Medeniyet Nedir ?
Bazı tarihçilere göre medenilik farklı anlamlar ihtiva etmektedir. Medeni kelime itibariyle Arapça Şehir ve şehirleşme demektir. Etnik köken araştırmacıları yerleşik yaşamı olmayan Bedevilerin ve diğer toplumların kendilerine özgü bir Medeniyetleşme şekillerinin olduklarını ortaya koymuşlar.
Buradan anlaşılacağı üzere her toplum hatta Medeni kelimesinin dilimize girmesini sağlayan Arap Bedevi kültürünün bile farklı medeniyetleşme formlarına sahip olduklarını görmekteyiz.
Her toplum tarih boyunca birbirlerinden etkilenmiştir. Medeniyette bu etkileşimin birleşimi olarak karşımıza çıkmaktadır. Her medeniyet birbirinden farklı olduğu gibi zamanla değir hatta bazı toplumlar gibi yok olur.
Önemli tarihçilerin yazılarına konu olmuş önemli medeniyetlerin başında Avusturya adalarında bulunan bir daireyi içine alır. Buradan başlayan medeniyet dairesi kuzey Amerikadan başlayarak doğuya doğru giden Hindistanın Totemizim denilen bir kültür ve medeniyeti içine alır. Doğu Amerikanın Totemizim medeniyeti ile Batı Amerikanın Totemizim kültür ve medeniyeti arasında farklılıklar görülür.
İlkçağ medeniyetlerine baktığımız zaman ise bu dönemde yaygınlaşan ticaret özellikle toplumlar arasındaki etkileşimi artırmış ve medeniyet karması olarak karşımıza çıkmıştır. Deniz ticareti ile kıtalar arası etkileşimi sağlayan özellikle Fenikeli tüccarlar sayesinde bir kültür Akdeniz kültür Medeniyeti İlkçağ Anadolu coğrafyasıyla kendini göstermiştir.
Ortaçağ medeniyetlerine baktığımız zaman ise daha çok dini inançlar çerçevesinde bir kültür ve Medeniyet akımının oluştuğunu görüyoruz. Hıristiyanlık ve İslamiyetin bu dönemde yayılmaya başlaması Medeniyet dediğimiz kültür birikiminin bu şekilde yayılmasını sağlamış ayrıca gene bu dönmede meydana gelen Rönesans ve reformlar ile şekillenen bu daireler birer medeniyet zümrelerini oluşturmuştur.
Yazının başında da belirttiği gibi etkileşimler sonucu oluşan bu Medeniyetler, değişime açık olduğu için farklılaşmalara farklı yönlere evrilmeye başlamıştır. Bunun somut örneğini gene Türk toplumlarında görüyoruz. Önceden yeri ve inancı farklı olan Türk toplumlarının yer değişimleri ve din değişimleri ile kültür ve Medeniyet anlayışlarında da farklılıklar olduğunu da görüyoruz.
Ziya Gökalp'e göre Türk Medeniyet kavramını 3 farklı zamana ayırabiliriz;
1- Eski Devir: Türk kavminin ortaya çıkışından İslamiyet kabul etmelerine kadar uzanan zamandır.
2- Orta Devir: Türklerin islamiyeti kabul etmesinden başlayarak Batı Kültür ve Medeniyeti kabul zamanına kadar olan devir olarak karşımıza çıkar.
3- Yeni Devir: Batı Kültür ve Medeniyetinin kabul edilerek gelinen bu zamana kadarki dönemi ile karşımıza çıkar.
Türk Kültür ve Medeniyeti Nedir?
Medeniyet bir çok milletin etkileşimi ile gerçekleşen ve her milletin de kendine özgü bir şekile geldiği bir kültürdür. Kültür dediğimiz kelime Arapça Hars olarak da geçen bir kelimedir. Hars kelime anlamı itibariyle tarla sürme ve tarımla uğraşma olarak bir anlam taşır. Her toplumun kendi özelliklerinden oluşan bir Hars'ı vardır.
Medeniyeti ile Hars arasındaki farkları Bakalım:
1- Medeniyet Uluslarası bir anlam ifade ederken Hars yani kültür Toplumlara özgüdür.
2- Medeniyet yaşam tarzı bir milletten başka bir millete geçebilir. Fakat Hars topluma özgü bir kültür olduğu için milletten millete geçmez.
3- Medeniyet belli bir bilgi ve ilim çerçevesinde yapılırken, Hars sezgi duygu ilham ve toplumlar arasında yaygınlaşarak gelişir.
4- Medeniyet iktisadi dini, hukuki kavramların birleşimi olarak karşımıza çıkar fakat hars yani Kültür, duygu ihtiva eden kavramların toplamıdır.
Görüldüğü gibi Medeniyet ve Kültür arasında kendine özgü farklar bulunmaktadır. Medeniyetin değiştiği yerde uzun zamana yayılarak Kültür farkları da olur. Bu farklılaşma ani değil zamanla ve ihtiyaç doğrultusunda değişme gösterebilir.
Bu değişikliğin en somut örneklerini gene kendi Kültür ve Medeniyetimizden örneklerle açıklayabiliriz;
1- İslamiyetten önceki Türk kültürü mekan ve dini inanca göre farklı bir zemin oluşturduğu için Hars şekli de Uzakdoğu Medeniyeti çerçevesinde kendine özgü olan bir Kültür şekli idi.
2- Türklerin İslamiyet kabul etmesi ve bulundukları coğrafyanın değişmesiyle İslam medeniyeti çerçevesinde gelişen ve kendine özgü bir hal alan Türk harsı olarak karşımıza çıkar.
3- Tanzimat Fermanı ile karşımıza çıkan batı Medeniyeti ise Türk Batı Kültürü olarak bize özgü bir hal almıştır.
Sonuç olarak her medeniyet kendine özgü Kültürü çerçevesinde yaşam imkanı bulmuş, zaman mekan ve inançlar çerçevesinde yavaş ya da hızlı değişime uğramıştır.
Tomris VAKANÜVİS -- vatandasfikri.com – 24.2.2023
Kaynak : Ziya GÖKALP, Türk Medeniyeti Tarihi
|