|
|
|
Genç Yazarlarımız |
|
Reklam |
İMAN ETMEDİKCE CENNETE GİREMEZSİNİZ, BİRBİRİNİZİ DE SEVMEDİKCE İMAN ETMİŞ OLAMAZSINIZ!
H.z. Muhammed
Adrese Git |
|
|
|
meclis oluşturma ve Açılış genelgeleri 21.4.1920 |
BÜYÜK MİLLET MECLİSİNİN OLUŞTURULMASI VE AÇILIŞI İÇİN İKİ GENELGE
Atatürk, Heyet’i temsiliye adına Büyük Millet Meclisi'nin 23 Nisan 1920 Cuma günü açılmasına karar verdikten sonra, kolordulara, il, bağımsız mutasarrıflık, Müdafaa-i Hukuk Heyeti Merkezlerine ve belediye başkanlarına özel olarak bir genelge göndermiştir.
TBMM’nin açılışı öncesinde son derece önemli bir belge değerini koruyan 19 Mart 1920 tarihli genelge aşağıdadır.
“Valiliklere, Bağımsız Sancaklara ve Kolordu Komutanlarına
İtilâf Devletleri tarafından devlet merkezinin bile resmen işgali, devletin yasama, yargı ve yürütmeden ibaret olan millî güçlerini işlemez duruma sokmuş ve bu durum karşısında görev yapmaya imkân bulamadığını hükümete resmen bildirerek Meclis-i Mebusan dağılmıştır. Şu halde devlet merkezinin korunmasını milletin bağımsızlığını ve devletin kurtarılmasını sağlayacak tedbirleri düşünmek ve uygulamak üzere millet tarafından olağanüstü yetkiler taşıyan bir meclisin Ankara’da toplantıya çağrılması ve dağılmış olan milletvekillerinden Ankara’ya gelebileceklerin de bu meclise katılmaları zarurî görülmüştür. Bu bakımdan aşağıda verilen talimat gereğince seçimlerin yapılması, yüksek ve derin vatanseverlik anlayışından beklenir:
1. Memleket işlerini idare etmek ve denetlemek üzere Ankara’da olağanüstü yetkilere sahip bir meclis toplanacaktır.
2. Bu meclise üye olarak seçilecek kimseler, milletvekilleri ile ilgili yasa hükümlerine bağlıdırlar.
3. Seçimlerde sancaklar esas alınacaktır.
4. Her sancaktan beş üye seçilecektir.
5. Seçim her sancakta o sancağın kendi ilçelerinden çağıracağı ikinci seçmenlerle, sancak merkezinden seçilecek ikinci seçmenlerden sancak idare ve belediye meclisleriyle Müdafaa-i Hukuk yönetim kurullarından, illerde il merkez kurullarıyla il yönetim kurullarından, il merkezindeki belediye meclisinden, il merkezi ile merkez ilçesi ve merkeze bağlı ilçelerin ikinci seçmenlerinden oluşturulmuş bir kurul tarafından aynı günde ve aynı oturumda yapılır.
6. Bu meclis üyeliğine her parti, zümre ve dernek tarafından aday gösterilmesi mümkün olduğu gibi her ferdin de bu kutsal mücadeleye fiilen katılması için bağımsız olarak adaylığını istediği yerden koyma hakkı vardır.
7. Seçimlere her bölgenin en büyük sivil yöneticisi başkanlık edecek ve seçim güvenliğinden sorumlu olacaktır.
8. Seçim gizli oyla ve salt çoğunluk esasına göre yapılacak, oylar kurulun kendi içinden seçeceği iki kişi tarafından ve kurul önünde sayılacaktır.
9. Seçim sonunda bütün kurul üyelerinin imzalayacakları veya kendi mühürleriyle mühürleyecekleri üç nüsha tutanak düzenlenecek, bir tanesi yerinde alıkonularak, öteki iki nüshadan biri seçilen şahsa verilecek, diğeri meclise gönderilecektir.
10. Üyelerin alacakları ödenek daha sonra Meclisçe kararlaştırılacaktır. Ancak geliş yollukları seçim kurullarının zarurî masraflar olarak uygun görecekleri miktar üzerinden mahallî idarelerce karşılanacaktır.
11. Seçimler en geç on beş gün içinde Ankara’da çoğunlukla toplanmayı sağlayacak şekilde tamamlanarak, üyeler hareket edecek ve sonuç üyelerin adlarıyla birlikte derhal bildirilecektir.
12. Telgrafın alındığı saat bildirilecektir.
Dağıtım: Kolordu Komutanlarına, Valiliklere ve Bağımsız Sancaklara tebliğ edilmiştir.
Heyet-i Temsiliye adına Mustafa Kemal.”12
İKİNCİ GENELGE
Çokaceledir
21.4.1920
Büyük Millet Meclisi'nin açılışını bildiren genelge şöyledir:
Mustafa Kemal Paşanın 21 Nisan 1920’de Bütün Kolordulara, 61. Tümen Komutanlığına, Nazilli’de Albay Refet Beye, Bütün Valiliklere, Bağımsız Sancaklara, Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Merkez Heyetlerine ve Belediye Başkanlıklarına Heyet-i Temsiliye adına çok acele olarak gönderdiği telgraf, 23 Nisan 1920 Cuma günü Ankara’da açılacak BMM’nin tören programını bildirmekteydi. Bu kısımı Nutuktan okuyoruz:
“1. Tanrının lütfuyla Nisanın 23’üncü Cuma günü Cuma namazından sonra Ankara’da Büyük Millet Meclisi açılacaktır.
2. Vatanın istiklâli, yüce Hilafet ve Saltanat makamının kurtarılması gibi en önemli ve hayatî görevleri yapacak olan Büyük Millet Meclisinin açılış gününü cumaya rastlatmakla o günün kutsallığından yararlanılacak ve bütün sayın milletvekilleriyle Hacıbayram Veli Cami-i Şerifinde Cuma namazı kılınarak Kur’anın ve namazın nurlarından dafeyz alınacaktır. Namazdan sonra Sakal-ı Şerif ve Sancak-ı Şerif alınarak Meclisin toplanacağı yere gidilecektir. Meclise girmeden önce bir dua okunarak kurbanlar kesilecektir. Bu merasimde Cami-i Şeriften başlayarak meclis binasına kadar Kolordu Komutanlığınca askeri birliklerle özel tören düzeni alınacaktır.
3. Açılış gününün kutsallığını belirtmek için bugünden başlayarak Vilâyet Merkezinde Vali Beyefendi Hazretlerinin düzenleyeceği şekilde hatim indirilmeye ve Buhari-i Şerif okunmaya başlanacak ve Hatm-i Şerifin son kısımlar uğur getirsin diye cuma günü namazdan sonra Meclisin toplanacağı yerin önünde tamamlanacaktır.
Kutsal ve yaralı vatanımızın her köşesinde bu günden itibaren aynı şekilde Hatm-i Şerifler indirilmesine ve Buhari-i Şerif okunmasına başlanarak Cuma günü ezandan önce minarelerde sala verilecek, hutbe okunurken Halifemiz, Padişahımız Efendimiz Hazretlerinin mübarek adları anılırken Padişah Efendimizin yüce varlıklarının şanlı ülkesinin ve bütün tebaasının bir an önce kurtulmaları ve saadete kavuşmaları için ayrıca dua okunacak ve Cuma namazının kılınmasından sonra da hatim tamamlanarak yüce Hilafet ve Saltanat makamı ile bütün vatan topraklarının kurtuluşu için girişilen Millî Mücadele’nin önemini ve kutsallığını, milletin her bir ferdinin kendi vekillerinden meydana gelmiş olan bu Büyük Millet Meclisinin vereceği vatani görevleri yapmaya mecbur olduğunu anlatan vaazlar verilecektir. Daha sonra Halife ve Padişahımızın, din ve devletimizin, vatan ve milletimizin kurtuluşu selâmeti ve istiklâli için dua edilecektir. Bu dinî ve vatanî merasim yapıldıktan ve camilerden çıkıldıktan sonra Osmanlı vilâyetlerinin her tarafında hükümet konağına gelinerek Meclisin açılmasından dolayı resmi tebrikler yapılacaktır.Her tarafta Cuma namazından önce uygun şekilde Mevlid-i Şerif okunacaktır.
5. Bu tebliğin hemen yayınlanarak her tarafa ulaştırılabilmesi için her vasıtaya başvurulacak, süratle en ücra köylere, en küçük askerî birliklere, memleketin bütün teşkilat ve kuruluşlarına ulaştırılması sağlanacaktır. Ayrıca büyük levhalar halinde her tarafa asılacak ve mümkün olan yerlerde bastırılıp çoğaltılarak parasız dağıtılacaktır.
6. Yüce Tanrı’dan tam bir başarıya ulaştırması niyaz olunur.
Heyet-i Temsiliye adına Mustafa Kemal.”24
Dağıtılan yerler: Kolordulara,(14 kolordu komutan vekilliğine) 61’inci tümen komutanlığına
Refet beyefendiye, Bütün valiliklere, Bağımsız Sancaklara, Müdaa-i Hukuk merkezi kurullarına, Belediye başkanlıklarına
MECLİSİN AÇILIŞI
Türkiye Büyük Millet Meclisi Açılışı (23 Nisan 1920)
16 Mart 1920’de İstanbul’un İtilaf Devletleri tarafından resmen işgali ile Milli Mücadele yeni bir evreye girmiştir. Artık İstanbul’daki esir padişah ve hükümetten hiçbir şey beklenemezdi. İtilaf Devletleri böylece milleti de etkileyerek mücadele azmini kıracaklarını düşünmüşlerdi. Fakat Türk milletinin önünde bu milletin karakterini, ruh yapısını çok iyi bilen bir lider vardı. Nitekim Mustafa Kemal, yeni durumu çok iyi analiz etmiş; Türk milletinin tarihinde yeni bir dönemi başlatacak girişimlerde bulunmuştur.
Mustafa Kemal Paşa 19 Mart 1920’de vilayetlere, livalara (sancaklara), kolordu komutanlarına gönderdiği tamiminde olağanüstü yetkilere sahip bir meclisin Ankara’da toplanmasını ve dağılmış Meclis-i Mebusan’dan Ankara’ya gelebileceklerin de bu meclise katılabileceklerini duyurmuştur. Yine seçimler yapılarak on beş gün içinde milletvekillerinin Ankara’da bulunmalarını istemiştir.
Meclisin toplanma yeri olarak çeşitli binalar gezildikten sonra, II. Meşrutiyet döneminde İttihat ve Terakki Cemiyeti Kulübü olarak yapılmış olan tek katlı uzunca bir koridorla, bu koridorun iki yanında birer salonla beş büyük ve üç küçük odayı kapsayan yapımı tamamlanmamış bina tespit edilmiştir.
Meclis, 23 Nisan 1920'de saat 13.45'te Ankara'da bulunan 115 milletvekilinin iştirakıyla açılmıştır. Meclis'te bulunan milletvekillerinin yaşça en büyüğü olan Sinop Mebusu Şerif Bey’in “Bu yüce meclisin en yaşlı üyesi sıfatıyla ve Allah'ın yardımıyla milletimizin içte ve dışta tam bağımsız olarak kaderini (geleceğini) bizzat üstlendiğini ve idare etmeye başladığını bütün dünyaya ilân ederek Büyük Millet Meclisi'ni açıyorum." bu sözleriyle meclis çalışmalarına başlamıştır.
24 Nisan 1920 günü kürsüye gelen Mustafa Kemal Paşa, Mondros Mütarekesi'nden itibaren Meclis'in açılışına kadar cereyan eden olayları, yapılan faaliyetleri ve alınan önlemleri anlatmış; İstanbul Hükümeti'nce şahısları hakkında yayınlanan beyannamedeki bilgilerin ve yine çıkartılan fetvanın uydurma olduğunu söylemiştir. Mustafa Kemal Paşa konuşmasında hükümetin kurulmasıyla ilgili bir de teklif sunmuştur. Mustafa Kemal Paşa'nın hükümetin kurulmasıyla ilgili esasları ihtiva eden teklifi şöyledir:
1. Hükümetin kurulması zarurîdir.
2. Geçici olarak bir hükümet başkanı tanımak mümkün değildir.
3. Mecliste yoğunlaşan millî iradenin, doğrudan doğruya vatanın mukadderatına (geleceğine) el koymuş olduğunu kabul etmek temel ilkedir. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin üstünde kuvvet yoktur.
4. Türkiye Büyük Millet Meclisi yasama ve yürütme yetkilerini kendinde toplar. Meclisten seçilecek ve vekil olarak görevlendirilecek bir heyet, hükümet işlerine bakar. Meclis başkanı, bu heyetin de başkanıdır.
Not: Padişah ve halife, baskı ve zorlamadan kurtulduğu zaman, Meclisin düzenleyeceği kanuni esaslar içerisinde yerini alır.
24 Nisan 1920 günü yapılan Meclis başkanlığı seçimine Mustafa Kemal Paşa aday gösterilmiş ve yapılan oylama neticesinde Büyük Millet Meclisi başkanlığına seçilmişti.
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Birinci Türkiye Büyük Millet Meclisinin Özellikleri
23 Nisan 1920'de açılan bu meclisin en belirgin özelliği "millî meclis" olmasıdır. Bu meclis, milletçe karşı karşıya kalınan ortak bir tehdide karşı yani vatanımızın işgal edilmiş olunmasına, istiklâlimizi kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kalınmasına karşı mücadele etmek amacıyla açılmıştır. Yani hedef "Misak-ı Millî"nin gerçekleşmesidir.
Meclisin milliliğini ortaya koyan bir diğer özelliği bu meclise katılan milletvekillerinin belirlenmesinde ve seçilmesinde millî teşkilatların yani Müdafaa-i Hukuk Cemiyetlerinin rol oynamış olmasıdır. Bu meclise katılan milletvekillerin büyük bir kısmı Müdafaa-i Hukuk Cemiyetleri'nin üyesi, kurucusu ve yöneticisidirler.
Birinci Türkiye Büyük Millet Meclisi bir olağanüstü meclistir. Bu meclisin olağanüstülüğü, sadece olağanüstü bir dönemde ve yine olağanüstü şartlarda açılmış olmasından kaynaklanmamaktadır. Atatürk'ün bütün vilayetlere ve Kolordu Komutanlıklarına hitaben yolladığı genelgede de belirttiği gibi Ankara'da toplanacak olan meclis "salâhiyeti fevkaladeye haiz bir meclis" olacaktı. İşte meclisin bu olağanüstü yetkilere sahip olması teşrii (yasama) ve icrai (yürütme) kuvvetlerini kendinde toplamıştır. Yani bu meclis hem yasama organıdır hem de yürütme organıdır. Hatta bu meclis zaman zaman yargı gücünü de kullanmış çıkardığı kanunlarla ve kurduğu mahkemelerle (Hıyaneti Vataniye Kanunu ve İstiklâl Mahkemeleri’nin kurulması ve yargılamaları) yargılamalar yapmış, hükümler vermiştir.
Birinci Türkiye Büyük Millet Meclisi, çok zor şartlar altında yapılan seçim ve belirlemelerle oluşturulmuş bir meclistir. Bu mecliste her sosyal grup ve kesimden üyeler temsil edilmiştir. Halkın her kesiminden temsilcilerin görev yaptığı bu meclis gerek dış görünüş itibarıyla ve gerekse de milletvekillerinin sahip oldukları görüş ve zihniyetler itibarıyla tam anlamıyla demokratik bir meclistir.
Misak-ı Millî programı etrafında bir araya gelen bu milletvekillerinin oluşturduğu bu meclis gayeye ulaşıncaya kadar aralıksız çalışmayı karar altına almış bir meclistir. Bu meclise giren bir çok milletvekili eşi benzeri görülmemiş bir fedakarlık örneği vermişlerdir.
Büyük sıkıntılar ve yokluklar içerisinde Ankara'da günlerce hatta aylarca yaşamaya çalışan bu insanlar, 8 ay boyunca devletten maaş almamışlar ve aldıkları maaşlarının büyük bir kısmını da bütçe açığının kapatılması için yine devlete vermişlerdir.
Yine bu insanların büyük bir kısmı hem mecliste milletvekilliği yapmış hem de askerî ve mülkî görevlerini yerine getirmeye çalışmışlardır. Antep'te, Maraş'ta, Adana'da, Urfa'da, Ege'deki direniş hareketlerinde liderlik yapan, büyük kahramanlıklar gösteren bu insanlar bu mecliste bulunmuşlardır.
Bu meclis, bir Millî Mücadele Hareketi'ni omuzlamış ve üç yıllık fedakarca ve kahramanca verilen azim ve gayretle bu mücadeleyi başarıya götürmüş ve zafer kazanmıştır. Bu nedenle kahraman bir meclistir.
Kaynak:
|
|
|
|
|
Reklam |
“Din lüzumlu bir müessesedir. Dinsiz milletlerin devamına imkân yoktur."
M.Kemal Atatürk
Adrese Git |
|