KıdemTazminatı Yerine Fon Geliyor,

Kıdem tazminatı Devlet Garantisinden Çıkarılmamalır.

 Bu zaman kadar uygulanan fonların sağlıklı uygulanamaması üzerinden hareketle düşünürsek kıdem tazminatı degişikliğinin yapılırken çok dikkatli yapılması gereginin altını cizerek konumuza girelim…

Darbecilerin getirdiği çalışma yasalarının birçoğu hala uygulma da, sendikacılık yasasın da 12 Eylül kalıntıları duruken şimdi bir alevere dalevre de kıdem tazminatlarının başına bir şey mi gelecek kaygısı çalışanlar da hat safada…

 “Bireysel Fonlu Kıdem Tazminatı Sistemi” adını taşıyor. Hükümetin ‘sosyal taraflara’ bildirdiği taslakta yeni kıdem tazminatı sisteminin basında açıklanan bazı yönlerini inceleyelim.

-Önerilen yeni sistemde işverenlerin her bir işçi için ödeyeceği primlerle yeni bir bireysel hesaplara dayalı sistem kurulacak.

-Yeni sistemde özel bireysel emeklilik şirketleri kullanılacak. İşverenin yükümlülüğündeki prim tutarları için kamu garantisi olmayacak.”
(http://ekonomi.bugun.com.tr/15-yil-calismayana–haberi/839852, 28 Ekim 2013).
 

-Bura da daha önce yaşanılan bazı fonların iyi işletilemediği ve bu nedenle işlevsel olmadığı üzerinden hareketle böyle hayati bir fanun ciddi yasal güvencelere bağlanması zorunludur, Konut edindirme fonu, Zorunlu tasarruf fonu işletilemeyen fonlara örnek gösterilebilr. işsizlik fonu ise ne kadar sağlık işliyor ve orada biriken paralar gerçek amaç olan işsizlere aktarılabiliyor mu? Bu nednelerden dolyı kıdem tazminatı için oluşan fonu devlet garantisin de olmalıdır.

- Bireysel Fonlu Kıdem Tazminatı Sisteminde işçi için ayrılan kıdem tazminatı primleri bireysel emeklilik şirketleri vasıyasıyla özel bankalara ve sermaye piyasaların da degerlendirilevcektir. Ne kadar sağlıklı degerlendiriklecegi kuşkulu olduğu için bu fonu degerlendirmek için aynı asgarı üçret tespit kurulu gibi bir kurul kurularak degerlendirme yöntemi bu kurula bırakılmalıdır.

- Şimdi kıdem tazminat sistemi kamu kuruluşları dşın da sağlıklı işlemediği aşikardır, bu fon kidem tazminatını patronların istiyatifinden çıkarması iyi olacak ama özel finas kuruluşlarının insiyatifina bırakılması yanlış olacaktır.

- Başka bir yanlışn da gün olarak veya oran olarak düşürülme çabalarıdır ki asıl işçilerin ve sendikaların tepkisi buraya yogunlaşmalıdır. Gelir dağılımının çok bozuk olduğu ülkeler arasında adımızın üst sıralar da zikrediliyor olması, böyle çalışanların alehine uygulamalarla daha bozulacağı düşünülmelidir.  
 

Bütün bunları düşünürsek, mevcut sistem de eksilerle şimdiki düzenlememeler neredeyse aynı riski taşımaktadır, ha kıdem tazminat fonuna taşoron el koymuş, ha nerede degerlendirilecegi belirsiz bir sistem sonucu bu fon da daha önceki fonlar gibi işlevsiz hale gelme olasılı yüksektir. Bu olasılıklar degerlendirilerek yapılacak düzenlemeler kazanım aksi kayıp olacaktır.

Bunun içindir ki,

-Emekçiler işten ayrılmak zorunda kaldığında uğrayacağı sıkıntıyı telafi edecek yasal birikimleri tehlikeye atmamak için bunların devletin teminatı altında olması lâzımdır.

 -Devletin teminatı, toplumda diğer sınıfların, finans sistemini altüst eden bir iktisadî buhran hâlinde birikimleri yok olan emekçilere dayanışma desteği vermesi demektir; toplumsal dayanışma demektir.

-Öte yandan nasıl sigorta pirimlerini yatırmıyorlarsa bu fonuna ayırdıkları payları da yatırılmama ihtimali doğmaktadır. İşverenlerin yatırmadığı primlerden dolayı tahakkuk ile bakiye arasında farkın oluşması halinde; bireysel emeklilik şirketinin bildireceği nema dahil fark tutarını işverenden  devletin tahsil etmesi veya bunu ödeme garantisi vermesi gerekmektedir.

-Dolayısıyla işverenin ödemediği ya da eksik ödediği primlerin tahsil edilmesi konusunda devlet değil bizzat işçinin kendisi mücadele verecek olması güçlü patronla, işçinin Kurtla kuzunun mücadelesine dönecegi de unutulmamalıdır. İşçi hakkını aramak için mahkeme masraflarını, avukat masraflarını yüklenmek zorunda kalacaktır.

- Kısacası kıdem tazminatın da devletin garantisinden vazgeçilemez.

-İşçiler çalıştıkları her yıl için 30 gün tazminatı kaldıran öneriyi red etmelidir; ve bunun için işverenlerin ücretin yüzde 8.33'ü kadar fona prim yatırmasında ısrar etmelidir.
 

Her yeni düzenleme mevcut düzenlemeden dah aiyi olması gerekirken bu sorular üzerinden hareketle İşçi sendikaları ve uzmöanlarının bu düzenlemeyi iyi degerlendirmeleri gereknekte ve tepki gösterilecekse de ortak tepkiler geliştirilmelidir. Gündemin yogunluğun da kidem tazminatı tatışılmadan, daha iyi arayışları üzerinde ki düşünceler oluşarak daha iyiye ulaşılacağı kanati oluşturulmadan oldu bittiye getirilmemelidir.

Muhalefet partilerinin de bu konuya sahip çıkmaları geregini belirterek Kidem tazminatı haktır, yaralanma her haliyle garanti altına alınmalıdır.

www.vatandasfikri.com

Kaynak olarak "Cem Somel'in" www.fikirzamani.com daki makalensinden yaralanılmıştır