|
|
|
Genç Yazarlarımız |
|
Reklam |
İMAN ETMEDİKCE CENNETE GİREMEZSİNİZ, BİRBİRİNİZİ DE SEVMEDİKCE İMAN ETMİŞ OLAMAZSINIZ!
H.z. Muhammed
Adrese Git |
|
|
|
CİNSEL TEPKİ EVRELERİ |
CİNSEL TEPKİLER
Kadınlar ve erkekler aşağı yukarı aynı tepkileri verirler, vermeleri de gayet normaldir, her iki tarafta heyecan ve istek duyar, duyguları, anatomik yapıları az farkla da olsa benzerdir. Heyecanın olması için bir uyaranın olması gerekir, bu erkek için sevdiği, hoşa giden bir kadın olacağı gibi kadın içinde sevdiği, hoşa giden bir erkek olabilir.
İnsanlar diğer canlılara nazaran üreme işini haz alma işine çevirmişler böylece cinsel tepkiler daha bilinçli ve nitelikli hale gelmiştir. Bu bilinç seçiciliği de beraberinde getirmiştir. İnsanlar birlikte olacakları kişide, hoşa gitmenin yanın da niteliksel özellikleri de arayarak cinsel tercihlerine yansıtmışlardır. Niteliksel özellikleriyle birlikte fiziksel özelliklerin de hoşlarına giden birisi, cinsel acıdan daha çekici ve heyecan verici olarak algılanmaktadır.Sevilen birisi ile yaşanılan cinsel birliktelik daha çok haz alınmasına neden olacaktır.Çünkü sevilen birisi ile yaşanılan cinsellik biyolojik tatminin yanı sıra ruhsal tatmini de sağlayacaktır.
Cinsel heyecanın ilk belirtisi erkekte kan basıncının etkisiyle penisin kabarmasıdır.Penisin kabarması süngerimsi dokulara kan dolmasıyla oluşmaktadır, kanla dolan penis sertleşir ve dikleşir. Erkek böylece sertleşen penisiyle ilişkiye hazırdır. Cinsel heyecan artarken kas gerilmeleri, nabız artışları da artar, kalp atışlarının hızlanmasıyla kan basıncı yükselir. Kadınlarda ise vajina sıvı salgılayarak ilişkiye hazırlanır, klitoris erkek organında olduğu gibi kan basıncından dolayı azda olsa büyür, vajinada ki büyük ve küçük dudaklar kan basıncıyla gözlenemeyen bir büyüme yaşarlar. Göğüs bölgesi memeler kan basıncının etkisiyle dikleşir ve uçları azda olsa sertleşir. Vajina bölgesinde yine kan basıncının ve heyecanın etkisiyle kas gerilimleri olur, vajinanın sıvı salgılamaları yoğunlaşır ve kadın artık ilişkiye hazırdır. Bu durum heyecanın artmasıyla, eksilmesiyle artar veya azalır. İlişki sürecinde kadında duyarlı bölgelerin(vajina çevresi, klitoris, göğüs uçları, kulak memeleri ve kulaktan enseye doğru olan aralık, kalça iç kısımları) genel olmakla birlikte istek oranımıza göre çok basit hareketler den bile kadınlar etkilenebilmektedir. Bu duyarlı bölgelerin yavaşça okşanması ve öpülmesiyle devam eden uyarılmalar kadınlarda heyecanının devamını sağlar. Bu heyecan bir ara durağanlaşır ama orgazma yaklaştıkça heyecan artar ve ilişkinin istenilen durumu orgazma ulaşılır. Kadınlar da orgazma ulaşma erkeklere oranla daha geç olmaktadır. Bu nedenle erkekler ilişkiye ön sevişmelerle başlayıp kadınları hazırlamalıdırlar.Kadınların kendilerinden 5-10 dakika daha geç boşalacaklarını bilerek ona göre davranış geliştirmeleri gerekmektedir. Orgazmı, kendileri gibi birlikte oldukları kadınlarında hakları olduğunu düşünüp orgazm hazzını birlikte yaşamaları sağlıklı cinsel ilişki için gereklidir.Bu durum çiftlerin birbirlerini tanıdıkça doyuma ulaşma noktalarını daha iyi anlamalarına neden olacaktır, ilişki dengelerini böylece bulacaklardır.
Orgazm, cinsel heyecanın doruk noktasında sinirsel gerilim ve kasların ani gevşemesi olarak tanımlanabilir. Bu olay kadın erkek için temelde aynı olup, insanın tadabildiği yoğun bedensel hazlardan biridir. Orgazm birkaç saniye sürebilir, vücudu saran bir dizi kasılma ve nöbet biçiminde algılanır ardından rahatlama ve gevşeme gelir. Erkeklerde meni boşalması olur, kadınlarda meni üretimi olmadığı için meni boşalması olmaz. Kadınlar bu boşalmayı duygusal evrelerde yaşarlar. Meni boşalması dışında yaşanılan duygusal boşalmalar veya fizyolojik aşamalar erkek ve kadında nispeten aynıdır.
Geri dönüş de denilen normalleşme durumu vücudumuzda heyecan öncesi duruma hemen döner normalleşir. Erkekte sertleşme yerini gevşemeye bırakır, geçici bir cinsel isteksizlik dönemi oluşur. Bu dönem on dakikadan bir saate kadar sürebilir, genellikle cinsel ilişki sıklığı ve yaşla ilgilidir. Kadınlarda da orgazm olunduğunda geçici bir isteksizlik oluşur, kadınlarda bu isteksizlik aralığı erkeklere oranla daha düşüktür.
Yaşlılarda cinsel tepkiler, sanılan aksine gençlerin ki kadar sık olmasa da cinsel istek ve işlevleri yaşlılarda yavaşta olsa devam etmektedir. Ama nasıl 50-60 yaşındaki bir kişi 20-30 yaşlarındaki kadar koşamazsa, kendi kategorisinde koşamazda değildir. Sıklığın da azalma olur, uyarılma süresi artar ama cinsellik biz kendimizden umut kesmedikçe devam eder. Yeter ki yaş atmış işim bitmiş demeyelim. Bazı durumlarda heyecan kontrolünü yapabildikleri için ilişkilerinin süresi uzadığından gençlere göre ilişkilerin uzunluğu konusunda avantajlılardır diyebiliriz. Yaşlı kadınlar da menopozla birlikte cinselliğin bitmiş olacağı inancı artık ortadan kalkmıştır. Normal yöntemlerle üreme yeteneği ortadan kalkmıştır, cinsellik değil aslında. Belki de hamile kalma riski ortadan kalktığı için cinsel aktiviteleri artmasının önünde hiçbir engel kalmamıştır aslında.
Kadınlar olsun erkekler olsun ilerleyen yaşlarından dolayı cinsellikten uzak durmalarına gerek yoktur. Erkekler sertleşme sorunlarını uyarıcı ilaçla çözdükleri için, kadınlarında sadece istemelerinin yetmesinden dolayı ilerleyen yaşlarda da cinsel aktivitelere devam edebilirler.
Sonuç olarak ister kadın olsun, ister erkek, yaşlı kimselerde görsel, işitsel, tensel, kokusal, tatsal olarak aynı uyarılma evrelerini yaşamaktadırlar. Kadınlara yıllardır bu cinsellikten alınan haz konusunda bazı toplumsal yanlış algılama ve yönlendirmelerle erkeklere oranla pasif olmaları öğütlenmiş, öğretilmiş ve bazı kadınlar tarafından da bu yanlış bilgiler doğru kabullenilmiştir. Ne var ki kadınlar erkekler kadar aktif olduğunu hem fiziksel özelliklerinde, hem kadınlarda sertleşme gibi bir duruma ihtiyaç olmadığı için, hem de orgazmı erkelere oranla daha yoğun yaşadıkları için görmekteyiz. Aktif olmalarının önünde sadece yanlış inanışlar vardır. Ayrıca ilişkiye yeniden hazır olma durumu kadınlarda erkeklere oranla kısadır, bu nedenlerden dolayı kadınlar cinsel istek konusunda olsun aktivite konusunda olsun erkeklerden daha aktiflerdir. Günümüz kadınları artık bu yalan yanlış bileğileri aşmışlardır, aşamayanlarda aşmak üzeredir. Toplumlarda gerekli değişimin önünü açmak zorundadır. Cinsel aktivite en önemli içgüdüler arasındadır. Bunun sağlıklı yaşanması toplumun bütün fertlerinin hakkıdır.
Sağlıklı cinsellik istenilen ve sevilen biriyle yaşanılır ve karşılıklılık ilkesiyle istenilen hazza ulaşılır. Herkese istedikleri hazza (orgazma) ulaşması dileğiyle sevgiler, selamlar.
|
|
|
Bu Üyenin Diğer Yazıları |
|
|
|
Reklam |
“Din lüzumlu bir müessesedir. Dinsiz milletlerin devamına imkân yoktur."
M.Kemal Atatürk
Adrese Git |
|