|
|
|
Genç Yazarlarımız |
|
Reklam |
İMAN ETMEDİKCE CENNETE GİREMEZSİNİZ, BİRBİRİNİZİ DE SEVMEDİKCE İMAN ETMİŞ OLAMAZSINIZ!
H.z. Muhammed
Adrese Git |
|
|
|
OLASI FELAKETLER |
OLAN, OLACAK OLAN, OLASI FELAKETLER!!!
(ABD İstihbarat Uzmanlarının Hazırladığı Rapora Göre)
Olan felaket kriz ne dersek diyelim iki tane var, biri salgın, diğeri bizim gibi ekonomik kaynaklarını üstelikte borç alarak edinilen kaynakları verimsiz yatırıma yatıran ülkelerin ekonomik krizleri… Olacak olan ise küresel ısınmaya dayalı iklim krizi, olası olan ise, teknolojiyi üreten ele geçirenlerin insanlığı insanın özgürlüğünü yok edecek kadar kullanmaları, başka bir olası felaket ise nükleer savaş tehlikesi, bütün bunlar üzerine düşününce insan, insanlığın geleceğinden endişe ediyor… Biz tam böyle kayğılar taşırken, ABD istihbarat kuruluşu toplumları gelecek olan felaketlere karşı uyarıyor… Ben ABD lilere şunu demeden yapamayacağım, dünyada belli başlı 5-6 etkin devlet var, bunlar yaşanacaksa ve önlem alınması gerekiyorsa ki öylr görünüyor, siyasal, ekonomik nüfuz savaşlarını bir yana bırakarak, bu olan ve alası felaketlere karşı önlem almak gereğini sanırım biliyorsunuz, biliyoruz… Rapora özetle bakacak olursak, şunları görürüz…
ABD'li istihbarat uzmanları tarafından yayınlanan bu rapora göre Corona virüsü salgını ve köklü sistem ve kurumların karşı karşıya kaldığı sorunlarla mücadele eden dünyayı, önümüzdeki 20 yıl içinde başka sorunlar, felaketler bekliyor, bunların başlıcaları şunlar….
Bu raporu uzmanlar, İkinci Dünya Savaşı'nın sonundan bu yana küresel olaylara egemen olan kurum ve sistemlerin; iklim değişikliği, hastalık, mali krizler ve sürekli gelişen teknoloji gibi “arka arkaya gelen küresel zorluklara” yanıt vermekte zorlanacağını öngörülüyor… Artı birde nükleer savaş olasılığını hesaba katarsak gelecek, sorunlara karşı hazırlıklı olmak gerektiğini, önlemlerin neler olabileceğini düşünmeliyiz…
Bu olası felaketlerin neden olacağı zorluklar, kişileri, toplumları, devletleri ve uluslararası sistemi, bilim insanlarının ortak hareket etmesini gerekli kılacak gibi görünüyor… Yoksa olası felaketler insanlığın dayanıklılığını ve uyum sağlama becerilerini defalarca sınayacak, çoğu zaman mevcut sistem ve modellerin kapasiteler yeterli olamayacak!!
Her dört yılda bir hazırlanan Küresel Eğilimler 2040 (Global Trends 2040) başlıklı rapor da, ABD gibi demokrasilerin güçlenmeye devam edeceğini kaydediliyor… Bu raporda giderek daha çok derinleşen ve sık sık ortaya çıkan sorunlarla mücadele yolunu bulamaması durumunda bu öngörünün gerçekleşemeyeceği de belirtiliyor… Bu sorunların en ciddisinin ise….
Raporun Öngörüsüne Göre En Ciddi Felaket İklim Değişikliği Olacağını Bildiriyor!!
İklim değişikliği sorununun önümüzdeki 20 yıl içinde kademeli olarak yoğunlaşacağı ve tüm ülkelerde daha yüksek hava sıcaklıklarına, deniz seviyesinin yükselmesine, kasırga, hortum ve sel gibi aşırı hava olaylarının artmasına neden olacağı öngörülüyor. Bunlara karşı ülkemizi yönetenleri uyarma işi ise bizim yerel bilim insanlarımıza ve vatandaşlarımıza düşmektedir… Örnegin Kanal İstanbul için harcanacak parayla, barajlar, sulama sistemleri, yapılabilirse, önlem alınmış olacaktır..
Hazırlanan bu rapora göre yoksul ve gelişmekte olan ülkeler, iklim değişikliğinden en olumsuz etkilenecek ülkeler olacaksa, bizde gelişmekte olan ülkeler kategorisinde olduğumuzu hatırlatarak devam edelim… Bu ülkelerin hükümetlerinin, yönetimlerinin bu olası felaketlere karşı önlem alma, olduğunda yanıt verme ve uyum sağlama becerisi gösterememesi ise yeni göç dalgalarına yol açabilecektir… Bu durum, göç dalgalarının hedefi olan ülkelerin kaynaklarını ve kapasitelerini baskı altına alabilecektir… Teknolojinin neden olacağı sorunlara geçerek birde ona bakalım mı?
Teknolojinin rolü öne çıkacak
Teknoloji ne gibi srouna neden olabilir derseniz, teknolojiyi ele geçirenler bizi ele geçirecek demektir, bu nedenle teknoloji edinme kadar onu üretmede önemlidir… Bizim teknoloji üretim kabiliyetimiz miting meydanlarını aşacak seviye de olmalıdır… Diyelim ki edinemedik, teknoloji üretemedik, o zaman bu raporun ifadesine göre bu tür ülkelerin, teknolojik olarak giderek daha çok ilerleyen bir dünya karşısında kendilerini tecrit etme, içlerine kapanma yolunu seçme ihtimali yükselmektedir.
Dünya hem giderek daha birbiriyle bağlantılı hale geliyor, yakın zamanda çeviri programları dil sorunu daha aştıkça, biz kimle yazışırsak yazışalım anlaşılır hale gelebileceğimiz ortadadır… Toplumlar, insanların hem kurulu düzene, hem yakın ilişkilere, hem uzak, hem de yeni oluşan ve öne çıkan kimliklere göre belirlenen gruplara katılarak güvenlik arayışı ve değişim arayışı içine girmeleri nedeniyle giderek daha çok kültürel bölünmelere acık hale gelmektedir…
Bu bölünme eğilimi, yapay zeka gibi teknolojilerin yayılmasıyla daha çok güç kazanacak gibi görünüyor…Söz konusu rapora göre bu durum, hükümetleri, bazı grupları ve hatta şirketleri, gerek etki kampanyalarıyla gerekse dezenformasyonla operasyonlara maruz kalarak kamuoyu görüşünü yapay zekalara dayalı olarak şekillendirmesini kolaylaştıracak… Zaten etki altında olan biz insanlar ve kurumlar daha kolay etki altına alınacakları öngörülüyor…
Bu raporda, Gerçek zamanlı, imal edilmiş ya da sentetik medya gerçeği, sanal gerçeklik, fiziki gerçekliği çok daha da saptırabilir.. Bu durum ise toplumları, mevcut dezenformasyon (Yanıltıcı Haber, Bilgi) eylemlerinin kapsam ve hızını aşan bir ölçüde istikrarsızlaştırılabilirse ki… Gelelim Siyasal Sistemlerin Krizleri, Felaketleri Beslemesine, Tetiklemesine!!
Demokrasiler, Çoklu Karar Sistemleri Olduğu için, Uluslararası Sorunlara Ez Az Neden Olan Sistemlerdir…
Bunun İçin Dünya Genelinde Bir Demokrasi Aydınlanması Gerekmektedir.. Buna Demokrasi Rönesansı (Yeniden Doğuşu) da Diyebiliriz..
Raporu hazırlayan uzmanlar, dünyayı önümüzdeki 20 yıl içinde şekillendirecek bir başka etkenin ABD ve Çin arasındaki küresel güç mücadelesi olduğuna işaret ediyor… ABD ve Çin arasındaki bu rekabet, önümüzdeki yıllarda jeopolitik ortamın geniş kapsamlı parametrelerini belirleyecek, başka ülkeleri daha katı ve sert seçimler yapmaya zorlayacak.
İstihbarat uzmanları, en iyi senaryoya göre, ABD ve demokratik müttefiklerinin galip geleceği görüşü ileri sürmeleridir.. Bunun nedeni ise Çin ve Rusya gibi rakiplerin inovasyonu (yenileşmeyi) baskı altına alan toplumsal kontrollerin aşırı yoğunluğu ve bunun bir bilince değil otoriter yöntemlere dayalı olmasının sonucuna bağlanabilir..
Bu senaryoya göre, “Demokrasilerin Yeniden Doğuşu ” adı verilen olgu sayesinde Batı, gelişmiş teknolojiye, verimliliğe dayalı ekonomik büyüme ve artan gelirler gibi toplumsal gerilimleri azaltan unsurlar sayesinde demokratik toplumlar daha da gelişeceği öngörülüyor…
Son olası felaket mi desek, toplumsal kaos mu desek, eşitliklerin sorunları beslemesine dayalı olarak gerçekleşeceği öngörülen toplumsal sorunlar ise şunlar olacağı rapor edilmiş…
Olası en kötü senaryolardan biri de, küresel ısınmaya ve ekonomik eşitsizliklere dayalı olarak oluşacak gıda kıtlığı ve söylentilerin dünya genelinde liderleri ve rejimleri deviren şiddet dalgalarına yol açması beklenmektedir… Bu durumun da zenginlik ve kaynakların paylaşılmasında radikal bir değişime neden olmasına neden olabileceği düşünceleriyle… İnşallah İnsanlık, Bu Sorunlarla Karşılaşmadan Önlemlerini Alır ve Dünya Barınağında Barış, Huzur, Refah İçinde Yaşarız.. Yaşamak Dilegiyle Selam ve Sevgilerimle..
Hüseyin Benek – 11.4.21 – vatandasfikri.com
Kaynak: https://www.amerikaninsesi.com/a/abd-istihbaratindan-felaket-uyarisi/5847213.html
|
|
|
|
|
Reklam |
“Din lüzumlu bir müessesedir. Dinsiz milletlerin devamına imkân yoktur."
M.Kemal Atatürk
Adrese Git |
|