GÜLŞEN, TUTUKLANMASINA ÇOK TARAFLI BAKIŞ!!!
Gülşen diye bir sanatçımız var, bir liseli grubuna sapıklar demiş, ben desem ki tüm sanatçılar sapıktır, bir tane bile ahlaklı sapık olmayan, bir sanatçı dahi varsa haksızlık etmiş olurum… İmam hatiplilerden sapık çıkar mı, çıkar, çıkmıştır da… Ben Kastamonuluyum benim hemşerilerimden sapık çıkmaz desem haklı olabilme ihtimalim çok zayıf… İyi de bunlar izafi, göreceli, kişisel yargılar geneli bağlamazlar.. Hatta Gülşen tanıdığı birine şaka yapmış, şaka yapılan kişi çıkıp konuşmalı, aklı başında, siyasileşmemiş, hukukcu kimligini koruyan hukukcular bu tutuklamayı Kanuni bulmuyorlar, yanlış buluyorlar… Bu olayı sanatçıdan dinleyelim ne demiş, kime demiş?
Gülşen ifadesinde “İmam Hatip liselileri kötülemek, onlara hakaret etmek amacı” taşımadığını, bu konuşma konsere katılanlara ya da medyaya hitaben yaptığım bir konuşma olmadığını… Gülşen, o sırada bir orkestra üyesiyle şakalaşma maksadıyla yapılan bir konuşma olduğunu… En yakın arkadaşımla yaptığım esprinin insanları kışkırtıcı bir şekilde yorumlanmasını anlam veremediğini… Şakalaşmanın herhangi bir gruba yönelik nefret içerikli olarak algılanmasına çok üzüldüğünü … Suç işleme kastının olmadığını, ifadesinde belirtmiştir… Olay bundan ibarettir, bu olayı ve sözleri arşın arşın aşan kişiler neden tutuklanmaz, Ülkenin Kurucu Liderine söz söyleyenler vatandaşlar arasında kin ve nefrete, fitneye nende olmuyorlar mı? Bir de siyasilerin dili var ki, onlara neden soruşturma yok, onlara yoksa vatandaş Gülşen’ neden var?
Her neyse, siyasal parti liderleri birbirleri hakkında dediklerini hepimiz biliyoruz, hepsinin taraftarı, fanatik taraftarı var, halkı kin ve nefret üzerinden kışkırtma yapılıyorsa ki benim gördüğüm siyasal partiler ve liderler… Öte yandan din adamları, mezhep ve tahrikat üzerinden, başka din mesupluğu üzerinden daha sık kin ve nefret söylemleri yapıyor, duyuyoruz.. Böyle tutuklamaların önü açılırsa ülke Alim Allah cezaevine döner… Neyse biz bu gibi eylemlerin, tutuklamaların neden yapıldığı üzerine yorum yapmak yerine geçenlerde yaşanan olayla devam edelim…
Sezen Aksu, 5-6 yıl önce yazdığı şarkısında Adem peygambere cahil demiş, 5-6 yıl sonra bazı vatandaşlar bundan rahatsız olmuş, bir yönetici Adem Peygambere söz söyleyenin dilini koparım demiş… Kuran Ademe ne diyor? “”Ve dedik ki: Ey Adem, sen ve eşin cennette yerleş. İkiniz de ondan, neresinden dilerseniz, bol bol yiyin; ama şu ağaca yaklaşmayın, yoksa zalimlerden olursunuz.”” Bakara -35
Adem Kuran diliyle zalim oldu, Kuran da bunun olduğunu bilmeyen muhafazakar kesim neler dedi neler, şimdide aynı şey siyasal tarafgirlikle tutuklansın kampanyası düzenleyenlerle, siyasal tarafgirlikle tutuklanmasın serbest bırakılsın kampanyası düzenleyenler hukuk sistemine zarar veriyorlar… Burada kim konuşacak derseniz…
Önce kanun konuşacak derim, buyurun kanun ne diyor?
Gülşen’e yöneltilen “halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik veya aşağılama” suçu, Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 216. maddesinde düzenleniyor:
(1) Halkın sosyal sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge bakımından farklı özelliklere sahip bir kesimini, diğer bir kesimi aleyhine kin ve düşmanlığa alenen tahrik eden kimse, bu nedenle kamu güvenliği açısından açık ve yakın bir tehlikenin ortaya çıkması halinde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Halkın bir kesimini, sosyal sınıf, ırk, din, mezhep, cinsiyet veya bölge farklılığına dayanarak alenen aşağılayan kişi, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(3) Halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılayan kişi, fiilin kamu barışını bozmaya elverişli olması halinde, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Bana kalırsa bu kabahatler kanuna göre işlem yapılması ve cüzi bir ceza yazılması gerektiren bir söz ve söylemdir.. Üzerinde durulmasa toplumsal sorun olmayacaktı, acaba üzerinde duranlar mı yukardaki kanuna göre suç işliyorlar desek yeridir.. Kanunları kim yorumlar derseniz hukukcular.. Ülkemizin siyasallaşmadan hukuk nosyonu içinde düşünebilen Hukukçuları bu olay hakkında şunları demişler…
Prof.Dr. Adem Sözüer : “Sanatçı Gülşen'in ifadesi alınacaksa davetiye ile çağrılmalı ve çağrılma nedeni açıkça belirtilmeliydi, gelmezse zorla getirileceği de yazılmalıydı. Ortada ağır bir suç, suçüstü yokken yapılan gözaltı kanuna açıkça aykırı. Aynı şekilde, yapılan tutuklama da hukuken gerekçesi olmayan, kanundaki koşulları taşımayan bir uygulama. Üstelik adli kontrol tedbirleri var, onlardan biri de uygulanabilirdi.”
Hukukçu Prof. Dr. Ersan Şen; "Tutuklama kararı hukuki değil" dedi. "Konu siyasi, sosyal yönleriyle tartışılıyor. Konu iç siyasete çekildi. Hakikaten insanları kutuplaştıran bir durum var. Net fikrimi şöyle söyleyeyim, işin hukuku tarafını. İsnat edilen suçlama, işlenen fille uygunluk arz etmediği gibi, tutuklama da hukuki değil" ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Yaman Akdeniz ; “Konserde tutuklama konusu ifadesinden sonra açık ve yakın bir tehlike oluşmamıştır. Belli bir kesimin sosyal medyada tepki göstermesi de açık ve yakın bir tehlike oluştuğu anlamına gelemez. Kaldı ki İmam Hatipliler ‘sosyal sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge bakımından farklı özelliklere sahip bir kesim’ olarak tanımlanabilir mi? Mümkün değil.”
Hukukun siyasallaşması, devletin gücünün erklere ayrıldığı, yasama, yargı, yürütme güçler ayrılığını tersine döndüreceğinden sadece hukuk kurallarına değil, demokratik kaidelere de ters düşer. Hukuk sistemimize az olan güveni daha da aşağılara çeker. Ayrıca gündem saptırma gibi niyetlerden de dem vuruluyor, böyle hassas konularla gündem saptırmak, tamda toplumu kin ve nefret üzere ayrışmaktır da denilebilir. Daha adil bir hukuk düzeninde, daha bir barış ve kardeşlik duygularıyla yaşamak dileğiyle.. Selam ve Sevgilerimle…
Hüseyin Benek – 27.8.2022 – vatandasfikri.com
Kaynaklar
1* https://www.kuranmeali.com/mobil/m-AyetKarsilastirma.php?ayet=35&sure=2
2* https://www.cumhuriyet.com.tr/yasam/prof-dr-ersan-senden-gulsenin-tutuklanmasina-ilk-yorum-karar-hukuki-degil-1973809
3* https://www.bbc.com/turkce/articles/c03zl21rgr6o
|