CHP ve CHP

CHP T.C devletinin kuruluşuyla birlikte kurulmuş, hatta ittihat ve terakki düşünülürse cumhuriyet den daha önce kurulmuş bir partidir. 9.Eylül 1923 kısacası yüz yıllık kaç kurumumuz var bunlardan biride CHP, o zaman CHP’lilere bir şey hatırlatacağım, CHP sizin bildiğinizden daha önemli bir partidir… İktidarı eleştiremeyen ve her fırsatta CHP yi eleştiren tatlı su entelciklerinede Muhalefeti bir, hükümeti beş eleştirirdeniz eleştirinizi kabul ederiz…

İNCEYE, İNCEDEN SİYASAL SELAMLAR!!!

Muharrem İnce ta gençlik kollarından siyasetin içinde, ve bu hatırlatacaklarımı yaşadı beklide kendisi bu yaşananları yaşatanlara sert tepkiler gösterdi… Kendi aday oldu yarıştı yarışta hem parti içi rakipleriyle, hemde cumhurbaşkanı adayı olarak başka partiden rakipleriyle yarıştı... Aldığı oy %32-33 oldu, zaten ^%21-22’si CHP’nin oyu idi, Meral hanım %7 civarında oy aldı, iyi parti bu seçimlerde baraşı geçti %10-10,5 aldı demekki

ADAY OLABİLME ve SEÇME HAKKI

Demokratik Sancılarımız!!

Demokrasi Üzerindeki Gölgeler! Adayı Kim Belirliyorsa O, Temsil Ediliyor Demektir!! Partiler Adayları Nasıl Belirliyor?

Son zamanlarda siyasetimizi izliyorum, aday tek, aday net diyenler ile adaylarını seçmeye çalışanlar her fırsatta üslup hataları ve bazı iddialar üzerinden bir birlerine laf yetişti

ALTILI MASAYA CAN ALICI SORU

(AK Parti Neden, Hala Birinci Parti?)

Her 10 kişiden 8'i büyük bir ekonomik kriz içinde olduğumuzu düşünüyor,  her 10 kişiden 7'si yönetim sisteminden demokrasinin işleyişinden ekonomik gidişattan rahatsız, her 10 gençten 8'i ülkelerinde kendi geleceğinden umutsuzluk içinde…  Ekonomiye baktığımızda, enflasyon bir araştırmaya %88, &

ŞERİATA (hukuka) BAK HIZAYA GEL!!

“”Hukukunuz Adalet Dagıtmıyorsa, Kanununuzdur, Adaleti Olmayanların Kanunlarının Meşruiyeti Olmaz. Fikri Adil”

İslam şeriatıyla, İdare edildiğini söyleyenlerin yönettiği Suudi Arabistan'da yılın ilk altı ayında 40 idam… Habere bak hizaya gel, hiçbir bilimde, ilimde, icatta sırlama da yoksal, idam rekoru kırmış olsalar gerek..

Uluslararası Af Örgütü, Suudi Ar

Yerelden Küresele, Küreselden Evrensele Bağ?

(Evrende Yaşayan Kastamonulu)

Hiç birimiz yalnız değiliz, ne kişi olarak, ne millet, toplum olarak birileriyle birlikte yaşıyoruz yer kürede, acaba Evren de birlikte yaşadığımız başka dünyalılar var mı, bence var, sizce yok, onca olabilir... Biz bu Dünyayı düşünelim burada nerede nasıl, kim olarak yaşıyoruz, yaşayacagız?

Ben bir erkeğim, bir aileye mensubum, Kastamonuluyum, Türkiye'nin Karadeniz Bölgesinde Yaşıyorum... Siz ner

DEMOKRASİ DARALMASI ve CHP

Bizim toplum olarak eleştiri kültürümüz yok, olan ise kimi kolay eleştirirse onu eleştiriyor,  iktidar hata yapıyor, yorumcular CHP’yi konuşuyor, eleştiriyor... İktidar ülkeyi ekonomik çıkmaza sokuyor, ta 1929 da yaşanılan büyük ekonomik buhran konuşuluyor... TÜİK’in gördüğü enflasyonla, milletin yaşadığı enflasyon farkı baya varken, millet 1974 Kıbrıs barış hareketi zamanında ambargoya mağruzken olanları konuşuyor... Bende aynı hataya düşmemek için muhalefeti kolay kolay eleştirmem, onları iktidara gelince eleştirelim derim, demesine ama...

TANZİM SATIŞLAR BAŞLADI (Tanzim Satışlara Farklı Bakış)

“Devlet Kumaş mı Üretir?” Diye Sümerbank’ı Özelleştiren Hükümet, Meydanlarda Sebze Satmaya Başlamıştır… Bizde Haklı Olarak Devlet Hıyar mı Satar diye Soruyoruz Desek Sormuyoruz, Sosyal Demokrat Politikaları Uygulamaya Başladığı İçin...

Bu iktidar döneminde Paşabahçe’den Ereğli’ye, SEKA’dan PETKİM’e, TÜPRAŞ’tan TEKEL’e, tersanelerden limanlara, şeker fabrikalarından cam işletmelerine kadar her şey, özelleştirme eliyle daha çok da yabancılara satılmıştır.. Son yapılan büyük alt yapı yatırımları da yine yap i

CHP’YE NEDEN KIZIYORUZ? Haksız mıyız?

Biz CHP'ye Kızma Partisindeniz...

CEHAPE’ye neden kızıyoruz, hiç bu soruyu sorduk üzerinde durduk mu? Ben sordum ben ve toplumumuz CEHAPE neden kızıyoruz? Kendimce sesli cevaplar verdim sizde duyun isterim…

İŞSİZLİK SORUNU (Kriz Kimin Krizi?)

(Bulgur Yeme Zamanı)

Toplumları ekonomik sorun yaşarken, büyük tasarruflar başlatan siyasi liderlere örneklikler olacak tarihte pek çok şahsiyet vardır. Günümüzden de örnek vermek gerekirse, Mesela Meksika Devlet Başbakanı tarifeli uçakla gezilerini gerçekleştirmektedir.  En meşhur tasarruf hikayeleri ise Japonya’da ve Almanya da yaşanmıştır. Ülkesinin aşırı borçlu olduğunu bilen Japon başbakanı Mecliste şu konuşmayı yapmıştır. “Ülkemin borçları bitene kadar sadece pirinç yiyeceğim ve üstümdeki elbised

CHP İKTİDAR OLMAK İSTEMİYOR ANLADIM!

“Ülke yanıyor,  yerel seçimler yaklaşıyor, toplum iktidar alternatifi bekliyor siz ne yapıyorsunuz beyler? Artık CHP sorunu CHP’nin iç sorunu olmaktan çıkıtı, ülke sorunu olmaya başlıyor farkındamızını beyler?”

Ülkemiz hem dışarda hem içerde, karışıklıklarla, sıkışıklarla karşı karşıya, bu sıkışıklıkta alternatif olacak parti ise daha bir karışık ve de sıkışık.. Şimdi duyuyoruz ki 569 imza varmış bu yeterli değilmiş… Tam toplum iktidar alternatifi aramaya başlamışken, bizimkiler

DEMOKRASİ AHLAKI

(CHP'de Demokrasi Krizi Nasıl Aşılır?)

CHP’de Genel başkanlık mücadelesi devam ediyor, bu değişim talebi demokratik sınırlar içinde gerçekleşmesi istenir, beklenir… Böylemi oluyor? Yok… Demek ki tarafların demokrasi kültürü çok gelişmemiş, bu tartışmalar partinin demokrasi ahlakının sorgulanmasına neden oldu, bu sorgulamalar da en demokratik partimizin lider ve genel merkez baskısıyla nasıl da antidemokrat davranılabileceğini bize gösterdi… İşte demokrasi de ahlak sorununu çözecek tek

CHP DE, NE OLUYOR?

Bana göre tabanla tavan çatışıyor, temelle teras hesaplaşıyor, kim kazanır, derseniz ben taban kazansın istiyorum, evet ben en az 250 kişiye yakın üyeyle ve vatandaşla konuştum artık değişim kaçınılmaz diyorlar… Bunların kongre delegesi olmadığı için partide değişim için talepleri var ama etkileri yok diye düşünülüyor, olabilir.. Oysa çok büyük etkileri var, şuanda değişim tartışılıyorsa işte bunların etkileriyle tartışılıyor…. Neden mi?

CHP’ye verilen oylar partiye verilmiş oluyor, Cumhurbaşkanlığın da Muharr

CHP DE LİDER BELLİ OLDU

Vatandaşlar Lideri Seçti Bir de CHP Delegesi Seçebilse

Referandum da %49  oy alan muhalif kanatla ilgili bunlar, birbirine benzemez üç taraf nasıl olur da birlikte hareket edebilirler denirdi.. Liderleri yok kim lider olacak denirdi, lideri belirdi, benim kanaatimce Meydanlara heyecan veren, Muhalif kanatta en çok oyu alan Muharrem İnce… Siyasetin bu muhalif kanatın lideri oldu… Vatandaşlarımız için hayırlı olsun… Tabiki bu bir düşünce, bir kanat oluşması için, bunu gerekçelendirme

CHP ve DAHA DEMOKRATİK BİR CHP

(Seçimli, Tüzük Değişimli, Kongre Daveti)

CHP Olağanüstü kongresini toplamalı ve CHP ye özgü laikliğe, demokrasiye dayalı bir anlayışı hem tüzüğüne, hem de yönetimine, kültürüne anlayış olarak benimsemeli ve yerleştirmelidir. Vatandaşlarımızın beklentisi bu yöndedir… Dünya siyasetine baktığımız da sert ideolojik teorilere dayalı sağ-sol anlayış temelinden uzaklaşmakla birlikte, ideolojik etkiler devam ediyor… Bunun yanı sıra insan, çevre hakları, demokrasi, sosyal adalet, özgürl&u

CHP’Lİ KONGRE DELEGELERİNDEN RİCAMDIR!!

(CHP’ de, Değişim Gerekiyor mu?)

Parti içi mücadelelerin en çok yaşandığı, sag ve muhafazakar siyasi tarafların tuhaflıkla izlediği bir partidir CHP… Neden?

Demokrasilerde parti lideri dahil tüm adaylar ön seçimlerle belirlenmelidir, kongrelerde lidere karşı aday olunabilmelidir, bizde sağ partilerde ancak lider ölünce yeni lider aranır, lider ölmüşse aday olunabilir… Sosyolojik siyaset yaptıkları iç

LİDER ÇIKAR, LİDER BATAR, LİDER ÇIKAR

((CHP Lider ve Genel Merkezi Sorunu Üzerine))

Mevut liderlere baktığımız da, SP de Temel Bey, gerçekten de güzel politik önerilerine rağmen oy oranlarında beklenen artışı sağlayamamasına rağmen tartışılmıyor… HDP de lider sorunu yok, zaten onlar lideri seçmiyorlar lider öneriliyor o seçiliyor, Mevcut cezaevinde bile olsa başarılı bulunuyor, son seçimde ciddi, oy kaybetmesine rağmen tartışılmıyor… İYİP de ise durum tartışılmasa da pek bir memnuniyet de yok, lider partiden az oy aldı&

SİYASETTE PARA GÖLGESİ

Siyasette para gölgesi, siyaseti, işin içinden çıkılmaz bir çıkmaza sürükleyebilir, belki de sürükledi neden mi? Parası olanların amacı para kazanmak, kınamıyorum da ama para kazanmakla siyaset çok farklı alanlar ve işler… Alan farkı nedir?

Siyaset kamu adına karar mekanizmaları, ortak faydalar, toplumsal iyilikler üzere çalışmayı gerektirir, ticaret ise öylemidir? Kendi çıkarını en çoğa ulaştırmak, para kazanmak ve para yığmak için çalışmayı gerektirir…  Yani köken acısından da, işlev acısından da, am

TÜRKİYE DEMORKASİSİ, ANTİK DÖNEM DEMOKRASİSİ

Yine seçimlere gidiyoruz, siyasal olarak devleti yönetenlerimizi seçmek, çok güzel bir şey ama bu seçimlerde de demokrasi dışı(Ön Seçimsiz Aday Belirlemeler) uygulamalar demokrasimizi antik dönem demokrasilerden bile geriye düşürme tehlikesi yaratıyor… Nasıl mı?

Önce antik dönem demokrasiyi biraz anlayalım, sonra bizim demokrasimizde ki demokrasi dışı uygulamalara bakalım mı? Antik demokrasiler de sadece erkek vatandaşlar oy kullanır, bunların içinde de 400 – 500 kilogram b

BİR KONGRENİN ARDINDAN

(CHP 36’ın Kurultayının ardından Konuşmalar)

Her parti kongresi biraz sıkıntılı olur, CHP’ninkiler biraz daha sıkıntılı olur, neden mi, onu sonra anlatacağım, önce bu kongrenin ardından konuşmaları sizinle paylaşacağım…

Akp’li arkadaş kendilerine pay çıkaracak ya, bunlar bir kongreyi bile yapamıyorlar, devletin idaresi bunlara nasıl verilir ki? Der demesine ama kendi partisinde kim aday gösterilir, nasıl aday olunur, adayları kim seçer, kongre olur mu, kanaat yoklamasında oylar

CHP’LİLERİN SÖYLEMİNİN, SEÇİM SONUÇLARINA ETKİLERİ ÜZERİNE

CHP, Cumhuriyet Halk Partisi, ülkemizin en köklü partisidir, nitekim hepimiz biliriz, bu parti Cumhuriyetin kurucularının kurduğu bir partidir… Devrim anın da, devrimden sonra modernist batılı tavırlarla hareket, eğitim sistemine pozitif bilimi yerleştirme cabaları, bu değişime hazır olmayan toplumun ve bazı din simsarlarının olumsuz propagandası, direnmesi sonucu dinle çatışıyor havasının topluma yayılması… Kuranın Türkçe mealinin bile yapılmasının topluma dine saldırı gibi sunulması, Sonra toplumsal özgürlüklerin, laikliğin savunulması, Bu

RIZĞIMIZI YEMEYİN EFENDİLER

İnsanlar, bir üretim ilişkisi içinde bulunurlar, bu üretim ilişkisinin çeşitli faktörleri vardır… Bunları en önemlileri emek ve sermaye, hammadedir… Kapitalist sistem içinde sermaye üretim araçlarını oluşturur, işçi bu araçlarla üretim yapar, herkesin bu üretimden katkısı kadar bir pay alması gerekir… Öylemi olur? Genel de olmaz, neden olmaz, kapitalist sistem de üretim ve paylaşım ilişkilerini adaletsizlik üzere kurulmuştur… Bunu solcu düşünürler artı değer diye açıklarlar..

UYGARLIK YARIŞINDAN KOPMAK

Uygarlığa neyle ulaşılır, sorusuyla başlarsak, belki uygarlık yarışından kopmanın ne demek olduğunu daha iyi anlarız… Anladığımız zamanda bu yarışın neyle yapıldığını, ne yapılmadığında kopulacağını anlarız ve bu yarıştan kopmayız… Amacımız uygarlık yarışının önemini anlayarak bu yarıştan kopmamak… Ama bazen bu da olmaz demek zorunda kalıyoruz… Örneğin, bu yarışın tek motivasyonu para mı olmalı, bizim tek amacımız para kazanmak olursa, vatandaşımızı, milletimizi, insanı iyi yaşatma amacından para kazanma amacına kaymışsak.. Para gördüğümüz yere koşuyorsak, para sahipleri bizi kukla etmezler mi?  Paraya

YAŞAM TARZLARINA MÜDAHALE

(Yaşam tazlarımız mahremlerimizdir, dış müdahaleler istemeyiz Fikri Adil)

Yaşam tarzlarına müdahale var mı, var, bu devlet eliyle değil vatandaşın vatandaşa şeklinde olmasıyla olmaktadır ve bunu toplumun geneline yayamayız.. Benimde hayatıma müdahale edildi, sizin de edilmiştir… Bunlardan bazıları yakın akrabalar tarafından edilir, niyetleri sizin için olduğuna inanılan müdahalelerdir… İş yerlerinde edilmiştir, orada hakim bir düşünüş, inanış siyasi bir grup vardır, onun dışında bir yaşam tarzı ve inanışınız varsa, zaman, zam

CHP, ADALET YÜRÜYÜŞÜ VE MİTİNGİ

CHP, iki seçim dönemidir toplumun sorunları üzerinden iyi bir kampanya yürüttü, sonra referandum da yine toplumun büyük bir bölümünü yan yana getirecek kadar geniş bir yelpazeye hitap eden üslubuyla iktidarın hiçte beklemediği bir oy potansiyelini bir araya getirdi… Şimdi de ülkemizde her tarafın hem fikir olduğu adalet eksikliği ve talebi üzerine bir yürüyüş başladı ve bu uzun yürüyüş, büyük bir mitingle sonuçlandı… Ben görevim gereği oradaydım, sizinle mümkün olduğunca tarafsızca izlenimlerimi paylaşacağı

CHP, MHP’YE BENZEYECEK Mİ?

Chp de bazı tartışmalar var, bunlar nasıl aşılacak, demokratik bir yöntemle mi, Mhp de olduğu gibi her şeye rağmen, genel merkez ve genel başkanın istediği gibimi aşılacak, hatta demokratik yol ve yöntemlerle aşılamayacak? Bunu zaman gösterecek, ama işaretler aynı Mhp de olanlara beziyor, tartışma başlıyor, Genel Başkan yüksek perdeden konuşuyor, genel başkan yardımcılarından bazıları genel başkanı destekliyor, bazıları desteklemiyor ve istifa ediyor… Örnegin ben bu yazıyı yazarken Genel Başkan Yardımcısı, Parti sözcüsü Selin Sayek Böke’nin istifa ettiğini öğreniyoruz.. Genel başkanı eleştiren bazı parti meclisi üye

HAYIR CEPHESİ/HAYIR C-H-P’Sİ

Bir referandum geride kaldı, evetlerle hayırlar neredeyse başbaşaydı, ne kazanan evetçiler, nede kaybeden hayırcılar kazandığına kaybettiğine inanmadı, sevinemedi üzülemedi… Hatta bir hayırcı arkadaş bu kadar az farkla kaybetmek üzdü beni dedi halıydı… Bunlar geçmiş de kaldı yani yaşandı, şimdi neler yaşanmalıydı, neler yaşanıyordu, tabanın beklentisi neydi, üst yönetimler nasıl davranıyordu? Bunlar üzerine duralım mı?

Hayır cephesinin amiral gemisi CHP yönetimi ilk toplantılardan sonra sert muhalefet etme kararı mı aldı ne? Oysa hayır diyen vatandaşların birlik

HAYIR KOALİSYONU

(Muhalefet Koalisyonu)

Oylarımızı kullandık tercihimizi sandığa yansıttık, bazı tartışmalar olsa da, ben tercihlerin sandığa yansıdığını düşünenlerdenim, ama sandık güvenliğiyle ilgili şikayetleri de dikkate almaktan yanayım. Neden, oy kullanan herkesin oylarının istediği yere gittiğini, istediği tercihi yansıttığına emin olması lazım… Bu başka konu benim değineceğim konu Hayır oyu verenleri bir ara da tutacak kadar, birlikte hareket ettirecek yeni lider, söylem, eylem gerçekleştirme gereğidir.. Kendiliğinden gelişen bu hayır koalisyonunu devam ettirmek ise bu işe öncülü

GERCEK ENFLASYON

(Hissettiğimiz Enflasyon)

Ocak ayında genel olarak tüketici fiyatları % 2.46 oranında artarken, bizim mutfak da bu artışın % 6.37 olduğunu görüyoruz… Bu bizim yıllık maaş zammımıza yakın bir oranda artıştır.. Birde bunu 12x6.37 = 76, 44 olur ki 2017 Emekli ve Memur zamları toplamda %10 maaş zammı yapıldığını düşünün bu hesaba göre kaybımız %66 oluyor ki büyük kayıp bunun nedeni nedir derseniz… Yanlış yapılan enflasyon sepetidir derim, oda ne? Fiyat artışlarının izlendiği ürünlerin toplam sayısıdır…

Vekil Savaşçılar Kim? PKK+PYD Kimin Vekil Savaşcısı?

Suriye sorunun da sık sık duyduğumuz vekaleten savaşlar kavramı üzerine durmamız gerekmiyor mu? Özellikle PKK’yı destekleyenler, sempatizanları kendilerine burada kim kimin adına savaşıyor diye sormuyorlar mı? Soramazlar neden örgüt hepsini kandırdı, bu ne demektir  biliyormusunuz, ben antiemperyalisttim diyen bir örgüt Emperyalist emeller için vekaletten savaşmaya başladı… Bunu nereden çıkarıyorsun diyen PKK, PYD destekçilerine şunu diyebilirim…. Bir Emperyalist Ülke bu örgütler benim kara birliklerim dedi, hatta 60-70 yıllık müttefiki yerine örgüt&uu

VATAN ÜZERİNDE VATANDAŞ BİRLİĞİ

 (Siyaset İçinde, sorun Çözen Siyaset Derken, Gündemin Siyasetsizliğinin Tuzağına Düşmek) Siyaset Ne İçin Yapılır?

(Ülke Tehlikedeyse Siyasi Çözümler Tekrar Gözden Geçirilmelidir.) Siyaset Alternatif Yaratmak ve Düşünmek degilmidir?

“ülke, Sitem Tehlikedeyse Gerisi Teferruattır”  Her şey Siyasetmidir?

“Birlik İçinde Olma Sorumluluğu Nedir?” Birlikten Ne doğar?

KÜRT VATANDAŞLARIN TERÖRE TEPKİSİ

(Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşlarına Dilekcemdir)

Bu zamana kadar size söylenen, işlenen şuydu bunlar sizin adınıza mücadele ediyor, ediyormuymuş, sokaklara hendekler kazınca anladık, evlerimize tanımadığımız silahlı teröristler girince anladık, Ortadoğu sokağımıza taşınınca anladık, bunların taşeronlar olduğunu söyleyenler haklı çıktı, en sonun da bir emperyalist bir devlet bunlar bizim kara gücümüz dedi, evet aynen öyle bunlar başkalarının kara gücü olarak bizim topraklarımızda bulunuyorlarmış bunu anladık ve bunu

 HDP’NİN CEZAİ EHLİYETİMİ YOK?

HDP’’ye sahip çıkma konusun da Demokrat kamuoyu çok dikkat etmelidir, bunun nedeni ise HDP inin Terör örgütleriyle arasına mesafe koymayarak silahlı siyaseti normal gibi göstermesi, hatta belediyeleri eliyle bu terör örgütlerine lojistik destek vermesi, teröristti terörist sayarak mesafe koymaması milletvekillerinin tutuklanma durumunu ortaya çıkarmıştır… O zaman partinin normal siyasal sistemin dışına düşürülmesi zorunluluğu doğmaya başlamıştır… Bu aşamaların hepsi geçilmiş ve kendileri mahkemelerce yasaya uygun olarak ifadeye davet edilmişler ve ifadeye gelmeyenler ifadeleri alınmak &uum

SİSTEM MUHALİFLERİ

(Siyasal İslamcılar, Solcular, Bölücüler)

Evet, genel olarak muhalefeti severim, neden muhalefetin görevi önerileriyle, denetimleriyle sistemi iyi işletmektir… Bu nedenle demokratik sistem için ne olmazsa olmaz derseniz, güçler ayrılığı, doğrudur, başka ne derseniz örgütlenme ve örgütler, başka seçimler, yani seçme özgürlüğü bunların hemen hemen hepsinde muhalefet işin içindedir… Güçler ayrılığın da yasama alanın da meclis de denetim yapar, sistem dışına çıkma eğilimlerine karşı du

ÖRGÜTSÜZ DEMOKRASİ OLUR MU?

(Örgütsüz Demokrasi, Mayasız Ekmeğe Benzer. Fikri Adil )

Örgütsüz demokrasi olur mu derseniz hemen lafı uzatmadan olmaz derim, neden olmayacağına kısaca değinelim mi?

Demokraside iktidar örgütler aracılığıyla talep edilir, el değiştirir, iktidar meşruiyetini seçimlerden alır, bu örgütün adına parti denir, parti içinde demokrasi işlemiyorsa iktidara gelen parti kendi kendini denetleyemez ve ülkeyi idare etmek yerine başka şeyler yapar&he

CHP (Cumhuriyet Halk Partisi)

Cumhuriyet Halk Partisi, 9 Eylül 1923'te kurulmuştur, Atatürkçü, sosyal demokrat ve sosyal adaletçi görüşleri benimsemiş bir merkez sol siyasî partimizdir. Milli Mücadele sonrası Türkiye'sinin ilk siyasi partisi olma özelliğini taşıyan Cumhuriyet Halk Partisi, 1923'ten 1950'ye kadar aralıksız iktidarda kalmış ve 1946'ya değin kısa aralıklar dışında genellikle tek parti yönetimini uygulamıştır. Mustafa Kemal Atatürk tarafından "Halk Fırkası" adıyla kurulan partinin adının başına 1924'te "Cumhuriyet" sözcüğü eklenmiş, 1935&#

SAG, SOL SİYASET FARKI

Siyasetimizi sag ve sol diye 200-250 yıl önce kavramlaştırmışlar, bu kavramın nasıl çıktığıyla ilgili hikaye şu, Meclisin sag tarafına klişeyi, sermayeyi, bunların uydurma geleneklerini savunanlar oturmuş, sol tarafına da emekçiyi, işçiyi, köylüyü, üreticiyi, küçük esnafları ve entelektüel düşünceyi savunanlar oturmuş.. Meclisin sağında bu arkadaşlar oturuyormuş ya, sağcı solunda diger arkadaşlar oturuyormuş ya solcu denmişmiş? Bu olay tam böylemi olmuş bilemem ama dayandığı taban olarak ayırım doğru, sag sermayeyi, patronu, mevcut otoriteyi, ağayı temsil eder, sol ise entelektüel aydınları, işçi, k

CHP VE SOSYOLOJİK DUVARLAR

CHP, ana muhalefet partimizdir, CHP T.C devletinin kurucu iradesinin kurduğu bir partidir, yani ülkemizin sistem değişikliğine imza, devrim yapan kadroların kurduğu bir partidir. Bu nedenle de önemlidir, önemi sadece bununla da kalmaz, demokrasilerde muhalefet iktidar kadar önemlidir, muhalefet yoksa çok rahat söyleyebiliriz demokrasi de yoktur… Kestirmeden şunu söyleyelim muhalefet, eleştiri, tepki gösterme hakkı yoksa demokrasi yoktur… Biz bunu şunu çok rahat söyleyebiliriz, CHP’nin olması demek, demokrasinin sağlıklı olması demek, bunu anladık da toplum CHP’yi bu özelliklerine rağmen neden iktidara get

ÇİCEK PASAJI

(Çiçek Pasajında Neden Çiçek Yok?)

Önce çiçek pasajını biraz tanıtalım, ilk olarak tarihinden bahsedelim mi? 1870 yılındaki Büyük Beyoğlu Yangınında yanarak yıkılan Naum Tiyatrosu'nun arsası dönemin en zengin insanlarından biri olan Hristaki Zografos Efendi tarafından satın alındı. Rum Cleanthy Zanno`nun mimarlığında yeni bir tip çarşı binası olarak Cité de Péra adıyla yaptırıldı. Hem İstiklal Caddesi'ne hem de Tiyatro Sokağı'na açıldığı için pasaj niteliğinde olan yapı 24 dükkân, 18 lüks dair

BİRLİKTE YAŞAMA İLKELERİ

Demokrasi Birlikte Yaşama İlkelerini İçermektedir.

Birlikte yaşamak için kararları birlikte almamız gerekir, bunun adı da demokrasidir, demokrasi adeta birlikte yaşama manifestosudur… Karşılıklı haklara (Siyasal, sosyal, Dini) saygının gereğidir,… İşte bu nedenle güçler ayrılığına dayalı “güçlü parlamenter sistemin" demokrasinin birlikte yaşamaya daha uygun olacağını aşağı yukarı bütün muhalefet partilerinin de böyle düşündüğünü biliyoruz….  Demokrasi birlikte yaşamanın şartlarını içeri

MARMARADA BOZKIR ADALAR

ADALAR VE ZEYTİN

Bir tatil sebebiyle Marmara denizinin güneyinde Balıkesir İlimize bağlı adalardan Avşa adasında bulundum, diğer adalara da bindiğim feribot uğradığı için uğradım ve genel görüntüyü üzülerek gördüm… İlk sorduğum soru bu adalar neden bu kadar bozkır, sadece yerleşim yerlerine yakın yerlerde  zeytin ağaçları veya birkaç süs bitkileri vardı bunun dışında adalar adeta bozkırdı… Burada ne yetişir diye sordum, Avşa bağlarıyla ve şaraplarıyla ünlü bir yermiş hiç asma bagı g&

CHP'NİN YÖNLEDİRİLMİŞ İLETİŞİMLE  YANLIŞ ALGILATILMASI

Muhalefet olmazsa, demokratik bir iktidar olmaz, demokrasinin olmazsa olmazı iktidarın seçimle değiştirilebilmesi, yani seçim deriz, doğrudur, seçim için iki adayın olması gerekmez mi, işte kazanamayan muhalefet de kalır. Demokrasi nedir dersek, devletin gücünün üç kurumda paylaştırılmasıdır deriz, doğrudur, Yasama, Meclis ayağı, Yargı, Adalet Hukuk ayağı, Yürütme, yani hükümet yapma işi ayrı ayrı kurumlar devletin gücünü paylaşır, bu sistemin adına demokrasi denir… Toplumun her kesiminin örgütlenme

ŞEHİT CENAZELERİ ŞOV YERİMİ?

((Kılıçtaroğluna Yapılan Saygısızlık Üzerine))

Şehit cenazeleri şov yerimi derken neyi kastediyorum, Şehit cenazesine katılan bir lidere, şehit yakınları olmadığı belirtilen adeta siyasal şov maksatlı kişilerin bir lideri bırakın, cenazeye katılan herhangi birine üstelikte Cami avlusunda şehit cenazesin de, saldırıya varan tepkilerini anlamış değilim… Ne yazık ki son zamanlar da  tuhaf bir siyaset yapar olduk, Bütün değerleri askıya alarak siyaset yaparsak nasıl bir sonuç alırız açıkçası bilemiyorum…

CANAKKALE DİRENİŞİ, VATAN AŞKININ ZİRVESİDİR

Çanakkale savaşı bir direniş destanıdır, bu destanı yazanlara selam olsun, onları 101 yıl sonra yine saygıyla, rahmetle, minnetle anıyoruz… Bu mücadele esnasın da kiminiz Dua etti, kiminiz türkü söyledi, ama hepsinin içinde hüzün vardı, vatan aşkı vardı, ümmet/millet ruhu vardı, bunların yanın da ise umut vardı… Bunlar manilerimize, masallarımıza girdi, hatta bu kahramanlık destanını yazanlara bazı bazı insanüstü efsaneler de ürettik…  Kimi evini, sevgiliyi, kimi anneyi bıraktı, memleketi bıraktı vatan aşkı peşine düştürler… Onlar bu büyük aşkın adamları,

HAYATA NEFES ÜFLEYEN ADAM

Yaşamak için en önemli şey nedir dersek, nefes deriz, ama üzerin de fazla da durmayız, ne kadar önemlidir, nefes alınmadan ne kadar süre yaşayabiliriz? Asıl önemli olan da doğru nefes nasıl alınır? Bu işin uzmanından dinleyelim, ben ona nefesin önemini anlatan, nefes konusu da farkındalık yaratan adam diyorum… Önce biraz kendini tanıyalım mı? 

 Bize nefesin, doğru nefesin sağlıklı olmanın ilk şarttı olduğunu anlatan Cemalettin AVGAN beyden biraz kendisin den, daha çok da nefesin önemi ile ilgili eğitim sürecinden bahsetmesini rica ettik… Buyrun dileye

 DEMOKRASİ OYUNU

(PARTİLERİMİZ DE DEMOKRASİ OYUNU DEVAM EDİYOR)

Ülkemiz de demokrasi var mı, var, yok mu yok, bu nasıl cevap derseniz, demokrasimize partilerimiz üzerinden daha yakın bakalım… Parti adı vermeden bakalım ki, herkes kendi partisini değerlendirebilsin…

A, partisi bir il başkanlığı seçimi yapıyor, 100 000 kişi katılımıyla, ama oy veren yok, çünkü seçim yok birileri listeyi hazırlamış üyeler yada delegeler o listeleri zarfa koyuyor ve seçiyormuş gibi yapıyor…

CHP'Lİ KADIN VEKİLLER BARIŞ İÇİN DİYARBAKIR DA

CHP devlet Millet dengesine çok dikkat eden bir partimizdir, sol ve sosyal demokrat eğilimlerin de bir yere kadar sentezidir… Terör örgütleriyle arası hep mesafe koyarak, toplumsal sorunların siyaset içinden çözüm öneriler sunar… Son Diyarbakır ziyareti de bunun göstergeleri arasındadır, toplum olarak bu davranışından dolayı CHP ye teşkkür etmemiz gerekir…

Bazı arkadaşlar, CHP’nin ne işi var Diyarbakır da diyebilir, arkadaşlar biz Diyarbakır’ı teröristlere bırakamayız, Diyarbakır, bizim diyarımızdır.

ANKARA DA MİTİNG DE BOMBA!!

TERÖR HER NEREDEN GELİRLE GELSİN LANET OLSUN...

İNSANLIĞIN EN DÜŞGÜN HALİ 

Güzel ülkemiz Türkiye’yi adım adım birileri iç kavgaya ve kaosa sürüklemek istiyor, dün Ankara’nın göbeğin de Tren Garının önünde meydana gelen patlamada çok sayıda vatandaşımızı kaybettik, çok sayıda vatandaşımız da yaralı tedavileri sürmektedir. Son aldığımız haberlere göre 95 ölü, 246 yaralı ve bu yaralıların 28 ağır olduğudur, ölenlere rahmet, yaralılar

AHLAKSIZCA SALDIRILARA KÜRT HALKI DUR DEMELİ!!

Bir yanğın ihbarı, oraya giden polislere mayın tuzağı, bir Ambulansa saldırı, bir silahsız öğretmene saldırı, bir doktoru öldür , itfaiyeye sadırı, baraj yapılan yerde iş makinelerini saldırı, silahsız insanların yolunu kesmeler ve araçlarını ateşe vermek…. Vs…vs

Bütün bu eylemlerin hangi halka, hangi siyasete hizmet ettiğini öncelikle Kürtler, sonra Pkk’lılar, Sonra Kürt siyasetçiler iyi düşünün Barış mı istiy

KÜRTLER /TÜRKLER NE İSTİYORLAR?

Hemen şunu belirtelim, Kürtlere kültürel baskılar yapılmış ve tepki gösterdiklerinde de fiziki baskılar uygulanmıştır… Ama öte yandan şunu da eklemeden geçmemek lazımdır… Bir çok şey degişmiştir, artık PKK da degişmelidir, cün ki örgüt Kürtleri şitdet sarmalına sokmuştur, bu şu demektir, aynı alkoliklik gibi, Pkk terörkolik olmuştur… Bu her iki toplum için de barışı zorlaştıran bir durumdur… Önce Pkk bagımsızlık istegi ile ortaya çıkmış sonra şartlar düşünsel degişikligi dayatmıştır… Çün ki &

HERKES BARIŞ İÇİN ÇALIŞIYOR MU?

SAVAŞCILAR MEYDAN DA, BARIŞCILAR NEREDE?

BARIŞ İÇİN AÇLIŞIYORMUYUZ?

Barış aslın da çok basittir, çün ki öldürmek ve yok, yakmak ölmek gerektirmez, barış yaşatır savaş öldürür… Bunu biliyoruz, buna göre davranırsak bu güzel ülkede daha mutlu, huzurlu, iyi ve güzel yaşarız… Hiç birimiz çok gerekmedikce ucaktan düşen bombanın hedefindeki binada, o yanan çukur acılan yer de olmak istemeyiz, yin

PARA ŞAŞKINLARI

Para hayatımıza o kadar girdi ki, artık çıkması zor görünüyor, paranın saltanatını kredi kartları kıracak gibi dursa da, sonuç da yine para, para…

Evet bu para bizi şaşkına çevirdi, bir bölümümüzü bollugundan bunlar toplumun % 3-5’ini oluşturuyorlar, bolluk şaşkınları, bu kadar parayı ne yapacagız şaşkınlığı yaşıyorlar… Bir de diger bölüm olan bizler (emekliler, asgari ücretliler, taşeron işçileri, işsizler) bizler de paranın yoksulluğundan şaşkınız… Olanlar rüyasın da para görüyor, olmayanlar da para görüy

DEMOKRATİK SEÇİMLER İÇİN GERİLİMSİZ ORTAMLAR

Seçimin gerilimden uzak yapılması birilerini rahatsız mı etti, ne? Acaba kim rahatsız oldu? Araştırmalara bakılsın, kim çok oy keybediyorsa sanırım o rahatsız olmuştur, seçim sonuçlarından dolayı kim en çok kayıp içinde olacaksa, ister istemez gerginliği onun körüklediğini düşünülüyor.... Buradan BDP li siyasetcilerden seçim dönemini germe tuzagına düşmemelerini rica ediyorum, çün ki gergin ortamlar da seçilerimizin sağlıklı olmacagını hepimiz biliyoruz.... Seç,m,n gergin ortam da geçmemesini devletin kurumları ve iktidar partisi yapmalı

SİYASAL KÖRLÜK

Siyasal körlük her şeye at gözlüğü ile bakmaktır, at gözlüğü ise ne için takılır atlara çevrede ki hareketlerden etkilenmesin, sadece basacagı yeri görsün diye, yandan, yöreden tehlike gelirse, işte o zaman savunmasız yakalanır… Siyasal körlükte toplumsal uyumu bozar, toplum da demokrai sınırları için de kalması gereken çatışmalar, bu sınırları aşar…

Siyasal körlük de bunun gibi bir şeydir, ne üretimi, ne tüketimi, ne maliyeti, ne hammaddeyi, ne paylaşımı, nede genel olar

ADAYLAR KİMİ TEMSİL EDER?

(ADAYLARI KİMLER BELİRLEDİYSE ADAYLAR ONLARI TEMSİL EDERLER)

Listeyi kim hazırladı, şu parti de bu, bu parti de şu , şu partide kurul, bu parti de merkez yürütme vs..vs CHP de 54 il de ön seçim yaptı, kontenjanlar dışında adaylar üyelerin ön seçimiyle belirlendi… demokrasimiz adına çok iyi bir gelişme…

Şimdi, CHP adayları partili vatandaşların adayı iken, diger partiler, söz de kanaat yoklamları ve temayül araştırmaları yaptılar… Ama çok yerde bunlara da uymadılar, acaba part

GERİLİM SİYASETİ

(Gerilim İktidar Partisinin oyunu artırır)

Siyasetten belirsizliklerin yaratacagı kaotik ortamlar, bir yandan vatandaşa bak biz istikrarın adresiyiz, biz gidersek ne olacagı belli olmaz mesajı verme fırsatı verir. Belirsizliklerden beslenerek vatandaşların oylarını alma yöntemidir… Gerilimli ortamların oluşturduğu kaygı hali iktidar partisinin elnini güçlendirecektir. Nitekim de yapılan araştırmalar ve kendi kişisel gözlem ve deneyimlerim bunu gösteriyor…

İktidarlar taraftarlarını gerilimle yanlarında tutarken, tarafsızların d

MUHALEFET KOALİSYONU

Muhalefet koalisyonuna, muhalefetin kendi aralarında güç birligine gitme yöntemi diyebiliriz, siyasal partiler siyaseti kendi düşünceleri çercevesin de etkilemeye calışırlar… Muhalefet partileri iktidar olamaya aday apartileridr, iktidara talip olurken iktidarı da denetlerler… Bu denetim için de güç birligine ihtiyaç vardır.

Çok gerilere gitmeyelim, 30 Mart yerel seçimlerin de 200-250 oyla kaybedilen belediye başkanlıklarını düşünelim… Mecliste İki tane muhalefet partisi var, bunlardan birisinin güçsüz olduğu bölgeler

KENTLERİN TUVALET SORUNU

Aslında bu tuvalet sorunu basit gibi görünüyor ama degil, geldimmi dur durak bilmiyor. gecenler de bir olaya tanık oldum bir Nikah dairesinde tuvalet ihtiyacını gidereyen biri altına yapmış, nikah sahibinin tepkisine tanık oldum bunun üzerine bu ihtiyacı mercek altına aldım kentler de durum vahim, üzerine düşünelim dedim... Küçük bir araştırma yaptım, umumi tuvaletlerin azlıgının yanın da ve neredeyse ulaşım üçretlerine yakın üçretlerinin olduğunu gördümm... Vatandaşlara acık tuvaletler olmadıgı için lokanta ve kahvehanlerin tuvaletlerinin kullanıldığını gördüm...

<

RÜZGAR SOLDAN YANA ESİYOR

SOL İNSANLIĞIN VİCDANI OLMAYA ADAY

ADALET YA SOLDAN GELECEKSE İZİN VERELİM GELSİN …

Yönetimlerin ayrıcalıklı sınıf yaratma, sınıfları koruma ve kamu kaynaklarını kontrol etme aracı haline geldiği dünyada, birileri çıkıp insanlığın umudu olması gerekmekteydi, kadim kültürlerden biri olan Yunanistan da bu mu oluyor? 1917 de başlayan, 1990 da başarısız olduğu sanılan sol sosyalizm, sosyal demokrasi yeniden vahşi, sağlık, barınma, egitim, gıda üzerinden insanı sömüren ve piyasaya e

MAHKEME DEN KORKMAK!!

(Mahkemenin  adaletine korkmadan güvenebilmek, her vatandaşın hakkıdır, aynı zaman da her vatandaşın mahkemeye başvurma hakkı da korunmalıdır)

Mahkemeden korkmak, bu milletin kaderi olsa gerek… Ben ilk mahkemeye gitmekten neden korktum biliyormusunuz? Komşu Deli Dilaver dayı kaynanasını dövmüş ben de bu olaya tanık olmuştum… Benim tanık olduğumu Dayak yiyen Hatun Nenenin kızı da görmüştü… Yani olaya 4-5 kişi tanık olduk… Ama Komşu Deli Dilaver amcanın bize yapacagı kötül&uu

10 KASIM DA ATATÜRK, ÜZERİNE DÜŞÜNMELER 

ATATÜRK'Ü SEVENLERİN VE ELEŞTİRENLERİN HATALARI!

Öncelikle kurucu ve kurtarıcı lideri saygıyla rahmetle anarak yazımıza başlayalım, sonra da bugün yapılan bazı hatalar üzerine düşünelim...

Atatürk'ü sanki bir masal kahramanı haline getiren, insan Üstü vasıflar yükleyenler, Atatürk'ün de hatalar yapabilecegini hiç düşünmeyenler, hatta Atatürk eleştirilerini Kurucu ve Kurtarıcı lidere hakaret sayanlar emin olun

KÜLTÜRSÜZ  ZENGİNLİK

KÜLTÜRÜNÜZ YOKSA FAKİRSİNİZ DEMEKTİR

Her şeyin bir kültürü vardır, diye düşünürüm, bunun için de kültürünüz yoksa onun gereklerini bilmiyorsunuz, onu yeterince yaşayamazsınız demektir, ister bireysel yaşam, ister toplumsal hayata katkı kültürle olur. Yani kültürü o şeyin kullanma kılavuzudur aslın da, paranın kullanılması da kültür işidir.  Kültürünüz yok da, paranız varsa hem ekonomik, hem de sosyolojik yanlış yapmaya adaysınız demektir. 100 liranız varsa hacarsınız, 1000 liranız va

DENETİMSİZLİGİN LÂNETİ!

KAZALAR KADER Mİ?

GÜVEN DENETİME MANİ MİDİR?

Bir yer de bir sorun cıkacağı hissediliyor, kaza ve olaylar geliyorum diye alarm zilleri veriyor, orada olayları yaşayanların ise ya işsizlikle, ya yoksulla yada ister padron ister devlet otoritesiyle susturuluyorşarsa kaza geldiğin de sorumlu aramak beyhudedir. Hepimiz sorumluyuz… Önlem, tebbir alınmayan her ortamda olan kazalar kader degildir.

Çün ki insanlar tebbirsizliğin nedeni ile ölmüştür, bura da sorumluluğu olan insanların param var

CHP'NİN YÖNÜ

Evet hepimiz CHP ile ilgili bir şeyler söylüyor, yazıyoruz, nitelikli bir muhalefetin iktidarı daha iyi çalışır hale getirecegini, daha denetlenen bir iktidar olur, iktidarın alternatifi düşünceleri üretir… Sanki CHP’nin alternatif olma sorunu var ve bunun nedeninin de genel başkan dan çok nerede durması gerektiği ile ilgili tartışmaların zaman zaman tabanda ve halkta kafa karışıklığına neden olmaktadır.

Ben kısacası CHP’nin Kültürel tartışmalar yerine ekonomik ve siyasi tartışmalar üzerinden hareket etmesi geregini düşünüyoru

BELEDİYE ÇALIŞANLARININ HUZURSUZLUĞU

Belediyelerimiz vatandaşların yerel hizmetlerini, hemen hayatlarını direk etkileyen hizmetleri yapan kamu kurumlarıdır.  Bu hizmetler, park bahce, otopark, mezarlık, su ve kanalizasyon, yapı ve iş yeri açma ruhsatlandırma ve bazı denetimlerden sorumludur. Bu kurumda peronel yapısı sözleşmeli, kamu çalışanı olan kadrolu işçiler ve devlet memurlarının yanı sıra bir de şirketler üzerinden personel hizmeti satın alımı yoluyla istisdam edilen çalışanlardan oluşmaktadır.

Birinciler direk kadrolu ve devlet mermuru oldukları için sadece pasifize veya başka kadrolara aktarılırken

CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ

(muhalefetin ortak aday göstermesi)

Agustos ayı için de yeni bir seçim daha yapacağız, bu sene ikinci seçimimiz, bu seçim de Cumhurbaşkanımızı seçecegiz, her seçimin önemli olduğu gibi bu seçim de önemli... Acaba kim, Cumhurbaşkanımız olsun, ülkemiz için daha iyi nasıl bir seçim yaparız da ülkemiz ve toplumumuz daha huzurlu, daha refah seviyesi yüksek bir ülke ve toplum olur diye düşündünüz mü? Düşünmediyseniz gelin birlikte düşünelim….

Öncelikle Cumhurbaş

TERCİHLERE SAYGI

TERCİHLERE SAYGI DEMOKRASİ MAHLLESİNİN NERESİN DE OTURUYOR ABİ,

Aynı ülkenin vatandaşları, başkalarının tercihlere saygı duyamazsa, her kazanımı hileye hurdaya bağlarsa, gerilim artar. Bu gerilim anın da vatandaşlar dinsel ve etnik kökene dayalı gruplaşmalar içine girerler… Bu durumda vatandaş bağıyla bağlı bulunduğumuz topluma zarar verir, tercihlerine saygı duyulmadığına inanan vatandaşlar ya din, ya vatan, ya da devlet elden gidiyor diye, desteklemeyecegi kişi ve partileri destekler, yada hiç yan yana gelmeyecegini düşündüğümüz gruplar koalisyona girerler, toplum bu gerilim anın da yanlış kararlar alabilir..<

MUHALEFET KOALİSYONU

Herkes partisine oy vermek ister, bu gayet tabiidir, yalnız bazı durumlar da bize yakın düşünen partiler, yani ikinci oy verecegimiz partiler olmalı, yasama da ve yargılamada, denetlenemeyen ayrıca devlet gücünü de kullanan iktidarlar karşısın da muhalefet ya tabanda, ya da parti yönetimi bazın da, güçlerini birleştirerek güç birligine gitmeliler. Böylece seçimlerden muhalefet partileri daha güçlü çıkabilir…

Bu uygulama da partili, ilk etap da kendi partisinden destegini çekiyor gibi görüns

ZAMAN MAKİNESİ

DÜŞÜNEN DEĞİL DÜŞÜREN TARTIŞMALAR

Aldım elime bilgisayarımı girdim inernet denen zaman makinasına bizi siyasetcilerimiz neleri tartışıyorlamışi yazarlarımız neleri yazıyorlarmış, yöntem ve kişiler az çok farklı olmasına rağmen aynı konuları tartışıyoruz, hatta tartışmıyoruz genel olarak tartışmayı başlatan oyun kurucu gibi tartışma kurucu oluyor herkes onun konucugu üzerine hep bir agızdan o böyle, yok şöyle, yandan geç degmesin,  o yolsuzluk yaptı, beriki baktı, arayan geç aradı nerede dedi, ormana kaçtı, orman nerede yandı bitti kül oldu… Muhalefet cephesi kulis….Efendim dış ti&ccedi

AVUKAT GAZETECİLER

ÜLKEMİZDE Kİ TARTIŞMANIN AKTÖRLERİ

Ülkemiz de bir tartışma, bir gerilim var, hükümet, hizmet kim haklıdıra girmeden bu tartışma anın da bazı meslek mensuplarının tartışma yöntemleri  üzerine duralım ve düşünelim…. Gazetecilerin genel olarak görevleri alkışlamak degil bazı yanlışlara yanlış demektir, ama görünen oki tarafı olduğu grubun yanlışına doğrusuna  bakmadan savunuculuğunun yapıldığını görüyoruz. Bu durum da mesleki erezyona neden oluyor ve bu erezyona şahsen üzülüyorum…

Bir

AŞURE

İçinde 12 çeşit ürün barındıran bizim tarafımızdan kutsal sayılan bir Aştır aşure... Kutsallığının çeşitli nedenleri ve rivayetleri vardır. Aşure, (Aşura) Arapça’da 10 manasına gelen "aşara" kelimesinden türemiştir. Sözcüğün Sâmî diller arasında bazı degişikliklere rağmen ortak bir sözcük olarak kullandığı görülmektedir. Aşureye Musevilerin yüklediği anlam: Büyük Kefaret Günü için kullanılmasıdır. İslam dini mensublarının yüklediği anlam ise: Hüseyin bin Ali ve beraberindeki 72 kişi hicri 61'de Muharrem'in onuncu gününde (10 Ekim, 680) Kerbelâ'da Yezid'in ordusun

TOPLUMUMUZUN VE SOLUN, SOL SORUNU

Sol, bir siyaset yapma şeklidir, sermeyanin karşısın da emeğin güçlenmesi, korunması gerektiğini ileri sürer, yani emekciden yanadır, çalışan dan yanadır. Bunu hayır hasenat ve vicdanların ötesin de siyasetle yasayla yapmaktan yanadır. Sağ siyasetciler genel olarak yardımlaşmayı dini kaynaklı zekat ve fitre gibi referanslara bağlarlar. Ama şunu düşündüğümüz de zekat verme oranı toplumumuz da hangi oran da yaygındır, o zaman anlarız ki bu siyaset işidir… Sol sosyalistler, sosyal demokratlar bunun için siyaset yaparlar. Sol genel olarak haklıdır, ama toplumun kültürünün dışın da davranışlar sergil

VATANDAŞSAN YANDIN!!!

KAMU GÖREVLİLERİNDEN VATANDAŞA FARKLI, İKTİDAR SİYASETCİLERİNE FARKLI TAVIR….

Kamu görevlileri, vatandaşın amiri gibi davranmaya seviyor ve uzun yıllardır da devam ediyor, öyle bir amir ki ceberrut mu ceberrut, her olayda vatandaş mağdur. Mesela siyasetemi gerecek, bir sürü engel, eşitsizlikler, adayların genel merkezden belirlenmesi gibi, girmemesi için elden gelen yapılıyor. Bir kamu kuruluşuna mı işi düştü,  yandı gülüm keten helva… Polise karşı mı geldin bütün vatandaşlık haklarını askıya alınır mümkünsede Ali İsmail vakansında olduğu gibi seninle

CHP'YE DAHA ÇOK SOSYAL DEMOKRASİ

(Fanatikler bir yana demokratlar bir yana)

CHP'nin ben çok sesliliğini severim, içinde ulusalcı soldan, demokratik sola kadar çeşitli sol yelpazeler barındırır, bu renklilik bazılarına göre çok başlılık gibi alğılanır ve sunulur, asla öyle degildir. Zaten demokrasi de tek başlılık da yoktur, birçok demokratik ülkede grup kararı diye bir şey de yoktur, vekiller serbest bırakılır, kendi kanaatlerini oylarına yansıtırlar. Demokrasiler de, kararlar oy tekliği ile degil oy çokluğu ile alınır, teklik demokrasi için tehlikelidir. Tek adamlık başka firen mekanizma

AH CHP, VAH CHP

Bir CHP’li üye biz halka ne diyeceğiz de oy isteyeceğiz diyor,,, Arkadaş CHP'nin sorununu iyi tespit etmiş, işçilere ne söyleyeceksin, Dindarlara ne söyleyeceksin sadece yaşam tarzından kaygılananlardan alınacak oy da işte bu kadar, daha çok oy için daha ileri politikalar, daha yeni söylemler olacak ki parti iktidar olabilsin. CHP’nin tabanında uzun dönemdir iktidar olamamaya dayalı bir hırçınlık, tepkisellik görüyorum, bunun CHP’yi marjinal sol gibi algılanmasına neden olacak kaygısını da i&cced

ÜLKEMİZ DE

SOSYAL DEMOKRASİ 48 YAŞIN DA

CHP 90 YAŞINDA

Sosyal demokrasiye en yakın parti ülkemiz de CHP’dir, yada her fırsatta sosyal demokrat olduğunu iddia eder. Böyle bir partinin dayandığı taban, genellikle emeğiyle geçinen işçiler, memurlar, çiftçiler, emekliler, esnaf, işsizler ve öğrencilerdir. İktidar yarışın d

DİLLERİMİZ BARIŞA HİZMET ETSİN!!

Ben birlikte barış içinde yaşmanın zor olmadığını farklı köken ve inanca dayalı kendi arkadaşlarım üzerinden örnek vererek anlatacağım, sonra da olmaz ya, olur da biz barışa hizmet etmezsek de, iç çatışma olasılığı gibi bir durumla, ülkemizin ve için de yaşadığımız toplumumuzun başına gelebilek muhtemel senaryoları inceleyecegiz…

Şimdi arkadaşlarımdan bahsedeyim sonra muhtemel senaryolara gecelim.. Şemsettin bey, benim yöneticim 1987 yılından ber

RANT EKONOMİSİNDEN, ARTI DEGER EKONOMİSİNE

Ülkemizin en önemli dört sorunu nedir desek sizce ne? İşsizlik mi? Evet, terör mü? Evet, dış ticaret acıgı mı? Evet, dış borçlar mı? Evet, kültürel degerlerden uzaklaşma mı? Evet, kültürel degerleri yaşıyor numaraları yapanların ahlaki ve adalete dayalı degerleri özümsememiş olması mı? Evet, bütün bunların topluma ve siyasete yansıması demek ise vasatlar toplumunu ortaya çıkarmaz mı? İşte bu soruya zor evet diyorum neden insanın vasatlığı kabul etmesi zor da onun için…

Öte insan yanlışını, hatasını, kusurunu, sorumsuzlu

 MAĞDURİYET DEN MAĞRURLUGA TERFİ!!

Daha 10 – 15 yıl geriye gidersek, gericiler, irticacılar, kara böçükler, menzuplar, yobazlar, şeriatcılar diye mağdur edilen grubun demokratik yöntemleri kullanarak iktidara geldiğini gördük, işte demokrasi böyle bir şey dünün muhalefeti bugün iktidar… Sorun iktidar olmaktan çok iktidar yöntemindedir, ben yaparsam olur demokrasiler de olmaz.

Yalnız sorun şurada sanırım, iktidarların ister giyim kuşam, ister inanç ve düşünce dayatmalarından dün rahatsız olanlar bugün nasıl dün rahatsız oldukları şeyleri gönül rahatlığıyla ü

CHP'YE SOSYAL DEMOKRASİ YOLU GÖZÜKTÜ

CHP nin üzerine çok gidiliyor neden iktidara en yakın oda onun için olduğunu düşünüyorum ben en azından. 50 yıl öncesinden sorumlu tutuluyor, partinin içinde ki tartışmalar, çok seslilikleri her kafadan bir ses çıkıyor imajı yaratılmak için kullanılıyor, genel başkanın çıkışları abartılarak kamuoyuna sunuluyor. CHP kargaşanın hakim olduğu, hedefi belli olmayan, iktidar yapamayacak bir partidir imajı hem fısıltı gazeteleri aracılığıyla hemde iktidar güdümündeki medya aracılığıyla adeta beynimize işleniyor.

Saldırılara bak, Esad

1 MAYIS DA EMEKCİLERİN HALİ

Evet, bugün işçi bayramı, işçiler üretime katkılarından dolayı bayram yapmaktalar, kendilerine derin saygı duyan patronlar onların bayramlarında elele halaylar çekiyorlar.

Bugün 1 Mayıs, hiç sigortasız işçi çalıştıran patron yok, bugün patronnların vicdana gelerek çelışma saatlerini 8 saate indirdiklerini acıkladıkları gündür. Arkadaş ne saçmalıyorsun yasal çalışma saati zaten 8 saat degilmidir ki, 8 saate indirilsin. Evet, yasal olarak günlük çalışma 8 saat ama patronlar buranın kralı benim diyerek bu günlük çalışma

DEVLETE DEVLETİM DİYEBİLMEK

Vatandaşı olduğun devlete devletim diyememek, zor bir şey olsa gerek. Ben Allahtan hep rahat dedim devletimize deletim diye, içinde bulunduğum meshep, yaşam tarzımdan veya Türk oluşumdan kaynaklı olsa gerek. Vatandaşısın ama neden devletim diyemiyorsun diye bir soru sorsak ve cevabını aramaya çalışsak, devletimizle sorunu olanların sorunlarını daha sağlıklı degerlendirmiş oluruz.

Bir vatanandaş devlete neden devletim diyemez, devleti devlet gibi davranmaz sa,  demek ki bu sorunun temel nedeni,  devletin devlet gibi davranmamasıdır.  Bu konu üzerinde düşünmeye devam

TEK SES, ÇOK SES NE DEMEKTİR

Zaman zaman birçok kimseden tek ses övgüleri duymaktayız ve bu tek sesliliğin ne demek olduğu konusu üzerinde biraz duralım isterseniz.

Lider konuşur oradaki bütün meçlis susarmıdır tek sesin anlamı, tek ses çıkacaksa toplanmanın maksadı nedir, başka düşüncelerden yararlanmayacaksak istişare, tartışma, farklı bakış acılarının dile getirilmesi ve bunlardan yararlanma çok sesliliği gerektirmez mi?  Demokrasilerde toplanmaktaki maksatımızın ortak iyiyi arama olduğu unutuluyormu? Biz öncelikle hanği sistemde yaşadığımızın farkında

ÜCRETTE ASGARİ, ÇALIŞMADA AŞIRI

Hepimiz biliriz asgari üçretten çalışan tanıdıklarımız veya akrabalarımız var, asgari üçretle çalışılan yerlerde genellikle küçük işletmeler olduğu için patron baskısı yogun hissedilir. Çalışma saatleri genellikle padronun keyfine göre düzenlenir, geliş saatin bellidir ama gidiş saatin belirsizdir. Maaşın bellidir asgari üçrettir ama çalışma sürelerin  belli degildir.

SANAL İHTİYAÇLAR,  GERÇEK KRİZLER

Kapitalizm doğası gereği krizlere gebedir, para oyunlarını sürdürebildikçe ve sanal ihtiyaç yaratabildikçe devam eden bir kısır döngüden kaynaklanmaktadır. Bu iki oyununda doyma noktası kriz noktası demektir.

Enerji krizi, beraberinde gelen ağır stagflasyon (durgunluk) doyum noktasına ulaşan fiziksel yatırımların getirisinin düşmesi, büyüme dinamiğinin kaybolması veya yeni alanlara kayarak aynı malı değişik bir şekilde(inovasyon) piyasa

ENGELLİLERİMİZ

İnsan, ister engelli olsun, ister yaşlı, isterseniz hasta, onun degerinde bir eksilme olmaz. İnsanın degeri yaratılışında verilen degerden gelmektedir, hepsi insandır ve insan olmaktan kaynaklı degeri yaşamalıdırlar, yaşarlar ve yaşatmalıyız.

Zaten toplumların medeniyet ölcüleri toplumun içindeki güçsüzlere, hastalara engellilere göre davranışlarıyla ölçülür. Biz toplum olarak engellimize, nasıl davranıyoruz, onlara yeteri kadar ilgi gösterip, sorunlarının çözümünde yardımcı oluyormuyuz? Gönül rahatlığıyla evet diyebiliyormuyuz?

NET BÜYÜME

Büyümek cocuksan fiziki biyolojik büyümektir, hazinendeki altın ve para rezervin büyüyorsa bu paralel yatırımlarında büyümüşse ekonomik büyümen söz konusudur.

Biyolojik büyüme nasıl hormonal destekle olması gerekenden daha hızlı büyorsa buna sevinelim mi? Olması gereken normal büyümeyle en büyük senin olmanla hormonal büyümenin aynı şey olmadığını hepimiz düşünebiliyoruz, görebiliyoruz. Nasıl doping almış sporcu normal karşılanmazsa, hormon almış bir etin veya domatesin dadı kaçmışsa bu işi nerede yaparsanız yapın işi

BARINMA, BARINAK

Barınma benim için bir catının altında, duvarın içinde olmaktır, üzerimizdeki catı bizi yağmur, dolu, kar gibi yağışlardan koruduğu gibi, barınağımızdaki duvarlarda soğuktan ve sıcaktan korur. Ayrıca bizi kötü niyetli kişilerin saldırılarına maruz kalmaktan da korumaktadır. Kısacası bizi donmaktan korur ve saldırılara karşı güvenli ortamlar oluşturur barınağımız. Bu nedenle barınaklarımız en rahat ettiğimiz yerlerdir. En lüks otele bile gidenler o otele göre vasat olan evlerine geldiklerinde evim, evim güzel evim serenatlarıyla evlerine girmektedirler.

Evimiz barınağımızda, yaşadığımız, sokak, maha

ZENGİNLERİN TOPLUMSAL SORUMLULUKLARI

Zenginler fakirler, yaşam tarzlarıyla, yaşama bakış acılarıyla hep farklılılar. Birisi her şeyi ticaret ve kar yapma konusunda başarıldır. Fakirler ise aldıkları üçretlerle karınlarını nasıl doyururuz teleşı ile yaşarken zenginleride şaşırtmakta başarılıdırlar.

Örnegin 700-800 lira alan bir işçi düşünün, ev kirası verecek, mutfak masraflarını karşılayacak,  işe gidiş geliş için ücret ayıracak, çocuklarına harçlık verecek, sığara içiyorsa sıgara içecek, tiyatroya sinemaya gidecek, sosyal hayata girmek için, dernekl

  DEMOKRASİ TEHLİKEDE Mİ?

 Demokrasi birçok ülkede halkın kendi kendini idare etme yöntemi olmaktan çıkmış siyaseti meslek haline getirmiş kişilerin ve elitlerin iktidara gelme mücadelesi halini almıştır. Bu durumda dünyada zaten bozuk olan gelir dağılımını iyiden iyiye bozmaya başlamış ve bozmuştur. Demokratik sistemin iyileştirme müdahalelerini engellemeye başlamış ve devam etmektedir. Demokrasiyi kurtarma eylem planı yapmalıyız demorasiyi benimseyenler olarak… Nasıl hava canlı için gerekliyse, su yaşam için gerekliyse ve bir dogal denge gerekiyorsa demokraside toplumsal dengeler ve yaşam için bir o kadar gereklidir…

KÜRT VE TÜRK HALKINA

KÜRT VE TÜRK HALKLARININ KARDEŞLİĞİNE Mİ, KİN VE NEFRETLE YAŞAMASINA MI HİZMET EDECEĞİZ?

Sevgi ve kardeşlikden vaz geçip kin ve nefret üzere yaşamak ve öyle kalmak, ne insani ne de hayvani hiç hayvanın tanımadığı hayvanlara karşı, hem cinslerine karşı kinlendiğini gördünüz mü? Ben görmedim siz de tanık göremeyeceksiniz. Ama bu olayda, bu oyunda rol almak istemeyen gençlerin, emperyalistlerin yerli şubeleri aracılığıyla ve içinde yaşadığı toplumun yönlendirmesi, onlardan etkilenenlerden ve olayların da yönlendirmesiyle kendini kendi toplumuna hizmet ediyorum yanılgısına d&uu

TÜRKİYENİN EKONOMİK GÖRÜNÜMÜ

Ülkemiz üretimden uzaklaştıkca daha çok tüketmeye ve akabinde borçlanmaya başlamıştır, bu uzun yıllardır böyledir, korkarım böyle olmaya da devam edecektir.

Neden devam edecektir sorusunun cevabından önce borçlarımızın nereye ve ne kadar olduğunu, bu barçlara ne kadar faiz verdiğimiz üzerinde duralım isterseniz.

Önce vatandaşların borçlarına bir bakalım, Vatandaşlarımızın bankalara olan kredi kartı borcu 63,3 milyar teledir. Bunun 32,1 milyarı taksitli borçtur, 31,2 milyarını i

17 AĞUSTOS BARINMA DEPREMİ

Ülkemiz vatandaşları 17 Ağustos 1999 da büyük acı yaşadı, acıların yaşanması toplumsal yaşayış da büyük degişikliklere neden olur aslında olmalıydı. Ama ne yazıkki bizim yaşayışımızda olmadı, bu acıdan ders çıkaramadık.

Konutlar güvensiz denildi, daha güvenli konutlar yapılması ne kadar sağlandı, mevcutlar depreme dayanıksız dendi yeteri kadar konut dayanıklı hale getirildimi, mütahitler ve mütahit firmalar denetlenemiyor dendi,  yeterince denetlenebildi mi??

Denetim Belediyeler yerine yapı denetim firmalarına havale edildi, ne

HÜSEYİN AYGÜN VE KÜRT HALKI

Kürt halkı Türkiyenin her yerine yerleşmiş, kamu kurum ve kuruluşlarında görev almış, Ülkenin her yanında mülk edinmişler, bu haklarında kullanımı bir vatadaşlık hakkıyken ve kullanılırken şimdi aklı evelin birisi Kürtlerin memuriyetten ayrılmaları gerektiğini acıklamış, bunun la yetinmemiş Kürtlerin Çocuklarını okula göndermesin emretmiş, Memuruiyetten ayrıl, hatta herkesi Doğu Anadolu bölgesine taşımayı emret, senin istediğin ayrışma olsun, Kürt halkı da size mahküm olsun istiyorsunuz, ama olmayacaklar, yakında sizin maskeniz düşecektir.

Şimdi kamu görevini bırak demek ne dem

TEMSİL

(Siyasi, görev, inanış, düşünüş)

Temsili üç yönüyle ele alacagız, bir vatandaşların vekili olan siyasetcileri degerlendirerek, iki devleti temsil eden kamu görevlilerini ele alarak, üç bir inanışı, bir grubu, bir düşünceyi ele alarak degerlendirmeye calışacağım.

Önce siyasileri ele alalım ne kadar vatadaşı temsil ediyorlar, ne kadar başka yerleri?

Ülkemizde genel olarak, bir siyasi temsil sorunu var, bunun nedeni seçilen temsilcilerin ilk s

Toplumsal güven bunalımı

Güven bunalımı yaşıyoruz, eskiden mahalle bakkalına güvenirken, şimdi artık ne polisimize nede imamımıza, ne öğretmenimize nede doktorumuza güvenmiyorsak bu güven bunalımı içinde huzurlu bir şekilde yaşayabilirmiyiz? Cevap hayır, huzur için en gerekli şeylerden biri, sağlıktır ve güvendir, ikincisi ise güvenliktir.

Dünya genelinde yapılan değer araştırmasının güven bölümünü anlatan rakamlar aşağıdadır,  üzülerek belirtiyim ki güven duygumuz çok zayıf olduğunu söyl&uum

ÇEVRE KİRLİLİĞİ VE CANLILIGIN AZALMASI


Her şey dengededir, insan hariç o, dengesini aklıyla bulacaktır.(Fikri Adil)

Doğa da her şey denge içindedir yaratıcı bu dengeyi sağlayacak şekilde düzenlemiştir. Bu düzenin dışına hayvanlar ve diğer çanlılar çıkamamakta denge içinde onlara verilen alanda yaşamaktadırlar. Bu canlılar için de insan hariç ona yaratıcı akıl vermiş  aklıyla doğruyu ve yanlışı bulmasını ona göre yaşamasını istemiştir. Biz insanlar

CHP-KONGRELERİ

Bir parti sosyal demokratsa, bir parti çalışanlardan yana tavır koyacaksa, bir parti demokratım diyorsa, zaten demokrat olunamadan sosyal demokrat olunamaz bunu bilmiyenler yönetiyorsa bu kongre boş temenni ve dilekler kogresi olmaktan öt gidemez. Nereden çıkarıyorum bunu bak, liderin karşısına adaya bile tahammül edimiyorlarda ondan. Ne demokrasi oyunu her partide oynanıyor yabancı degiliz.

Şimdi demokratik sistem içinde siyaset yapan sosyal demokrat bir parti olacaksın, bu partinin yöneticileri olacaksın demokratik seçim yapmayacak, seçimle kaybetmeyi göze alamaya

Oku-mak

Okumanın insana katkısı saymakla bitmez, Okumak ta tarihin derinlerinden gelen mesajların şifresini çözmektir, okumak yazarların bilgilerini ve tecrübelerini paylaşmaktır. Ne kadar çok okursak o kadar bilgi ve tecrübe edinmiş oluruz. Öyle ki hayatı okuduğun kadar çok yaşarsın saki. Şimdi size okuduğum bir denemeden aklımda kalanı aktarayım ve gerçektende farklı bir bakış acısı verdiğini görelim. Alein, diye bir Fransız yazar bize ne diyor kulak verelim, seslendiği tarih 1900-1915 “Mutlululuğun 9/10 sağlıklı olmaktır, geriye kalan 1/10 biri gerçekleştirebilmek için yine sağlıklı olmak gerekir” gör&uum

TOPLUMSAL DÜZEN ve TERÖR

Toplumsal yaşayan insan toplumsal düzen içinde kurallar oluşturmuş, devletler kurmuştur. Bu kurallara uymayanları da cezalandırmak için yargı sistemi kurmuş, yargı sisteminin gücünü yasalarla ve güvenlik güçleriyle desteklemiştir. Böylece toplumsal düzene uymayanları cezalandırabilmek mümkün hale gelmiştir. Dağdaki silahlı örgüt mensupları da yasal düzenimiz için tehdittir, bu tehditle mücadele etmek hepimizin görevidir. Bu mücadele nasıl olursa başarılı sonuçlar alabiliriz.

Bu olayı toplumsal düzensizliğe nede

Çevre kirlenmesi

Dünyamız bu hızlı tüketim ve çevre kirliliğini götürmez, nereye kadar tahammül edebilecek bilemiyoruz ama bir kapasitesi vardır bunu tahmin ediyoruz, düşünebiliyoruz, bilimsel veriler de bunu gösteriyor. Bu hızlı kirlenme ve tüketim dünyamızı yormuştur, bunun için dinlendirme zamanı gelmiştir. Doğal yapısına saygılı davranarak dinlendirmeliyiz, doğal yapını bozarak dünyamızı yoran nedenlere kısaca bakalım ve önlemimizi alalım.

Önce çevre kirliliği, sorunu nedir, öncelikle bunun üzerinde duralım isterseniz. İnsanla doğa arasında var olan dengenin genellikle insan müdah

BİR ÜLKE NASIL İLERLER?

Veya nasıl geriler?

Ülkeler genelde iki şekilde ilerlerler, bir siyaseten yöneten kadrolar, Ülkeyi ve dünyayı iyi okurlar ülke yönünü iyi belirleyen kararlar alırlar. İki ülkedeki sermaye yatırımları, ülkenin ve dünyanın yönünü iyi öngörülüleriyle yatırımlarını onun gereklerine göre yapması, üniversitelerinin bu sermaye, yatırımcı grupla ve siyasetçi, yönetici gruba verdiği destekler ve düşüncelerle ülkenin gelişmesine lokomotiflik yapacak, ülkenin gelişmesini

Bir demokratın anıları

Ülkemizin sistemi demokrasi olmasına rağmen, örgütlerinde demokrasinin işlememesinin anısıdır, bu yazıdaki anılar.

İlk olarak demokrasiyle ilkokulda sınıf başkanı seçerken karşılaştım, en iyi işleyen demokraside oradaydı, sınıf arkadaşlarım istediklerini ve beğendiklerini seçiyorlardı. Bende bu demokrasiyi sevmiştim, neden bizi bizim adımıza yönetecekleri seçiyor, o seçilenlerinde yönetirken sınıfı dikkate almak zorunda olduklarını görüyordum ve demokrasinin güzelliği buradaydı benim 47 yıllık ömrümde iki defa işleyen demok

DÜNYADA VE TÜRKİYEDE 1 MAYIS

DÜNYADA 1 MAYIS

İlk kez Avustralya'da doğdu. Avustralyalı işçiler, 1856'da, sekiz saatlik işgünü lehinde gösteriler yaparak, toplantılar ve eğlenceler düzenleyerek, hep birlikte bir günlük iş bırakmaya karar verdiler. Bu ilk kutlamanın Avustralyalı proleter kitleleri üzerinde çok büyük etkisi oldu, onları canlandırıp yeni bir heyecana yol açtı ve bu kutlamanın her yıl tekrarlanmasına karar verildi.

Böylece, proleter(işçi) kutlama günü düşüncesi hızla yaygınlaştı ve Avustralya'dan da diğer &

SAĞLIKLI DEMOKRASİ

ÜÇ PARTİ ÜÇ KONGRE

EKSİK DEMOKRASİ

DEMOKRASİ OYUNU

DEMOKRASİ TALEBİ

Başlıklardan hangisini seçerseniz seçin, seçmiş olursunuz, çünkü alternatifiniz var, tek başlık olmuş olsaydı seçemezdiniz.

Partilerin adı A veya B ne fark eder yöntemler aynı, kaybetmeye alışkın olmayan, tahammül edemeyen kişilerin olduğu yerde, başka adayın olmadığı yerde seçim olamaz. Hatta liderin, başkanın hazırladığı list

Paylaşmak

Paylaşmak üzüntüyü azaltır, sevinçleri çoğaltır demişler, üzülme gerekçelerini paylaşmalarla ortadan kaldırarak üzüntüleri azaltalım, sevinenlerle bizde sevinelim sevinçleri çoğaltalım. Bu istek hemen hemen hepimizde olmasına rağmen son dönem insanlar daha az hatta paylaşmamaya baladılar.

Paylaşmamaya sanki yemin içmişler, kendi bencil istekleri için, ihtiyaçları var veya yokken bir gecelik düğün kıyafetleri için binlerce liraları rahat rahat bir kıyafete veren bizler bize yardım çağrıları yapılınca ya sağır kesiliyoruz yada yas

VEKİLİNE KÜRT HALKININ TOKATI!!

Kürt halkı adına Kürt ananın tokatı!

Olayları hep gererek ve şiddeti özendirerek, ölümlere neden olarak siyaset yapmayı ilke haline getiren BDP li vekile Kürt anadan tokat, bu tokatın anlamını iyi düşünmeliyiz, sorunları barışçı yöntemle mi çöz demek istedi, siz kamu görevlilerine ve polise, askere kurşun sıkarak bu sorunu çözemezsiniz mi demek istedi, biz aynı dinin mensubuyuz, Allah’ımız bir, peygamberimiz bir, bayrağımız bir, devletimiz bir sorunu şiddete bulaştırarak çözümsüz hale getiriyorsunuz mu demek istedi. Bundan sonrası için ne y

Kadın+Erkek= İnsan      

Kadın haklarını, insan haklarından ayrı düşünmemeliyiz. Kadın, deyince insanlığın yarısından bahsediyoruz, insanlığın yarısı sorun yaşıyorsa diğer yarısı da (erkekler) sorun yaşar, huzurlu olamazlar. Amacımız bu sorunu çözmek olmalı ve bunun için kadınlar ve erkekler birlikte hareket etmeliyiz. Bu nedenle biz erkekler aklımızla düşünmeliyiz, hormonlarımızın yönlendirmeleriyle degil.

İnsanlara içgüdülerinden hediye kalan ve daha çok erkekle de olan güçlüysem haklıyım, hatasına hepimiz zaman, zaman d&uu

CHP’NİN OKLARININ YÖNÜ DEMOKRASİYE Mİ?

Evet elimizdeki sosyal demokrat parti bu, bu zamana kadar lüzumundan fazla devletçiydi, hep konuştuk sosyal demokrat bir parti bu kadar devletçi olmamalı, devletçi olmamalı derken özleştirmecilikten bahsetmiyorum. Devleti koruma içgüdüsünden bahsediyorum. Yanlış anlaşılıp temel ihtiyaçları piyasa ekonomisine bırakılmasından bahsetmiyorum. Devlet vatandaş ekseninde vatandaş eksenli bir duruştan bahsediyorum. Mesela iki temel sorundan bahsedeceğim, biri Kürt sorunu, diğeri türban sorunu; bu sorunlara vatandaşlık hakları ve insan hakları boyutuyla sosyal demokratlar ve solcular s

28 ŞUBAT

Demokrasimizin içinin doldurulamamasından kaynaklı bir durummudur?

Yoksa mağdurların ifadesiyle uluslararası cıkar gruplarının, yerli kültür ve çıkar savunanlara karşı yapılan operasyonmudur?

Yoksa gerçekten laiklik elden gidiyordu da kurtarılış operasyonumuydu?

Her neyse yaşandı, demokrasimiz adına kara bir gün daha eklendi, diyerek değerlendirmemize başlayalım.  

Koskoca imparatorluk 1800-1850 den sonra yavaş

Türkiye’nin Değerler Haritası

EŞCİNSEL KOMŞU İSTEMİYORUZ

Dünya Değerler Araştırması’nın 2011 Türkiye sonuçları açıklandı:

Bu değerler araştırması fikir olarak kökeni 1970'li yıllara dayanmaktadır.  İlk kez uygulanması 1981 yılında gerçekleştirilmiştir. 1981 yılındaki bu ilk araştırmaya 25 ülke katılıyordu, ancak bu ülkeler arasında Türkiye bulunmuyordu. Araştırmanın ikinci turu 1990 yılında gerçekleştirildi ve Türkiye bu araştırmada yer aldı. Türkiy

Muhalefet Koalisyonu

Demokrasilerde vatandaşlar örgütlenirler ve örgütler aracılığıyla hak talep ederler. Yine demokratik sistemlerde iktidar talebi de aynı yönde düşünen vatandaşların kurduğu partiler aracılığıyla seçimle olur, çoğunluğun oyunu alan parti iktidara gelir. İktidara gelindiğinde ise demokratik kuralların, yasaların dışına çıkmaması için iktidarın sınırlandırılması gereği ortaya çıkar, çıkmıştır. Bunun için demokratik sistemler güçler ayrılığı ilkesine göre yapılandırılmış, böylece iktidarı sınırlandırmak düşünülmüştür… Bu güçler Yasama,

TOPLUMSALLIK

İnsan, doğası gereği topluluk halinde yaşama ihtiyacı duymuştur. Çünkü insan doğduğu anda diğer canlılarla kıyaslandığında güçsüz ve uzun bir süre bakıma ihtiyacı olduğu bir gerçektir. İnsanların yetenekleri ve ihtiyaçlarını değerlendirirsek topluluk halin de yaşamanın yararları daha iyi anlaşılır. Toplum halinde yaşamakta toplumsal sorumluluk ve kurallarla mümkündür. Toplumsal sorumluluk is

KAOS ORTAMINDA VATANDAŞIN VE DEVLETİN GÖREVİ

 Konuya şu soruyla başlayalım isterseniz,

Devletler ne için vardır? Vatandaş devlet için mi, devlet vatandaş içinmi? Yumurtadan tavuk mu   tavuktan yumurtamı soruna benzemez bu soru, Devlet vatandaşı için organize olmuş bir kurumdur. Devleti İdare edenler ister kral olsun ister kraliçe, ister demokrat, ister faşist olsun bu bilinmelidir.

Yoksa kral olmuşsun teban yoksa, devlet olmuşsun vatandaşın yoksa, o çok büyük önem verdiğin payelerin hiç biri olamazsın. O zaman vatandaşını yaşat ki d

 CHP’NİN KISA OKLARI VE SİLİK OKU

Her kurumun, kuruluşun veya kişilerin kabul ettiği düşüncesine inancına kaynaklık ettiği ilkeleri vardır. Bu ilkeler o kişileri ve kurumları o, yapar. Bize İslam dinine mensup, sosyal demokrat, milliyetçi, muhafazakar, sosyalist, liberal vs..vs denebilmesi için biz, kabul ettiğimiz düşüncenin ilkelerini yaşam tarzı haline getirmeli, içine girdiğimiz ortamları ve örgütleri düşüncemize ve inancımıza göre seçmeli ve orada kabul ettiğimiz ilkelerin hayata geçmesine yönelik çalışmalıyız. Böylelik

BARIŞ

Barışı ele alırken kişiler arası, topluluklar arası ve devletlerarası diye üç haliyle ele alalım diye düşünüyorum. Barış kişilerarası değerlendirince kavgasızlık, uyumluluk, anlayışlılık denilebilir. Topluluklar arası deyince çatışmasızlık, karşılıklı saygı, devletler arası düşününce savaşsızlık durumu, bağımsızlıklarını kabul durumu, sınırlarına saygı durumudur.

 Şimdi ilk olarak kişiler arası gerilimlerden kavgalardan tartışmalardan başlayalım. Kişiler neden kavga ederek barış ortamından çıkarlar, bu soru

                                 İNSAN HAKLARI

 Değerlerin yoksa kültürün olmaz, kültürün yoksa yasan olmaz, yasan yoksa adaletin olmaz, adaletin yoksa hiçbir şeyin olmaz. (fikri adil)

İnsan hakları konusunda o kadar yazıldı ki edebiyatta aşk ne ise siyasette de insan hakları o oldu. İnsan hakları insanın doğuştan gelen hakları diye tanımlanıyor. Bunlara bazı düşünürlerce de doğal haklar demiştir. Yazıldı çizildi ama yol alınmadı deniyor, aslında alındı ama sistemlere genelde insanlarının haklarını ç

MECLİSE GİRMEMEK DEMOKRATİK YÖNTEM MİDİR?

Seçimler yapıldı kimi parti ve gruplar kendini başarılı kimi de başarısız buldu, buraya kadar sorun yok. Hatta öyle dendiki bu seçimlerde baraja rağmen vatandaşların %90-95'i temsil edilerek seçim tarihimizin en geniş temsil oranına sahip meclisi oluştu, oluşmalıydı, ne oldu da acılış ve yemin etme sorunlu oldu.

Seçim sonuçlarını okumaya çalı

DEMOKRATİK YÖNTEMLE SEÇİM YAPMAK

 Demokratik sistem de iktidarlar seçimle iş başına gelir. Bu seçme işi demokrasinin temelini oluşturur. Çünkü iktidar gücünü kimin kullanacağına karar vermektir bir anlamda seçim yapmak. İktidar gücü devlet aygıtını dikkate aldığımızda ne kadar dikkatle kullanılması gereken bir güç olduğu anlaşılır. Öyle bir güç ki sınırları belli değilse vatandaşların vay haline. Bu nedenle demokrasiler de devletin gücü dağıtılmıştır, yasama, yargı, yürütme arasında. Böylelikle birbirini denetleyen bir sistemin denge içinde işlemesi öngörül

19 MAYIS 1919 MİLLETİN ÜLEKENİN DURUMU

19 MAYIS 1919 BİR ÜLKENİN VE MİLLETİN KURTULUŞ MÜCADELESİNİN BAŞLADIĞI GÜNDÜR.

19.MAYIS.1919 BİR KURUCU İRADENİN HAREKETE GEÇEREK MİLLİ UNSURLARI KURTULUŞ SAVAŞINA DAVET ETMEYE BAŞLADIĞI GÜNDÜR.

19.MAYIS.1919 ANADOLU HALKININ BU DAVETE İCABET ETTİĞİ GÜNDÜR.

19.MAYIS1919 OSMANLI İMPARATORLUGUNUN YIKILDIĞI, YENİ DEVLETİN TEMELLERİNİN ATILDIĞI GÜNDÜR.

19.MAYIS.1919 HASTA A

YOZLAŞTIRILAN DEMOKRASİMİZ

Yine bir seçim daha: Demokrasilerde aynı yönde düşünen vatandaşlar aynı partide örgütlenerek yönetme işine talip olurlar. Yönetime talip olan partiler halktan yönetim yetkisini almak için seçmenlerin karşısına çıkar, düşüncelerini ortaya koyar vatandaşların en çok oy verdiği parti yönetim yetkisini yani devletin iktidarını kullanma yetkisini alır.

Çoğunluğa dayalı bu parti halk adına devletin iktidarının gücünü kullanırken, iktidarın baskısından azınlığında korunması esastır. Bu işleyiş demokratik kültürün ve kurall

LAİKLİK

Laiklik dinsel inanışların yaşanmasının garantisidir. Devletin din alanında tarafsızlığının garantisidir. Buna rağmen devletimiz din meselesinde tarafsız kalamamış Diyanet İşleri Başkanlığı ile bu alanda gerçekten de dini inançlarımıza uygun en güzel yorumu ortaya koymuş ve yaşanmasının önünü açmıştır. Bu alanda devletin tarafsız kalmaması toplumumuzun yararına olmuştur. Diyanet İşleri kurulmamış olsaydı toplum, ölçüsü bozuk ve din adına istismara açık bazı grupların dini anlayışlarına bırakılmış olurdu ki,  bu durum da din alanında büyük eksiklikleri beraberinde getirirdi. Bu kurumun toplumsal faydası t

KADIN

Kadınlar günü ertesinde kadınların sorununa bakış…

Kadın sorununun, bana kalırsa önemli bir bölümünü erkeklerin çıkardığı sorunlardan ve toplumun geleneksel olarak kadına bakış acısından oluşmaktadır. İlahi kuralları, yasal kuralları zorlama yorumlarla kendi duygularımıza hitap ve hizmet eder hale getirdik. Buna rağmen biz mutlu olamadık, kadınlarımızı da mutlu edemedik. Şimdi artık sadece kadınların değil,  hatta sadece insanların değil bütün eko sistemdeki canlıların yaşam h

SOSYAL DEMOKRASİ

Sosyal demokrasi: Sosyalizmin bazı görüşlerini paylaşır. Sistem içinde kalarak anayasanın reformize edilmesinden yana olup, demokratik ilkelere baglı ve saygılıdır.Kendilerine iktidar yolunu açacak veya iktidarı devredecekleri demokratik seçimleri kabül eden bir siyasi düşüncedir.

Sosyal demokrasi Marksizm’den sonra sentez bir ideoloji olarak ortaya çıkmıştır. Bir yandan liberalizm getirdigi siyasi özgürlükleri temel almış, diger yandan da sosyalizmin getirdigi paylaşımda adalet, sistemini dikkate almış ve sosyalizm den sosyal

24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜ

(Eğitime Bakış)

Eğitimin beş ayağından en önemlisi öğretmenlerimiz için kutlanan bir gündür bu gün. Diğer ayakları ise örgenci, okul, aile ve toplumdur.

Bunları öğretmenlikten başlayarak ele alalım ve böylece eğitim gibi toplumumuz ve insanlık için önemli olan bir meseleyi de değerlendirmiş olalım.

Öğretmenlik; İnsanlığın bilgi birikimini y

CHP’ DE NE OLUYOR? DEMOKRASİ OYUNU BİTİYOR MU?

Sadece bu partinin sorunu değil yaşananlar, bütün partiler de bu sorun var aslında, bu olayda su yüzüne çıkmıştır. Bu sorunun adını bu olaydan yararlanarak koyalım buna benzer bir vaka, 1 ay kadar önce saadet partisin de yaşandı. Partilerinin toplumsal taban bulması için iki partimizde de değişim gerekiyordu. Numan Kurtulmuş ve Kemal Kılıçdaroğlu bu partilerde oy bazında olsun sempati bazında olsun, gerekse taraftar bazında olsun yukarıya doğru bir ivme kazandırmışlardır, ne oldu da bu kişiler başarılarına rağmen saf dışı bırakıldı ve bırakılmaya çalışılıyor. Şuanda yönetimde olanlar başarısızlıklarına ra

CUMHURİYETİN VE DEVLETİNİN NİTELİKLERİ

MADDE 1.– Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir.

 II. Cumhuriyetin nitelikleri

MADDE 2.– Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk Devletidir.

YENİ OLUŞTURULACAK HSYK’YA AĞIR SORUMLULUKLAR.

Yeni oluşan kurul iktidarın etkisinde kalmasa bile öyle anlaşılacağı ilk haberlere ve yorumlara yansımasından belli. Aşağı tükürseler sakal, yukarıya tükürseler bıyık misali şimdiden tartışılmaya başlandı. Bu kurumun önemi yargı mensuplarının özlük haklarıyla ilgili düzenlemeleri yapan kurum olmasından gelmektedir. O zaman bu kurumla ilgili kararlar bu zamana kadar olduğu gibi ulu orta sokak ağzıyla olmamalıdır. Görüldüğü gibi kurumun saygınlığına zarar veriliyor. Bu kurumun saygınlığı aynı zamanda yargının saygınlı da demektir, burası yargının bağımsızlığını sağlayacak veya bağımlı hale getirecek kurum. Ben