KORONA VİRİSÜ KAPINCA VÜCUDUMUZDA NELER OLUYOR?

İnsanlık Bu Virüsle Nasıl Başa Çıkıyor, Nasıl Hastalıktan Kurutuluyoruz?

Şimdi bir şeyle nasıl mücadele edilir, onu iyi tanıyarak, iyi tanımak nedir, onun bir virüsse nasıl bulaştığını, ne gibi rahatsızlıklara neden olduğunu bilerek ona yaklaşmak demek, bu virüse karşı güçlü olmak demektir… Öte yandan virüsün neden olduğu hastalığı tedavi edebilmek demek, virüsü yenmek demektir… İşte bu nedenle bu virüs vücudumuza girdiğinde hangi organları nasıl etkiliyor, bu etkilere dayalı olarak organların doğal işleyişini bozarak bizi hasta ediyor, bunları bilirsek bu virüsten korunmanın yollarını daha iyi bilir, daha iyi önlemler alırız… Amaç sadece korunmak olmamalı, bu virüsü tedavi etmek, aşısını geliştirmek de olmalıdır… Karantinaya dayalı korunma sonuçtur, tedavi ise, aşı ise virüsün nedenlerini ortadan kaldırmaktır, umarım bilim insanlarımız bu konuda hatıl harıl çalışıyorlar ve yakında bize bu virüsü yendik müjdesini verecekler… Yalnız yenen toplum bunu ticari amaçla kullanır, fiyatını makul tutmazsa, dünya tarihine canları parayla kurtaran kişi, şirket, toplum diye yazılacaklarını da unutmamalıdırlar…  Şimdi dönelim korona virüsünün bizim üzerimizde ki etkilerine, uzmanlar bu etkileri hafif, ağır ve kritik vaka olarak isimlendiriyorlar…

Hafif vakalar olarak isimlendirenler belki hasta bile bile olmuyorlar…

Korona virüs nedeniyle hafif hastalanan, bazılarının hissetmediği bile söyleniyor, çok büyük bölümü %80’i hafif bir rahatsızlıkla virüsü kendi, kendilerine bağışıklık kazanarak yeniyorlar…

En belirgin özellik, ateş ve öksürük görülmektedir

Vücutta kırgınlık, boğaz ve baş ağrıları görülmekte bazıları da ise bunlar görünememektedir…

Korona virüs öksürüğü, başlangıçta kuru oluyor.

Bazı hastalar daha sonra içinde virüsün öldürdüğü akciğer hücreleri olan balgam çıkarmaya başlıyor.

Bu belirtiler, yatak istirahati, bol miktarda sıvı tüketimi ve parasetamol ile ortadan kalkabiliyor. Bunun için hastaneye bile gitmeye gerek kalmıyor…

Bu aşama yaklaşık bir hafta sürüyor, birçok kişi bağışıklık sistemi virüsü yendiği için bu aşamada iyileşiyor…

Herkeste durum böyle olmuyor, bazı kişileri daha çok etkiliyor ve durum ağırlaşıyor, öldürücü olabiliyor… Son Yakalanma ve ölüm oranları ise şunlar 17.3.2020 tarihi itibarıyla 181.377 kişiye virüs bulaşmış, 7.119 kişi ise ölmüş, 77.776 kişi ise sağlığına kavuşmuştur… Olduğuna göre, bulaşanlarda öldürme oranı nedir dersek… %3,9 olduğu görülüyor, daha çok ölüm vakalarının yaşandığı ağır vakalarda belirtilere bakarak yazıya devam edelim mi?

Ağır Hatalarda bağışıklık sistemi virüse aşırı tepki gösterirse hastalık ilerliyor, hasta daha da ağırlaşıyor..

Vücuda gönderilen kimyasal sinyaller inflamasyona (Tahrişe İltahaplanma) yol açıyor, bu sinyallerin hassas bir şekilde dengelenmesi gerekiyor, Aşırı inflamasyon tüm vücuda daha çok zarar veriyor.

Ağızdan giren virüs soluk borusundan akciğerlere inince akciğerlerde küçük hava kesecikleri oluşuyor.

Kana oksijen karışınca dışarı karbondioksit çıkıyor,  zatürrede bu keseciklerin içi suyla dolmaya başlıyor, bu durum da hasta nefes alma güçlüğü çekmeye başlıyor.. Tam bu noktada solunum cihazı desteği gerekiyor…

Bu durum Virüs bağışıklık sisteminin tepkisinde dengesizliği tetikliyor, bu durumda solunum yollarında aşırı tahriş, doğal yapılarında bozulma oluşuyor, daha henüz Virüsün bunu nasıl yaptığını uzmanlar bilemiyorlar….

Bu belirtiler akciğerlerdeki tahriş, iltihaplanma zatürre olarak adlandırılıyor. Kritik vakalara geldiğimiz ise şu belirtileri görüyoruz…

Bu Korona virüsü, bulaştığı kişilerin de %6'sını kritik vaka olarak görülüyor.

Bu aşamada ki hasta vücut, fonksiyonlarını yerine getirememeye başlıyor ve ciddi ölüm riski ortaya çıkıyor. Bu dönemde bağışıklık sistemi kontrolden çıkıyor ve virüs tüm vücuda zarar vermeye başlıyor.

Kan basıncı tehlikeli derecede düşmeye,  organlar doğal görevlerini yerine getirememeye başlıyor, organlar çalışmamaya başlayınca kanda aşırı bozulma yaşanabiliyor.

Akciğerlerdeki aşırı tahriş ve iltihaplanma sonucu ortaya çıkan hızlı bir solunum sorununa neden olarak vücudun hayatta kalabilmek için ihtiyaç duyduğu kadar oksijen alamıyor. Sanki su ile boğuluyormuş hissi yaşanıyor, diyebiliriz…

Bunun sonucu olarak böbrekler kanı temizleyemiyor, bağırsakların çeperleri zarar görüyor.

Virüs, karşı konulamayacak kadar organlarda bozulmaya neden oluyor, hasta çoklu organ yetmezliği ortaya çıkıyor… Bağışıklık sistemi virüsü yenemezse, virüs vücudun her yerine yayılıyor ve çok daha fazla hasara yol açıyor. Artık hasta kendi ciğerleri yerine nefes cihazı yardımıyla (ECMO Cihazı) solunum alabiliyor..  ECMO tedavisinde akciğerin görevini bir makine üstleniyor, Makine, borular yardımıyla vücuttan kanı alıyor, oksijenizasyonunu sağlayıp vücuda geri gönderiyor. Ama hastalığın çok ilerlediği durumlarda organlar vücudu canlı tutamıyor, böylece hastayı kaybediyoruz…

Yalnız umutsuzluk karamsarlık oluşmasın bu hastalığı çok kişi hissetmiyor bile, hasta olanların arasında, üstelikte başka hastalıkları varsa bu hastalıkla birlikte oluşan virüse dayalı yeni hastalıkla birleşerek ancak öldürücü olabiliyor, u oranda %3,9 oranın da kalıyor… Bu Şu demektir, hastalığa yakalananların %96,1 kurtuluyor, moral çok önemlidir, panik ve moralsizlik hem toplumsal sorunlara hemde sağlık sorunlarına neden olabilir… Umudum odur ki yakın vakitte, bilim insanları bu virüsü yenecek bizi bu beladan kurtaracaklardır… Şimdiden hem hastalıkla mücadele eden sağlık çalışanlarına, hemde virüsü yenmek için laboratuvarlarda çalışan bilim insanlarına insanlık adına teşekkür ederim…  Sağlık ve Selametle kalın Dilerim..

Fikri Adil – 17.3.2020 – vatandasfikri.com

Kaynaklar

1* https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-51910851

2* https://srm.metu.edu.tr/tr/tip-sozlugu