlere bağlıyoruz… Kim, inanırsa, Kadir İnanır…

 “Piyasalarda yaşanan sorunların kaynagı iktisadi olduğu kadar yanlış politik kararların olduğunu

DEMOKRASİ REFERANDUM

(Demokrasi Sigortası)

Demokrasinin temeli olan temsili yönetimin oluşmasını halk seçimle, sandıklara attığı oylarla devleti kimin yöneteceğini belirler, bu demokrasinin gücünü oluşturur, yönetimin çatışmasız devredilmesini ve devralınmasını sağlar… Ayrıca yasama, yargı, yürütme diye devletin gücü ayrı kurumlara dağıtılır ki demokratik seçimlerle gelenler otorite olma eğilimlerine girmesinler, çatışmalara neden olmasınlar diye düşünülmüş seçim dışında bir sigortadır, buna demokrasi sigortası da denilebilir

HAYAT YOLCULUĞU

Hayatı bir yolculuk olarak düşünürsek, bu yola çıkarken yanımıza ne almalıyız, akıl alırız, düşünce alırız, bunlar üzere hedefimizi belirleriz, yeter mi? Yetmez neden yolda lazım olacak başka araç ve gereçler de aşöaşıyız/alırız, bunlar ne ola ki!

Aklı aldık, düşünce aldık, hedefi belirledik, emme lakin bu yola hangi yoldan hangi vasıtalarla gideceğiz, nasıl gideceğiz, vardığımız menzil de amacımız nedir? Bütün bunlar üzere düşüne duralım…..

Bunları bir kenara koyduk yolda nelerle karşılaşabiliriz,

DOĞAL OLANIN, DOĞASINA SAYGI

Doğal yaşam alanları gün be gün azalıyor, bu azalışın iki nedeni var olduğu biliniyor biri insanın direk işgali, diğeri ise daha derinden ilerleyen ama onarılması çok zor olan, yine insan eliyle kimyasal kirliliğin sonucu olan, doğal yapının bozulması, kirlenmesi sonucu işgal… Bir iki gündür köyümdeyim, köyde bile büyün boş alanlar kirlilikten nasibini almış durum da, köyümüz de, siz deyin 100 kişi, ben deyim 90 kişi yaşıyor, ama köyümüzü kirletmek için bu nüfus yoğunluğu bile yetiyor… Neden gerekli gereksiz her şey ambalajlanıyor, bunu da çok matrah bir şey diye sunuluyor, değil

AŞIK VEYSEL SÖZLÜ KÜLTÜRÜN TEMSİLCİSİ

Her aşık gibi Aşık Veysel de bir geleneğe yani bizim sözlü kültürümüze, aşıklık geleneğine dayanır, dayanmasına ama Aşık Veysel’i Aşık Veysel yapan başka bir şey vardır… Bu nedir dersek, onun kendisinden ürettiği şiirlerdir. Her hangi birini ele alın, alalım, üzerinde dura, dura okuyalım, ne demiş anlamaya çalışalım. Bunu isterseniz hep beraber bir şiiri üzerinden yapalım mı?

Beni Hor Görme Gardaşım   

Beni Hor Görme Kardeşim

GALİP AGABEY

(Galip Erdem, Dogum Tarihi, Hayatı, Eserleri, Düşünceleri)

Galip Erdem Agabey 10 Mart 1930, Rize İlimizin, Fındıklı, Fındıklı İlçesin de dünyaya gelmiştir, 12 Mart 1997 ise Ankara Gazi Hastanesin de Dünyaya veda etti, Galip Agabey sevenlerinin oluşturduğu büyük bir kalabalık grupla Ankara Cebeci mezarlığına defnedildi.. Galip abi 67 yıllık ömrüne neler sığdırdı, Türkiye siyasi hayatına ne gibi katkıları oldu, bunlar üzerinde düşünerek devam edelim…

Galip Erdem, Fındıklı ilçesinde "Ofluo

DEVLET HÜKÜMET AYRIMI

Biz toplum olarak devletle, hükümeti karıştırıyoruz gibime geliyor, kaç kişiyle konuştumsa büyük bir bölümünün devlet hükümet karışıklığı yaşandığını gördüm… Nedeni ne derseniz, İmparatorluktan kalan devleti, ülkeyi, kişilerin hakkını hukukunu tek kişide özdeşleştiren bir anlayışın torunlarıyız, bu miras bizde böyle bir yanılgıya neden olmaktadır, diye düşünüyorum… Ama günümüz sistemi demokrasi de bu durum böyle değil, hükümet vatandaşın oyları ile seçilir… Devleti yönetmek topluma hizmet etmek için vatandaş adına devle

İRADEYE SAYGI

Son günlerde bakıyorum evetçiler şu, hayırcılar bu, evet çıkmazsa şu olur, hayır çıkmazsa bu olur diyenlerin en uç söylemlerine tanık oluyorum, madem iradeye saygınız yok neden seçim yapıyoruz? Allah bile insanları iman edip etmeme konusunda bile, serbest bırakırken, bence buna saygı duyarken de diyebiliriz size ne oluyor? Dilim varmıyor sert konuşmaların fitneye neden olacağını biliyorum ve sert yazmamak için kendimi frenliyorum, bu hapisten korktuğum için filan değil fitneye, fesata, gerginliğe neden olmamak için yapıyorum ve bunu sivri dilli siyasetçilerden de onu bekliyorum…

DEMOKRASİ İÇİN MUHALEFETE YARDIMCI OLMAK LAZIM

Demokratım diyorsak demokrasinin gerekliliğine inanıyorsak muhalefete yardımcı olma sorumluluğunun farkındayız demektir… Bizim bir arada durmamızın en önemli garantileri ne derseniz? Ben size dil, din derim, vatandaşlık, demokrasi bilinci derim işte bu nedenle demokrasiye sahip çıkmak için muhalefete sahip çıkmak durumundayız… Çünkü her rejim de iktidar vardır, sadece demokrasilerde muhalefet olur…

Muhalefete yardımcı olmanın diğer amacı da muhalefet eleştiri yapar bu eleştiriyi dikkate alan iktidar daha iyi hizmet yapar.. Muhalefeti suçlam

KABADAYILIK KİTABINI YAZAN ANGARALI KABADAYILAR

(Kabadayılık Raconu)

 Her işin bir kuralı kaidesi olduğu gibi kabadayılığın da bir kuralı ve ilkesi vardır, buna bu alem de racon denir… Racona uymayanlar kabadayı da sayılmazlar, neden? Özellikle Ankara Kabadayıları da raconun gereği, hasta, yaşlı, çocuk, kadın, sarhoş kısaca güçsüz ve aciz durumdaki ve mukabele göstermeyen insana karşı güç kullanmak ve saygısızlık yapmak kesinlikle yoktur.

Angaralı kabadayılar hiçbir dönemde, devirde yerde yatan birine, hasmı bile olsa tekme atmaz, böyle

  TARİHLEŞMİŞ TARİHDE KALMAK

TARİHİ KIYASLAMALAR, NE KADAR ZAMANIMIZI UYAR

Evet, siyasilerimiz bazen tarihin bir kesitini alır ekmek karneyle veriliyormuş işte belgesi der, vatandaş alkışlar, bakın işte o zaman demokrasi yokmuş der halkımız yine alkışlar, bakın bakın daha bilgisayarları bile yokmuş der liderin efsununa kapılmış taraftarları önce lideri hafifi hafif kafa sallamalarıyla onaylar lider sustuğu bir arada elleri patlayıncaya kadar alkışlarlar… Neden, liderimiz çok önemli bilgiyi bizimle paylaştı neymiş o o tarihde bilgisayar yokmuş, evet yoktu çünkü bilgisayar daha henüz ica

MEÇLİSTE(SİYASETTE) ADAP

Şimdi partilere de partililere de bakıyorum haklılar, ve her olaydan siyasal ve ekonomik rant çıkartma alışkanlığı burada da devam ediyor… Bir kavga oluyor, daha önceleri de oldu ama olmasın istenirdi, yine öyle istiyoruz… Kavga karşılıklı hak ve hukuka saygısızlığın sonucu, sınırlarını bilmeyenlerin çıkardığı istenmeyen durumdur… Şimdi at gözlüğümüzü çıkaralım bu olayı inceleyelim ne dersiniz, lütfen siyasal körlük yapan gözlüğünüzü sizde çıkarın… Yoksa olayın sonuca bakar suçlu ilan edersiniz, nedenine bakar suçlu ilan edersiniz. Olayı ned

Yeni Merkez Sağ MHP'ye Mi? MHP Hazır mı?

Sag lideri sever başarılı oldukça da liderin arkasında tartışmadan, eleştirmeden durur, ama liderin kararları sorgulanmaya başladı mı, önce içten içe sonra direk homurdanmalar başlar… Lider bazı homurdananları gücüne, karizmasına dayanarak harcar. Tam burada hata yapar, neden hata yapar hatalarını söyleyen adamlarını, yanlış karalarına tepki gösterenleri çevresinden uzaklaştırmış kendini eleştirmeyen, sadece evet efendim diyenlerin kaldığı yerde artık kararlar istişare, meşveret, şura, kurultay, çalıştay, danışma gibi doğru karar almamıza yardımcı olacak mekanizmalardan uzaklaştırdığımız kişilerle birlikte bizim grubumuz da uzaklaşı

YAZ SAATİ, KIŞ SAATİ HANİ BUNUN ORTASI?

Bu sene yaz saatinden Kış saatine geçilemedi, neden birilerinin keyfi öyle istediği için olsa gerek, günün uzaması ve kısaması var, buna göre saatin ayarlanması düşünülmüş ve dünya genelinde, özelliklede bize yakın ülkeler de uygulanıyor, neden? Güneş ışığından daha fazla yararlanmak için, iyi bir gerekçe, kış saatine geçmemeyi savunan ve uygulayan arkadaşlardan rica gerekçeleri nedir? İnsan merak ediyor, neden güneş ışığından daha fazla yaralanmayalım ki, çok mu enerji zengini ülkeyiz, yada sabah namazıyla karanlıkta  çocuklarımızı okul yollarına

M. AKİF 79’UNCU ÖLÜM YILDÖNÜMÜNDE BİZE SESLENİYOR!!

Evet, bizim için büyük derslerle dolu, tarihimiz, kültürümüz, edebiyatımız, siyasi başarılarımız, hatalarımızdan ders aldığımızda, almadığımız da toplumsal ve kişisel hatalarımızı ya önlüyor, yada körüklüyor. Ders almadığımızda körüklüyor, ders aldığımızda önlüyor. Toplumlar ve onu oluşturan kişiler üç şeyden ders alıyorlar. Bu nedenle bizi mevcut ataletten uyandıracak, ya musibetlere, yada M. Akif gibi büyük şahsiyetlerden, okuyarak, onları anlayarak ve ders alarak ataletten kurtulabiliriz/kurtulmalıyız.  Bunların dışınd

TERÖR TUZAGI

Uzun yıllardır terörle, teröristle mücadele eden bir ülkeyiz, bunun ne demek olduğunu canlarımızla öğreniyoruz, artık şunu biliyoruz terör bizi bir yere çekmek istiyor. Biz bu çekmek istediği yere gidecek teröristlerin istediği tuzağa düşecekmiyiz? Ufak tefek düşme belirtileri üzerine bu uyarıyı yapma zorunda hissettim, uyarı hepimize… Teröristler, bekledikleri kaos ortamı için vatandaşların da çatışmasını bekler, işte bu tuzaga dikkat etmek gerekir

Biz vatandaşlar olarak silah alıp suçluluğu, suçsuzluğu belli olmayan üstelik de yasal ola

EKONOMİK İŞLEYİŞ

EKONOMİMİZ EKONOMİK Mİ?

EKONOMİ FAKTÖRLERİ

Ekonomik işleyişin bir prensibi vardır, üretim, imalat üretiminizin bir bölümünü tasarruf ederek yeni yatırımlar, yeni üretimler için kaynak ve üretm, yatırım, üretim... Bu cümle iyi tefsir edilirse bizim nerede hata yaptığımızı da anlarız… İyi tefsir ediyormuyuz,  yok, neden, bende anlamış değilim, anam ilkokulu zor bitirmiş ama ekonomik olarak yaptığımız hataları ona yaptıramazsınız… Neden? Çünkü ek

ATATÜRK KASTAMONU DA

M. Kemal Atatürk, Kastamonu Ziraat Odası Başkanı olarak, Kastamonululara Hitap Ediyor.

Yıl 1925, aylardan Ağustos Atatürk Kastamonuluları ziyaret ediyor, bu ziyaret sırasın da, Çiftçilerle sohbet ederken şu soruyu soruyor…  Kuruluşunuz ve Makineleriniz var mı? Çiftçiler yok diyor….

Atatürk bunun üzerine, Bende Çiftçi olduğum için biliyorum, makinesiz tarım olmaz, el emeği güçtür,(Zordur) birleşiniz ve kurduğunuz birliklerle makine alırsınız, yılda yü

LOZAN BAŞARIMI/HEZİMETMİ?

Lozan bir siyasal andlaşmadır, siyasal anlaşmalar nasıl yapılır hepimiz biliriz, diplomatlarınızın arkasında ekonomik ve askeri güç bulunur siz siyasetçiler de diplomatlar da masada istediklerinizi alabilmek için ısrar edersiniz? Son iki yüz yılı kayıplarla, başarısızlıklarla geçmiş bir imparatorluk vatandaşı bir diplomatsanız,  daha henüz kurulma aşamasın da bir devletin diplomatıysanız, sözleşme masaların da gücünüz zayıf demektir. O zaman bu masada istemediklerinize de razı olacaksınız demektir… Ama olayı bugün ki şartlarda düşünürseniz, tahrikat şıhlarının T.C Düşmanlığı üzere hezim

KARAKOLLARDA GÜVENLİK AÇIĞI

Ülkemiz uzunca bir dönemdir bölücü terörle mücadele ediyor, şimdilerde ise sistem dışına çıkmak isteyen dinci unsurları, komşu ülkeden topraklarımıza saldıranları da bu kervana dahil ettik… Yani işimiz kolay degil ama canımızı dişimize takıp başaracağız… Bunun için kendi içimiz de birliğimizi muhafaza edecek müzakereci bir siyaset izleyeceğiz, demokratik yollarla dile getirilen talepleri dinleyeceğiz, makullerini kabul edecegiz, uçuk istekleri ret edeceğiz, kabul etmediklerimizi de düşünsel temelli, akla yatkın ret etmek gerekçeleri kamuoyuna sunarak haklı mücadelemizi

BİRLİK RUHU UYANDI

Uzun süredir siyasetin ve farklı dini yorumların gerginliğiyle gerilen toplum, son darbe girişimiyle liderlerin açıklamaları ve vatandaşların birlik ruhunu destekleyen davranışlarıyla birlik ruhumuzu uyandırdı… Ben Kayı boyu flamasını, Bozkurt flamalarını Atatürk posterlerini, İslami grupların kullandığı tevhit bayrağını yan yana görünce işte demokrasi bu, işte birlik ruhu bu dedim… Gayri ihtiyari gözlerimden yaşlar döküldü… Ben bu birlik coşkusunu yaşarken bize saldıranlar, saldırma planları olanlar artık şunu anlamışlardır sanırım bu millete yapılan saldırılar, birlik ruhunu coşturuyor… İşte bunun kanıtı Yeni Kapı Miting

VURUCU GÜCÜ VURMAK

VURUCU GÜCLERİN BİRBİRİNİ VURMASINA ENGEL OLMAK

Toplumların güvenliklerini sağlayan güçleri vardır, bunların çoğunluğu sadece sayı ifade eder, ama bir de Özel Tim, Özel Kuvvetler, Sas Komandoları, Bordo Bereliler gibi vurucu güçleri vardır… Bunlar gerekten de iyi yetişmiş operasyonel yeteneği güçlü olan personellerden oluşur. Zaten darbe anın da ilk olarak saldırılan yerlerden biri de gölbaşında ki özel kuvvetler olmuş ve çok şehit verilmiştir… Sonra darbe olay anın da operasyonel yeteneği olan kuvvetler kulla

MİLLETTEN DARBEYE DARP!

Vatandaşfikri.com olarak, her türlü darbeye karşı Türk milletinin ve demokrasinin, vatandaşın yanındayız.

Vatandaşın iradesine karşı yapılan bu saldırıyı kınıyoruz… Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu, millî iradenin tecelligâhı Türkiye Büyük Millet Meclisine saldırı yapacak kadar, halkın üzerine ateş açacak kadar, Türk güvenlik kuvvetlerini karşı karşıya getirecek kadar… Başta vatandaşın seçtiği Cumhurbaşkanı olmak üzere devlet büyüklerine suikast girişiminde bulunacak kadar… Genelkurmay başkanını

SILAHİ RAHİM

Kelimelerin anlamına baktığımız da gördüğümüz şunlar oluyor, sıla bir süre ayrı kaldığımız doğduğumuz veya büyüklerimizin yaşadığı yere kavuşma… Rahim ise bildiğimiz rahim, ya da yani köke dönüş anlamın da…

Evet görüldüğü gibi Ataların yaşadığı yere dönüş, yada doğduğumuz yere ilk yaşadığımız yere dönüş, kavuşma anlamında ki bu kelimeye ek olarak Rahim köke dönüş de eklenerek bir deyim oluşmuş “”Sılahi Rahim”” demişler ve bu bizim bu kültürümüzü hala yaşatanların olduğ

MHP’DE DEMOKRASİ RÜZGARI

(MHP de Esen Bu Demokrasi Rüzgarının Diğer Partilere de Sıçraması Dileğiyle)

Bugün MHP’liler Türkiye tarihinin en demokratik tavrını sergileyen partililer oldular, öncelikle kendilerini kutlarım, bu demokrasi rüzgârının önünde durmaya çalışanlardan ricam bu rüzgârı arkanıza alın karşınıza almayın…

Artık sadece MHP yöneticileri değil diğer parti yöneticileri de şunu düşünmeye başlamalılar, delege oyunları, kanaat yoklamaları, so

KAYYUM ZARARLARI

( Kayyum zararları Nasıl Telafi Edilecek?)

( Biz En Çok Kendi Kendimize Zarar Veririz, Nasıl mı?)

Devlet mülkleri korur, bu hem hak acısından mülk, hem de taşınmaz acısından mülktür, devletin kuruluş amacı korumaya dönüktür, desteğe dönüktür, hizmete dönüktür… Ben biraz gerilere gideceğim, Hasbi Menteşoğlu vardı, adeta batırıldı, sonra Rumeli Holding vardı adeta batırıldı, bu batırma işleri devlet gücüyle, hükümetler eliyle yapıldı.. Rumeli h

MHP

(MHP de Genel Kurul Heyecanı)  

MHP’nin uzun yıllardır genel başkanlığını yaptığı Devlet bey siyasetimize büyük katkıları oldu, ister üslubuyla, ister ülkücüleri sokak çatışmalarında yer almaması kararıyla olsun.. Buna rağmen uzun muhalif döneminin verdiği yorgunluktan da olsa gerek, son seçimlerdeki ciddi oy kaybının da etkisiyle liderliği tartışılır olmaya başladı, neden ülke siyasal ortamı uygun olmasına rağmen seçimler de başarılı olmayı bırakın çok rahat başarısızlık diyebileceğimiz bu sonuçların da etkisini yok sayamayız… Bunlar genel merkezden görünm&

BAYRAKLARI BAYRAK YAPAN NEDİR?

Bayrakları bayrak yapan onun temsil gücü ve bu temsil ettiği toplum tarafından gösterilen gönüllü saygı ve sevgi ve uluslararası ilişkilerde devletimizin tanınmışlığıdır… Bayrak bilinenin tersine devletin değil, adıyla sanıyla vatandaşların bayrağıdır… Devlet zaten kimin derseniz, ben vatandaşların derim, çünkü vatandaşlara hizmet için kurulmuş bir kurum kimin olabilir ki? Her neyse bayrak üzerine bazen tartışmalar yapıyoruz, son tartışmalar üzerine biraz duralım mı?

Bir, Mersinde çocuğun biri devletin g&uum

BAYRAK – KİTAP – SİLAH ÜZERE YEMİN

Biz yeminlerimizi yaparken bunlar üzerine ve namus, şeref üzerine yeminler yaparız bunlar bizim olmazsa olmazlarımızdır, bunlar nedir, yemin nedir, bunlarla ne denmek istenir gibi düşüncelerle yazımıza girelim mi? Bu üç değerin değeri üzerine duralım…

Bayrak, burada vatanı, vatandaşı, devleti temsil eder, bayrağı bu nedenle önemseriz, bayrağı önemsemek demek vatanı önemsemek demektir, vatanı önemsemek demek üzerinde ki vatandaşları, devleti bunların kurduğu toplumsal düzeni önemsiyoruz demektir, işte vatan sınırlarıyla belirlenmiş T&u

!!DEMOKRASİYİ ENGELLEMEK!!

(MHP de Genel Başkanlık Yarışının Engellenmeye Çalışılması Üzerine)

Demokrasiyi, demokratik hukuk kurallarını kullanarak engellemek, bunu baz alarak da devletin güçleriyle bastırmak, buna ne denir, demokrasi dışın da her şey… Hangi olaydan bahsediyorum MHP genel Başkanlık seçimlerinden… Olayı yazmayayım diyorum olmuyor, yazayım diyorum böyle saçma çekişmelerin adamı olacağım diye korkuyorum…

Birileri aday oluyor ne

BALKAN TÜRKLERİ

Türklerin Balkanlara 14 yüzyılın ikici yarısında geldiği, genellikle bilinir ve biz de öyle düşünürüz, düşünürdük… Osmanlı 1290-1300 de kuruldu daha sonra Balkanlara geçti gibi düşünülür, ama tarihi kaynaklar ve tarihciler öyle demiyorlar… Birçok tez var, bu tezlerin dayandığı kanıtlar ise, Türklerin Balkanlarda çok eski devirlerde olduğunu gösteren arkolojik kazılarla ortaya çıkan kanıtlardır…

Balkanlarda anti Türk propağandası yapmak için alttan alta veya acıktan Türkler buraya söm&

BAYRAMLAR, BAYRAMOLA

Her toplumun özel günleri vardır, bu özel günler Milli bayramlarla kutlanır, Her inancın özel günleri vardır, dini bayramlarla kutlanır, bunun nedeni toplumda ortak bir hafıza yaratmak ve toplum ferdini toplumuna ait hissetmesini sağlamaktır.  Aidiyet bağı kurmak için birçok neden daha vardır, toplumun fertlerine, devletin vatandaşlarına verdiği önem gibi mesela… Saglık sorunu yaşayan ferdine, iyi ve kötü davranışı, o toplumun fertlerine aslında bir mesajıdır, biz seni kendimize şu kadar ait hissediyoruz diyen bir mesajdır… Aynı şey güvenlikte de geçerlidir, vatandaşımı

DİL VE KÜLTÜR BİRLİGİ

Siyasal hedefler de yönümüz batı olduğu, Dil ve kültür birliği için de hedefimiz doğu ve Orta Asya olmalıdır neden? Bu kültürel hedefler de kesinlikle siyasal hedefler gözetilmemeli, işin içine ekonomik ve siyasal kazanımlar girdiğinde, hele hele kültür alanının sulandığını, erezyona uğradığını görüyoruz. Türkçe konuşan toplumlar geleceğe doğru ilerlerken, dünya insan toplulukları arasında yerini kültürle, bilgiyle, bilimle alacaktır. Kültür ve bilim ağırlıklı bir hedeflemelerle kültürümüzü dünya kült&uu

TERÖRİSTLERE TESLİM OLMAK

Evet, başlık tuhafınıza gitti değil mi? Gitsin de, adamlar en olmadık yerde bomba patlatarak bize ve ülkemizi yöneten siyasetçilerimize kendi isteklerini kabul ettirmek istiyorlar.  Güvenlik önemlidir, ölmemek önemlidir, yaşamak daha önemli, ama adamlar durduracağı, yani fireni arızalanmış, rast gele gidiyorlar, aynı düşünceyi paylaşırsınız paylaşmasınız, bu konuda Cumhuriyet tarihinin en barışçıl hükümeti bu hükümet, masaya oturdu mu? Evet, sonra bunlar belki barışırlar diye bütün saçmalıklarına katlandı mı evet, valilere bunlara biraz alan acın talimatı veril dimi eve

MİLLİ REFLEKS

Aşırı derecede kutuplaşmış bir toplum olmamıza rağmen, en uzlaşılacak konulardan bile gerilimler çıkarıyor olmamıza rağmen... Çok çabuk öfkelenmemize, toplumsal hayatın içinde saygısızlaşmamıza rağmen bunları birbirimize yaparken... Evet... Her konuda birbirimizin yakasına yapışıyoruz... Elimizden gelse gırtlaklayacağız birbirimizi... Oysaki Sorsalar, hepimiz milliyetçiyiz, hepimiz devletçiyiz, hepimiz dindarız… Öte yandan milli reflekslerimiz de güçlü, dini duygularımız da güçlü, hepimiz bu vatan için canımızı veririz amenna, vatan önemli, ama üzerin de yaşayan vatandaş, yani biz önemsiz

İKİ YAKIN SORUNLA MÜCADELE

Suriye Meselsin de Son Gelişmeler/Terör Sorununda ki Son Durum

(Savaş Kapıda Mı?) (Alınan kararlar Kimi Bağlar?) ( Milli Refleks Neyi Gerektirir?) ( Demokrasiler de Karar Nasıl Alınır?)(Teröriste Devlet Nasıl Davranmalı?)

Önce Suriye Meselesi,

Öyle Anlaşılıyor ki, Suriye de temsilciler aracılığıyla yürütülen vekaleten savaşlar, asılların işin içine girmesiyle

YENİ ZAMLARDAN SONRA ASGARİ ÜCRET KAÇ LİRA OLDU?

(Tüketim mallarına Gelen Zamlardan Sonra, Asgari Ücrete Acilen Yeni Zam Gerekmektedir.)

Asgari ücretteki bu artış işçileri geçici bir süreliğine memnun etti, neden maaşlarına zam yapıldı duygusu yaratıldı, ama yapılmadı… Daha zamlı maaş tam alınmadan adeta yapılan zamdan daha büyük zamlar tüketim mallarına yapılarak kaşıkla verilenler, kepçeyle geri alınmış oldu, nasıl mı? Örnegin ekmeğe yapılan zam üzerinden düşünürsek, ekmeğe %25 zam yapıldı, asgari ücrete %30-35… Ekmek ü

KAZDIĞIN HENDEĞE DÜŞMEK

(Kendi Kazdığın Hendeğe Düştüğün de Şikayet Edemezsin.. Fikri Adil)

Vatandaş olduğunu iddia edenler, bazı kentlerimizin sokaklarına hendekler kazdılar, mayınlar döşediler, gelenlere roketle ateş ettiler, uzun namlulu silahlarla ateş ettiler... Hiçbir çatışma kuralına uymadılar ambulansa ateş ettiler, sağlık görevlileri yarala, sonra yaralımız var ambulans gönderin diye 112 ara… Ya siz çatışmayı kantır oyunu mu sandınız? Efendim yaralı var, sen onlarca defa ambulansa ateş et, şimdi ambulans bekle…

HÜKÜMET KARŞITLIĞI FANATİZME, DÖNÜŞMÜŞ DURUM DA

(Vatandaşı olduğumuz Ülkeyi, Hükümet Karşıtlığına Kurban Etmeyelim...)

“”Akla Ziyan Tarafgirlikler ve İfadeler””

Siyaseti kısır çekişmeler sananların bilerek veya bilmeyerek siyasal düşüncelerine zarar verdiklerini görüyoruz, Suriye ile meselemiz olur, Suriyeye yi desteklerler, Rusya ile meselemiz olur Rusya yanlısı tavırlar takınılır, terör örgütü bomba koyar görünmez, polis ölür görünmez, yollara mayın döşenir gör

MHP GENEL MERKEZİNE….

Degerli Genel Merkez Yöneticilerimiz….

Ülke ve devlet, Millet çıkarı dedik, içimize sinmeden koalisyon hükümeti kurduk, kan emiciyle hükümet kurmam diyen Rahşan hanımın ifadelerine ragmen hükümet ortağı olduk. İçimize kan akıtarak, kan türkürdük kızılcık şerbeti içtik, bu protokolün altına imza attık dediniz. İçinize akan kan neydi anlayamadık, anlatamadık, kimse anlamadı… Zaten yaptığınız hiçbir şeyi bize anlatma gereği de duymuyorsunuz…

3 Kasım 2002 de se&cced

MHP ÜZERİNDEN PARTİ İÇİ DEMOKRASİ

 “Tepki MHP'ye değil Bahçeli'ye diye söyleniyor ve öyle de görülüyor”

MHP, diğer partilerden biri değildir, Türk Milliyetçiliğinin tarih içinde devamlılığını şimdiki zamanlarda temsil eden fikir ocağıdır, en temiz Türk Milliyetçiliğinin semboldür. Partinin kurumsal kimliği doğru, fakat yöneten kişi uzun süredir yönettiğinden dolayı olsa gerek, kişisel yorgunluğun yanı sıra, beklenen veya istenilen başarıyı sağlayamaması da eklenince l

Ücret Asgari, ÖLÜMLER AZAMİ!!

Ücretleri hep tartışırız ve çalışma şartlarına, çalışma sürelerine göre, g 20 ülkeleri için de asgari ücreti en düşük ülkeler arasındayız… Ama birinci olduğumuz, özür ikinci olduğumuz bir alan var iş kazaları, son 1,5 yıl için de 2600 işçi ölüyor iş kazaların da, Allah korusun gerçekten de akılla önlem işi o kadar ihmal ediliyor ki, patronlar ise kanıksamış, işçiler de işsizlik baskısıyla bu tür iş yerlerin de çalışmak zorunda kalıyor… Bu nedenle devlet sistemini idare edenler, çalışanlar ölüyor, çalışanlar sa

ESKİ BAYRAMLAR NEREYE GİTTİLER?

Eski bayramlar nereye gittiler, her bayram da eski bayramları arıyoruz neden? Eski bayramlar nasıl yaşanırdı da o, bayramları özleriz?

Eskiden aileler geniş aile olarak birlikte yaşarlardı, bu nedenle dayanışma ruhu yüksekti, eskiden imkanlar kısıtlıydı bir elbise alınacaksa genellikle bayramlarda alınırdı… Benim babam yoktu Amcam her bayram bana kıyafet alırdı ve onun bayram daha bir güzel olurdu… Baklavalar genellikle bayramlarda yapılır ve yenirdi, herksin kapısı birbirine acıktı, önceden haber vermeden rahatlıkla o kapıdan girilir bayramlaşılı

ZAFER BAYRAMI TAM KUTLANMASI GEREKEN ZAMANDIR

Zafer bayramı kutlamaları askıya alınmıştır, nedeni şehitlerin gelmesimidir, yoksa güvenlik kaygılarımıdır  veya başka bir şey midir bilmiyoruz….

Ama Zafer bayramını zaferi kazanan milletler kutlar, bizim atalarımız bu bayrama neden olan zaferleri kazandılar… BU büyük bir zaferdir, Ankara/Polatlıya kadar düşman gelmiş dayanmış ve yılgınlığa düşmeyen atalarımız bu düşmanı geldikleri gibi gidecekler diye düşünmüş ve bu düşüncelerini uygulamışlardır… Ya zafiyet göstermiş olsalar, zafiyet kendine güvene zarar verir, güven ö

KUT’UMUZU KAYBETMEK!!!

KÜLTÜRÜMÜZDEN VAZGEÇMEK!!!

Evet, nedir bu “KUT” her şey desek abartmış sayılmayız, bize ruh veren, şuur veren hayatı okumamıza yardım eden yol gösterici, bizi biz yapan ülküler, idealler… Hayat da karşılaştığımız olaylara karşı nasıl tavır takınacağımızı bize vaaz eden yol göstericiler… Bunu kaybedersek ne olur? İşte bugün ki toplum ortaya çıkar, yalan, yolsuzluk, çalmak, ayrımcılık, adaletsizlik, ahlaksızlık hukuksuzluk, saygısızlık sevgisizlik, bizim olanları unutmak… Bütün bunları yaptıran Kut&rsq

HÜKÜMET KURULAMADI

(Hükümetin Kurulamamasının Sorumluluğu Kimde?

Koalisyon görüşmelerin de her taraf anlaşma amacıyla oturduğu izlenimi vererek masaya oturdu, ne yazık ki CHP ile 40 saate yakın, MHP ile de toplam da 5-6 saate yakın bir görüşme yapıldı, görüşmeye Davutoğlu’nun, Bahçeli, Kılıçdaroğlu'nun sakin kişilikleri görüşmelere yansıdı, anlaşma olmamasına rağmen görüşmeler nezaket acısından olumlu geçti.. Anlaşamama gerekcelerine bakıyorsuz, bu kadar net ve somut şartlarla anlaşmamak demek, gizli bir ajandamız var demektir... Baştan bu yana AKP tek başına ikti

ASKERLİK

BEDELLİ ASKERLİK ve YÖNETENLERİN SAVAŞ ALANINDAN UZAKLAŞMALARI

İster insanlık tarihine ister bizim tarihimize baktığımız da savaş istemesekte yapılagelmiş bir durumdur. Yalnız eski savaşların bir adilligi vardı, adilligi iki türlü idi, silahlar geriden öldürme fırsatı vermiyordu, Kral ve Padişah gibi yöneticiler de savaş alanındaydılar… Yani kaybetme riski ve ölme riskini yaşıyorlardı… Böylece gereksiz savaş kararları alamıyorlardı… Öte yandan savaşa daha çok ileri gelen burjuvalar, soylular katılırdı ve

HERKES GÖREVİNİ YAPACAK!!

Daglarımız da, Sınırlarımız da Terörist kalmayacak!!!

Herkes görevini yapacak, vatandaşsak, bu ülkenin birligi ve huzuru için çalışacagız, gerekirse de güvelik güçlerimiz de savaşacak… Eline silah alıp bizim güvenligimizi tehdit edenler, pişman edilinceye kadar, dağdan indirilinceye kadar operasyonlar devam edecek, devletimizin güçünü eşkıya hissedecek… Dini kendilerine maske yapan, bu maskeleriyle, serkeşlikleriyle İslamı kirleten vahşi sürülerine de gereken hesap kesilecek… T.C devletinin güc&uum

MİLLET OLABİLME GEREGİ NEDİR?

(Millet olabilmeye vatandaşlık bilincinin katkısı)

Biz millet olma yolunca caba sarf ederken, bazı milletlere bakıyorum millet olmayı öyle başarmışlar ki şaşırıyor insan… Şaşkınlığım nereden derseniz, adamların tarih birligi yok, hani millet olma vasıfları sayılır ya…  Dil, tarihsel bir hafıza, din, vatan aidiyeti, ortak çıkarlar, etnik köken bunların vatan dışında hiç biri yok adamlar da… Ama taş gibi millet olmuşlar, ben de imrenerek bakıyorum…

Nasıl mı olmuşlar,

SOMA SORULMADAN, KAZALAR ÖNLENEMEZ

(Kazaların Ne kadarı Kaza?)

Çaycuma’dan Kozan’a, Soma’dan Ermenek’e, Oradan asansör kazalarına kadar, kazayı da aşan, için de iş cinayetleri de diyebilecegimiz bu ölümlerin önüne ancak bu kazalar da sorumluluğu olanların hak ettikleri cezalara carptırılmasıyla bu kazaları azalatabiliriz. Devletlerin mantığı, isyter işçi, ister patron bütün vatandaşların yaşam hakları vardır. Bu temel yaşam hakkının yanı sıra, sağlıklı şartlar da çalışma hakkı da her vatadaşın hakkıdır. Bu hakları Anayasamız ve uluslararası s&ou

 TÜRK KÜLTÜRÜ/TURAN KÜLTÜRÜ 

 Bir topluluğun kültürünü şekillendiren degerleri vardır, bunlar nedir dersek, dildir, dindir,toplumun  tarihi hikayesidir, çoğrafyadır yani vatandır, yaşam tarzlarıdır diyebiliriz…

Bunların hangisi önemli tartışması ise beyhude bir tartışmadır, dili bir kenara koyalım, millet nasıl olunur, dini yani millete hizmet eden, edecek olan, ümmet birligini bir kenara koyalım nasıl birlik sağlanır, tarih bilincimiz olmasın, daha çok gerilere gitmeyelim, 1800 ila 1918 arasına bakalım, neler olmuş bu bana göre Türk tarihinin en &c

İŞGAL  (Ekonomik, Kültürel)

RAFLARIN İŞGALİ

İşgal belki de yüz yıl önce fiili olarak askerlerle sınırların geçilmesiydi, ama günümüz de, işgaller kültürel ve ekonomik olmaktadır. Kültürel işgal, ekonomik işgali besler, ekonomik işgal siyasal işgali besler ve biz uyuşturucu almışcasına bu işgali izleriz… Bizi bu uyuşukluktan kim kurtacaktır, tebiki işgalciler degil biz bu ülkenin vatandaşları, sagcısı, solcusu, hiçbir şeyi muhafaza etmeyen muhafazakarı, sosyal demokratı, işçisi patronu, köylüsü, çiftcisi, memuru amiri biraz olsun bu ülkeye kendin

TÜRKLER DE BİRLİK

TÜRKLER DE SOSYAL YAPI

Her sosyal yapı, bir organizasyon içindedir, Türkler de öyledir, bu sosyal yap aileden(oğuşdan) başlayarak uruk-boy, bodun şeklin de en içte aile olarak başlayan bir halka düşünürsek Aile > Uruk > boy olarak toplumsal bir yapıları olan Türklerin daha sonraları ise yerleşik düzene gecerek daha geniş toplumsal yapılar içinde yaşadıkları ve beylikler ve imparatorluk gibi büyük organizasyonlara da imza atmıştır…

İlk örgütlenmeden son örg&u

UNUTMA!!!

KİMLİGİNİ UNUTMA,

Kişiliksizlikle kimliksizlik, yan yana durur, kendini bilemezsin, nerede duruyorsun/şurada duruyorum diyemezsin… Bu kişi içinde, milletler içinde böyledir, Milli marşımızın yazılış ve Milli marş olarak kabül ediliş yıldönümün de bazı milli degerleri hatırlayalım ne dersiniz?

Neyi neden unutmayacagız? Nasıl ki kişi için geçmişi önemlidir, onu anıları, yaşadıkları, yaptıkları, yapmadıkları, onu, o yapar toplumları da öyle… Toplulukları millet yapan ise ortak tarih, ortak vatan, ulusal çıkar birligi, Ort

SAKINALIM, ALTIN TASMAMIZ OLMASIN!!! 

Tasma ne için kullanılır bilenler bilir, bilmeyenler de sözlüge baksın, bu tasma normal olarak kullanılması gereken yer de kullanılırsa sorun yok, ama bunun yerine, insan üzerine para, makam, iktidar nimetleri tasma yerine geçerse!!! Ayrıca bu durum yazan, çizen, aydın ve yarı aydın kişilere de sirayet ederse, o toplumu yanlışlara karşı kim uyarak, kim kurtaracak?

Siyasal kararları alıcıları kim uyaracak, bir köşem olsun iktidar sahiplerini alkışlayayım mantığı bu ülkeyi uçuruma götürür... Diyelim ki uçuru

SEVGİYLE KOŞANLAR

(Sevgiyle, sevgiliye koşanlar, Aşka ulaşırlar. Fikri Adil)

Gecen Perşembe Kızılay da da biriyle bulaşacagım, Ankara'nın merkezi yerlerinden biri olan Güven Park daki havuzun yanın da, beklerken bir şey dikkatimi çekti…

Bu şey öyle bir şey ki siz/bizi toplum dan, yani içinde kaybolduğunuz kalabalıktan kurtarıyor ve belkide kendimizi bulmamıza yardım ediyor… Evet bizi, yani kendimizi ne buldurur ki derseniz devam edelim…

Ben orada beklemenin verdiği sıkıntıyla dolaşıy

SIĞINMACI SORUNU

Manavgat savaş alanına çevrildi! Neden?

Antalya'nın Manavgat İlçesi'nde tarım işçileri arasında çıkan kavgada 5 kişi yaralandı.

Suriyelilerin işçileri yaraladığı söylentisi üzerine sığınmacıların kaldığı mahalleye giden yaklaşık 200 kişilik bir grup, onların evlerine ve araçlarına zarar verdi. 24 Aralık 2014

Bu haber olayın görünen yüzü, bunun gibi yüzlercesi yaşanıyor ve mağdurlar genel de Suriyeli sığınmacılar oluyor. Bunun i&cce

M.KEMAL ANKARA'YA NEDEN GELDİ?

27 Aralık Atatürk'ün Ankara'ya gelişinin başlıca nedenleri arasın da milli mücadele merkezi Anadolu'nun ortasın da olması diger iller den buraya kolay ulaşılabilmesi gibi nedenlerin yanı sıra Ankaralıların davetleri etkili olmuştur… 

İzmir den girerek ülkemizi işgal eden düşmana karşı Ankara da bir set kurulabilecegi de olabilir… Bu kararın ne kadar iyi alındığını sonra dan gelişen olaylar doğrular niteliktedir. 1918 İmparatorluğumuz yıkılmış, bu yıkılış sırasın da Osmanlı toplumları büyük sıkıntılar ve acılar yaşamış…. Dünyanın belli başlı d

BEN, ÜLKÜCÜYÜM / ÜLKÜCÜ KİMDİR?

Evet ben ülkücüyüm dediğim zaman ilk akla gelen ise ülkücü kimdir sorusu oluyor. Ülkücüyüm demek çok kolayken ülkücü olmak ve hele, hele ülkücü kalmak zordur. Çün ki ülkücülük ülkücüye büyük bir görev ve sorumluluk yükler. Bunlar üzerine biraz duracagız, ama önce ülkücülüğün kelime manası üzerinde duralım, anlamaya çalışalım ve sonra ülkücüyüm dedim ya ben kimim üzerin de sohbetimize devam edelim.

<

ÖĞRETEN

Öğreten, bizi bilgilerle donatandır

Biliriz bilgi yaşamanın anahtarıdır

Bilgisiz insan hayatın da şaşkındır

Neyi sevecegini, neyi seçecegini

Bilğiyle donanmadığın da şaşırandır

Bize bilgi veren öğretmen, öğretendir

Bizi öğretenler Bize rehberlik edenlerdir

İnsan hem öğretmenlerin, he

BARIŞ MI SAVAŞ MI İSTİYORUZ?

 (DOĞU SORUNU)

Evet barış istiyoruz, yalnız senin yaptıklarına bakıyorum da hiç barış ister bir halin yok, İstiyorum samimiyim de…. Ben de diyeyim… Öyle olaylar oluyor ki barış istenip istenmediğini anlayamıyoruz… Bu son şehitler kanımızı beynimize çıkardı artık sağlıklı düşünemiyoruz… Ne olacak o zaman… Yeni bir 30-40 yıl dahamı savaşacagız? Madem barışamıyoruz bir bahaneyle savaşı tercih ediyoruz… Buyrun savaş…

Yalnız biz ne için dövüşmüştük? Be

ÇOCUKLAR/GENÇLER/MİLLET

ÇOCUKLAR VE GENÇLER, TOPLUMUN(MİLLETİN) GELECEGİDİR,

Bu toplumun bütün fertleri öncelikle şunu bilmeliyiz, gelecekte toplumumuz nasıl olsun istiyorsak gençlerimizi öyle yetiştirmeliyiz, yani zamanı okuyarak zamanın daha ilerisine göre yetiştirmek toplumumuzun da geleceginin iyi olması demektir. Bunun için kültürel degerlerle başlayan, evrensel bilimsel bilgilerle yetişen çocukların ve gençlerin toplumsal gelecegimiz için ne kadar önemli olduğunu insanın gelişim evresi düşünüldüğün de daha anlıyoruz.

IRAK DA, SURİYE DE, TÜRKİYE DE, TERÖRİZMLE TOP YEKÜN MÜCADELE

Komşularımızda ki sıkıntılar Milli Güvenliğimizi Tehdit Eder hale gelmiştir. Bunun birinci nedeni istikrarsız bölgelerden kaçarak bize sıgınan sıgınmacılar, bunlar artsın da kötü niyetliler olabilecegi gibi beklentileri karşılanmayan ve memnuniyetsiz bir grub da olabilir. İkinci nedeni ise bu toplumlarla bir bölüm vatandaşımızın soy bagı olmasının verdiği ruh haliyle Suriye vatandaşlarını koruma görevlisi gibi hissedilmesi.  Öte yandan zaten inanç bagından dolayı bu olaylar bize bazı sorumluluklar yüklemektedir. İşte bizim bura da tartışacagımız konu sorumluluk sınırımız

IRAK DA, SURİYE DE, TÜRKİYE DE, TERÖRİZMLE TOP YEKÜN MÜCADELE

 Komşularımızda ki sıkıntılar Milli Güvenliğimizi Tehdit Eder hale gelmiştir. Bunun birinci nedeni istikrasız bölgelerden kaçarak bize sıgınan sıgınmacılar, ikinci nedeni ise bu toplumlarla bir bölüm vatandaşımızın soy bagı olması bir, genel olarak da inanç bagından dolayı bize bazı sorumluluklar yüklemektedir. İşte bizim bura da tartışacagımız konu sorumluluk sınırımız nereye kadardır?  

Bu bölgelermizde ki devlet otoritesi boşluğuna dayalı bölgesel kaosun sınırlarımıza her gecen gün biraz daha bir yaklaşmakta old

 ŞEHİTLERİMİZİ VE GAZİLERİMİZİ SAYGIYLA ANIYORUZ

Vatan için şehit düşenler, degerlerimiz için şehit düşenler sizi unutmuyoruz, bugün olduğu gibi hep saygıya, rahmetle, vefayla minnetle anıyoruz… 

Sizi Allah'ın adaletine rahmetine havale ettik, sizlerin bizler için canlarınızı feda ettiğinize şahidiz…

Yemen ellerin de, Çanakkale'de, Kurtuluş savaşın da vatan için bizim için şehit düştüler. Tarihimizin kaydettiği her şavaş da vatanı savundular, yakın tarihimizin en önemli iki savaşları ise &Cced

BAYRAM GELİYOR

BAYRAM GELDİ BENİM NEYİME DEMEYELİM GEREĞİNİ YERİNE GETİRELİM

Ramazanın 15’ine geldik, yani bayrama 15 gün var, bu gününe kadar ramazan özlediğimiz ramazanlardan oldu. Eş dost davet etti gittik, davet ettik geldiler. Bazı sivil toplum örgütlerinin davetlerine katıldık, kısacası dolu dolu bir ramazan yaşıyoruz, Allah herkese özellikle de Ya kendi dindaşlarıyla çatışan, ya da başak din mensuplarının zulmü altında yaşayan, zalim iktidarlar karşısın da ezilen Ümmetdaşlarımıza da barış içinde, daha yaşanılası huzurlu ramazanlar nasip etsin dileyelim hep birlikte, Allah’ın yardımı eks

CAN MI, KAR MI?

Kaza diyoruz, kaza önlemlerle önlebilir şeydir, kader diyoruz, kendi cüzzi de olsa irademizi hice sayıyoruz, nasıl ki para için birileri canları yok sayıyorsa…

250 cana yaklaştı rakam, Enerji ve Tabi Kaynaklar bakanının acıklama arsında okuduğum şu oldu. Tarihimizin en büyük maden kazalarından biri yaşanacak gibi… Bundan önceki maden kazasında 263, işçi hayatını kaybetmişti demek ki bu rakamı da geçecek kadar içer de işçi var. Allah onlara yardımcı olsun, Allah dışarda can bekleyenlere sabır versin…

Trafo patlamış, yangın çıkmış ilk bilgiler bu, şimdi hepimiz üzülüy

SEÇİMİN KAZANANI MHP

Son seçim olan 2014 yerel seçimlerinin kazananı kim dersek bana göre MHP, neden mi? Başka bir acıdan bakalım görecegiz.

Şimdi MHP liler bir çok yer de muhalefet koalisyonu, güçbirliği yapma adına İstanbul, Ankara Büyük şehirler de CHP ye nereden bakarsak bakalım %7-8 hatta Ankara da %13-14 oy verildiği görülmektedir, buna rağmen bu partinin ülke genelin de oy oranlarının bu kadar net artması bu seçimin galibinin MHP olduğunu söyleyebiliriz…

Şimdi oy oranlarına bakalım…

&n

O ARTIK GÖNÜLLERİN REİSİ

  Gönüllerin Reisi olan Muhsin yazıoğlu, bu kazayla ölümsüzleşti, o ülkesi ve milleti için yapması gerekenin çok üzerin de fedakarlıklar yaptı, ne makam, ne nede mal sevdasına kapılmadı… Yüksek degerler için basit şeyleri elinin tersiyle itiverdi, yine doğruları, iyileri, adaleti, ahlakı bize degerlerimizi anlatmak için çıktığı yolculukta kaza gecirdi ve hakkın rahmetine kavuştu, Biz onu iyi bildik Allah da onu iyilerle degerlendirir dileriz. Allah rahmet eylesin onu saygıyla anıyoruz… Onun hedefleri, düşünceleri, projeleri bize mirastır ve biz bıraktığı bayrağı taşımak için elimizden g

MİLLİYETCİ YAŞAM TARZI- 7

Milletin ve Milliyetciliğin bel kemigi dildir…

Kültürümüzün geçmişten, günümüze, günümüzden gelecege aktarılarak canlı tutulabilmesi ve milliyetci bir tarzımızın oluşabilmesi için dilimizin de korunması gerekmektedir. Bu nedenle aşağıda nacizhane öneriler de bulunuyorum. Milliyyetci arkadaşlarımızdan ricam dil bizim kalemizdir, bunun korunması neredeyse milletin korunmasıyla eş degerdedir, bu bilinçle bu meseleye yaklaşmalıyız derim…

Milletleri millet olarak iki ana unsur ayakta tutar biri dil, digeri dindir. Fikri Adil

MİLİYETCİ YAŞAM TARZI -6

Milliyetci yaşam tarzı ve egitim…

 Önceki yazımızı milliyetciler her durumda insiyatif almalıdır demiştik, toplumsal konular da inisiyatif alabilmek için milliyetçilerin herkesten çok okumaları ve kendilerini iyi eğitmeleri( Diplomaları mesleki yeterlilik belgeleri olmalı) ve bu bilgi birikimi ile toplumsal sorunlara makul çözüm önerileri sunmaları gerekmektedir.

 Bu nedenle milliyetçi eğitimi herkesten çok önemsemelidir. Okumayı bir milli görev saymalı sadece kendi kültürel kaynaklarını değil dünyada belli başl

MİLLİYETCİ YAŞAM TARZI - 5

Milliyetci siyaset,

Siyaset, toplumun yönetimini, devlet ve vatandaş arasında ki ilişkileri belirleyen, kaynakları paylaştıran, yönetim deki ve teknikteki yeniliklerle toplumun yaşam kalitesini artırmanın yollarını aramaktır diyebiliriz…

Bu aynı zaman da demokratça bir tavır takınarak, bütün siyasi toplulukların ve milliyetçilerin yaşam tarzı haline gelmelidir. Sistemin iyi işletilmesi sorumluluğunun bütün siyasi toplulukların bilincinde olmalıdır. Bu bilinç kültür, siyaset, ekonomi alanlarında gelişmeli ki, bu üç ana faktör top

MİLLİYETCİ YAŞAM TARZI -4

Kültürü yaşam tarzı haline çevirebilmek…

Şimdi milli yaşam tarzımızı nasıl oluştururuz? Önce kültürü ele alalım; Bizim kültürümüzü din çok etkilemiştir, onun için din kültür tarafımız da çok büyük bir yer tutmaktadır, o zaman dinimizi öğrenmeliyiz ve yaşamalıyız. Bu bir…

Daha sonra kültürün tarihsel birikimidir, o zaman tarihimizi öğrenmeliyiz ve atalarımız ne yaptı da imparatorluk kurdu, ne yaptı da imparatorluğu yıktı, bura da büyük dersler

MİLLİYETCİ YAŞAM TARZI - 3

Kültürel köklerimizden kopuş…

Kültürümüzü besleyecek kaynaklarımızı yabancı kültüre olan özentiyle kurutuyoruz. Bu hızla kültürel köklerimizden kopmaya devam edersek! Allah korusun milletimizin kültürel bir kaos yaşaması kacınılmazdır. Kişisel düşünelim ben hep komşumu taklit ediyorum komşum ne yapıyorsa bende onu yapıyor ona benzemeye çalışıyorum ne kadar komik değil mi bizlikten çıkmak başkası olmak çok zor olsa gerek… Biz en sevdiğimze, en yakınımıza bile benzemeye çalışırken sıkıntılar yaşarız. Bize çok uzak kişilere ve k&u

MİLLİYETCİ YAŞAM TARZI -2

Milliyetci yaşam tarzı ve Kültür

Bir toplumda yaşayanlar öncelikle yaşadığı toplumun faydası için çalışırlar, doğrumu doğru. Şimdi herkesin faydalı olamayacağını yaşlıları, çocukları, sakatları görünce anlayabiliyoruz. Bunların dışında kalan sağlıklı ve güçlü fertler, güçsüz fertlerin de yerine faydalı olması geregi ortaya çıkmıyor mu? Evet…

 O zaman bize, iyi, güzel, doğru, ahlaklı, adaletli olarak faydalı şeyleri yaptıran nedir? Bizlerin yaşam tarzlarını oluşturan kültürdür, yan

              MİLLİYETCİ YAŞAM TARZI

Milliyetçi yaşam tarzı milli kültür den etkilenerek, özümseyip milli kültürün hal ve davranışlarımıza yansımasıdır. Milliyetçi yaşam tarzı, milli ruh haliyle ortaya çıkar. Yoksa sokak da milliyetçiyim diyenlerden geçilmiyor sayıları o kadar çok görünüyor ki, insan düşünmeden edemiyor bu kadar milliyetçi toplum nasıl oluyor da bu ruhu ülkesini geliştirmeye dönüştüremiyor, dönüştürmeyi bırakın ülkesine bu kadar rahat zarar veriyor.

Gercek milliyetcileri bir kenera ayı

KASTAMONU ÜNİVERSİTESİ

Genç üniversitelerimizden Kastamonu Üniversitesi 2006 yılın da kurulmuş, bir kamu üniversitemizdir. Bu üniversitemiz, 8 Fakülte, 4 Yüksekokul, 11 Meslek Yüksekokulu, 2 Enstitü, 1 Araştırma ve Uygulama Merkezi ve Rektörlüğe bağlı bölümlerden oluşmuştur. Bu hızlı gelişen üniversitemiz 2013- 2014 egitim yılın da yani 7’ci yılın da 17 bin öğrenci kaydederek iki yıldır da bir hayli hızlı büyümüştür...

Akademik kadrosuna baktığımız da ise Üniversitesitemize toplam 736 akademik kadro tahsis edilmiş olup, bu sayı

BİZ, ANGARALI BOZGIRIN GENÇLERİYİZ

Angara bozgır burada kuralları doga yazar,

Yolları, Gırları, tarlaları Toprak kokar,

Bozgır da gençlerin hepsi racon keser, racon yazar,

Mesela Amaçları yaşmaktan çok sevmektir,

Burası bozgırdır, yaşmak zormu, zordur

Buralar da aşklar da şitdetli yaşanır,

Bozgırın gençleri kendileri için yaşamaz

Abileri

KASTAMONU DA YEREL SEÇİMLER (MEHMET YILDIRIM)

Evet kentimizi yönetenlerin belirlenecegi seçimlere doğru hızla yaklaşıyoruz, acaba kentimizi kim yönetsin istiyoruz? Kimi seçmeliyiz diye düşününce tabiki Kastamonu’muza iyi hizmetler yapacak iyi projeler kazandıracak kişiyi, ahlak ve adalet ölçüleriyle hemşehrilerine yaklaşacak, bu özelliklerini bildiğimiz, yakından tanıdıgımız kişi olmadır…

Siyasetin içinden gelen, Belediye, Kastamonu’lu arasında denge olacak kişi seçmeliyiz diye düşünüyorum… Evet böyle düşünüyoruz,

KASTAMONU DA YEREL SEÇİMLER (TAHSİN BABAŞ)

Evet kentimizi yönetenlerin belirlenecegi seçimlere doğru hızla yaklaşıyoruz, acaba kentimizi kim yönetsin istiyoruz? Kimi seçmeliyiz diye düşününce tabi ki Kastamonu’muza iyi hizmetler yapacak iyi projeler kazandıracak kişiyi, ahlak ve adalet ölçüleriyle hemşehrilerine yaklaşacak, bu özelliklerini bildiğimiz, yakından tanıdıgımız kişi olmadır…

Siyasetin içinden gelen, Belediye, Kastamonulu arasında denge olacak kişi seçmeliyiz diye düşünüyorum… Evet böyle düşünüyoruz, ama adayları ne k

KASTAMONU DA YEREL SEÇİMLER

Evet kentimizi yönetenlerin belirlenecegi seçimlere doğru hızla yaklaşıyoruz, kentimizi kim yönetsin istiyoruz? Kimi seçmeliyiz, tabi ki Kastamonu’muza iyi projeler yapacak iyi hizmetler kazandıracak kişiyi, ahlak ve adalet ölçüleriyle hemşehrilerine yaklaşacak, işinin ehli olan kişiyi, bu özelliklerini bildiğimiz, yakından tanıdıgımız kişiyi seçmeliyiz… Partisi önemli midir, yerel seçim de kişiden hemen sonra parti önemlidir… Bunun için…

Siyasetin içinden gelen, Belediye, Kastamonulu ve sivil toplum örgütleri arasında denge olacak kişi

GÜNAHSIZ KİMSE, TAŞI O ATSIN!!

Hükümet Hizmet gerilimi, öncelikle yanlış bir gerilim, Hükümet devletin yürütme gücü, yani devletin iktidar gücünü kullanıyor. Ayrıca yasama daki güçü de çok baskın, bu güçü de kullanarak sık sık yasa yapıyor, yani yürütme yasama, şimdiler de biraz da yargı hükümetle beraber bu nendeledir ki, hem bir de savcıları bile dinlemeyen güvenlik güçleri var, hem istikbarat teşkilatı var, hem de devlet imkanından, ihalelerinden yararlanmak isteyen, yararlanan sermayedarların destegi var, kısacası güçler bariz şekil dengesiz, buna rağmen hala Yürütme sıkıntıyl

M.AKİF DEN MESAJ!!

M.Akif bize kimi vaazları kimi defa da şiirleri, kimi kere de yazılarıyla seslenmeye devam ediyor, biz genel olarak onun sesini hep istiklal marşıyla duyarız, ama Osmanlı'nın yıkıldığı ve devamın da ülkemizin işgal edildiği günler de Kurtuluş savaşının yapıldığı ve aynı zaman da T.C Devletinin kuruluş düşüncelerinin atıldığı yılların da O, hep milleti ve ümmeti için çalışmış, milletimizin kurtuluş savaşına yazıları, şiirleri ve vaazlarıyla düşünsel, duygusal ve fiziki des

TANRI, TÜRK'Ü KORUSUN!

Tanrı Türk'ü korusun iyi dilek, iyi bir temenni bu dilek ve temnniyle Tanrı Türk'ü korur mu? Belki korur… Ama milletimizin garanti korumasını istiyorsak bizim de yapmamız gerekenler olmalı ki, hem korunalım, hem koruyalım…

Korunalım Tanrı tarafından ben zaten korunduğumuzu düşünğyorum, 3-4 bin yıllık tarihe baktığımız da kaç millet var yer yüzünde, buradan Tanrının bizi koruduğunu görüyoruz amma velakin bizim korumak için yeterince çalıştığımızı söyleyebilirmiyiz?

Yıl 1453 Istanbulun fethin de, top dö

BOZKURTLARLA - MANKURTLAR

Biz bu yazımız da bir toplum kendisi olmaktan vaz geçmesi üzerine duracağız, bunu kendi kalabilen Bozkurtlar ve asabiyet duygularını kaybeden Mankurtlar üzerinden yapacağız. Bura da Bozkurt, kendi milli degerleini ve özellikleirni özümsemiş, yaşayan, kendi toplumunun ve ülkesinin gelişmesi için çalışan, kısacası halkının, dilini, dinini, tarihini, kültürünü önemseyen ve her alan da ulus/millet olarak gelişmesine dikkat eden, şuur sahibi dava adamı…

Mankurt, Milli, Ulusal kimlikten uzaklaşmış, içinde bulunduğu toplumun kü

ORHUN YAZITLARINDAN GÜNÜMÜZE MESAJ VAR

(Köktürk Bengü Taşları)

Türk dilinin ilk yazılı kaynagıdır Orhun abideleri, Köktürk dönemin de (552-745) yazılımış metinlerdir. Bu metinlerden bazıları mezar taşların da bulunan yazılar olup bunlara Köktürk Bengü Taşları denmektedir.      

Bengü Taşları Yenisey, Talas ve Mogolistan da kümelenmiştir, bu taşlarlada Köktürklerin yanı sıra Uygur ve Kırgız Türklerine de ait taşlar ve yazıtlarda bulunmaktadır.

Kökt

ŞEHİTLİK, GAZİLİK

(19 Eylül Şehitler ve Gaziler günü)

Şehitlik insanın canı gibi kendisini hayata bağlayan nedenini, vucudunu başka bir neden için, dini, vatanı, toplumsal düzenlerini bunları korumak için yapılan fedakarlık ötesi kendi kutsalları için kendini yok ederek kutsalın yaşamsını sağlama mücadelesinde can verenlere verilen ünvandır… Bunu her acıdan degerlendirebiliriz, dini milli düşünsel bu unvan herkes tarafından kutsal sayılmaktadır…  

Şehit: kutsal bir ülkü, din veya inanç uğrunda ölen kimse,  Şehit olma eylemine şehad

MARŞLARIMIZ/TÜRKÜLERİMİZ

Kimi türkülerimiz vardır, sanki marşımızdır, kimi marşlarımız vardır, bunlar bizde duygu taşmasına neden olur. Bunlar, Genç Osman, Fatihin Isatanbulu fethettiği yaştasın, Fetih marşı, 10'nuncu yıl marşı, çırpınırdı Karadeniz selam Türkün Bayrağına, Angaranın Taşına bak, Gözlerimin yaşına bak, Ölürüm Türkiyem, Aldırma gönül,  Bir Mayıs Emek marşı gibi türküler ve marşlar. Bunların önemsenmesi ve sevilmesi toplum olarak duygudaşlığımızın göstergesidir. 

Amma velâkin, birini bir grup önemserken, digerlerini öbür grubun itici bulması, &ou

İTAAT-İSYAN

Deli Dumrul tepkileri yerine demokratik tepkiler beklenir örgütlü ve demokratik toplumlardan.

Nasıl ki aşırı itaat da, aşırı tepkide, amacını aşar, toplumsal işleyişler de sorunlara neden olurlar, belki iki uç örnek ama bizim eylemciler biraz kantarın topuzunu tepkilerin de kacırdılar diye düşünüyorum.

İtaat ve İsyan İki uç, örnektir, ikisi de topluma zarar verir nasıl mı? İsyan haklı bir gerekceye dayanmıyor, toplumun genelini dikkate almıyor, sadece ben, benim taraftarlarım deniyorsa, ayrıca demokratik sınırları aşarak şitdet de içe

BİZ KİMİZ, BİZ MİYİZ?

Ülkemizin de neredeyse 2000 km gezdim, biz biz olmaktan çıkmışız size haber veriyim dedim. Ben Ankara da oturuyorum, buradan Aksaray, Nevşehir, Aksaray, Konya üzerinden Antalya ya geçtim, bu iç bölgelerde ki illerimizde az çok bizden izler var, sömürü, haksız kazanç, gelen misafiri çarpma daha az bir seviyede… Ama Torosları indik mi iş çok degişiyor, gidenler görüyor, sistem direk sömürü üzerine kurulmuş, bir lahmacunu 10 Tl ye de satan da var, 15 Tl ye de satan, bir bardak ayranın 2 lira olduğu yerlerde var 4 lira olduğu yerlerde. Maşallah gelişmeye çalışırken kapitalist zihniyetimiz daha hızlı geli

İSLAM'IN MİLLİYETCİLİGE BAKIŞ AÇISI

Milliyetçilikle İslam arasında derinlemesine bir araştırma yapmadan,  doğrulanmamış bilgilerle, ya benimsedikleri ideolojinin penceresinden, çıkarlarına göre düşünsel bir zemin oluşturan tarafların olduğunu üzülerek görüyorum. Benim, burada kendi bakış acımızdan ziyade, Kur’an-ı Kerim’in bu konuya bakışını ve İslam âlimlerinin bu konuda ne düşündüklerini ortaya koymaya çalışarak, bir düşünsel çalışma hazırlamaya çalıştım. Bu konuya karınca kararınca katkım olursa ne mutlu bana…

Asıl sorun milliyetçilikle, ırk&ccedi

SİYASET'TE ÜSLUP SORUNU

Köy kahvesinde konuşur gibi siyasi konuşma, düşünsel tartışmalar da, dini inanış ifadelerinde bulunmaya hiçbir konuşmacının, siyasetcinin hakkı olmamalıdır. Şu deyim bu konuşmaları yapanları sınırlandırmaya yeter herhalde, "imam osurursa, cemaat s…r"  konuşmacılar, liderlerimiz bu deyimi düşünerek konuşmalarını, saldırı, nefret, dili degil karşılıklı düşünce alışverişi, saygıya dayanan şeklin de yapmalarını beklediğimizi belirterek siyasette üslup üzerine düşünmeye başlayalım.

Vasat siyasi üslubu evrensele taşımak, kırık dökük bir tekne il

Millet/Türk Milleti

Önce milliyetci aydınların Milletle ilgili  düşüncelerini sizinle paylaşayım sonra bu konuda ortak düşünceler ortaya koymaya çalışalım.

İlk ele alacağımız düşünce M.Ali Ayni'nin yazdığı "Milliyetcilik" kitabından alıntıdır.

Bir millete mensup olanların soyları bir olur, yüzleri ve ahlakları bir birine benzer. Çok vakit aynı dili konuşurlar, onların arasında siyasi ve tarihi bir yakınlık olur, hepsi bir toprakta otururlar.

YARATILIŞ DESTANI

Destanlar milletlerin kahramanlıklarını anlatan hikayemsi şiirlerden sayılır, Destanlar acısından zengin olan milletlerin tarihleride başarılarla doludur. Türk milletine bu acıdan baktığımızda adeta tarihlerini destanlarla yazmışlardır. Destanların önemli özelliklerinden biriside içeriğinde yaşanmış olayların agırlıkta olmasıdır. Türkler kökleri neredeyse tarih öncesşne kadar giden millet oldukları için Destanlar acısından zengindirler. Bunlardan bazılarıyla ilgili bilgiler paylaşalım ve bazılarını da sizler edinerek üzerinde düşünün öneririm.

Bu destan ilk Türk destanlarından o

İNSANLIĞIN YETİMLİĞİ

İnsanlık yetimliği iki haliyle yaşama yansımaktadır, birinci hal insaniliğin yetimliği, ikinci hal ise insanın yetimliği olarak. Birincisi mağrurlar, ikincisi ise mağdurların oluşturulduğu insanlık halidir. İnsanilik halini dışına taşan bu hal ve yaşam tarzları bizi adeta insanlığa davet etmektedir. Bu küçük küçük paylaşımlarla bile aşılacak sorunlar kangren halini almış adeta bizi insanlıktan çıkarmıştır. İnsanlıktan çıkan bizler, biyolojik ve içgüdüsel olarak hayvanlaşmakta ama hayvanda olamamaktayız.

Hayvan ola

MUHSİN YAZICIOĞLU

Muhsin Yazıcıoğluyla bilikte 5 yol arkadaşını kaybetiğimiz günün yıl dönümüdür 25 Mart. Bu nedenle öncelikle hem bir kanaat önderi hemde siyasi bir lider olan Muhsin beyi ve yol arkadaşlarını saygıyla, minnetle, rahmetle anıyoruz. Hak ve adalet yolunda canlarını kaybedenlere şehitler diyoruz ve bu sebeple de şehitlerimize bir kez daha Cenab-ı Allah'tan rahmet onun sevenlerine, düşünsel takipçilerine, ailesine, yakınlarına ve milletimize başsağlığı dileklerimi belirterek tekrardan Muhsin beyi saygıyla rahmetle anıyorum.

O

GÖK RENGİ (Turkuvaz, mavi)

Maviyi severim nereden gelir bilmem, ama bazı renk tahlillerine göre mavi özgürlük rengiymiş, doğrudur. Gökyüzüne baktığımızda bir sınırsızlık görüyoruz ve mavi, denizlere baktığımızda yine bir büyük alan görüyoruz ve karaya göre daha özgür hissediyor kişiler kendilerini. Yani mavide, ister, istemez bir sonsuzluk hissi, bir araştırmaya deger gizem oluşturuyor. Bende bunun için mi severim, yoksa atalarımız da maviyi çok severmiş, bana genetik bir mirasmızdır mavi sevgisi bilinmez.

SİVİL SAVUNMA

(Sivil savunma nedir?)

Sivil savunma nedir dersek, ilk aklıma gelen olaganüstü durumlarda sivillerin organizesinin planlanmasıdır diyebilirim. Ülkemizde Adapazarı depremi sonrasında böyle bir eksiklik tespit edilmiş, bununla ilgili planlamalar yapılmaya çalışılmıştır. Ne kadr başarılı olunmuştur, işte orası tatışılır, tartışalım ozaman…

Yapılmaya çalışılmıştır derken, istisnalar olabilir ama şu deyim “istisnanalar kaideyi bozmaz der” doğru der. Yüz kurumu ele alalım, Belediye, Valilik Fark e

MİLLİYETÇİLİĞİ AYAKLAR ALTINA ALMA İHTİYACI NEDEN DUYALIM?

Milliyetçilik, Sosyalizm gibi siyasi, Ümmetçilik gibi dini, vatandaşlık yasal kabullerimizin hepsi toplumsallaşmak için atılacak adımlardır. Bu toplumsallaşma adımlarından birini sen birini ben birini de öbürleri öncelikleri olarak kullanabilir. Ama amacımızın ne olduğunu bilirsek birini kötülemeden toplumsal kaynaşma için farklı yöntemlerin tercih edilişi olarak degerlendirirsek, birisini ayaklar altına alarak digerini göklere çıkarmayız. Hepsinin toplumsallaşmaya katkısının olduğunu bilir ve bu bilinçle topluma karşı konuş

İZMİR İKTİSAT KONGRESİNDEN GÜNÜMÜZE

Milli ekonominin ilk kurumsallaşma çabalarının dönemi olan 1923 İzmir iktisat kogresinde M.Kemal Atatürk’ün konuşmalarından bazı alıntılar yaparak o günlerde sorunun çözümüne nasıl yaklaşılmış bir bakalım isterseniz. Sorunu alğılama ve çözüm yöntemleri zamanla degişsede, soruna yaklaşım ülke çıkarlarını koruma içgüdüsüyle olması açısından iyi bir örnektir bu kongre.

Bu kogrenin yıladönümünde yeniden bir ekonomik düşünü

OSMANLI 1299-1923

                  (Cihan imparatorluğundan hasta devlete giden yol)

Ertuğrul Gazi 1288 de vefat ettiğinde, Osmanlı beyliği 4800 km karelik araziye sahipti. Ertuğrul Gazi ölmeden önce oğlu Osman Gaziye şu vasiyeti yaptı ve bu vasiyet Osmanlı İmparatorlugunun temel yönetim ilkelerini oluşturdu. İşte bu ilkeleri özet halinde size sunuyorum. –Allah ü Telanın emirlerine muhalif bir iş eylemeyesin – Bilmediğini alimlerden sorup anlayasın – İyice bilmeyince bir işe başlamay

BAĞLAR

İnsanı hayata bağlayan çeşitli bağlar vardır, Ümmet, vatandaşlık, millet, aile, akrabalık, komşuluk bağı, hemşehrilik bağı gibi bağlar bizi bir birimize bağlayarak toplumsal bir bağ oluşturmaktadır.

Biz bu bağlarla ne kadar çok kendimizi topluma bağlarsak, yaşadığımız topluma kendimizi bağlı ve içinde yaşadığımız topluma kendimizi ait hissederiz, ortak kültür, duygu ve düşünce geliştirebiliriz. İşte bu bağların toplamı biz insanı ortaya çıkararak toplumsal yaşayışa bizi bağlar ve bizde toplumsal sorumluluklarımızı böylece yerine getiririz. 

İŞSİZLİK VE ÇÖZÜM YOLLARI

İşsizlik sadece ülkemizin sorunu degildir, bütün dünaynın sorunudur, bununda çeşitli nedenleri vardır. Bunlar makineleşmenin ve otomasyonun yanında robotlaşmanında getirdiği sıkıntılardır.

Tarım sektörüne baktığımızda, makileşme nedeniyle işsizliğin arttığını görüyoruz, Sanayi sektörüne baktığımızda otomatik makilerin ve robotların gelişmesine paralel işsizliğin arttığı görülmektedir. Bunlar dünya ile birlikte yaşanılan işsizlik sorunlarıdır. Ülkemize has izsizlik sorunları ise, yabancı işçilerin kacak çalış

TARİH BİLGİSİ

Tarih bilgisi, biz insanlar için çok önemlidir, sebebi ise bizim hayatı anlamlandırırken, mevcut bilgilerle anlamlandırmamızdır. Başka bir ifadeyle tarihimizi ilgilendiren bilgiler,  geçmişle günümüz arasında bağlantı kurmaya yarayan bilgilerdir. Bu bilgileri bizim kişisel tarihimize indirirsek, tarih bilgisine şöyle bakabiliriz. Sıcak sobaya dokunmanın veya kaynamış demlikteki suyu içerek belli bir derecenin üzerindeki sıcaklığın bize zarar verdiğini tercübe etmek gibidir tarih bilgisi yoksunluğu. Başka bir örnekde yüksek bir yerden düşülmesi sonucu vucudumuzun kırılacagını bilmemizdir tari

CUMHURİYET NEDİR?

CUMHURİYETİN İÇİNİ NEYLE DOLDURALIM?

CUMHURİYETİN İLKELERİNİ PASİFİZE Mİ EDİYORUZ?

CUMHURİYET SİSTEMLER İÇİNDE NEDEN İYİ?

                                       &nb

VATANDAŞIN BİR GÜNÜ

Vatandaşımız sabahleyin uyandı, çay suyu koyacak ocağı yaktı, ilk yaptığı iş Rus veya İran doğal gazını kullanmak oldu, sonra yüzünü yıkadı, yıkarken tıraş olması gerektiğini düşündü ve illeetttin marka tıraş bıçağı İngilizlerindi, diş fırçalamak için diş macununa elini attı collgeetttin marka macunda yabancılarındı. Bunları biz üretemez miydik veya yerlileri var mıydı düşünmedi çünkü henüz uyanamamıştı.

Sonra evden çıktı, aracının marşına bastı, araba Alman, yakıt ise Arabistan menşeli idi, sonra arkadaşından bir kitap isteyecekti a

                            9 IŞIK İLKELERİ

Her düşüncenin bir temel felsefesi, beslendiği ana damarı vardır, ülkücülüğünde temel ilkelerini ve ideallerini anlatan 9 ışık, ülkücülerin yolunu ışıtacak ilkelerdir. İyi özümsendikce, ülküçülerin kendi yaşantılarına aktarıldıkca, ülkü yolunda kopmaların ve sapmaların daha az, bu davaya olan bağlılığın daha çok olacağı kanatindeyim. Bunun içindirki bu yazımı hep bildiğimizi düşünerek üz

KÜRT SORUNUMUZ

Bdp den acıklamalar geliyor kıyamet kopar, bu savaş büyür falan fistan, Siz ancak küçük kıyamet koparırsınız büyük kıyamet bizim işimiz. Siyaset yapmayı sadece gerilime ve şiddete indirdiniz. Yasal olmayanı yasal, silahlı kalkışmayı hak gördünüz, meclise giremediniz suçlu TC oldu girdiniz suçlu TC…

Bu iki halka da yazık ediyorsunuz, bu toplum diğer toplumlara benzemez, burası kralların, aşiretlerin ülkesi degil, burada teba yok ulus var, üstelik de ulusal bilinci çok gelişmiş bir ulusdur ve millettir ve ülkesi içinde savaşmaya hazırdır.

İSTİKLAL YOLU, 30 AĞUSTOS'A GİDEN YOL

Bu yol İneboludan başlayıp, Kastamonu ve Çankırı üzerinden Ankara ya kadar 337 km lik bir yoldur,  o zamanlar bu 344 km dir. Şimdilerde bile çok yeri zor bir yoldur, bunun için bu yolu kağnılarla aşmak ancak büyük cabalar, büyük mücadelelerle mümkündür. Kağnı arabasının saatte kaç km hız yaptığı düşünülerse, sanırım saate 5-6 km hız yaptığını tahmin ediyorum. 57- 58 saat ediyorki bu dayanılı bir yolculuk degil. Ama hiçbir başarı ve hiçbir zafer kolayla kazanılmaz, her başarıya ve zafere giden yol bir amaç ve idealler yoludur, bir mücadele ve zahmet yoludur, is

ŞEHİD

Ülkemizi toprağımızı, toplumsal düzenimizi işlemesine katkı sunarken ve korurken ölen ve öldürülenlerdir. Allah Kuran da Allah yolunda öldürülenlere ölü demeyin, onlar Şehiddir demektedir. O zaman biz onlara Şehid edilenler diyecegiz. Şehidlik bizim dinimiz acısından bakınca bir kulun Allah katında kazanabilecegi en yüksek mertebelerden biridir.

Biz, bizim ve vatanımız için canını feda edenlerin şehidligi üzerinde dilimiz döndüğünce duralım, bu sıralar sık, sık şehid haberleri gelemektedir. Şehid, şahid kökünden gelmektedir, sözlükde gören, bilen

MÜSLÜMANLAR VE SURİYE

Batılı devletler daha önce cizdikleri sınırların meshep ve etnik köken yüzünden degişmesini kah izliyor, kahda yardım ediyor yeni sınır oluşturmalara, onlar çıkarları neyi gerektiriryorsa onu yapıyor. Biz ne yapıyoruz işte o belli degil.

Batlılarla aynı tarafta olmak istemiyorum ben bir vatandaş olarak, nedeni batılılar daha çok kar, getiri, çıkar peşindeler. Bu amaçlarına ulaşmak için kaç kişi ölmüş, kaç kişi sakat kalmış umurlarında bile degil. Daha önce sınırları oluştururken elllerine cetveli aldılar, şurası Suriye, şurası Ürdün, burası Katar, orası bilmem ne &uu

ÖZELLİKLERİMİZİ KAYBETMEYELİM

Dünya ulaşım ve iletişim imkânlarının gelişmesiyle sanki biraz küçüldü, öyle ki dünyanın hemen her yerinde hemen hemen her milletten kişilerle karşılaşmaya başladık. Başka bir yol ise iletişimin gelişmesi bilgisayar başında otururken bir bakmışsınız ki Avustralya’daki bir akrabamla canlı, canlı üstelikte görüntülü, sesli ve yazışmalı konuşabiliyorum, görüşebiliyorum bu demektir ki artık her milletten fert, ben şu millettenim dediği zaman daha çok dikkat etmeliyiz. Neden ben Türküm dediğim zaman sadece kendimin temsilini aşıyor, artık bir milleti temsil ediyo

CAMİ-CEMAAT

Dağınık şeyi toplamak, birleştirmek, biriktirmek, giydirmek anlamındaki c-m-a kökünden türeyen cami, toplayan, bir araya getiren, birleştiren demektir. Bu sözcük anlamı acısından cami, bunun yanı sıra İslam dini acısından degerlendirince cami, ise toplu ibadet edilen yerlere denir. Kuran ve sünette cami, mescid kavramı ile ifade edilmiştir, mescid secde edilen yer demektir.

Yeryüzünde ilk ibadet yeri mescid, Kâbe’dir; Buraya "Mescid-i Haram" da denir. İslam inancına göre: Kâbe ilk defa hazret-i Âdem tarafından yapılmıştı. Nûh aleyhisselam tûfanında yıkıldı. B&ou

HAYATI FANATİK YORUMLAMAK

Hayatı fanatik yorumlamak, bir inanış, bir düşünce dışından diğer hayatı algılamalara kapalı olmak ve kedi dışındaki farklı duruşları yok saymak diyebiliriz. Bu insanların sadece bölgelerinde köylerinde mahallelerinde yaşadıkları, hatta çok zaman bölgelerinin dışına çıkmadığı, farklı inanan ve düşünenlerle karşılaşmadığı zaman sorun olmuyordu. Hep kendisi gibi düşünen ve inanan kimselerle yaşıyor ve farklı hayatı yorumlamak ayıp, günah ve cezalandırılması gereken bir davranış olarak kabul ediliyor sonuçta ya maddi yada manevi bir ceza alacağını bilen toplumun kendi ferdi onlara uygun davra

SURİYE MESELESİNDE YÖNÜMÜZ NEREYE?

 Yönümüz nereye barışama  mı, savaşa mı, doğuya mı batıya mı, komşuya mı emperyal oyunlara mı, iç işlerine karışmaya mı saygıya mı,  sınırlara ve sahalara tacize mi saygıya mı, yön yön işi bunlar…

 Şimdi sizinle yönümüz için  bazı düşünceler paylaşalım, Öncelikle komşuluk ilişkilerimiz olan bir grup ülkeyle yaşıyoruz. Bunlar Yunanistan, Bulgaristan, Ukrayna, Gürcistan, Ermenistan, Rusya, İran, Irak, Suriye ve Kuzey  Kıbrıs Cumhuriyeti. Güney Kıbrıs Rum kesimi bütün bunlarla direk ilişkimiz var. Bunun dışında bir

Çevreci yönelimler

Çevreye olan maliyetimiz her geçen gün daha artmaktadır bu nedenle önlem alınması zorunlu hale gelmiştir. Bu maliyet doğal dengeyi bozmak üzeredir, önlem alma zorunluluğu doğmuştur ama önlem alacak ne düşünsel, nede siyasi bilinç veya siyasi irade sergilenememektedir. Bunun için bu önemli konuyu hep beraber ele alarak üzerinde biraz olsun bilgilenmeye çalışalım.

Yiyecekler

1- İşlenmiş gıdalar uzak durmaya çalışırım

Daha

5 HAZİRAN ÇEVRE GÜNÜ

 Bugün 5. Haziran 2012 bu günün çevre günün olasından dolayı çevre üzerine biraz düşünelim isterseniz. Düşünmeye sorularla başlayalım akıl ne soruyor, çevre nedir, çevre nasıl kirlenmektedir, kirlilik doğal dengeyi nasıl bozmaktadır, bu kirliliğe neden olan kaynak nedir gibi sorulara bu çevre gününde cevap arayalım.  Önce çevre nedir? İnsanın içinde yaşadığı hava, su toprak olarak düşündüğümüz, insanı etkileyen ve etkileşim içinde olan faktörler diyebiliriz. Çevre nasıl kirlenmektedir? Bizim doğal olmayan hareketlerimizle, örnegin soğu

SİYASET İÇİ DIŞI

Siyaset dışı kalması gerekenleri siyasete sokmak

Siyasetimize bakıyorum da siyaset dışı kalması gereken, bir siyasi gruba ait olmayan herkesin olan, değerleri siyasete sokuyoruz. Milli, dini değerler siyaset yapma yöntemine ait değildir, bütün topluma, millete aittir bunun için siyasetin içine sokulması değerlerin yıpratılmasına neden olur kanaatindeyim. Örneğin ben Müslüman Türk’üm Türk olarak siyaset yapmamla Türkçü olarak siyaset yapmam arasında ne kadar çok fark olduğunu anladığımızda siyasetimizi yatırım, üretim, paylaşım ilk

Milliyetçilik faşizm ilişkisi

Milliyetçilikle, faşizm arasındaki çizgiye bakarak milliyetçiliğimizi inceleyelim. Devletler kurucu unsurlar aracılığıyla kurulur, bu kurucu unsur bazen dini inanışlardan etkilenir ve kendini öyle ifade eder, ben Hıristiyan’ım, ben Müslüman’ım der, bazen de ben Türküm, Almanım der, bazen de ben işçi sınıfıyım diyerek böylece birliğini sağlayarak devletleşmeye gider.

Bizim burada değineceğimiz kendini milliyet unsuru ile ifade edenlerin faşizme kayma olasılığıdır.

Avrupa son yüzyılda genel olarak

TOPLUMU SEVİMSİZ HALE GETİRENLER

Her toplumda sevimli ve sevimsiz insanlar bulunabilir, bu bir dereceye kadar normaldir de, iyi kötü, güzel çirkin, doğru yanlış iç içe yaşıyoruz, yaşanıyor hepimiz görüyoruz.

Zaman zaman hepimiz iyi örneklerle de karşılaşıyor, kötü örneklerle de karşılaşıyoruz. Bizim çabamız ne olmalıdır? Tabi ki amaç, iyi örnek sayılarını artırma çabası içinde olmalıyız.

Bunun için iyi ve kötü örnekleri iyi tespit etmeliyiz ve iyinin, kötünün toplum tarafından da

H.Z. MUHAMMED

1441 Sene önce insanlığa bir haberci, bir müjdeci doğdu, bu kutlu doğum, hiç aklımız dan çıkarmadığımız andır, hatıradır, sevgisini, hürmetini tazelemek tekrarlamak için her Müslüman’ın iple çektiği gündür bu kutlu doğum günü. Bu nedenle ümmeti olmaktan gurur duyduğumuz peygamberimizi saygıyla anıyor, onun yaşantısını örnek yaşantı olarak kendimize rehber ediniyoruz.

Kendimize örnek olarak en güzel insan örneği H.z Muhammedi seçmişiz, O, öyle örnek olmuştur ki biz onu örnek almazsak kimi

SAFAAT'DAN ANLADIKLARIM - 1

Safaat dan anladıklarımı yazmaya başlıyorum onun için önce M. Akif Ersoy tanıyalım diye öneriyor, hayatından bazı bilğileri paylaşıyorum.

M. Akif hicri takvime göre 1290, miladi takvime göre 1873 yılında İstanbul’un Fatih ilçesine bağlı, Sarıgüzel semtinde doğmuştur. Babası: Mehmet Tahir Efendi, Fatih medresesi müderrissi. Mehmet Tahir Efendi Arnavutluktan göç etmiştir. Anası: Emine şerife Hanım Buhara’dan Tokat’a göç etmiştir.

Babası ona Ragif adını verdi ve ölene kadar ona bu adla hitap etti, ancak Türkçe &

KUTLU DOĞUM HAFTASI HAZRETİ MUHAMMED (s.a.v)

Peygamberimizin Adaletiyle, Ahlakıyla, İstişare etmesiyle, Nezaketi ve Temizliğiyle, Kibir konusundaki bize uyarısıyla ve Dualarıyla onu okuyalım örnek alalım der, onun bize önerilerine göre yaşamaya çalışmak dilegiyle Kutlu doğum haftası nedeniyle onun hayatını anlatan makale ve kitaplar okuyamaya çalışalım.

Aşağıda önemli gördüğüm başlıklardan bazı derlemeleri size sunuyorum.

1-Adaleti,

ÇANAKKALE SAVAŞI 1915-1918

Çanakkale de ne oldu, bunca insan neden öldü, 250 bin şehit neden verildi?  Çanakkale de Türklerin amacı vatanlarını savunmaktı, savunmak için vatanı ve devleti Anadolu insanı bunca can şehit verdi. Emperyalist emellerle işgale gelenlerde öld&uu

İstiklal Marşı ve Mehmet Akif Ersoy

Büyüklerin büyüklüğünü anlatmak zordur, efsane gibi gelir, onlar büyük olmak için bizim
düşünemediğimiz şekilde hareket etmişlerdir. Bu nedenle herkes büyük olabilir ama büyük
gibi M. Akif gibi davranmak şartıyla.
İstiklal marşımızın kabulü ve onun genlik tarafından günümüzde cevaben okunuşunu
simgeleyen cevabi yazımız ve devamında derlediğimiz bilgileri size sunuyoruz. Cevabi
şiirimsi yazıyı olgum Yusuf’la yazdık ve onun onayını aldım, bu nedenle içinde genç bir ruh
var diye düşünüyorum. Bu genç ru

                                              ŞEHİRLER

   Şehirler insanlık için cazibe merkezleri, sosyal hayatın yoğun olduğu düşünülen yerlerdir. Tiyatrolar, sinemalar, müzeler, eğitim kurumları burada bu yüzden şehirde bizi çeken bir cazibe var. Bu cazibe kimimizde tiyatro aşkı, kimimizde sinema sevgisi, kimimizde tarihi mekanlara ilgi, kimimizde de şehrin dar ve kalabalık sokaklarında tanınmadan rahat, rahat dolaşma isteği bizi şehre &c

MHP ve MİLLİYETÇİLİK 2

Ülkemiz gençliğinin batı kültürünün etkisiyle hızlı bir şekilde kültürel erozyona uğradığı veya uğratıldığı aşikârdır. Bunun önüne ancak Türk ve Anadolu kültürünü öne çıkaran milli ruhu yüksek gençlerle ve bu gençlerden oluşmuş örgütlerle geçebiliriz. Bunun için toplumsal mutabakat sağlayacak biri, bin yapacak milliyetçi ruha ihtiyaç vardır. Böyle

MHP ve MİLLİYETÇİLİK

Ülkemiz siyasetinin temel sorunlarından biri de muhalefetin öneminin yeterince kavranamamış olmasıdır. Bunu iktidarlar muhalefetin öneri ve tepkilerine kulak tıkayarak yapmakta, muhalefet partileri ise aralarında toplumsal sorunların gündeme taşınması için ortak ve güçlü tepkiler verememeleriyle, yapmaktadırlar. Demokratik bir hak olan muhalefet, böylece cılız bırakılarak önemsiz hale getirilmiştir. Ortak tepkiler veremediğimiz zaman tepkilerimizin yaptırımı da az olmakta veya hiç olmamaktadır. O zaman muhalefete düşen ortak sorun

KÜLTÜRLÜ OLMAK KOLAYDIR, KÜLTÜRSÜZLÜK ZORDUR

Buna ragmen kültürlü olamayı başaramıyorsak üzerinde ciddi durmamız gerekir. Kültürün bizden istedigi asgari ölçülerde topluma uyum sağlamaktır. Bunun için yapacagımız şeyi anlatmaya çalışacagım, hatdimiz olmadan size bazı önerilerde bulunacagım. Öneriler ister kabul görür ister kabul görmez benden önermesi, ben sizin sağlıklı, mutlu yaşamanızı istiyorum. Başarılı olmak saglıklı ve mutlu şekilde yaşamaktır diyerek söze başlayalım.

Kültürlü

PKK’NIN TERÖR ARACILIĞIYLA, VATANDAŞLARI SÖMÜRMESİ

Teröristler de bilirler bu saldırılılarla sonuç alamayacaklarını, onların amacı bizde korku, endişe, panik, kargaşa gibi kontrolsüz ortamlar yaratarak teröre başvuranların istemlerine boyun eğmemizi sağlamaktır. Ben son Ankara’da yaşanan bombalama dehşetinden hemen sonra olayın olduğu Kızılay bölgesinde kişileri izleyerek dolaştım ne gördüm? Sizin beklediğiniz panik havası hiç yoktu, olan neydi size karşı daha da bilenen bir toplum gördüm panik kapısı kapalı başka kapıya.

                                   MİLLİYETCİ YAŞAM TARZI

Milliyetçi yaşam tarzı milli kültürden etkilenip, özümsenip milli kültürün hal ve davranışlarımıza yansımasıdır. Milliyetçi yaşam tarzı, milli ruh haliyle ortaya çıkar. Yoksa sokak da milliyetçiyim diyenlerden geçilmiyor sayıları o kadar çok görünüyor ki, insan düşünmeden edemiyor bu kadar milliyetçi toplum nasıl ülkesine bu kadar rahat zarar veriyor. Milliyetçiliklerimiz görüntüden ibaret ki böylesine zarar veriyor veya zarar verenlere ses

 HATİP DİÇLENİN MİLLETVEKİLLİĞİ YASAL UYUMSUZLUKDAN DOLAYI DÜŞTÜ.

Bunun üzerine Bdp meclise girmeme kararı aldı, meclise girmeyeceğim demek aba altından sopa göstermektir, sopalı siyaset zorbalıktır. Zorbalıkla siyaset aynı karede duramaz, zorbalara karşı zorbalık hakkı herkesin, herkesimin vardır. Yalnız burada düşülen yanılgı yasaları zorbalık gibi algılamaktır. Yasaları demokrasilerde yasama yapar ve burada yasalar tartışılarak ihtiyaçlara göre yapılır. Orada tartışılırken karşı çıkılır, sakıncaları anlatılır, uygulayıcılardan yani hukukçulardan düşünce alınır, bu konuda vatandaşın gelenekleri dikkate al

BEL ALTI SİYASETİ KİM YAPAR

(KASETLİ SİYASET ÜZERİNE SANARYOLAR)

 Öncelikle ben yapmam neden herkesin hataları olabilir, hatalar üzerinden siyaset yapmak vasatlığımızın göstergesi olur.

Bu seçim döneminde genellikle projeler üzerinden propaganda yapılıyor sevindirici, Muhalefet açıklıyor şunu yapacağım, iktidar açıklıyor bunu yapacağım, hele çılgın projeler hayal gibi, olsun.

 DEVLET BEYE ŞANTAJA İZİN VERECEKMİYİZ?

HEM BİZ ÜLKÜÇÜLER HEMDE DEVLET YETKİLİLERİ, BU KENDİNİ BİLMEZLERE PABUÇ BIRAKACAKM IYIZ, HAYIR. BENİM BİLDİGİM ÜLKÜÇÜLER BUNUN OYUN OLDUĞUNU ANLAR ONA GÖRE BİR DURUŞ SERGİLERLER. BUNLARIN NE OLDUKLARI, NECİ OLDUKLARI BELLİ DEGİLDİR.

NE ÜLKÜÇÜLÜK TARİH SİZİ ŞAYET ÜLKÜÇÜSEİNİZ, HAİN ÜLKÜÇÜLER DİYE YAZACAKTIR, ÜLKÜÇÜ OLDUĞUNUZA İNANMIYORUM.

ŞU AN ÜLKÜÇÜLERİN SAYGINLIĞINA VE DAVAMIZA VERDİĞİNİZ ZARARI HESAPLAYABİLİYORMUS

MİLLİYETÇİLİK

Milliyetçilik; milli olmak, milletini sevmek, millete ait olana saygıyla yaklaşmak, milletini diğer milletlerden önemli görmek. Milleti için çalışmak, kısacası milliyetçilik; bir milletin kendine özgü kültürüne, geleneğine bağlı kalarak kültürünü ve geleneğini yaşatma inancında olan görüştür. Bu görüş başka kültürlere ve geleneklere düşmanca yaklaşımlara girmedikçe gayet yararlıdır toplumsal gelişmeler için.

Benim izlenimim, bizim

DPÜ’SİNDE Kİ OLAYLAR VE ÜLKÜCÜLER

Bu üniversitemizde karşıt görüşlü öğrencilerin tartışmaları kavgaya dönüşmüş, kavgada Ülkücü bir genç katledilmiştir. Bunun üzerine gerginlik artmış ve ülkücü gençler karşılık verme çabalarına girmiştir. Bu çabaları anlayışla karşılıyor, ama üzerinde biraz düşünülmesi gerektiğinin altını çiziyorum.

Bu olay üzerine düşünelim; Şu neden oldu bu neden odluyu bırakıp olayda canını kaybeden genç kardeşimize ve ülküdaşımıza yanalım, üzülelim, bun yapanlara kin duyalım, ama kinimiz bizi deliliğ

KAHRAMANLARINI KAYBEDEN MİLLET

Milletlerin ortak, dili, tarihi, bayrağı, devleti, kurucu liderleri, geçmiş ve mevcut önderleri, gelenekleri ve müşterek kahramanları olur. Bu kahramanlar bizlere örnek olmakta, yani bizlerin rol modelleri olarak hayatımıza yön verecek karakter örnekliği yapmaktadırlar. Bu örnekler, bize bizce mesajlar vermelidir.  Bu kahramanlar liderler ve kanaat önderlerinden olabileceği gibi halkın içinden tipler de olabilir.

 Hüseyin Gazi, Battal Gazi, Ulubatlı Hasan, Kara Murat, Malkoçoğlu, Köroğlu ve çizgi karakterimiz