|
|
|
Genç Yazarlarımız |
|
Reklam |
İMAN ETMEDİKCE CENNETE GİREMEZSİNİZ, BİRBİRİNİZİ DE SEVMEDİKCE İMAN ETMİŞ OLAMAZSINIZ!
H.z. Muhammed
Adrese Git |
|
|
|
DAVOS 2024 FORMUNUN RİSKLER RAPORU |
DAVOS 2024 RAPORUNA GÖRE YAŞANACAK KÜRESEL RİSKLER
ÜLKEMİZ İÇİN MUHTEMEL RİSKLER
Dünyanın önde gelen küresel politik risk araştırma ve danışmanlık firması Eurasia Group, 2024’te gerçekleşmesi muhtemel 10 riski sıraladı. New York merkezli kuruma göre 2024, “The annus horribilis” (Latince: Korkunç yıl) olacak. Üç savaş 2024’e damga vuracak: Rusya-Ukrayna Savaşı, İsrail-Hamas savaşı ve ABD’nin kendisiyle savaşı! İşte o rapor…
ABD İLE ABD SAVAŞI DA NE DEMEK
1- Kasımda başkanlık seçimleri var. Amerika’nın ordusu ve ekonomisi son güçlüyken, siyasi sistemi diğer gelişmiş endüstriyel demokrasilerden daha işlevsiz... ve bu, 2024'te daha da zayıflama tehlikesiyle karşı karşıya. Başkanlık seçimleri ülkedeki siyasi bölünmeyi daha da kötüleştirecek, Amerikan demokrasisini ülkenin 150 yıldır deneyimlemediği bir derecede test edecek ve ABD'nin küresel sahnedeki güvenilirliğini zayıflatacak. ABD siyasi sistemi dikkat çekici derecede bölünmüş durumda ve meşruiyeti ve işlevselliği de buna bağlı olarak erozyona uğruyor.
Ancak Demokratlar, Trump'ın hapiste olması gerektiğine inanarak hâlâ gayri meşru muamelesi yapacaklar. Trump kaybederse yenilgiyi kabul etmeyecek. Bunun yerine, sonuca itiraz etmek ve sürecin meşruiyetini sorgulamak için -yasal ya da yasadışı- elinden gelen her şeyi yapacak. Amerika Birleşik Devletleri halihazırda dünyanın en bölünmüş ve işlevsiz gelişmiş endüstriyel demokrasisidir. 2024 seçimleri de kim kazanırsa kazansın bu sorunu daha da ağırlaştıracak. Bu durum ABD’yi ilgilendirir görünsede ABD’nin Uluslararası etkinliği düşünülünce dünyayı ilgilendiriyor demektir.
GELELİM ORTADOĞU UÇURUMUNUN EŞİĞİNE
2-Bölge genel olarak sorunlu bölge, Irak işgali, sonrası İŞİD terörü, Sonrası Barzani, PYD ve Pkk yapılanmaları, Suriye iç çatışması derken… Hamas saldırı üzerine Gazze soykırımı diyebilecegimiz saldırılar… 2024 de durum dahada vahimleşebilir.. Bir tarafta İsrail ve ABD, diğer tarafta İran ve onun dostları ve arada Körfez ülkeleri… Gazze'deki mevcut çatışmanın 2024'te genişleyen çatışmanın yalnızca ilk aşaması olması muhtemel. Gerilimi tırmandırmanın yollarından biri İsrail'in Hizbullah'ı vurma kararı alması olabilir. Bu konu dolaylı dolaysız bizi ilgilendiriyor, dolaylı ilgilendiriyor komuşularımızdaki istikrarsılık ticaretimizi etkiliyor. Direk ilgilendiryor K.Irak, K.Suriyede oluian devlet otoritesi dışındaki otoriteler, aynı amaç birligi içindeler. Orada yeni bir devlet oluşumu düşünüyor olabilirler, bu oluşuma bizim topraklarımızdan toprak katma niyetleri olabilir. Bu nedenle çok dikkatli olmak zorundayız. Ayrıca bu istikrarsız bölgelerden bize göç eden 10-11 milyona yakın yabancı nüfusu barındırıyoruz, bunların kötü amaçlı devlet ve kurumlar eliyle ülkemizde toplumsal sorun çıkarma ihtimalinide göz önüne almak zorundayız. Bizi direk ilgilendiren yanı ise bu yönüdür… Bu nedenle ordumuzu profesyonel askerlik ile sayısının azaltılmasının yanlış olduğunu düşünüyorum. Asker uzman olsun daha çok çatışma bölgelerinde bulunsun, Asker nomal olsun olaki çatışmalar için hazır edilsin ve egitilsin.. Ayrıca polis ve jandarma da olaki göçmenlerin cıkaracağı bir iç soruna karşı güçlendirilerek iç güvenlik sorunu için önlem alınmalıdır…
Yemen sorunu sıcak çatışmaya acık haldedir, Husiler de Kızıldeniz’deki ticari gemilere saldırarak gerilimi tırmandıran bir yol izlemektedirler. Husiler bu yolda devam ederse, Yemen'deki üslerine saldırı olasılığı giderek artıyor ve bu da ABD ve müttefiklerini savaşın daha doğrudan içine sokuyor. Nitekim ciddi bir bombardımana tabi tuttular…
KRİTİK MİNERALLER SAVAŞI
3- 2024’te Dünyanın dört bir yanındaki hükümetler, kritik madenlerin akışını bozan, fiyat oynaklığını artıran ve alt tedarik zincirlerini yeniden şekillendiren korumacı önlemler alacak. Bu durum hammadde ve ara malı ithalatına bagımlı ülkeleri etkileyecektir. Bizde ithalata bagımlı olduğumuz için bu durumdan bizde olumsuz etkilenebiliriz.
Kritik mineraller, temiz enerjiden ileri bilgi işlem, biyoteknoloji, ulaşım ve savunmaya kadar 21’inci yüzyılda büyümeyi, yeniliği ve ulusal güvenliği yönlendirecek hemen hemen her sektörün yukarısında yer alıyor. Bu temel hammaddelerin çıkarılması coğrafyalar arasında asimetrik olarak dağılmıştır: Dünyadaki lityum (Avustralya), kobalt (Demokratik Kongo Cumhuriyeti), nikel (Endonezya) ve nadir toprak elementlerinin (Çin) en az yarısını çıkaran tek ülkeler bulunmaktadır. Nadir bulunan elemetlerin alternatif kaynakları üzerine, alternatif elemetler üzerine hazırlanarak bu sorunu az bir zararla kapatabiliriz.
İKLİM KRİZİ TEHLİKESİ (El Niño ve La Niña)
4-Derin bir iklim krizi olasılığı her geçen gün artıyor, bu durum gıdaya ulaşmayı zorlaştıracağı öngörülüyor, bir çok bölgede ciddi su sorununu artıracak, belki de lojistiği aksatacak, hastalıkların etkisi artacagı düşünülüyor… Mevcut ekonomik ve siyasal göçe bir de iklim krizine dayalı göçler de eklenecek, dünya genelinde ve tek tek ülklerde siyasi istikrarsızlığı körükleyeceği belirtiliyor… Aşırı hava olaylarını beraberinde gelecek ve daha sık görülecek ve bitkilere ve bize zarar verecek…. Bu durum El Nino,la Nina iklim sorunu dada tetikleyecek en savunmasız ülkelerdeki en savunmasız nüfusların yaşamlarını ve geçim kaynaklarını tehdit edecek, iç göçü (Afrika, Asya ve OrtaDoğu'da) ve sınır ötesi mülteci akışlarını (Amerika'da) artıracak. İşte bu nedenle bu bölge insanlarına gelişmiş ülkler şimdiden yardım etmeli ve önlem almalıdır. Ülkremiz Türkiye ise yeteri kadar göç almış, bu göçü tersine göçe çevirecek önlem acilen alınmalıdır…
El Niño ve La Niña Nedir?
El Niño ve La Niña olaylarını açıklayabilmek için öncelikle Pasifik Okyanusu’nun Ekvator’a yakın bölümlerinde, normal şartlarda meydana gelen hava olaylarını anlamamız gerekir. Normalde Ekvator boyunca esen kuvvetli alize rüzgârları Güney Amerika'nın batı kıyısında yüzeydeki sıcak okyanus sularını batıya, Asya kıtasına doğru taşır. Bu olay gerçekleştiği zaman okyanusun derinlerindeki soğuk su Güney Amerika yakınlarında okyanus yüzeyine doğru yukarı çıkar. El Niño ve La Niña ise bu normal durumu değiştiren iki iklim olayıdır.
ABD-ÇİN KRİZİ
5- Bu yıl, Amerika Birleşik Devletleri-Çin ilişkileri için bir başka çalkantılı yıl olacak ve birçok rahatsız edici unsur, iki tarafın 2023 yılı boyunca oluşturduğu buzları eritme tehlikesini ortadan kaldıracak. Dünyanın etkin ülkelerine öneri, artık bilek güreşi, siyasal rejim aktarımı, ekonomik çıkar için gerilimlerden uzak durulmasın da etkili olun ki Dünya daha iyi yaşanılır bir gezegen olsun… Sizlerde biliyorsunuz ki, bir dünya savaşı, bir iklim krizi, bir sosyal ve siyasal kaos götüremeyecek kadar dünya barınagımızı yorduk.. Aman dikkat…
BÖLÜNMÜŞ UKRAYNA
6-Ukrayna bu yıl fiilen bölünecek; bu Ukrayna ve Batı için kabul edilemez bir sonuç ama yine de gerçeğe dönüşecek. Savaş oldukça statik bir çizgiye sahip bir savunma mücadelesine dönüşürken, Rusya en azından Kırım yarımadasında ve Donetsk, Luhansk, Zaporizhzhia ve Kherson oblastlarında (Ukrayna topraklarının yaklaşık yüzde 18'i) işgal ettiği toprakların kontrolünü elinde tutacak.
Ancak Rusya artık savaş alanı inisiyatifine ve maddi bir avantaja sahip; 2024'te daha fazla toprak ele geçirebilir. Ukrayna'nın yılın başında askeri güçlerini geliştirmesi ve hem 2024 hem de 2025 için etkili askeri stratejiler geliştirmesi gerekecek. Ukrayna'nın ayrıca başkanlık yönetimi ile geçen yılki karşı saldırının başarısızlığına katkıda bulunan askeri liderlik ve Kiev Belediye Başkanı Vitali Klitschko gibi diğer siyasi liderler arasında büyüyen iç çekişmeyi de sona erdirmesi gerekecek.
Bu yıl, savaşta bir dönüm noktası: Ukrayna insan gücü sorunlarını çözmezse, silah üretimini artırmazsa, gerçekçi bir ordu kurmazsa ve stratejisini yakın zamanda sürdürürse savaşı gelecek yıl gibi erken bir zamanda “kaybedebilir.” Bölünmüş bir Ukrayna aynı zamanda ABD'nin küresel sahnedeki güvenilirliğini de zayıflatacaktır. ABD, Ukrayna'nın kendisini korumasına ve "ne kadar sürerse" topraklarını geri kazanmasına yardımcı olmak için büyük bir güvenlik taahhüdünde bulundu. Bu sorunda her iki tarafında yapacağı şeyler var, Rusya Ukrayna’nın bagımlığına saygı duyacak, işgal ettiği topraklardan çekilecek, Batı da Ukrayna’yı Natoya almayacak, Ukrayna da bu duruma razı olacak ve kendini ayakta tuacak önlemleri alacak… Barış her daim iyidir, çünkü yaşatır!!!
OLASI TEHLİKE YAPAY ZEKÂ KONROLDEN ÇIKARSA!!
7- Teknoloji şirketleri kısıtlamalardan kurtuldukça ve çok daha güçlü yapay zekâ modelleri ve araçları hükümetlerin kontrolü dışına yayıldıkça, yapay zekâ yönetişimindeki boşluklar 2024'te belirginleşecek. 2024'te bu yapay zekâ yönetişim boşluğuna dört faktör katkıda bulunacak:
-Siyaset: AI’yle ilgili açık kaynakların yönetiminde anlaşılamayacak.
- Atalet: Yapay zekâ artık "mevcut şey" olmaktan çıktığında çoğu lider, siyasi açıdan daha belirgin önceliklerine yönelecek.
-Teknolojik hız: Yapay zekâ hızla gelişmeye devam edecek ve yetenekleri yaklaşık her altı ayda bir ikiye katlanacak.
-Ayrılma: Teknoloji ilerledikçe, jeopolitik avantaj ve ticari çıkarların artan cazibesi, hükümetleri ve şirketleri, katıldıkları bağlayıcı olmayan anlaşmalardan ayrılmaya teşvik edecek.
Yapay zeka kacınılmazımızdır, biz yapay zekayı icat ederken ne dedik, daha bagımsız daha bilimsel, daha gerçekci düşünerek insanlığın sorununu çözebilir. Biz insanların saçmaladığından daha fazla saçamalamaz, biz insanların nende olduğu savaşlar, cinayetler, kazalar kadar kazalara neden olmayacağını düşünüyorum. Kendi zakamızın yanında yapay zekaya kendimizi emanet edebiliriz…
ÇİN’İN TOPARLANAMAMASI
8-Pekin'in ülkenin sıçrayan büyüme modeli, mali kırılganlıkları, yetersiz talebi ve güven krizini ele almadaki başarısızlığı, Çin Komünist Partisi'nin meşruiyetindeki boşlukları ortaya çıkaracak ve toplumsal istikrarsızlık riskini artıracaktır. 2023'te kötülüğün derinleştiğine dair uyarı işaretlerinin ortaya çıktığını zaten gördük. Bu yıl ülkeye yeniden yatırım yapma isteği, belirsiz ve çelişkili politika sinyalleri, jeopolitik riskle ilgili artan endişeler ve ÇKP'nin devam eden düzenleyici baskıları nedeniyle azalmaya devam edecek. Dört ekonomik faktör 2024'te toparlanmayı engelleyecek:
-Sıfır-COVID politikası sonrasındaki yeniden açılmadan kaynaklanan rüzgar, yavaşlayan gelir artışı, artan işsizlik ve yerel yönetim mali konsolidasyonu nedeniyle ortadan kalkacak.
-Gayrimenkul sektöründeki zayıflık.
-Dış talebin azlığı. Çin ihracatına yönelik uluslararası talep 2023'e göre daha az dirençli olacak.
-Hükümetin tüm ekonomik sıkıntıların “kafasına vurma” tepkisi ters tepecek ve hükümetin zaten gergin olan idari kapasitesini test edilecek.
Çin üretimden gelen ekonomik degerleri, toplumun en alt gelri grubuna yayarak iç tükeitmi artırarak mevcut ekonomik düzeniniz, dünya ekonomik durgunluğu aşıncaya kadar devam ettirebilir. Yalnız hem ekonokmik güç, hem siyasal güç, hem askeri güç barışcıl kullanılacağı izlenimi verilmezse en yakın sınrında bulunan Rusya ve başka etkin devletler Çinin gelişmesini engellerler. BU nednele Çinli yönetilere önerim dünyanın barışına katkı sunacak eylem ve söylemlerle Dünyanın çin kaygısını aşmanızdır…
ENFLASYON
9-2021'de başlayan küresel enflasyon şoku, 2024'te de güçlü bir ekonomik ve siyasi etki yaratmaya devam edecek. İnatçı enflasyonun yol açtığı yüksek faizler, dünya genelinde büyümeyi yavaşlatacak. Makroekonomik politika tamponlarının büyük ölçüde tükenmiş olması nedeniyle hükümetlerin büyümeyi teşvik etmek veya şoklara yanıt vermek için sınırlı kapsamı olacak, bu da finansal stres, sosyal huzursuzluk ve siyasi istikrarsızlık riskini artıracak.
Ekonomik büyüme için yoksulların vergisi azaltılacak, varsılların vergileri artırılacak, devletlerin harcamaları üç alan saglık, egitim, güvenlik dışında en aza indirilecek… Enflasyona nende olan maliyetler süspansiyon, teşvik ve destekler azaltılacak. Üretim ve imalat dışında teşvik verilmeyecek, tüketici kredileri kısılacak ki enflasyon düşürülebilsin…
AVRUPA SİYASETİNİN POPÜLİST ELE GEÇMESİ
10-Pek çok Avrupa ülkesinde aşırı sağ ve popülist partilere verilen desteğin artması, Avrupa'nın savaş sonrası düzenini belirleyen merkezci fikir birliğinin 2024'te çökebileceği endişesini artırıyor. Hersin aşırı milliyetçi olduğu ortamlar da, zaman zaman kültürü, hukuk düzenini yok sayan davranışları artıracak ve yaşanılan sorunların tek sorumlusu karşıdaki toplumlar olduğu var sayılacak ve her toplum bir düşman yaratacak..
Oysa bana kalırsa Avrupa Birligi, hukuk sistemiyle, medeniyet birkimiyle Dünyamızın istikrar sigortası olabilir. Bunun için AB üyesi ülkeler ulusal çıkarları geri plana atarak, eğitim, kültür savunma, saglık, iklimsel sorunlar mücadele, teknoloji, hammade, iş gücü gib alanlarda acilen daha sıkı işbirligine gidilmelidir. Örnek vermek gerekirse, Ülkem Türkiyeyi acilen birlige almalı ve AB ordusu ile Türkiye Ordusu güç birliği yapmalı, işgücü sorununu mesleki egitimlerle Türkiye den karşılamalı, olası sorunlara Ab barış odaklı müdahale etmelidir. Türkiye Avrupa kültürüne en yakın dogulu ülke, hatta, dogu ile batı arasında kültürel tercih yapamayan bir ülke, bu nedenle AB Türkiyeye de yardımcı olmalı ki Batı da ülkem Türkiye kısmen batılı kısmen de kendi olarak yer alsın… Olası risklere su savaşları eklenmemiştir, iklim krizi olacaksa, tüm göstergeler olasılığına işaret ediyor…
SU KRİZİ
11* Su savaşları öncelikle Ortadoğuda görülebilir. Irak İran, Suriye, Türkiye su konusunda yakın ve ciddi işbirligi yapmalı uygun yerlere her üç ülke sınır aşan suların üzerine barajlar yapmalı ve bu barajlardan ister tarımsal, ister kullanımsal alanlara, yerlere ulaştıracak su kaynakları ve dağıtım kanalları boruları en kısa zamanda ortak bir iklim fonu oluşturarak kaynak yaratılarak yapmalıdırlar.
ÜLKEM İÇİN SOSYAL KRİZLER
12*Ülkemiz Türkiyede siyasiler sanırım vasatlıklarını gizlemek için, siyasetlerini düşmanlıklar ve gerginlikler üzerinden yapıyorlar. Herkesi dinleyin en yüksek perdeden karşı taraf suçlu, geçin karşya birde oradan bakın meger suçlu karşı tarafmış. Hele hele son zamanlarda terörist suçlaması o kadar yaygınlaştı ki bir aralar her konuşana şunun agzıyla konuşuyorsun diyerek susturmaya çalışıyorlardı. Şimdilerdede terörist suçlaması moda.. 25 milyon oy almış bir partinin mensuplarını, hadi 15 milyonu geç 6-7 milyon oy almış, anayasal düzen içinde seçimlere girmiş TBMM girmiş, hatta meclisi zaman zaman yöneten bir partinin mensuplarını teröristlikle suclamak, terörist sayısını artırmak olabilir mi? 5-6 bin terörist bile çokken bir toplum için hukuk kuralları içinde siyaset yapanların teröristlikle suçlanması normal mi? Siyasiler bu kutuplaştırıcı gergin siyaset dilini acilen terk etmelidirler, yoksa sosyal olaylara acık bir toplum haline toplumumuzu kendi ellerimizle getiriyoruz diyebiliriz…
13* En kısa zamanda bu kadar yabancının sokaklarımızda kontrolsüzce dolaşmasını da engellemeliyiz, onlara kendi ülkelerine gitmenin yolunu açarak yardımcı olmalıyız. Yosa olası bir iklim ve ekonomik krizde bizimle aidiyet duygusu olmayan insanlarla yaşamak sosyal sorunlara acık yaşamaktır.. Önerileriyle…
Umarım ön görülen sorunlar gerçekleşmez, umarım insanlık bu sorunlara karşı önlemler alarak en zarar ile sorunları aşar.. Daha iyi yaşamak elimizde dir, İnsan kardeşim, daha iyi yaşama, daha iyi ekonomik, sosyal eşitliklerle ve karşılıklı hukuklara ve haklara saygıyla mümkündür.. Gel her beraber, El Birliğiyle Daha iyi Yaşam İnşaa edelim…
Hüseyin Benek – vatandasfikri.com –18.12024
|
|
|
|
|
Reklam |
“Din lüzumlu bir müessesedir. Dinsiz milletlerin devamına imkân yoktur."
M.Kemal Atatürk
Adrese Git |
|