Zayıflama Çabaları ve Doğru Bilinen Yanlışlar!!
Zayıflama diyetlerindeki yanlışlarımız!
Metabolizma yapısının kilo almamızdaki etkisi biliniyor, bu etki 20 ile 60 yaş arası orta yaştaki metabolizma pek değişmiyor.. Üretim yöntemlerinde değişkenlerle daha hızlı ve daha verimli kaynaklara ulaşmak, kalorileri daha hızlı tükettik bu zekamızı geliştireceği ulaştığı yere kadar sayısız yolcuları yemek yeme tarzımız ve kalorileri kullanma şeklimiz de değişti… Bugüne geldiğimizde ise araçların araçları için, hareketsiz yaşam tarzı, hazır gıdalar, abur cubur,ayak üstü atıştırmalıklar tarzı tüketimlerimiz bizi yanlış beslenmeye itiyor… Kalori alırken bonkör, harcarken cimri davranışlarımıza yol acan bir yaşam tarzımız oluştu ve kötü çalışma ile de kilo sorunlarımız daha da arttı. Bu dizia dayalı olarak, şeker, yoga, karaciger yağlanmaları,
Yeni ulaşılan bilgilere göre bunca yıl boyunca metabolizma konusunda yeterli ve doğru bilgilere erişmiş olduğumuz düşünülsede… Yeni ulaşılan bilgilere göre her gün yaktığımız kalorilere ilişkin bilgilerimiz çok az olduğu laboratuvarlarda yürütülen çalışmalardan elde edilen sonuçlarla ortaya çıkmıştır… Yerleşik görüşleri çürüttüğü gibi vücudumuzun enerjiyi nasıl kullandığına ilişkin çarpıcı bilgileri gün yüzüne çıkarıyor. Bir kere insanların enerji gereksinimleri yiyecek üretim yöntemleriyle, iç içe geçmiş durumda kalorileri nasıl elde ettiğimiz yaktığımız ve paylaştığımız kilo ve beslenme sorunlarında en büyük belirleyicisi olduğunu söyleyebiliriz…
Vücudumuzun hücre yapısı incelendiğinde eşgüdüm içinde çalışan bir kaos gibidir, her gün, her saniye 37 trilyon hücremiz hummalı bir çalışma içerisindedir, besinleri değerlendirir, yeni proteinlerin inşa eder, bizleri hayata tutmak için çok çeşitli görevleri yerine getirirler. Bütün bu işleri yapmak için enerjiye ihtiyaç duyarlar, işte metabolizmamızın harcadığı bu enerjilerdir veya yaktığımız kalorilerdir. Bu enerjiyi yediğimiz yiyeceklerden sağlarız böylece metabolizmamız bizlerin enerji ihtiyacını belirler kısaca kalori girer kalori yanar. Bunu bir havuz gibi düşünün çok enerji girer, az enerji çıkarsa havuz dolu olur yani kilo alırız, az enerji girer çok enerji çıkarsa havuz boşalır kurur kilo veririz, bu mantık üzere kilolu veya zayıf oluruz…
Bu durum metabolizma hızımızla da ilgilidir laboratuvarlarda su metodu denilen izotop izleme tekniği ile günlük toplam enerji tüketimini ölçtüler bu teknikle vücudun ürettiği karbondioksit dolayısıyla yakılan kalori 1 veya 2 hafta boyunca ölçüldü. Çok pahalı bir yöntem olduğu için dünyanın çeşitli yerlerindeki laboratuvarlar bu zamana kadar 6400 kişinin enerji kalori yakım sevyelerini ölçtüler bu verilerin ışığında yeni bilgiler de edinildi.
Metabolik hız ile beden boyutları arasında doğrusal bir ilişki bulunuyor metabolik hız vücudun boyutlarına paralel olarak hızlanıyor… İyi de o zaman insanlarda daha fazla kalori yakılıyor, özellikle yağsız kütle kaslar ve diğer organlar enerji tüketiminin en belirgin habercisidir yağlar hiçbir zaman karaciğer beyin veya diğer dokular kadar enerji tüketmez.
Bebekler minik yetişkinlerdir metabolizmaları ilk yılda müthiş bir hıza ulaşır dolayısıyla 1 yaşlarında çocuklar boyutlarına göre %50 daha fazla enerji kullanırlar hücreleri büyüme ve gelişme sürecinde yetişkinlerin hücrelerine göre daha faaldir çocukluk çağında metabolizmalar hep yükseklerde seyreder.
Ergenliğe geçiş de metabolizmaya yavaş yavaş hız keser 20 yaşlarında belirli bir hızla durur.. Yeni edinilen bilgiye göre ne ilginçtir ki, 20 ile 60 yaş arasında metabolizma hızı sabit kalır orta yaşlarda metabolizmanın yavaşladığı iddiası doğruyu yansıtmaz… Bu nedenle metabolizma yavaşlamaz orta yaşlarda alınan kiloluların suçlusu kesinlikle yavaşlayan metabolizma değil beslenme tarzlarımızdır.
Kadın ve erkeklerin metabolizma hızlarında fark yoktur kadınlar daha az miktarda günlük enerjiye ihtiyaç duyarlar… Bunun nedenini erkeklere göre boyutlarının daha küçük olması ve vücutlarında daha az kas ve yağ bulunmasıdır.
Metabolizma hızı 60 yaşından sonra düşmeye başlar her 10 yılda bir metabolizma %7 oranında azalır erkek ve kadınlar 90 yaşlarına geldiklerinde günlük enerji tüketimleri %20-25 azalır yaşlılıkla birlikte görülen kilo azalması kas kütlesinin azalmasından kaynaklanır kaderi ihtiyacı da buna bağlı olarak azalır.
Bütün yaş gruplarında metabolizma hızında bireysel farklılıklar görülür ileri yaşlarda daha hızlı bir metabolizmaya sahip olmak daha sağlıklı bir yaşlılık dönemi geçireceğimiz anlamına gelir… Kalp hastalıkları demansal ve yaşlılığa bağlı diğer hastalıklara yakalanma riskimiz azalır.
Bir doğum günü pastası bir çocuğun gelişimini hızlandırırken, orta yaşlı birinin bakım onarımını sağlarken, 60 yaşın üzerindeki bir kişi de büyük olasılıkla yağa dönüşür kısacası yaktığımızdan daha fazla kalori almamız halinde bu fazlalar kiloya, yağa dönüşecektir…
Son yıllarda metabolizma üzerindeki araştırma- lardan elde edilen bir diğer sonuç ise işbirliği- ne dayalı avcı-toplayıcı stratejinin çok verimli ol- duğunun anlaşılmasıdır. Tanzanya da yaşayan Hadza topluluğu üzerinde yapılan uzun erimli bir çalışma, kadın ve erkeklerin saatte 500 ile 1000 kilo kalorilik yiyecek elde ettiğini gösteriyor. Beş saatlik avlanma ve yiyecek toplama faaliyetleri, 3.000 ile 5.000 kilo kalorilik yiyecek kazanımı ile sonuçlanabiliyor. Bu da hem avlananların, hem de kamplarda bekleyen çocukların enerji ihtiyacını karşılıyorlar…
Avcılık ve toplayıcılık becerisi
İşte bu gıda strateji insan türünün gelişmesine yol açarak, avcılık ve toplayıcılık o kadar verimli faaliyetler haline geldi ki gıdada, kaloride, enerjide fazlalık yarattı… Bu artı kaloriler çocuklara aktarılarak, çocukların gelişiminin artmasına, çocuklanın bazı yetenekler kazanmasına ve çok becerikli birer avcı ve toplayıcı haline gelmelerine yol açarak daha çok gıdaya ulaşılmasına nende oldu… Yetişkin olduklarında ebeveynlerinin yaptıklarını tekrarladılar, ekstra yiyecek elde ettiler ve bu ekstra kalorileri bir sonraki nesillere aktardılar. Bunlar uzun sürdüğün de, bu stratejiler giderek gelişti ve araçlarında gelişmesiyle insan ömrü uzadı.
Oysa vahşi doğada yaşayan maymunlar yiyecek elde etme konusunda insanlar kadar becerikli değiller. Şempanze, goril ve orangutanların dişi ve erkeklerinin saatte ancak 200-300 kilo kalori elde ettikleri biliniyor. Bu da 7 saatlik yiyecek arama süresince elde ettikleri yiyeceklerin yalnızca kendilerine yettiği anlamına geliyor. Başka bir deyişle yavrularına yiyecek kalmıyor, bırakamıyorlar, işte bu nedenle maymunlar insanlar kadar uzun ömürlü olamıyorlar. Bu daha sonraları insanların hastalıklara karşı tedavi yöntemleri geliştirmeleriyle daha ortalama uzun seviyelerine cıktığına tanık oluyoruz… Gıdaya ulaşma konusunda cığır acan ikinci durum ise….
Çiftçilik Becerisindeki Gelişmeler
Çiftçilik yapmak, avcılık veya toplayıcılıktan daha kolay olmamasına karşın daha verimli bir faaliyettir. Hatta toplulukları üzerinde yapılan araştırmalardan elde edilen sonuçlarla karşılaştırıldığında, çiftçilerin bir saatte daha fazla kalori ürettikleri görülüyor. Bolivya'daki Amazon yağmur ormanlarında yaşayan bir topluluk incelendiğin de, bu inceleme daha gerçekçi sonuçlar elde edilmesini sağladı.
Amazon ormanlarında yaşayan çiftçilik yapan Tsimane topluluğu, Hadza birlikteliklerine göre iki misli gıda, kalori elde edebiliyor. Daha fazla yiyecek ve daha hızlı üretim, annelerin üzerindeki yükümlü oldukları için çocukları ile daha fazla ilgilenmeye başladılar. Tsimane ailelerinde kadınların ortalama 9 çucuğu hedef, Hadza annelerinin ortalama çocuk sayısı altı. Sonuç olarak Avrasya ve Amerika'da genel bakışlı çocuk ve insan durumundaki çiftçiliğin tamamında ekstra gıda, kalorilerin bir sonucu olduğu da d,i,nülünce daha kolay gıdaya ulaşım daha fazla nüfus, daha fazla kilo demek olduğu ortaya çıkıyor…
Gıdaya ulaşmak kolay ise, gıda alımını kendi irademizle sınırlayarak daha sağlıklı olunması yönünde… Selam ve Sevgilerimle..
Derman Abi – 3.2.23 – vatandasfikri.com
kaynak
Reyhan Oksay -Herkese Bilim Teknoloji Dergisi Sayı 356
|