KİM BİZDEN, KİM BİZDEN DEGİL
(Neden Biz Hissederiz?)
İnsanlar toplumsal hayatın için de yaşarken, bir aidiyet duygusu için de olurlar ve bizden olanlar, bizden olmayanlar diye bir ayrım gelişir… Bu ayrım zamanla degişir, nasıl mı?
Örnegin biz Türkler Samanken Şamanları bizden sayardık, şimdi Müslümanları bizden sayıyoruz… Sonra Orta Asyalıları hemşeri sayarken simdi Anadoluluları hemşeri sayıyoruz bunlardan biri inanç kökenli biri de cografya kökenli aidiyetin sonucu… Anadoluyu Türkeli yaptıktan sonra, Türkiye dedikden sonrada örnegin ben Kastamonuluyum Kastamonuluları hemşeri sayarım…. Sonra uzun süredir Ankara da yaşıyorum Ankaralıları hemşeri sayarım…Bunlar görüldüğü gibi değişebiliyor… Ayrıca Türklerin içinde Boyları düşünün Çatak, Kınık, Kayı, Çepni, Biz Muhtemelen Çatak boyundanız, Çatak denilen yere yerleşmişiz… Bu aidiyetlere zamanla dönüşüyor, günümüze geldiğimizde biz kimiz mi diyelim, yoksa bizden kim mi diyelim? Peygamberimiz komşusu aç yatarken tok yatan bizden degildir dediği rivayet edilir…
Bu ekonomik bir ayrım olarak düşündüğümüzde çocuğuna süt götürmekte, yol parası bulmakta zorlanırken, trilyonluk araçlara binenler bizdenmidir? Pegamberi bir ifadeyle degildir…. O zaman evine süt götüremeyenlerle, işine gitmekte yol parası bulamayanlarla, trilyonluk arabaya binen arasında bir ayrım yapmak zorundayız… Belki de asgari ücretlinin tüm ailesi ömürleri boyunca ortalama bir araba parası kadar gelirleri oluyor, yol parası içinse iki üç ömür harcamaları gerekir desek yeridir…
Bunu bölücülük olarak düşünen ve savunan kişiler olacak, gardaşım sen kendine tanıdığın ayrıcalıklar için yaptığın adaletsizliklerle toplumu bölmüşsün, bana bölücülük yapıyor deme, yaptığın adaletsizliklerle, neden olduğun fitneleri düşün ki!! Nasıl bir bölücülük içindesin görürsün… Neyse olayı kişiselleştirmeyelim…
Aidiyet duygumuzu besleyen ve kör eden olarak konuyu genel olarak düşünelim, bizi topluma ne ait hissettirir, ne uzaklaştırır? Konu temel de bu… Bunun üzerine düşünmeye çalışalım mı? Dil birligi, din birligi ait hissettirir amenna… Bu birlik içinde olduğumuz toplumun ekonomik, sosyal, siyasal bize karşı tavrı bizi içinde yaşadığımız topluma ait hissettiririr nasıl yok sayarız? Hukuk, adalet, ahlak kuralarını herkese eşit uygulanıp uygulanmadığıyla hiç ilgilenmeyecekmiyiz? Yada biz kendimizi parçası saydığımız toplumun bu ilkelerle kıyasladığımız da bize ve diger insanlara nasıl davrandığının hiç önemi yok mu? Bence var, ya sizce?
Ben içinde yaşadığım, kendimi ait hissettiğim toplumun adil olması, ben de, o topluma daha yüksek bir aidiyet duygusu yaratacagını düşünüyorum.. Örnek vermek gerekirse…
Toplumun genel bir üretimi var, genel bir giderleri var, bunu aile bütçesi üzerinden, küçük şirketler üzerinden kıyaslarsak daha iyi anlaşılır olacak… Bir baba düşünün ailenin geliri 2500 lira… Bunun yarısından cogunu sadece kendisi için harcıyor, aile ise 4 kişi, birde evin ortak sabit giderleri var, evi 5 kişi olarak düşünelim mi? Baba 1500 lira harcıyor oysaki kişi başına düşen 500 lira olması gerekir… Aynı ekonomik adaletsizligi patronlar daha yüksek seviyede yapıyor şirketin geliri 1000000 lira, işçilerin aldığı 100000 lira, patronun ve ailesinin aldığı 700000 lira, şirketin aylık maliyeti 200000 lira burada adil bir paylaşım mı var? Buradaki işçiler kendini nasıl bu şirkete ve topluma ait hissetsinler ki? Artık din duygusu bu adaletsizligi örtmeye yetmiyor, herkes her şeyin hem de çok farkında… Biri trilyonluk arabatya binerken bırakın az maaş almayı o işsiz, Milli duygularda evrensel siyasal düşüncelerle, ekonomik ve sosyal adaletsizliklerle erezyona uğruyor ve sonuç olarak aidiyet duygumuz git gide azalıyor… Ben buna eşitsizligin laneti diyorum… Evet, hukuki eşitlik yoksa, ekonomik adalet yoksa, sosyal ve siyasal adaletsizlikler yaşanıyorsa, kimse kusura bakamasın aidiyet duygumuzda azalır, zamanla yok olur… Bunu kimse istemiyor gibi görünse de, birliğimize hizmet ediyormuş gibi görünse de… Yaptığı adaletsizlikler ve ahlaksızlıklarla istemeye, istemeye aidiyet, ait olma düşüncelerimizi destekleyecek şekilde davranmıyor… Bu tipler bence gerçek bölücüler…
Bir insan bir topluma neden ait hisseder, onunla dil, din, devlet, vatandaş bagı içindedir de ondan… Bunların coğu otomatikman gelişen aidiyet duygularıdır… Ben Türk olmayı tercih etmedim, ben Müslüman toplumun içine doğdum, T.C devletiyle vatandaşlık bagım dogumumla gercekleşti… Bundan sonrası bizim birliğimize ve dirligimize güç katacak şekilde gelişmelidir ki… Ait olma duygumuz yükselsin…
Tekraren, istemediğimiz halde günümüz de yaşanılan gerçeklerle, yaşanılanlar çeliştikçe ait olma duygumuz azalır ki… Bunun sonucun da Allah korusun birliğimiz bozulur… Birligi ne tesis eder derseniz, ben siyasal, hukuksal, yönetimsel, ekonomik adalet tesis eder derim… Bunlar üzerinde toplumumuzun yöneten, yazan, çizen siyaten idare eden, ekonomiyi idare edenlere bunlara hatırlatır… Birligimize, aidiyet duygumuzu güçlendirmeye yönelik önlemler alınmasını rica eder… Selam ve sevgilerim…
Hüseyin Benek --- 24.10.17 --- vatandasfikri.com
|