“İslam Dünyasında Reform Sürecini Reddedenler Kesinlikle Kaybeder”

 Endonezya Üniversitesi’nde fahri doktora unvanı alan Cumhurbaşkanı Gül, “İslam Dünyasının Kalbinde Tarihî Dönüşüm” başlıklı konuşmasında değişim dinamiğinin özgürlük, barış, demokrasi ve refaha nasıl dönüştürüleceğine odaklanmak gerektiğini vurguladı. Cumhurbaşkanı Gül, “Değişime neyin sebep olduğunun artık önemi yok. Değişim artık bir seçenek değil, bir ihtiyaç ve gerçeklik. Yönetimler sadece dinlememeli, halkların talebini duymalı ve bu taleplere cevap verecek şekilde harekete geçmeli” dedi.

Cumhurbaşkanı Gül, Cakarta’daki son gün temasları çerçevesinde Endonezya Üniversitesini ve Kharisma Bangsa Okulunu ziyaret etti. Endonezya Üniversitesini ziyareti sırasında fahri doktora unvanı verilen Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, burada, “İslam Dünyasının Kalbinde Tarihî Dönüşüm” başlıklı bir konuşma yaptı.

İSLAM DÜNYASINDAKİ BÜYÜK DEĞİŞİM

Konuşmasında, fahri doktora unvanı almasının kendisi için büyük bir ayrıcalık olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Gül, bugünü yaşamı boyunca hatırlayacağını ifade etti. Cumhurbaşkanı Gül, ziyaretinin İslam dünyasındaki büyük değişim dönemine rastladığını kaydederek, Kuzey Afrika ve Orta Doğu'daki reform hareketinin küresel çapta etkileri olduğunu söyledi. Bu durumun bir risk ya da tehdit olarak algılanamayacağını belirten Cumhurbaşkanı Gül, gelişmelerin, bölgenin istikrarı ve refahı için büyük fırsat olduğunu söyledi.

“VARLIĞI KABUL EDİLEMEYECEK REJİMLERİ BARINDIRAN ÜLKELERDE DEĞİŞİM KAÇINILMAZ”

Bölgede yaşanan gelişmelerin kimse için sürpriz olmaması gerektiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Gül, bugünün dünyasında varlığı kabul edilemeyecek rejimleri barındıran bölgede değişimin kaçınılmaz olduğunu ifade etti. Bazı bölge ülkelerinde atılan adımların demokrasiyi sağlayacak reformların tesisi için yeterli olmadığına da dikkati çeken Cumhurbaşkanı Gül, bu çabaların, yönetimlerin dar görüşlü ve belirsiz politikalarının ürünü olduğunu belirtti.

“KÖKTEN DİNCİ REJİM ENDİŞESİYLE BÖLGEDE STATÜKO DEĞİŞİME TERCİH EDİLDİ”

Konuşmasında uluslararası toplumun etkili üyelerinin de kökten dinci rejim endişesiyle bölgede statükoyu değişime tercih ettiğini belirten Cumhurbaşkanı Gül, “Aynı zamanda Orta Doğu halklarının gerçek bir demokrasi için yeteri kadar olgun olmadığını düşündüler. Maalesef dost ama antidemokratik yönetimleri tercih ettiler” dedi. Bütün bunların günümüzde değiştiğini ve tarihin yaşanan süreçten daha hızlı aktığını bildiren Cumhurbaşkanı Gül, bölgede çok güçlü ve geri dönülmez bir yola girildiğini kaydetti.

“HALKLAR ARTIK SESLERİNİ YÜKSELTMEKTEN KAÇINMIYOR”

Bölgedeki değişim sürecinin Avrupa'nın 1848 devrimi ve 1989'da Doğu bloğundaki gelişmeleri hatırlattığına da işaret eden Cumhurbaşkanı Gül, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kuzey Afrika ve Orta Doğu halkları sonunda kendi geleceklerinin kendi ellerinde olmasına karar verdi. Tunus'tan Mısır'a, Libya'dan Yemen'e halklar artık seslerini yükseltmekten kaçınmıyor, taleplerini dile getiriyor ve hükümetleri doğru şekilde yönlendiriyor. Sonunda korku gitti.”

 “DEĞİŞİM ARTIK BİR İHTİYAÇ VE GERÇEKLİK”

İslam ile demokrasinin birbiriyle bağdaşmadığını savunanları, yanıldıklarını kabullenmeye çağıran Cumhurbaşkanı Gül, Kuzey Afrika ve Orta Doğu'nun yürekli halklarının demokrasi, insan hak ve özgürlükleri, şeffaflık ve hesap verebilirlik arzusunu ortaya koyan gösterilerinin bu düşüncenin yanlışlığını kanıtladığını söyledi. Konuşmasında, “Bölge halklarının evrensel değerler ve haklı taleplerinin yanında uzun süredir baskı altında bulunan ulusal onurlarını yeniden kazandıkları da unutulmamalı. Değişime neyin sebep olduğunun artık önemi yok. Değişim artık bir seçenek değil, bir ihtiyaç ve gerçeklik” diyen Cumhurbaşkanı Gül, bu aşamada Orta Doğu ve dünyadaki değişim dinamiğinin özgürlük, barış, demokrasi ve refaha nasıl dönüştürüleceğine odaklanmak gerektiğini belirtti.

Cumhurbaşkanı Gül, bu konuda bölge ülkelerine öncelik verilmesinin önemine işaret ederek, geniş ölçekte de gelecekteki gelişmelerin yeni dinamiklere rejimlerin ne kadar cevap vereceğiyle belirleneceğini söyledi.

“REFORM SÜRECİNİ REDDEDENLER KESİNLİKLE KAYBEDER”

 Cumhurbaşkanı Gül sözlerini şöyle sürdürdü: “Ya kendileri doğru bir reform süreci başlatacak, ya yarı gönüllü olarak kendilerini akıntıya bırakacak, ya da daha kötüsü bunu reddedecek. Son iki yolu seçenler kesinlikle kaybedecek. Aslında bu Tunus ve Mısır'da olanlarla Libya'da yaşananlar arasındaki farktır.”

 “LİBYA'DA ÖNCELİK DAHA FAZLA KAN AKMASININ ÖNÜNE GEÇMEK”

Mısır ve Tunus'ta yeni bir başlangıcın, Libya'da ise devrimin ruhuna ve mantığına aykırı trajik gelişmeler yaşandığına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Gül, Libya liderliğine ülkede kan dökülmesine izin vermemeleri ve demokrasiye geçiş için yol açmaları çağrısında bulunduklarını hatırlatarak, “Maalesef bu çağrı dikkate alınmadı” dedi. Cumhurbaşkanı Gül, bu ülkenin sivil çatışmalarla yüz yüze geldiğini belirterek, Libya'da önceliğin daha fazla kan akmasının önüne geçilmesine, Libyalıların diyalog ve uzlaşıyla demokrasiye geçişlerinin sağlanmasına verilmesi gerektiğini aktardı.

“BAHREYN VE YEMEN'DE OLASI MEZHEP ÇATIŞMALARI FELAKET OLUR”

Cumhurbaşkanı Gül, diğer ülkelere ilişkin olarak da, “Bahreyn ve Yemen'deki olası mezhep çatışmaları gerçek anlamda bir felaket olur. Tüm bölgeyi ateşe sürükleyecek böyle korkunç bir gelişme, bedeli ne olursa olsun engellenmelidir” değerlendirmesinde bulundu. Muhalif grupların barışçıl amaçlardan asla sapmaması gerektiğini de vurgulayan Cumhurbaşkanı Gül, bu ülkelerde hem iktidarın, hem de muhalefetin doğru liderlik yapması gerektiğine işaret etti.

 “YÖNETİMLER TALEPLERE CEVAP VERMELİ”

Konuya ilişkin olarak, “Yönetimler sadece dinlememeli, halkların talebini duymalı ve bu taleplere cevap verecek şekilde harekete geçmeli” diyen Cumhurbaşkanı Gül, bu ülkelere yeni düzene geçiş konusunda yardım edilmesi ve müdahalenin fazla uzatılmamasının şart olduğunu anlatarak, bölge halklarına hukukun üstünlüğünü, çoğulculuğu, insan haklarına saygıyı güvence altına alacak yapının oluşturulması için yardım edilmesine odaklanma çağrısında bulundu.

KHARİSMA TÜRK OKULU ZİYARETİ

Daha sonra Cumhurbaşkanı Gül, eşi Hayrünnisa Gül ile birlikte Kharisma Türk Okulu'nu ziyaret etti. Endonezyalı öğrencilerin oluşturduğu Mehteran bölüğünün mehter marşlarıyla karşılanan Cumhurbaşkanı Gül, okulda incelemelerde bulundu ve öğrencilerle sohbet etti.

Cumhurbaşkanı Gül, fizik sınıfındaki bir öğrenciden Sezen Aksu'nun ''Sen Ağlama'' şarkısını dinlerken, Bayan Gül de bir öğrencinin ders kitabını imzaladı. Burada sunulan gösterileri izleyen Cumhurbaşkanı Gül ve Bayan Gül'e, öğrenciler, üzerinde fotoğraflarının yer aldığı bir halı hediye etti. Daha sonra Endonezya’daki temaslarını tamamlayan Cumhurbaşkanı Gül, Ankara’ya hareket etti.