Vatandaşın Hakkını Kim, Koruyacak? YASA!!
“Anayasa: B. Toplantı ve Gösteri Yürüyüşü Düzenleme Hakkı Madde 34. - Herkes, önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir. Toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı ancak, millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlığın ve genel ahlâkın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması amacıyla ve kanunla sınırlanabilir.”
Vatandaş Hakları ve Güvenlik Kuvvetleri Davranışları!
İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, değerli bir hukukçu ve aynı zamanda bir insan hakları savunucusudur. Almanya’da Milli Görüş’ten gelen bir demokrattır, hatta hükümet eden partinin en yetkili organı MKYK’ya da üye olarak seçilmiştir…
Fakat demokrat görüşleriyle AK Parti’de daha fazla barınamamış, "Sayın Cumhurbaşkanımızın talebi doğrultusunda AK Parti’den istifa ediyorum” diyerek Ak partiden ayrılmıştır…
Şimdi DEVA Partisi’nde “Hukuk ve Adalet Politikaları” başkanıdır, bu sıfatı onun hem birikimini hem mücadelesini gösteriyor. Emniyet amiriyle tartıştığı, vatandaş haksız yere baskı yapıldığı yerde de bu nedenle bulunuyor…
Vatandaşlık haklarının ihlal edildiği olay şöyle gelişiyor…
Kızılay’da Somalili Müslümanların açtığı restoranlar var, polis baskı yapıyor… yeni bir restdorant acılışında, bu baskıları, meclis gündemine taşıyan, tepki gösteren DEVA Partisi, Milletvekili Yeneroğlu’na bir kamu görevlisinin vatandaşa söylemeyecegi seviyede çirkin sözlerle hitap ediyor… Bu durum Emniyet Genel Müdürlüğü acıklamalarına yansıyor… Bu çirkin sözleri “nahoş” ve “istemediğimiz karşılık” diye hafifletmeye çalışarak, milletvekilini ise polis düşmanı ilan etme seviyesine kadar ilerletiyorlar…
Şüphesiz, böyle olaylar dışında, canını ortaya koyarak terörle mücadele eden polisimiz saygıyı hak eder, saygı gösterilmesi gerekir… Kamu görevlisi olan polislere saygı gerekir, bu saygıdan daha çok yasalara uyan vatandaşlarımıza da saygı gerekmektedir. Yasalara uyan vatandaş ne kadar saygıyı hak ediyorsa, yasalara göre görev yapan polisimiz de o kadar saygıyı hak ediyor… Vatandaş devlet, devlet kamu görevlileri, siyasetciler bürokratlar hepimiz yasalara dayalı bir hukuk düzeni içinde yaşarız, haklarımız, yetkilerimiz, sorumluluklarımız hep yasa kaynaklıdır. Yasalar aramızda bir sözleşmedir, herkes sözleşmeye uydukca toplumsal düzenimizde fitne, kargaşa çıkmaz… Yukardaki yasayı okuduk, olayı gördük, izledik, herkes bir tarafı haklı çıkartmak için olayı kendi penceresinden topluma sunuyor ve bu nedenle karşılıklı güvensizligi besliyor.. Burada kim haklı, yasaya uyan haklı, hak ise yasadan kaynaklı… Yasalarda suç tanımı, suçlu tanımı ortada bırakılarak hak, hukuk, siyaset alanında, vatandaşların suçlanmasına yönelik yorumlamalarla vatandaşlık hakları sınırlanırsa, askıya alınırsa, sözleşmeye kim uymamış olur? Örnegin, aşagıda verilmiş dava sayılarına bakarsak, vatandaşları teröristlikle suçlamak çok kolay hale gelmiştir…
2016 ile 2019 yılları arasında toplamda, silahlı örgüt suçu bağlamında en az 1 milyon 367 bin 733 adet soruşturma açılmıştır! Acılan soruşturmaların kaçta kacında silah bulunmuştur veya silahlı bir eylem bagına rastlanmıştır?
1.5 milyona yakın ‘terör şüphelisi, terör örgütü mensubu’ gibi yargılama konuları terör kavramının sulandırılmasıdır, yargılamalarımızın inandırıcılığını kaybetmesinin önünü açacaktır… Şimdi bu kadar vatandaşlık hakkı ihlal eden yönetimlerin, Otoriterleşmeyle suçlanmasının da önü açılacaktır…
Otoriterleşme ve kamu kurumlarının, görevlilerinin partizanlaştırılması ise uluslararası raporlara ve belgelere geçmiş durum da… Yukardaki olaylarda iki amaç söz konusu olabilir, biri göçmenlerin görünürlülüğünü azaltmak, iki rahatsız ederek göçe zorlamak, milletvekilimiz Yeneroğlu ise hukukcu, insan hakları savunucusu olduğundan oradaki göçmenlere yapılan baskılara karşı durmuştur, böyle bir tavır aslında saygıya layıktır…
Göçmen sorunu ciddi bir sorunumuzdur, buna dini acıdan, bakarak çözüm saglanamayacagı da artık görülmelidir… Bu sorun aslında Suriye deki istikrarsızlığın sonucudur, neden sonuç ilişkisi içinden hareket edersek, göç edilen yerlerde ki sorunları çözerek o ülkelerin daha yaşanılır hale gelmesi sağlanarak tersine göç özendirilerek bu göç, göçmen sorunu, sorunun ciddiyetine göre, hukuk ve insan haklarına uygun bir şekilde çözülmesinin yolları aranmalıdır… SonSöz!
Kamu görevlileri, vatandaşa hizmet için vardır, güvenlik kuvvetleri vatandaşın hak ve hukukunu korumanın yanı sıra, meşru yasalara dayalı toplumsal düzeni, yine yasalara göre korumak görevlidir.. Kamu görevlilerinin görev sınırları içinde davranması dileğiyle, Selam ve Sevgilerimle..
Hüseyin Benek – vatandasfikri.com – 21.6.2022
Kaynaklar
1* https://www.karar.com/yazarlar/taha-akyol/insan-haklari-ve-polis-1593377
2* https://www5.tbmm.gov.tr//develop/owa/tc_anayasasi.maddeler?p3=34#:~:text=34.,
Madde&text=Madde%2034.%20%2D%20Herkes%2C%20%C3%B6nceden,g%C3
%B6steri%20y%C3%BCr%C3%BCy%C3%BC%C5%9F%C3%BC%20d%C3%BC
zenleme%20hakk%C4%B1na%20sahiptir.
|