İŞ KAZALARI, İŞ HAYATINI TEHTİT EDİYOR! 

PATRONLARI BİRİ DURDURSUN!!

(Maden Kazası Üzerine)

Her şeyi kar hedefine doğru ayarlanırsa, alınacak önlemler maliyeti artırıyor diye önlemlerden vazgeçen patronları birileri durdursun…

Kazalarla canları hatırlıyoruz ya çalışma şartları ya ücretleri vermemem yada zamanın da vermeme gibi, çalışma saatlerine riayet etmeme gibi vahşi bir patron baskı altındadır çalışanlarımız bunu hepimizi biliyoruz ve Çalışma bakanlığı yetkilileri de biliyordur… Bizim bilmemiz vah, tüh, yazık dememize neden olurken, onların bunları bilmesi önlem alması gerekiyor, yönetici olmak böyle bir sorumluluk gerektiriyor…

Ben kazalar da hayatları kaybedenlere üzülüyorum, kendimin o madene girmek zorunda olan biri olduğunu düşünüyorum, O ,çer de kalan gençlerin benim çocuğum olduğunu düşünüyorum, dışarda kalan eşlerini düşünüyorum, çocuklarını düşünüyorum ve önlem almamanın ne kadar vebal altında kalmak olduğunu anlayabiliyorum…

Önlemin iki yönü var, biri öncelikle patronlar, iki her kademede ki yöneticiler ve yetkili memurlar… Patronlar kar nedeniyle önlemleri almıyorlar, risklere rağmen üretimi devam ettiriyorlar, yetkili memurların denetimini patronlar, genellikle iktidar partisini destekleyerek denetimi engelleyebildiklerini, sadece bu iktidar döneminden bilmiyoruz, her döneme mahsus bir durum olduğunu da ayrıca hepimizi biliyoruz. Her seçim de iktidar partisini desteklerler, dolayısıyla denetleyen memurlar onların karşısında, denetim yapamamaktadırlar. 

Bu sadece yönetimlerin hataları degil, hepimizin hatalarıdır, ilk patronlar, iki, sendikalar, işçiler sendikasız bile olsalar çalışma şartları onları sendikaları ilgilendirir, yasaların uygulanmaması onları ilgilendirir… Sonra denetim mekanizmalarını çalıştıracak olan siyasetciler, ben biliyorum baskı altındalar, bir siyasi baskı, iki ekonomik baskı siyasetcileri arada derede bırakıyor ama şu unutulmamalıdır ki nihai olarak sorumluluk siyasette... Üç teknolojik imkanların da yeteri kadar kullanılmaması, dört işsizliğin verdiği kaza riskine rağmen çalışalım diye yapılan toplumsal baskılar oluyor,  ve nitekim acıklamaların da çalışma bakanımız bu konu üzerin de durdu….

Ama böyle nereye kadar, her ölüm de çalışma şartlarını, her ölümde mi işçileri hatırlayacağız öylemi? Canlarımızı kaybettikce oralarda ki sıkıntılar aklımza gelecek öyle mi? Siyasi baskılarla ekonomik baskılarla denetimden kacırağız öyle mi, o zaman kazalar devam edecektir, kimse kimseyi kandırmasın… Sadece patronlar ve yöneticilere sucu atarak işin içinden çıkamayaız…

 Kazalara karşı toplumsal bir zihniyet degişi mi gerekiyor…

Şimdi yönetmelige baktım ilk Maddesi bunlar asgari şartlardır, yani daha iyi iyileştirmeler yapılması mesajıyla başlar… ama biz toplum olarak aldırmayız...Lütfen şu ananın sesini duyalım ve aldıralım...

Bir eşin, bir annenin feryadı bizi düşünmeye, önlem almaya, para kazanma hırsını aşmaya, sorumluluklarını yerine getirmeye davet ediyor… Biz bu eşin, bu ananın sesini duyalım…. İşte o ananın bazı ifadeler…

Sağ cıksalar ne yapacagız üç aydır bizi yediler bitirdiler, Güneysuyu yiyip bitirdiler, üç aydır maaşlarını vermediler, zaten hiç düzgün de vermiyorlardı, kızıma cikolatayı kim getirecek, kızım babam nerede diyor,  ben ne diyeyim yetkililer bunları duysun, önlemler alsınlar, insanlar ölmesin…. 

Yasalar var, yönetmelikler var, teknik ekipmanlar var, kazaların ön belirtileri var, alınacak önlemler belli can her şeyden önemli….

Diyecek bir şey yok, sözün bittiği yerdeyiz ve yetkililerden ricamız Allah rızası için durdurun, işçiler örgütlenin haklarınıza sahip çıkın, sendikalar görevlerinizi yapın, kar için, ne çalışma sürelerine, ne iş kazasının önlenmesi kurallarına uymayan patronları durdurmalarını istiyoruz… 

Devlet devlet olaki, yönetici yönetici olaki vatandaşları yaşasın. Fikri Adil

Allah son kazada ölen işçilerimizi iyilerle degerlendirsin, acılı ailelerine sabır versin, bir daha toplumumuza böyle kazalar göstermesin. Bizde kazalara karşı önlem alalım öneri ve dilekleriyle Selam ve saygılarımla…

Aydın Fikirli – Ekim 14 – www.vatandasfikri.com