İÇERİK Detay YAZARLARIMIZ
:: Anasayfa
:: Haberler
:: Yazarlar
:: Sesli Makale
:: TARIM
:: ÇEVRE/DOGA
:: KENT ve YAŞAM
:: SAĞLIK
:: BİLİMSEL GELİŞMELER
:: İNANÇ
:: SİYASET
:: ÇALIŞMA HAYATI
:: DÜŞÜNSEL
:: TOPLUMSAL
:: SAGLIK İÇİN SPOR
:: KİŞİSEL GELİŞİM
:: EKONOMİ
:: EGİTİM
:: YARGIDAN
:: GÜVENLİK
:: TEKNOLOJİ
:: HOBİLER
:: MAĞAZİN
:: TOPLUMSAL YÖNLENDİRME HABERİ
:: DOGAL AFETLER
:: ULUSLARARASI(DİPLOMASİ)
:: KÜLTÜR-SANAT
:: İNSANLIK
:: TARİH
:: İLETİŞİM
Genç Yazarlarımız
Reklam

İMAN ETMEDİKCE CENNETE GİREMEZSİNİZ, BİRBİRİNİZİ DE SEVMEDİKCE İMAN ETMİŞ OLAMAZSINIZ!

H.z. Muhammed


Adrese Git
TAKSİM GEZİ PARKI TEPKİSİ

TEPKİ GÖSTERME VE MÜDAHALE DOZU BİRBİRİNİ TETİKLER

 Tepkiler toplumun, toplumsal olumsuzlukları, toplumsal talepleri dile getirme yöntemidir. Demoratik toplumsal yapılarda olumsuzlukları dile getirmek toplumun fertlerinin hakkıdır, bu hak kullanılırken bir haksızlığı dile getirmiş oluruz. Haksızlığa maruz kalışımızı öncelikle taleplerle, sonra tepkilerle dile getirebiliriz. Taleplerle çözülmeyen sorunlarımızı tepkilerle dile getirmeliyiz, bu tepkileri de örgütlü halde dile getirirsek bu sorunu ve talebi çözecek kişi ve kuruluşlar bizim sorunumuzu dikkate alacaklardır. Bu örgütler nasıl oluşacak, tepki organize edecekler? İnsan hakları sorunları ihlallerinde, insan hakları örgütleri, mesleki sorunlarda meslek örgütleri, öğrenci sorunlarında öğrenci örgütleri, çevre ve hayvan hakları sorunlarında hayvan hakları ve çevre örgütleri tepkiler gösterecek ve makul bulduğumuz tepkileri de diger örgütler ve vatandaşlar destekleyecek tepkiler ses getirecek düzeye çıkaçaktır.                                                       

Gösterilen tepkiler de, ne kamu güvenliğinden sorumlu polislerin, nede tepki gösterilen alandaki esnafların, ya da orada ki dogal çevrenin veya bu tepki gösterilen bölgenin halkının can ve mal güvenliği ni tehlikeye sokmamalıdır. Mal ve can güvenliği bir çok hakkın üstünde bir haktır ve bunlar devlet tarafından garanti altına alınmıştır. Devlet bunları güvenlik güçleri aracılığıyla korur, bu alandaki zafiyet her alana tesir eder. Dolayısıyla kamu güvenliğinden sorumlu güvenlik güçlerine yardımcı olmak hepimizin görevidir. Hatta tepki gösterenlerin güvenlik güçlerine saldırması bir yana, olay çıkmaması için ortaklaşa çaba sarf etmeleri gerekir. Birçok olayda bunun aksi yaşanmaktadır. Çevreye bilinçsizce zarar veren, sanki bir sorunu degil, çevreye rast gele saldıran serseri mayınlar gibi davranılması hakları ve talepleri önemsiz hale getirmektedir. Bu tür olaylar toplumun ortak tepki gösterme yetenegini erezyona uğratmaktadır. Polisten daha çok polis gibi davranarak, olay çıkarıyormuş saldırıyormuş gibi degil tepki gösteriyormuş gibi organize olunmalıdır. Yoksa hem tepkiler cılız kalacak, hemde istenilen amaca ulaşılamayacaktır.

Sorun yaşayan grubun örgütünün gösderdiği tepkileri destekleyenler, bu grubun örgütünün tepki sınırlarına dikkat ederek alanlarda olay çıkarmamalıdır. Ayrıca dar, örgütsüz, bireysel tepkilerden örgütlü tepkilere geçilmelidir. Örgütler de örgütsel tabanını oluşturan grupların taleplerine sahip çıkarak sorunların kendi açılarından çözüm yöntemini de sunarak, dozunda tepkilerle gündeme ve çözüm alanlarına taşımalıdır.

 Tepki gösterenlerin polislere, polislerin tepki gösterenlere tepkilerine gelince orada bulunan kamu görevlilerini kendilerine engel değil istenmeyen olaylar karşısında hem tepki gösterenlerin, hem de o anda, orada bulunan diğer vatandaşların can ve mal güvenliklerini sağlamak için orada bulunduklarını unutmamalıdırlar. Polisler ise bu ülkenin demokratik bir ülke olduğunu ve demokrasilerde halk iktidarın istemediği içraatlarına tepki göstermesinin anayasal bir hak olduğunu düşünerek görevinin sürekli gaz sıkamak degil oradakileri korumak olduğunu unutmayarak dozunda müdahaleler de bulunması gerekmez mi?

Nitekim zaman zaman polisten kaynaklı, bazande teki gösterenlerden kaynaklı, bazan da tepki gösteren vatandaşlara, vatandaşların tepki göstermesinden kaynaklı olaylar yaşanmaktadır. Daha bir iki yıl önceki olayı hatırlayalım, tepki göstermek için toplananlara, başka bir grubun tepkisi sonucu orada tepki gösterenleri zor durumdan kurtarmak, eylemcileri korumak için polislerin nasıl can siperhane çalıştığını gördük. Yakın tarihten örnek vermek gerekirse Tayat'lı bir grubun korunması için oradaki polislerin nasıl çabaladığı hala hafızalarımızdadır. Bunları yanyana koyup düşündüğümüzde ne güvenlik güçleri, nede oradan tesadüfen geçen vatandaşlar tepki gösterenlerin hedefi olmamalıdır. Kontrolsüz tepki, orantısız müdahaleyi haklı kılar, o zaman tepkilerimizin kontrolünü kaçırmayalım, tepki grubumuza sızan kontrolsüz gruplara dikkat edelim. Olayların eylemci tarafı böyle diğer tarafı ise iktidarlardır, iktidarın tepkileri görme, okuma, dinleme dile getirilen sorunları çözme veya haksız bulma seçeneklerini degerlendirmesi, ayrıca güvenlik güçlerinin olaylara müdahale dozlarının titizlikle seçilmesi gerekir. Yoksa iktidar istemeden sevimsizleşir.

İktidarlara baktığımız da her tepki haksız, bizim siyasetimize müdahale, en doğru karar bu neden tepki gösteriyorlar, bunlar üç dört capulcu, gibi yaklaşımların demokratik yaklaşımlar olmadığını düşünüyorum. Örnegin, Taksim gezi parkı olayını ele alalım, oradakiler burası yeşil kalsın, inşaat alanı yapılmasın, ağaçlar sökülmesin tepkisi gösteren küçük bir grubtu, sonra başbakanın otoriter tavrı ve ifadesi, yeşil alanların yok edilmesine itiraz edenleri, iktidarın otoriter ve uzlaşmaz tavırlarından rahatsız olanları, birazda her şeye itiraz eden radikal grubları yan yana getirdi ve tepki büyüdü…

Neden büyümüştür, başbabakanın bu zamana kadar o yaptım oldu tavrı muhalefeti bırak, kendine oy verenleri bile rahatsız etmektedir. Demokrasiler de kamuoyu mutlak iktidar tavrından, mutlaka rahatsız olur, işte Taksimdeki rahatsızlık bunların birleşenidir.

Güvenlik güçlerine gelince olaylara müdahale ederken iktidarın degil, vatandaşın memuru olduğunu unutmamalıdır, ikinci unutulmamsı gereken ise bu tepki gösterenlerin vatandaşınız olduğu unutulmamasıdır. Bir eylem alanında grubların saldırganlıkları ve olay çıkarma yöntemleri çogunun önceden bilinmektedir, ona göre müdahalenin de orantısı ayarlanmalıdır.

Demokratik yasalar vatandaşların tepkilerinin önünü açar, yasalar tepkileri engellemek üzere oluşturulmaz. Ama yasalarımızda bu alanda sorunların olduğu görülmektedir. Hem yasaların hem görevlilerin, hem de tepkilerini dile getiren eylemcilerin ortaklaşa dikkat etmeleri gereken olayları yaşadık, yaşıyoruz. Oradan tesadüfen işine giden biri polislerin gazına, eylemlcilerin taşına maruz kalıyorsa eylem amacı dışına taşmış demektir. Kaldı ki bazı eylemler de esnaflar, vatandaşlar, ilgili ilgisiz herske zarar görmektedir. Burda çok dikkat edilmeli ne esnaf nede vatandaş madur edilmemelidir.  

Bu tip olaylara ister kanarya sevenler derneği yapsın, ya da herhangi bir illegal örgüt yapsın yanlıştır. Kanarya sevenler derneği üyeleri bu ülkenin vatandaşı ise diğer örgüt mensubuda bu ülkenin vatandaşıdır, yasalar önünde eşittir. Güvenlik güçlerimizin tepkisi de eşit olmalıdır. Yasal hakların kamu düzenini bozmadan kullanılması da yine tepkilerini gösterenlerin dikkat etmesi gereken bir durumdur.

Ben bazı olaylarda güvenlik güçlerinin müdahale dozunu artırmak ve olay çıkması için o alanda bulunan pravakatörlerin etkisini izledim. Güvenlik güçlerini tahrik etmek için ciddi sataşmalara tanık oldum, güvenlik güçleri bu tahriklere kapıldığı zaman oldu, kapılmadığı zaman oldu.

Şunu unutmayalım güvenlik güçlerinin de duyguları var, hakarete varan tahriklerde istenmeyen davranışlar sergilenebiliyor. Güvenlik güçlerimizden beklenen bu tahriklere kapılmamaktır. Bazı grubların haberlere konu olabilmek için bu tepkilerin olaylara dönüşmesini ısrarla isteyenlerine de tanık oldum, bu grublar tepkiyi organize edenlerin istemediği gruplar da olabilmektedir. Güvenlik güçlerinin bunları düşünerek bu tahriklere kulaklarını kapatmaları, kapılmamaları gerekmektedir.

Orada ki kamu güvenliğinden sorumlu güvenlik güçlerimizin, can güvenliklerini tehliye ataçak kadar saldırgan davranılması halinde kendilerini savunma hakları olduğunu göstericiler de unutmamalıdır.

Tepkisiz toplum, toplumsal olaylara karşı duyarsız ölü toplumdur. Fikri adil

 

Tepki haktır, kırmak saldırmak degil, tepki gösterenleri korunmak esastır, onları gazlamak degil devletin iktidarını kullananlar ülkenin vatandaşlarının haklarına riayet etmek ve tepkilerini aklı selim degerlendirmek zorundadırlar.

Tepkilerimizi gerekcelendirelim, gerekcelerimzizin üzerinden dozunda tepkiler gösterelim, polis yasalara uygun tepki gösterenlere karşı nazik olsun temennisiyle selam ve sevgiler…

Fikri Adil >> www.vatandasfikri.com

 

TOPLUMSAL  
İTAAT, TEPKİ ARASINDA SIKIŞAN İNSAN!!!
FİKRİ ADİL

SİYASET  
2024 Seçim Sonuçları !!
HÜSEYİN BENEK

TOPLUMSAL  
CUMHURİYETİN YÜZÜ KADINLAR
Nevval SEVİNDİ

TARİH  
TÜRKLERİN TARİHDE YERİ ve ÖNEMİ
Tomris VAKANÜVİS

ŞİİR  
NORMALİ AŞMAK!
AHSEN'E SEVDALI

TOPLUMSAL  
DİN NEDİR, NE DEGİLDİR?!?!
SITDIK FANİ

SİYASET  
MUHALİFLER İTTİFAKLAMI, İTTİFAKSIZ MI?
M.Akif GÖKALP

SİYASET  
CHP TARTIŞMANIN KEYFİLİĞİ
AYDIN FİKİRLİ

ÖNERİLER  
KİLO SORUNUMUZ SAGLIK SORUNUNA DÖNÜŞMESİN
DERMAN ABİ

GELECEK  
YAPAY ZEKA ve METAVERSE NEDİR?
Şahin KAHİN

Reklam

“Din lüzumlu bir müessesedir. Dinsiz milletlerin devamına imkân yoktur."

                                    M.Kemal Atatürk


Adrese Git
Sitemiz en iyi 1024 x 768 çözünürlükte ve Internet Explorer ile görüntülenir...
EpoxSoft