|
|
|
Genç Yazarlarımız |
|
Reklam |
İMAN ETMEDİKCE CENNETE GİREMEZSİNİZ, BİRBİRİNİZİ DE SEVMEDİKCE İMAN ETMİŞ OLAMAZSINIZ!
H.z. Muhammed
Adrese Git |
|
|
|
İŞÇİ VE İŞ SAĞLIĞI İLE İLGİLİ DÜŞÜNCELER |
BAŞBAKAN ERDOĞAN'IN İŞÇİ VE İŞ SAĞLIĞI İLE İLGİLİ DÜŞÜNCELERİ
“İş Sağlığı ve Güvenliği Tasarısı'nı yasalaştırmayı hedefliyoruz”
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, her alanda olduğu gibi, iş sağlığı ve güvenliği konusunda da uluslararası işbirliğini geliştirmeye büyük önem verdiklerini belirterek, ''Mevzuata uyan, iş sağlığı ve güvenliği için gerekli tedbirleri alan, kayıt dışı işçi çalıştırmayan işverenleri ödüllendiren düzenlemeler yapacağız'' dedi.
Erdoğan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının ev sahipliğinde, Uluslararası Çalışma Örgütü ve Uluslararası Sosyal Güvenlik Kuruluşları Birliği işbirliğiyle Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen ''19. Dünya İş Sağlığı ve Güvenliği Kongresi''nin açılış töreninde, ülke olarak, sağlıklı ve sürdürülebilir bir iş gücü arzı oluşturmak, çalışanların yaşam kalitelerini yükseltmek, işletmelerde verimliliği artırmak ve üretim kalitesini geliştirmek için iş güvenliğini artıracak adımlar atmaya kararlılıkla devam edeceklerini söyledi.
Türkiye'nin, son 9 yılda güven ve istikrar ortamını oluşturduğunu, makro-ekonomik gücünü çok yüksek bir seviyeye taşıdığını, bugün dünyada yaşanan olumsuz gelişmelere rağmen yatırımcıların en çok güven duyduğu ekonomilerin başında geldiğini ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:
''Türkiye, 2003-2010 yılları arasında yaşanan küresel krize rağmen yıllık ortalama yüzde 4,9 oranında bir büyüme kaydetmiştir. Türkiye ekonomisi, küresel krizden sonrası dönemde, dünyada en hızlı toparlanan ekonomilerden birisidir. 2010 yılında yüzde 8,9 gibi yüksek bir büyüme oranı yakalayan ülkemiz, bu yılın ilk çeyreğinde yüzde 11 oranında büyümüş ve dünyada en hızlı büyüyen ekonomi olmuştur.
Bu dönemde, kriz sürecinde dünya genelinde yükselen işsizlik rakamlarını en hızlı toparlayan ve toparlanan ülkelerden de biriyiz. Geçen yılın mayıs dönemine göre, bu yılın aynı döneminde yaklaşık 1,4 milyon vatandaşımıza istihdam sağlamamız, ne kadar dinamik bir ekonomiye sahip olduğumuzun bir başka göstergesidir. Bu tür hızlı büyüme dönemleri, ülkelerin iş güvenliği gibi bazı kritik hususları gözden kaçırmalarına veya bilinçli bir şekilde ertelemelerine neden olabilir, ancak Türkiye, bir yandan istihdamı artırırken, istihdam şartlarını iyileştirme konusundan da hiçbir taviz vermemektedir.''
“İŞVERENLERİ ÖDÜLLENDİREN DÜZENLEMELER”
Başbakan Erdoğan, zamanında çözülmeyen sorunların birike birike nasıl büyük sorunlar haline dönüştüğünü, sorunlar büyümeden çözüm üretmeleri gerektiğini çok iyi bildiklerini söyledi.
İnsanın ekonomik gelişmenin hem kaynağı hem de hedefi olduğuna inandıklarını ifade eden Erdoğan, hükümet olarak, iş sağlığı ve güvenliği bilincini artırmak ve çalışma hayatında güvenlik kültürünü yaygınlaştırmak amacıyla birçok faaliyet gerçekleştirdiklerini, öncelikle hükümet programımda işin değil, insanın korunmasına ve bu alanda yapılacak çalışmalara özel atıflar yaptıklarını kaydetti.
Erdoğan, ''Mesela mevzuata uyan, iş sağlığı ve güvenliği için gerekli tedbirleri alan, kayıt dışı işçi çalıştırmayan işverenleri ödüllendiren düzenlemeler yapacağız'' dedi.
Her yıl 4-11 Mayıs tarihleri arasında ''İş Sağlığı ve Güvenliği Haftası''nı, 2001 yılından bu yana da her 2 yılda bir ''Uluslararası İş Sağlığı ve Güvenliği Bölgesel Konferansı''nı düzenlediklerini hatırlatan Erdoğan, mevzuat çalışmalarında, kuralcı yaklaşımdan ziyade önleyici, koruyucu ve iyileştirici bir anlayışla hareket ettiklerini belirtti.
“İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ YASA TASARISI”
Başbakan Erdoğan, ''Bu yaklaşımla hazırladığımız müstakil İş Sağlığı ve Güvenliği Yasa Tasarısı'nı da önümüzdeki dönemde yasalaştırmayı ve çalışma hayatımıza kazandırmayı hedefliyoruz. Bu kanun, memur ve işçi ayrımı olmaksızın bütün çalışanları, kamu-özel ayrımı olmaksızın bütün işverenleri ve işçi sayısını dikkate almaksızın bütün işyerlerini kapsayan bir nitelik taşımaktadır'' dedi.
Türkiye'de sanayi yatırımlarının, küçük atölyelerin ve orta ölçekli fabrikaların, küçük sanayi sitelerine ve organize sanayi bölgelerine yoğunlaşması için adımlar attıklarını, üretim faaliyetlerinin planlı bölgelere kaymasını, çevre sorunlarının minimize edilmesi, iş güvenliğinin ve üretim kalitesinin artması için çok önemsediklerini ifade eden Erdoğan, bu nedenle, son 9 yılda Türkiye'de küçük sanayi sitelerinin ve organize sanayi bölgelerinin sayısında önemli artışlar sağladıklarını, bu bölgelerin doluluk oranını da önemli ölçüde artırdıklarını bildirdi.
Erdoğan, bu konuda yeni bir adım daha attıklarını, organize sanayi bölgelerindeki atıl parsellerin, girişimcilere indirimli veya bedelsiz olarak tahsis edilmesinin önünü açtıklarını söyledi.
''Her alanda olduğu gibi, iş sağlığı ve güvenliği konusunda da uluslararası işbirliğini geliştirmeye büyük önem veriyoruz'' diyen Erdoğan, İslam İşbirliği Teşkilatı ile iş sağlığı ve güvenliği konusunda önemli ve verimli çalışmalar yürüttüklerini, çalışma hayatında standartları yükseltmek için, işçi ve işveren örgütlerimiz başta olmak üzere bütün taraflarla sosyal diyalog kapılarını daima ardına kadar açık tutacaklarını anlattı.
“DÜNYANIN EN BÜYÜK 10 EKONOMİSİNDEN BİRİ OLMAK”
Erdoğan, ''Her alanda olduğu gibi, çalışma hayatının şartlarını da insana yakışan en üst seviyeye taşıyacağız'' dedi.
Göreve geldikleri 2002'de dünyanın 26. ekonomisi olan Türkiye'nin 2010 yılında dünyanın 17. büyük ekonomisi olduğuna işaret eden Erdoğan, Uluslararası Para Fonu (IMF) tahminlerine göre, bu yılın sonunda Hollanda'yı geride bırakarak dünyanın en büyük 16. ekonomisi olacağını söyledi. Erdoğan, 2023 yılında, yıllık 500 milyar dolar ihracat yapmayı ve dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olmayı hedeflediklerini vurguladı.
IMF'ye borçlarının şu anda 3,8 milyar dolara düştüğünü, Merkez Bankasında döviz rezervinin de şu anda 94 milyar dolara ulaştığını dile getiren Erdoğan, ''Dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olmak, sadece üretimle, yatırımla, fabrikayla, ihracatla olacak bir iş değildir. Bu hedefe ulaşmak için demokrasi standartlarından hukuk sistemine, insan haklarından sosyal ve kültürel alanlara, teknolojik ilerlemeden çalışma hayatına kadar her alanda yakaladığımız ivmeyi devam ettirmeliyiz'' dedi.
“İYİLEŞTİRİCİ VE GELİŞTİRİCİ YAKLAŞIM SERGİLENMELİ”
Erdoğan, günümüzde iş sağlığı ve güvenliğinde kuralcı yaklaşımdan ziyade iyileştirici ve geliştirici bir yaklaşımın benimsenmesi gerektiğini vurgulayarak, şöyle dedi:
''İş dünyasının da bu konuyu uyulması gereken bir zorunluluktan ziyade, sağlık ve güvenliği destekleyen, verimi ve kaliteyi artıran bir araç olarak görmesi gerekir. Ancak böyle bir kültür oluştuğu takdirde, iş sağlığı ve güvenliği konusunda sürekli iyileşme ve gelişme sağlamak mümkün olacaktır. Bu güvenlik kültürünü, diğer alanlara ve yediden yetmişe toplumun tüm kesimlerine de yaymak gerekmektedir. Bu yılki kongre parolasında sağlıklı ve güvenli bir gelecek için küresel güvenlik kültürü oluşturmanın vurgulanması, bu açıdan son derece önemlidir. Sağlıklı ve güvenli iş yerlerinin oluşması, iş kazaları ve meslek hastalıklarının önlenebilmesi için bu kültürü oluşturmalı ve tüm topluma yaygınlaştırmalıyız.
Bu konudaki çabaların, ulusal ve uluslararası düzeyde işbirlikleri ile desteklenmesi ve iyi uygulamaların uluslararası etkinlikler yoluyla paylaşılması, bu süreci daha da hızlandıracaktır. 19. Dünya İş Sağlığı ve Güvenliği Kongresi'nin bu açıdan tüm katılımcılar için olumlu sonuçlar doğuracağına inanıyorum. Bu kongrede ortaya çıkacak olan bilgi ve sonuçların, daha iyi ve yaşamaya değer bir dünya oluşturmamıza önemli katkılar sağlayacağını düşünüyorum.''
|
|
|
|
|
Reklam |
“Din lüzumlu bir müessesedir. Dinsiz milletlerin devamına imkân yoktur."
M.Kemal Atatürk
Adrese Git |
|