KÜRESEL RİSKLER, BİZİM DE RİSKLERİMİZ!!

(2016 da En Büyük Riskler Göçmen, Terör Ve İşsizlik)

Dünya Ekonomi Forumu 2016 Yılı Küresel Riskler Raporu’na göre teknolojik, jeopolitik, toplumsal konularda risk beklentiler ile ekonomik eşitsizliğin yıkıcı değişimleri tetikleyeceği riskini, dünyamızda yeni, yeni kırılganlık yaratarak hükümetlerin ve şirketlerin çalışma şeklini direk olarak etkileyeceği, tahmin edilmektedir. Ayrıca göçlerin de sosyal ve ekonomik riskler içirdiğini, diğer bir dikkat çekilen küresel risk alanı ise iklim değişikliğidir, bu alanda da risklerin azaltılmasında ve iklim değişikliğinin önlenmesine yönelik önlemler de veya uyumundaki başarısızlıklar da öne çıkıyor.

Küresel Riskler Rapordaki Önemli Risk Başlıkları Şunlar Olduğu Tespit Edilmiştir

- İşsizlik önemli bir sorun.

- Giderek artan şirket borçları, risk taşıyan kapasitelere baskı yapıyor. Bugün daha zayıf bilançolar, büyük zararların etkisini yok etmeyebilir.

- Siber­saldırılar gelişmiş ekonomiler (özellikle ABD) için büyük bir tehdit unsuru oluşturuyor.

-  Gelişmekte olan ekonomiler, Çin kaynaklı yavaşlayan talepler nedeniyle zarar görüyor. İhracatçı ülkelerin emtia fiyatlarındaki düşüşün ekonomik ve toplumsal sonuçları görülmeye devam edecektir.

-  Ortadoğu'daki kriz, bölgede derinleşirken diğer ülkelerde terörizm şeklinde kendisi gösteriyor.

­ Makine öğrenme gelişmelerinin etkileri iyi düşünülmemiştir ve işgücü üzerindeki sonuçları derin olabilir.

Bu sorunların temel nedeninin eşitsizlikten kaynaklanan nedenler olduğunu söyleyebiliriz, bu neden üzerinde durmayan insanlık, kapısına dayanan göçmenlerin neden,nin de bu olduğunu görmelidir. İster güvenlik eşitsizlikleri, ister sosyal eşitsizlikler, ister ekonomik eşitsizlikler insanı hem istismara acık hale getirmekte hem de, göççe zorlamaktadır. İnsanlığın bir yanı lükslerden lüks beğenmezken, diğer yanı zorunlu ihtiyaçlarını karşılayamıyorken ne beklenir? Tabiki krizler ve riskler…

Bu sorunların çözümü için kapsamlı çalışmalar gerekmektedir, ön görülemeyen bu sorunlar, ekonomiyi para ve değerli maden endeksine bağlayarak üretimi ihmal eden insanlık geleceğe doğru hızlı adımlarla yeni yeni krizlere acık hale geliyor… Bunun nedenleri küresel risk raporunda belirtiği gibi, işsizliğin temel sorun oluşu, başka önemli risk alanı ise artan kişi, şirket ve kamu borçları bizim gibi ekonomileri daha çok etkileyeceği düşünülüyor… Öte yandan biz Türklerin, kriz idaresinde ki tecrübeleri ve paniğe kapılmamaları bizim gücümüz olarak görülüyor…

Bizi ilgilendiren yanıyla, küresel risklerin bize yansıması sanırım işsizlik, göçmen, borçlar gibi sorunların neden olduğu sosyal sorunlar, olası terör olayları gibi dört ana başlıktan ekileceğimiz ayan beyan görülüyor…

Ayrıca Küresel ısınmada etkilenecek ülkeler arasında anılmamızda bu dört konuda tedbirler alınmasının gereğini ortay koyuyor… Sanırım kamu görevlileri siyasal sorumlular bu önlemleri alıyor, akademik camia bu konuda çalışıyor, entelektüel çevrelerde sürekli uyarılarını yapıyordur… Bu işler sadece kamu görelilerine ve siyasal sorumlulara bırakılacak işler değildir. Hepimizin sorunudur, hepimiz çözüm konusunda çözüm yolları aramalıyız, çözüm önerilerini can kulağıyla dinlemeliyiz.

Örneğin kuraklık mı olacak su kaynaklarını verimli kullanarak şimdiden tasarruf yapmalıyız. Ekonomik krizler mi bekleniyor, durgunluk mu bekleniyor hepsinin gereği neyse ona göre şimdiden önlemler almalıyız. Göçmen sorunu ülkemizi nasıl etkileyecek biz vatandaş olarak nasıl etkileneceğiz bunların ön görülerini yapan yazarları, düşünürleri, entelektüelleri dinleyerek, siyasal, ekonomik, güvenlik politikalarıyla önlemler alacağız ki, yarın vatandaşlar ve devlet olarak zor durumda kalmayalım…

Bunları düşünürken acaba, bu risklerde abartılar varmı diye düşündüm bence gerçekçi öngörüler, dilerim dünya, dilerim bir Ülke olarak bu sorunları aşarız. Bizi yönetenler, pardon ülkemizi yönetenler öngörülen sorunlar hakkında önlemler almışlardır. Riskler, krizler öngörülür de önlem alınabilirse fırsatlara dönüşürler… Dilerim ülkemiz ve bizim için 2016 ve gelecek yıllar iyi olur.. Selam ve saygılarımla….

Hüseyin Benek – Mart 16 --- www.vatandasfikri.com