SURİYE DE TERÖRİSTLERE OPERASYON

(Barış Pınarı Operasyonu)

Türkiye, bu operasyonu neden yapıyor, Suriye de terör yuvaları var, orada ulusal, uluslararası meşruiyetten yoksun, sözde devlet kurma amaçlı bölgeler oluşturulmaya çalışan gruplar, bunları destekleyen uluslararası etkin devletler var… Sonra ülkemizde az çok sosyal sorunlara neden olan 4 milyona yakın mülteci var, gelecek de burada uydu devletçikler olursa onların oluşturacağı olumsuz etkiler düşününce, Türkiye buraya operasyonu yapmak zorunda kalmıştır… Bu operasyonun amacı nedir?

Amacı belli buradaki, terör örgütlerinin otoritesini kırmak, ülkemizde ki mülteciler için güvenli bölge oluşturmak, bölgede barışı sağlamak, Suriye toprak bütünlüğünü sağlayarak, orada teröristlerin etkisini kırarak, Suriye meşru hükümetinin etkisini artırarak, Suriye halkının gelecekle ilgili kararını vermesini sağlayacak ortam hazırlamak… Ben burada anlamadığım şey Suriye hükümetinin bu operasyona tepki göstermesidir ki…  Suriye hükümeti olarak operasyon bölgesinde varmısın, yoksun, orası Fırat’ın batısı sınırının için de ama kontrolü başkasının elinde… Biz bu başkalarıyla mücadele ediyoruz…  Suriye hükümeti bizi desteklemesi, hatta Rusya için yaptığı daveti bizim için yapması gerekirken, neden karşı çıkıyor derseniz? Sanırım bizim hükümetin onları muhatap olarak kabul etmemesi olsa gerek… Tepkilerden anladığımıza göre, kaygılar şunlar…

Bir operasyon yaparken sivillerin zarar görebileceği kaygıları, T.C Başkanlığı, Dış İşleri Bakanlığı, Savunma Bakanlığı ve TSK net bir şekilde sivillerin zarar görmeyeceği sözü veriyor…

İŞİD ile mücadelenin aksamasından kaygı duyuluyor, bunun nedeni şu olsa gerek PYD biz İŞİD ile mücadele ediyoruz diye bir hava yaratmış olsa gerek ki… Biz tüm terör örgütleriyle en etkin mücadele eden devlet ve toplumuz, sanırım bunu anlatamıyoruz, yada bazıları anlamak istemiyorlar…

Suriye’nin toprak bütünlüğü kaygısını ise hiç anlayamıyorum, orada sözde devlet kurnaya çalışan bir terör örgütüne yapılan bir operasyona nasıl böyle bir kaygı ile yaklaşılır… Türkiye de tüm kurumlar, altını kalın çizgilerle çizerek bunun garantisini veriyor, bu da yanlış bilgilendirmelere veya istihbaratlara dayalı olsa gerek… Biz bu yanlış bilgilere karşı, doğru bilgilerle mücadele etmeliyiz, operasyonun nedenlerini, amaçlarını dünya kamuoyuna etkin bir şekilde anlatmalıyız…

Ayrıca, Dünya kamuoyun da bazı yanlış algılar oluşuyor, bu çatışmanın Türklerle, Kürtler arasındaymış gibi bir algı oluşması gibi, bununla hemen mücadele edilmeli, terör örgütüne karşı bir operasyon olduğunu, vatandaşımız Kürtlerden de yardım alınarak, hem bizim kamuoyuna, hem de dünya kamuoyuna izah edilmelidir..

Askerlerimiz oraya gidiyorlar, bunda başarılı olsun can ve mal kaybı vermesinler dileğimizdir, bunun için caba göstermeliyiz, bu cabanın yanında bu operasyonu, an be an doğru, güvenilir bilgilerle ilk elden, operasyon iletişim merkezinden, daha çok sözcü ve savunma bakanı seviyesinde sık sık açıklamalar yapılmalıdır.. Daha önce ki operasyonlarda bu çok güzel yapılmış, bilgi kirliliğine izin verilmemişti, yine yapılabilir…  

Ayrıca Barış isteyen sivil unsurlara hain demek, hainlik olsa gerek, bu operasyona karşı çıkan siyasi unsular yok gibi, olsa bile onların itiraz gerekçeleri de dikkate alınmalıdır… Ben daha önceki milli, dini duygu yoğunluklu olaylarda farklı duruş sergileyenlere, tepki gösterildiği, hatta bazen fiziki saldırılarda bulunulduğunu gördüm… Biz operasyonu desteklerken kendimizde hak görüyorken desteklemeyenlerinde desteklememe, bunu ifade hakkı olduğuna saygı duyduğumuzda ülkemiz, toplumumuz, demokratikliğiyle,  özgürlüğüyle anılan toplum olacaktır… Son olarak Milli savunma bakanlığımızın açıklamasıyla yazıyı bitiyorum…

““Barış Pınarı Harekât Planı” Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından 9.19.2019 bugün saat 16.00’dan itibaren uygulanmaya başlanmıştır. Harekât, ülkemizin uluslararası hukuktan kaynaklanan hakları, BMGK’nin terörle mücadeleye yönelik özellikle 1373 (2001), 1624 (2005), 2170 (2014), 2178 (2014), 2249 (2015), 2254 (2015) sayılı kararları ve BM sözleşmesinin 51’inci maddesinde yer alan “Meşru Müdafaa Hakkı” çerçevesinde, Suriye’nin toprak bütünlüğüne saygılı olarak icra edilmektedir.

Fırat Kalkanı Harekâtı ve Zeytin Dalı Harekâtı’nda olduğu gibi, harekâtın planlama ve icrasında sadece teröristler ile bunlara ait barınak, sığınak, mevzii, silah, araç ve gereçler hedef alınmakta, sivil/masum kişilerin ve harekât bölgesindeki tarihi, kültürel, dini yapılar, altyapı tesisleri ile bölgede bulunması muhtemel dost ve müttefik ülke unsurlarının zarar görmemesi için her türlü dikkat ve hassasiyet gösterilmektedir. Kamuoyuna saygı ile duyurulur””

Operasyona katılan askerlerimizi akıl, Allah, araçların korumasını ve başarılı olmasını dilerim…

Hüseyin Benek – 10.10.19 – vatandasfikri.com

Kaynaklar

1* https://www.msb.gov.tr/SlaytHaber/9102019-02880

2* https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-49994577