İÇERİK Detay YAZARLARIMIZ
:: Anasayfa
:: Haberler
:: Yazarlar
:: Sesli Makale
:: TARIM
:: ÇEVRE/DOGA
:: KENT ve YAŞAM
:: SAĞLIK
:: BİLİMSEL GELİŞMELER
:: İNANÇ
:: SİYASET
:: ÇALIŞMA HAYATI
:: DÜŞÜNSEL
:: TOPLUMSAL
:: SAGLIK İÇİN SPOR
:: KİŞİSEL GELİŞİM
:: EKONOMİ
:: EGİTİM
:: YARGIDAN
:: GÜVENLİK
:: TEKNOLOJİ
:: HOBİLER
:: MAĞAZİN
:: TOPLUMSAL YÖNLENDİRME HABERİ
:: DOGAL AFETLER
:: ULUSLARARASI(DİPLOMASİ)
:: KÜLTÜR-SANAT
:: İNSANLIK
:: TARİH
:: İLETİŞİM
Genç Yazarlarımız
Reklam

İMAN ETMEDİKCE CENNETE GİREMEZSİNİZ, BİRBİRİNİZİ DE SEVMEDİKCE İMAN ETMİŞ OLAMAZSINIZ!

H.z. Muhammed


Adrese Git
İDEAL KİLO, ZAYIFLAMA YÖNTEMLERİ

DENGELİ BESLENME VE İDEAL KİLO 

 

Dengeli beslenme dediğimizde ne anlayacağız? İdeal kilo dediğimizde ne algılayacağız? Bunlar üzerinde biraz düşünelim ve bunu ben yazarak yapıyorum siz bu yazdıklarımdan yola çıkarak üzerinde biraz araştırın ve durun, düşünün derim.

Dengeli beslenme nedir sorusunun cevabını bulmaya çalışalım isterseniz, kilo olmanın da kaynağı burada aslında.

Biz günde A enerji harcıyoruz, Aldığımız ise A+1 o zaman bizde +1 ler birikiyor ve kilo yapıyor kaynağı bulduk şimdi ise ne yapacağız.

Ya enerji harcama kapasitemizi artıracağız, ya da enerjiyi azaltacağız, düşünmesi de, konuşması da, anlaması da ne kadar kolay ne oluyor da hastalıklara kapı açacak kadar kilo alıyor insanlar.

Biz düzenli olarak gıda alıyoruz, bunu vücudumuz enerjiye dönüştürüyor, bu doğal akış yaşadığımız sürede devam ediyor. Ama diğer doğal süreç ise bütün canlıların yaptığı gibi yiyecek ve içecek arama çabasını biz marketlere indirmişiz. Arama ve bulma yani avcılık ve toplayıcılık zamanı kilo sorunu değil açlık sorunu vardı muhtemelen, gıda bulma kolayştı kilo sorun oldu.

 Gıdalara ulaşmak kolaylaştı, sadece rafa uzan kapıda ya marketin servisi ya da araban dursun, eve gel kapıcın taşısın, evde her türlü makineleşmeye rağmen hizmetçin bulunsun sonrada neden kilo alıyoruz diye kara kara düşün. Aldığın gıda (enerji) harcadığın arasındaki dengesizlik ya az aldığında zayıf düşmene neden olur, çok aldığında ise kilolu olmana neden olur. Buraya kadar anladık nedeni gıda temininin sadece paraya bağlı olması hiçbir caba gerektirmemesidir.

 O zaman spor yapalım, yürüyüş parkurlarında 20 tur atalım 20 mekik çekelim, 25 şınav vs…  Burada da şu sorun var canlı mantığı en az enerji ile en çok verimdir. Sen, ben o, onlar böylece hiçbir getirisi olmayan hareketler yapmış oluyoruz. Kardeşim alma o zaman o gıdaları paylaş veya almamaktan kaynaklı fiyatların düşmesi alamayanların almasına neden olur. İşin ekonomik tarafını geçelim, mesele kilo dengesi ve dengeli beslenme ise şu sıralar bu nedenle bazı hastalıklarda artış olduğu uzmanlar tarafından sık sık dile getiriliyor. Bizde tabii ki sağlıklı yaşamak istiyoruz. Sağlıklı yaşamak, kaliteli yaşamak çok yemek ve lüks yaşamak değildir. Buraya kadar en azından bunu anladık. Şimdi kilo aldık fiziksel görünümümüzden memnuniyetsizliğimiz başladı dünyanın sonu çok yemekten gelecek galiba… Biz de zayıflatma simsarlarının sömürüsüne acık hale geldik. Çaba harcamadan ele geçirdiğimiz gıdalar, sanki bizden intikam alıyor. Başladık spor salonlarına ve zayıflatma reçetelerinin önerdiği diyet ve ilaçlarına. Siz farkındasınız veya değilsiniz, ilahi adalet işliyor, sizin sarf etmeden elde ettiğiniz bütün yaşadığınız durumlarda başkalarının emeği ve çabası vardır. Bu size lütuf gelen ve hak etmediğiniz/hak etmediğimiz her durum bizi sömüren yapar. Sömürmek hep komünistlerin ve solcuların söylemidir ve biz kulak asmayız onların söylemine, çünkü onların sistem dışındadır. Sistem dışındadır amenna ama haklıdırlar, sömürülenler olduğunu onlar söylemese sömürülme durumu yok mu olacak, olan bir durumu yok sayarak ancak kilo alabiliriz. Şimdi olaya farklı acıdan yaklaşalım ve obezite sorunu yaşayanların normal hale gelmesi durumunda ve lüks harcamaların yarıya indirilmesi durumunda, Dünyanın açlık sorunu çözüleceğini iddia ediyorum.

Şimdi bu iddiamı birazda istatistikî bilgilere dayandıralım. Dünya sağlık örgütü verilerine göre kilosu fazla olan insanların sayısı 1,6 milyar, obez ise 400 milyon bu rakamlardan yola çıkarak açlık çekenlerin 1 milyar olduğunu var saysak 800 milyon 1 milyar civarında bu durumda aşırı tokların normal beslenmesiyle hem obezite sorunu hem de açlık sorunu çözülecektir.

Açlık ve tokluk çekenleri ayrı ayrı düşündüğümüzde, hangisine üzülelim, bilmiyorum doğrusu. Toklar açısından düşününce, şişmanlığa bağlı tansiyon, şeker, kalp hastalıkları, karaciğer yağlanması, solunuma dayalı hastalılar, kas ve iskelette kilodan kaynaklı rahatsızlıklar ameliyatlarda yüksek risk, kolesterol gibi hastalıklar ve zayıflamak için bin türlü çaba, açlar ise dengeli beslenmeyi bırakın, beslenmek onlar için lüks halde, her iki tarafa da Allah kolaylık versin, Amin…

 Bir taraf aç diğer taraf tıksırıncaya kadar yemekte çözüm ne? Önce tıksırmamak için alınacak önlemler: İlk 6 ay anne sütü ile beslenmek, doyduktan sonra çocuklara yemek ısrarında bulunmamak, hazır mamamlar yerine doğal beslenmenin tercih edilmesi, düşük tempolu iş yapıyorsanız düşük kalorili besinleri tercih etmelisiniz,  gazlı ve şekerli içecekler yerine süt, ayran, su gibi içecekleri tercih etmeliyiz, sebze ve bakliyatları ihtiyacımız dahilinde almalıyız, öğünleri sık ve çeşidini artırmalıyız, hazır gıdalar ve ayaküstü atıştırmalardan vazgeçmeliyiz, vücudun sıvı dengesine göre sıvı almalıyız, ekran esaretinden kurtulmalıyız, her fırsatta hareket etmeliyiz vs... vs…  Açlıktan ve aşırı tokluktan bahsettikten sonra aşırı kilolu olduğumuzu nasıl anlayacağız? Vücudumuzun ağırlığını boy uzunluğunun karesine bölünmesiyle elde edilen değerlerin 30 ve üzerinde olması obez olduğumuzu gösterir.

Şahsen ben hem hastalık korkusu hem de başkalarının hakkını yeme korkusuyla daha az tüketme kararındayım. Sadece gıda maddelerinde değil oburluğumuz, arabası var modelinden rahatsız, daha yeni bir model, cep telefonu var, kenarı çizilmiş tüh hemen değişmeliyim, bilgisayarımın ram’i düştü 3-5 saniye daha yavaş hemen değişmeliyim, mobilyalar bu yılın modasına uymuyor hemen at gitsin, dezenfekte budalası olduk sanki her gün ameliyata giriyoruz, ne bu temizlik hastalığı anlamıyorum, kullanılan deterjanların kimyasal kirliliğe katkısını düşünülemiyor mu insanın bu kadar bilgi birikimine rağmen.

Bilgi birikimi nedir, insanların doğadan yararlanma, yöntemlerinin geliştirilmesi paylaşılması demektir. Bunun yanı sıra hangi bitki zararlı(zehirli) hangisi faydalı bu zararlıların içinde faydalı madde var mı, varsa nasıl kullanılır vs..vs..Bunları insanlık keşfetti insanlığın yararına sundu, emme velakin kimyasalların kullanımı konusunda büyük şirketlerinde gizleme çabaları ve insanların bu kimyasalları gereklilik diye düşünmesi çevre kirliliğine neden olmaktadır. Bu kirliliğin nedenlerini bilmiyorsak öğrenelim, bir şampuan ne kadar kişiye ve çevreye zarar veriyor, bir tuz ruhu, bulaşık deterjanı, çamaşır suyu gereksiz yere tüketilen enerjiler vs..vs durup düşünelim ve bu düşüncelerimizi insanlarla paylaşalım ve bu saydığımız şeyler zararlı ise bana göre zorunluluk, ihtiyaç yoksa ki çok zaman yok şimdi kullandığımız kimyasalların %50 gereksiz diye düşünüyorum. Kusuruma bakmayın dengeli beslenme derken çevreye geldik, dengesiz bir çevre de dengeli beslenemeyiz.

Gıdaların tadını, lezzetini, çeşidini artıralım derken gıdaların besleme değerlerinin düştüğünü, hatta yok edildiğini görmekteyiz. Mesela et, ilk çiğ yendiğini düşünelim, sonra sadece uygun ısıda pişirelim, sonra kurutalım, sonra sucuk, salam, pastırma, dondurulmuş olarak tüketelim hangisi iyi besler düşündünüz mü, yok düşünmedik o zaman düşünelim ona göre beslenelim.

Beslenme sadece gıda ile yapılırsa zihinsel beslenme, kültürel beslenme ihmal edilirlerse, hayvandan farkımız kalır mı? Çok soru soruyoruz değil mi? Evet sorular cevapları cevaplarda bilgileri, bilgilerde zihinsel beslenmeyi sağlar. Konuyu çok dağıtmadan bu yazıya son verelim.

 Başka bir beslenme şekli de ruhsal beslenme, maddi şeyler çok manevi şeylerin(inanma ve gerekleri, düşünüş şekilleri ve gereklerinin hayata yansıması) alınmasıyla geçekleşecek bir beslenme şeklidir. Buralarda oburluğun zararı yoktur fanatikliğe kaymadıkça, fanatiklik başkalarını kabullenememe ve düşman ilan etmeye bizi acık hale getirir. Biz birilerini düşman ilan edersek, o boş durur mu, durmaz herhalde. Bizim düşmanlığımız ancak vatana ve değerlerimize direkt saldırı olduğunda ortaya çıkar. Bu düşmanlık da saldıranı yok etmeye yönelik olmaz savunmaya yönelik olur. Dozu ise saldırının dozuyla orantılıdır.

Çok konuyu bir konu üzerinden işledik, kusura bakmadınız İnşallah. Sevgi ve saygılarımla…

 

 

Bu Üyenin Diğer Yazıları
UYUŞTURUCUNUN KİŞİLERE VE TOPLUMA ETKİLERİ
DİNÇ KALKMANIN YOLLARI
NASIL ZAYIFLAYABİLİRİZ?!
KİLO SORUNUMUZ SAGLIK SORUNUNA DÖNÜŞMESİN
MUTLULUK ARAYIŞLARI
Kadınsız Seks Olmaz!!!
SEKSTE NASIL?
ALKOLÜN ZARARLARI
HPV RAHİM AĞZI SİGLİ
MUTLULUĞUN YEDİ YOLU
SEKS CAZİBESİNİ Mİ, YİTİYOR?
HAYAT SENİ YAŞAYACAĞIM!
YAŞAMA SANATI
KİLO, OBEZİTE SORUNU
TEMEL İÇGÜDÜ, TEMEL CİNSEL SORUNLAR
SALGIN DA EGZERSİZİN FİZİKİ, ZİHNİ YARARLARI
NEDEN MUTSUZUZ? NEDEN MUTLUYUZ?
VİRÜSE KARŞI BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ GÜÇLENDİRMEK
SEKS (Sade Seks)
GENÇ/DİNÇ KALMANIN YOLLARI
PORNO SORUNUMUZ.
EĞZERSİZ ve SPORUN FAYDALARI
Sağlıklı, Tatmin Edici Seks,
EROS-EROTİK-PORNO!!
ALKOLÜN ZARARLARI
ALIŞKANLIKLARI AŞMAK
DUYGUSUZLUK DURUMU - Duygusuz Cinsellik
SEKS ROBOTLARI PİYASA DA
Aidiyet Duysunu Besleyen Nedenler
Cinsel Gücü Artıran Gıdalar
ÇOCUK ve HAYAL
SURİYE SORUNU,
YÜZ YAŞINA ULAŞMANIN YOLLARI
CİNSELLİK, MEŞRU CİNSELLİK
KADINLARDA ORGAZMA ULAŞMA YÖNTEMLERİ
SAĞLIKLI YAŞAMANIN KURALLARI
CİNSELLİK
CİNSEL İSTEKSİZLİK
CİNSEL İSTEKSİZLİGİ AŞMANIN YOLLARI
CİNSEL İSTEKSİZLİGİN NEDENLERİ -4
CİNSEL İSTEKSİZLİK - 3
CİNSEL İSTEKSİZLİK -2
CİNSEL İSTEKSİZLİK NEDENLERİ -1
CİNSEL İSTEKSİZLİGİN NEDENLERİ
NASIL DAHA İYİ SEKS
DOKUNUŞLARLA SEKS
CİNSELLİKTE USTALIK
SAĞLIK DA DOĞRU SANDIĞIMIZ YANLIŞLAR - 6
SAĞLIK DA DOĞRU SANDIĞIMIZ YANLIŞLAR - 5
SAĞLIK DA DOĞRU SANDIĞIMIZ YANLIŞLAR - 4
SAĞLIK DA DOĞRU SANDIĞIMIZ YANLIŞLAR - 3
SAĞLIK DA DOĞRU SANDIĞIMIZ YANLIŞLAR - 2
SAĞLIK DA DOĞRU SANDIĞIMIZ YANLIŞLAR - 1
İDEAL SEKS KAÇ DAKİKA SÜRER?
EGİTİCİ CİNSEL HİKAYE
ZOR İNSANLARLA ANLAŞMA
Sütle ilgili kısa bilgiler-1
Mutluluk adımları
CİNSELLİKLE İLGİLİ YANILGILAR
PARA İNSANI DEGİŞTİRİR Mİ?
ZAYIFLAMA İLAÇLARI
BİYOLOJİK SAAT NASIL İŞLER?
GÜNLÜK KAÇ MADEN SUYU İÇİLMELİ?
AŞKIN ÖMRÜ NE KADARDIR?
CİNSELLİK-SEKS NORMALLEŞMELİ
İŞ FİKİRLERİ
Öğretmen = Muallim
SEKS YAPMANIN FAYDALARI
KENDİ KENDİNE TEDAVİ YÖNTEMLERİ
YALANLARI NASIL ANLARIZ
CİNSEL GÜCÜ ARTIRAN GIDALAR
DEMİR EKSİKLİĞİNİN ZARARLARI
İDEAL KİLO, ZAYIFLAMA YÖNTEMLERİ
CİNSEL TEPKİ EVRELERİ
öğretmene ve egitime dair atasözleri
KAS YAPAN GIDALARI ÖNCELİKLİ TÜKETELİM
ÖPÜŞMENİN ÖNEMİ VE İYİ YÖNTEMLERİ
AGRILARINIZI DOGAL YÖNTEMLE DİNDİRİN
ERKEN BOŞALMA VE ÇÖZÜMÜ
SİYASET  
VATANDAŞ, CHP ve CHP’Lİ
HÜSEYİN BENEK

TOPLUMSAL  
KRİZLERİN TEMELLERİ
FİKRİ ADİL

ÖNERİLER  
UYUŞTURUCUNUN KİŞİLERE VE TOPLUMA ETKİLERİ
DERMAN ABİ

TOPLUMSAL  
DİNDAR, DİNSİZLER!!! DİNSİZ DİNDARLAR!!
SITDIK FANİ

TOPLUMSAL  
TARIM ve HAYVANCILIKTA ÜRETİCİ SORUNLARI
M.Akif GÖKALP

TOPLUMSAL  
CUMHURİYETİN YÜZÜ KADINLAR
Nevval SEVİNDİ

TARİH  
TÜRKLERİN TARİHDE YERİ ve ÖNEMİ
Tomris VAKANÜVİS

ŞİİR  
NORMALİ AŞMAK!
AHSEN'E SEVDALI

SİYASET  
CHP TARTIŞMANIN KEYFİLİĞİ
AYDIN FİKİRLİ

GELECEK  
YAPAY ZEKA ve METAVERSE NEDİR?
Şahin KAHİN

Reklam

“Din lüzumlu bir müessesedir. Dinsiz milletlerin devamına imkân yoktur."

                                    M.Kemal Atatürk


Adrese Git
Sitemiz en iyi 1024 x 768 çözünürlükte ve Internet Explorer ile görüntülenir...
EpoxSoft