|
|
|
Genç Yazarlarımız |
|
Reklam |
İMAN ETMEDİKCE CENNETE GİREMEZSİNİZ, BİRBİRİNİZİ DE SEVMEDİKCE İMAN ETMİŞ OLAMAZSINIZ!
H.z. Muhammed
Adrese Git |
|
|
|
ORTADOĞU SORUNLARININ KAYNAGI NEDİR ? |
ORTADOĞU KAN GÖLÜ OLMAYA DEVAM EDİYOR!!!
(Değerli Yalnızlıktan, Derin Yalnızlığa Savrulanlar)
Suriye meselesinin bizi nasıl etkilediği ortada, Suriye’nin nasıl etkilendiği ortada, çözüm o daha belli değil… Nasıl bir çözüm öngörülüyor oda belli değil, orada bulunan etkin devletler, onlarla hareket eden İran, Suriye devleti, onlara karşı durmaya çalışan Türkiye’yi yalnız bırakmaktadırlar… Orada bulunan iki etkin devletin araların da anlaştığı, terör örgütlerinin hareketlerine izin verdiği, yeni yeni agır silahlarla destekledikleri haberleri geliyor, bu ne demektir diye kendi kendimize sorduğumuz da, şu cevabı alıyoruz…
Bölge ülkelerinin arasına meshep, iktidar, din, etkin köken, aşiret farklılıkları üzerinden fitneyi sok, onların birbirleriyle işbirliği yapmasına izin verme… Onlar da (İran’ın, Irak’ın, Suriye’nin ve Türkiye’nin) uygulanan politikalardan zarar göreceğini bile bile bir birleriyle işbirliğine yanaşmasın, kendi kendilerini yalnızlaştırsınlar, birbirlerini düşman görsünler, asıl düşmanı göremesinler, bölgeleri operasyona acık hale gelsin, öylemi oluyor ne? Bölge ülkeleri yöneticilerinin dikkatini tekrar çekiyorum…
Siz komşusunuz, komşuluk hukuku nedir bölge kültürü komşuluğa nasıl bakar, bunu bilmelisiniz, Peygamberimizin komşulukla ilgili hadislerini biliyorsunuz ama ortam bizi dinden imandan çıkardı.. Siz aynı dinin mensuplarısınız Ümmetlik hukuku nedir bilmelisiniz… Birbirinizin siyasi düşünce, sistem farklılıklarına, meshep farklılıklarına, Irki farklılıklarına saygı göstermelisiniz, aranızda sorun oldumu sorunu körüklemek yerine işbirliği ile diyalogla, müzakere ve sözleşme ile anlaşmayla karşılıklı güvene dayanarak, ekonomik, siyasi çıkarlara saygı duyarak çözmek yerine…. Uluslararası etkin devletler bölgeye adeta çağırılıyor, abi gel bizim sorunumuzu çöz deniyor… Onların gözetimin de, onların da çıkarları gereği soruna dahil oluyorlar ve sorunlar zaten eninde, sonun da çözülüyor… Olan bölge insanına oluyor…
Ölenler bizim insanlarımız, bunlar ne için ölüyor, ne korunuyor ki, vatan mı, din mi, toplumsal düzenler mi, mal, mülk yani mülkiyet hakkı mı, canın hesabının yapılmadığı yerde hiçbir şeyin hesabı yapılmıyor, yapılmaz da ama bölge yöneticileri kendi iktidarlarını korumak için, adeta milletini, devletlerini yok ediyor… Nasıl ki etkin devletler bizim gibi orta ölçekli devletler arasın da fitne, fesat çıkarırlarsa, Ortadoğu devletlerinin de iktidarları toplumlarında, bilerek veya bilmeyerek fitne fesat çıkarıyor kimi azınlığa dayanıyor, devleti kullanıyor çoğunluğun üzerin de tahakküm kuruyor, kimi çoğunluğa dayanıyor devleti ele geçiriyor, azınlığın üzerin de tahakküm kuruyor… Bastırdım dediği sorun, toplum dışardan bir destekle yeniden gündeme, kaşınıyor, taşınıyor ve daha şiddetli bir çatışmayla ortaya çıkıyor…
Oysaki, adalet, hak hukuk, vicdani sorumlulukla hareket edilse, topluluklar arasında ki düşmanlıklar hak, adalet gözetilerek çözülse, bu yaşananların yerine daha güzel şeyler yaşanabilirdi değil mi? Bu yaşananlardan kim sorumlu >> yazının devamı >> http://www.vatandasfikri.com/yazidetay.asp?ID=1483
|
|
|
|
|
Reklam |
“Din lüzumlu bir müessesedir. Dinsiz milletlerin devamına imkân yoktur."
M.Kemal Atatürk
Adrese Git |
|