|
|
|
Genç Yazarlarımız |
|
Reklam |
İMAN ETMEDİKCE CENNETE GİREMEZSİNİZ, BİRBİRİNİZİ DE SEVMEDİKCE İMAN ETMİŞ OLAMAZSINIZ!
H.z. Muhammed
Adrese Git |
|
|
|
SAĞLIK DA DOĞRU SANDIĞIMIZ YANLIŞLAR - 1 |
SAĞLIK KONUSUNDA DOĞRU SANDIĞIMIZ YANLIŞLAR – 1
GÜNDE SEKİZ BARDAK SU İÇMEK ZORUNLU
İnanlık bilgi dagarcıgına hep yeni bilgiler eklemektedir, bu teknolojik gelişmme de olduğu kadar sağlık konusun da hep yeni bir tıbbi buluş veya sağlık önerisi ile karşılaşmadığımız gün yok, ne yazık ki bunların pek azı titizlikle yürütülmüş, sağlam bilimsel çalışmaların ürünü olmadığını yeni çalışmalardan ve bilgilerden öğreniyoruz. Ayrıca bilgilern çoğunun da birbiriyle çeliştiğini görüyor, sonuç olarak neye inanacağımızı şaşırıyoruz, yani bilgi şaşkınlığı içindeyiz.
Bu yeni bilglerden New Scientist dergisinin yayınlarıyla haberdar oluyoruz, yıllar ylı doğru olduğuna inandırıldığımız sağlık bilgilerinin, güncel bilgilerin ışığı altında yeniden değerlendirerek, bugüne dek ne denli büyük yanılgıların kurbanı olduğumuzu gözler önüne seriyor. Doğru bildiğimiz yanılgılardan kurutlmak için bazılarını sizinle paylaşıyoruz.
GÜNDE SEKİZ BARDAK SU İÇMEK ZORUNLU
Aşağı yukarı çoğumuz yeterli miktarda su içmediğimizi düşünür kaygılanırız, çünkü çok azımız düzenli olarak günde sekiz bardak su içebiliriz. Neyse ki bu önerinin doğru olmadığı yönünde güçlü yeni bilgilerin ortaya çıkması, bizim biraz rahatlamamıza neden oldu.
Hiç birimiz bu sekiz-bardak-su fikrinin nereden kaynaklandığını merak etmiyoruz. Bu konuda yegâne suçlu su şişeleme şirketleri değil; onlarca yıldır doktorlar ve sağlık örgütleri bu konuda insanların beynini yıkıyor. Büyük bir olasılıkla bu fikrin kaynağı 1945 yılında ABD Ulusal Araştırma Konseyi’nin (NRC) yetişkinlerin yiyeceklerden aldıkları her kalori için bir mililitre su içmeleri yönündeki önerisi. Bu da erkekler için günde 2.5 litre, kadınlar için ise 2 litre su anlamına geliyor. Sadece 8 bardak su, önerisi üzerine küçük bir uyarı örnegin karpuzun %95'inin su olduğunu düşünürsek…
Ne yazık ki pek çok insan, yediklerimizden de su aldığının farkında değil. Yiyecekler de su içerir ve kimyasal olarak karbon dioksite ve daha fazla suya dönüşür. Bu durumda kovalar dolusu ter atmıyorsanız, günde ihtiyacınız olan su miktarı yalnızca 1 veya 1.2 litredir. Kaldı ki İngiliz Sağlık Hizmetleri Kurumu günde 150 mililitrelik 8 bardak su içilmesini tavsiye ediyor. Unutmayalım ki bu öneriler su içmenin önemine vurgu yapmak içindir.
Ne kadar su içmemiz gerektiği konusunu bardak sayısına indirgemek de aslında doğru bir yaklaşım değildir. Sadece saf (içme suyu) su içmemiz gerekmiyor. New Hampshire’daki Dartmouth Tıp Okulu’ndan nefrolog Heinz Valtin, kahve ve çay gibi sıvıların da insanlara ihtiyaç duydukları suyu sağladığını söylüyor (Regulatory Integrative and Comparative Physiology, vol 283, p R 993).
8-bardak-su efsanesine göre kafein içeren yiyecekler, su yerine geçmez, çünkü bu sıvılar diüretiktir (idrar söktürücü); yani vücudun aldığından daha fazla suyu kaybetmesine yol açar. Bu doğru değildir. 2000 sağlıklı yetişkin üzerinde yapılan bir çalışmada, kafein içeren içecek tüketenlerle, içme suyu içen deneklerin vücudunda su dengesi açısından bir fark bulunamadı (Journal of the American College of Nutrition, vol 19, p 591). Hatta az miktarda alkol içeren içkiler bile vücudun su ihtiyacının bir kısmını karşılayabiliyor.
Bu efsanenin bir diğer iddiası da insanların kendilerini su içmeye zorlaması gerekliliğidir, çünkü bunu savunanlar susama hissinin, vücudunun ciddi biçimde susuz kaldığına işaret ettiğine inanıyor. Ancak bu da doğru değildir. Rolls bundan 30 yıl önce insanların vücut sıvılarında belirgin bir kayıp olmadan da susayabildiklerini ortaya koymuştu. Kan yoğunluğundaki % 2 oranındaki bir artış susamamıza yetebilir. Kaldı ki vücudun ciddi biçimde susuz kalması, kan yoğunluğunun % 5’e ulaşmasından sonra ortaya çıkar.
Dolayısıyla “İllaki su içmem gerek” diye kendinizi zorlamayın; vücudunuzun sesine kulak verin. Susamadıysanız litrelerce suyu midenize indirmeyin. Susadığınız zaman yalnızca canınızın istediği içeceği için.
Derman Abi – www.vatandasfikri.com Ekim 13
Kaynak: Reyhan Oksay - CBTE- New Scientist, 24 Ağustos 2013
|
|
|
Bu Üyenin Diğer Yazıları |
|
|
|
Reklam |
“Din lüzumlu bir müessesedir. Dinsiz milletlerin devamına imkân yoktur."
M.Kemal Atatürk
Adrese Git |
|