İÇERİK Detay YAZARLARIMIZ
:: Anasayfa
:: Haberler
:: Yazarlar
:: Sesli Makale
:: TARIM
:: ÇEVRE/DOGA
:: KENT ve YAŞAM
:: SAĞLIK
:: BİLİMSEL GELİŞMELER
:: İNANÇ
:: SİYASET
:: ÇALIŞMA HAYATI
:: DÜŞÜNSEL
:: TOPLUMSAL
:: SAGLIK İÇİN SPOR
:: KİŞİSEL GELİŞİM
:: EKONOMİ
:: EGİTİM
:: YARGIDAN
:: GÜVENLİK
:: TEKNOLOJİ
:: HOBİLER
:: MAĞAZİN
:: TOPLUMSAL YÖNLENDİRME HABERİ
:: DOGAL AFETLER
:: ULUSLARARASI(DİPLOMASİ)
:: KÜLTÜR-SANAT
:: İNSANLIK
:: TARİH
:: İLETİŞİM
Genç Yazarlarımız
Reklam

İMAN ETMEDİKCE CENNETE GİREMEZSİNİZ, BİRBİRİNİZİ DE SEVMEDİKCE İMAN ETMİŞ OLAMAZSINIZ!

H.z. Muhammed


Adrese Git
MEDENİYETLER İTTİFAKI DEVAM EDECEK

Medeniyetler İttifakı güçlendirilerek devam etmeli

 Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Uluslararası teröre karşı en önemli silah, medeniyetler ittifakını temin etmektir, bunu başarmaya mecburuz. Medeniyetler İttifakı, aslında medeniyetler çatışmasını çökerten bir proje olarak ortaya çıkmıştır'' dedi.

 Recep Tayyip Erdoğan, Jose Luis Rodrigues ZapateroAK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Uluslararası teröre karşı en önemli silah, medeniyetler ittifakını temin etmektir, bunu başarmaya mecburuz. Medeniyetler İttifakı, aslında medeniyetler çatışmasını çökerten bir proje olarak ortaya çıkmıştır'' dedi.

 Erdoğan ve İspanya Başbakanı Jose Luis Rodrigues Zapatero, Türkiye , İspanya 3. Zirvesi'nin ardından ortak bir basın toplantısı düzenledi.

 Başbakan Erdoğan, Başbakanlık Merkez Bina'da yaptığı açıklamada, İspanya ve Türkiye'nin iki Akdeniz ülkesi olduğunu dile getirerek, ''Arap Baharı'' olarak nitelenen sürece değindi.

 Erdoğan, şöyle konuştu:

 ''İki Akdeniz ülkesi olarak da bu 'Arap Baharı' olarak tanımlanan şu süreç içinde Türkiye, demokrasi sürecini hak ve özgürlükler sürecini, totaliter rejimlere karşı bakışı itibariyle, otokratik rejimlere bakışı itibariyle İspanya ile aynı düşünceleri paylaşan iki ülkeyiz.

 Dolayısıyla bu süreçte, ortaya koyacağımız tavırlar, inanıyorum ki bu değişim, dönüşüm süreçlerine önemli katkıda bulunacaktır. Bölge ülkelerinin ekonomilerine katkıda bulunmak üzere, ortak çaba göstermeye de aramızda karar vermiş bulunuyoruz. Şunu özellikle belirtmek isterim ki Türkiye ve İspanya, aynı değerleri paylaşan iki ülke olarak uluslararası meselelere yapıcı ve çözüm getirici bir vizyon ile yaklaşmaktadırlar. Bunu en büyük ispatı Medeniyetler İttifakı Projesi'dir.

 Bu projeyi değerli dostum ile bir otel odasında oturup söyle konuşmaya başladığımızda belki o zaman yanımızda olan arkadaşlarımız, bunun nasıl gerçekleşeceğine inanmıyorlardı.''

 

''TERÖRE KARŞI EN ÖNEMLİ SİLAH, MEDENİYETLER İTTİFAKI...''

 

Bugün gelinen noktada, 100'ü aşkın ülke, uluslararası kurum ve kuruluşun, artık Medeniyetler İttifakı Projesi'nin yanında yer aldığını anlatan Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

 

''Bunlar Medeniyetler İttifakı'nın içinde şu anda bulunuyorlar. Çünkü biliyoruz ki uluslararası teröre karşı en önemli silah, medeniyetler ittifakını temin etmektir, bunu başarmaya mecburuz. Ve Medeniyetler İttifakı, aslında medeniyetler çatışmasını çökerten bir proje olarak ortaya çıkmıştır. Bundan dolayı çok büyük öneme haizdir ve bunu güçlendirerek devam ettirmekte de kararlıyız. Tabii, Medeniyetler İttifakı girişimi ön yargıların aşılması ve yanlış algılamaların bertaraf edilmesi için siyasi irade oluşturmak noktasında önemli bir çerçeve sunmuştur, önemli çerçeve sunuyor... Şunu herkesin görmesi gerekiyor; dünya artık iki kutuplu, soğuk savaş parametrelerinin geçerli olduğu bir dünya değil. Bunları artık çok çok geride bıraktık. Günümüz dünyası, farklı ırk, inanç ve kültürlere ait insanların barışa dayalı bir gelecek inşa etmelerini gerektiriyor.

 

Ve bunun için biz siyasilerin, biz liderlerin, ortaya çok önemli tavırlar koyması gerekiyor. Öyle zannediyorum ki bu yılın BM Genel Kurulu, bunun önemli bir sınavını verecektir. Bu önemli sınav da Filistin sorunuyla ilgili, Filistin'in devlet olma ideallerini gerçekleştireceği bir sınav olacaktır. Bu konuyu da değerli mevkidaşımla görüştük ve bunu adımını da kararlı şekilde atıyoruz, atacağız.

 

Bölgenin iki öncü ülkesi olan Türkiye ve İspanya'ya, Akdeniz havzasındaki yeni gelişmeleri barış ve refah açısından fırsatlara dönüştürmek bakımından özel bir sorumluluk düşüyor. Ülkelerimizin işbirliği içinde yürütecekleri tüm çalışmalar, inanıyorum ki bölgemizdeki barış ve istikrara yapabileceğimiz katkıların özgün örneklerini teşkil edecektir.''

 

AVRUPA BASKETBOL ŞAMPİYONASI

 

Erdoğan, gelecek yıl İspanya'da düzenlenecek 4. zirvede iki ülke arasındaki işbirliğinin daha da gelişmesine yönelik yeni adımlar atılacağından emin olduğunu ifade etti.

 

Başbakan Erdoğan, Avrupa Basketbol Şampiyonası'nda Türkiye ile İspanya arasında oynanan maça da değindi. Erdoğan, ''Ama bir de tabii dün akşam İspanya-Türkiye, o yönden güzel bir gelişme oldu. Ve İspanya'yı yenmek suretiyle de malum gruptan şansı yakaladık. Bundan dolayı da özellikle teşekkür ediyorum. Futbolda da İspanya tartışılmaz'' dedi.

 

Başbakan Erdoğan, Zapatero ile düzenledikleri ortak basın toplantısında, gazetecilerin sorularını da yanıtladı.

 

Erdoğan, İsrail ile yaşanan sorunlarla ilgili bir başka soruyu yanıtlarken de Türkiye'nin özellikle İsrail'den 3 önemli sorunun çözümüm istediklerini anımsattı.

 

Başbakan Erdoğan, ''Bir; 'Türkiye'den özür dileceksiniz' dedik. İsrail'e teklifimiz budur. 2; tazminat ödenmesi' dedik. 3; Gazze'ye ambargonun kaldırılması... Tabii bunlar yerine gelmediği sürece normalleşmenin olması da mümkün değildir' dedik. Ve böyle bir adımı da atmayacaklarını açıkladıkları için bizler de adımımız şu anda atmış bulunuyoruz'' dedi.

 

Bir gazetecinin, ''NATO'nun füze kalkanı kurulmasına yönelik çalışmalarda son nokta nedir? Türkiye'nin çekinceleri giderildi mi? Uluslararası basında bu kalkanın İsrail'i korumak adına yapıldığı yorumları var. Bu noktada İran'dan gelen tepkiler var. Bunların nasıl değerlendirirsiniz?'' sorusu üzerine Başbakan Erdoğan, ''Bu konu, Türkiye'de tabii bir radar üssünün kurulması olayıdır'' dedi.

 

Erdoğan, şunları kaydetti:

 

''Bu radar üssünün kurulması NATO çerçevesi içinde yapılan bir süreçtir ve bizler de bir NATO ülkesi olmak suretiyle, bu konunun en uygun neresiyse, bunu gerek Silahlı Kuvvetlerimiz, gerek Dışişleri, çalışmalarını azami ölçüde, en ince teferruatına kadar yapıldı ve hala da bu çalışmalar yapılıyor ve en kısa zamanda neticelendirip Türkiye'de bizleri herhangi bir sıkıntıya vesaireye sokacak adım söz konusu değil. Bunların hepsi basit kulislerdir. Atılan adımın, biz bölgemiz için önemli olduğunu düşünüyoruz. Ve onun içinde bu konuda hükümet olarak en geniş manada da istişaremizi yaparak kararımızı vermiş bulunuyoruz.''

 

Konuşmasında Türkiye ile İspanya arasında her alanda giderek gelişen, yoğunluk ve derinlik kazanan ilişkilere değinen Başbakan Erdoğan, gerek kendisi, gerekse İspanya Başbakanı Zapatero'nun döneminde geliştirilen ilişkilerin gerçekten uluslararası ekonomik krizlere rağmen çok farklı bir seviyeye ulaştığını kaydetti. Erdoğan, ''Özellikle AB süreci içerisinde her zaman yanımızda desteğini gördüğümüz değerli dostuma burada teşekkür etmeyi de kendim için bir görev telakki ediyorum'' dedi.

 

Erdoğan Türkiye-İspanya Zirvesi'nin üçüncüsünü tamamladıklarını anımsatarak, iki ülke arasındaki ilişkilerin geçmişinin uzun bir tarihi kapsadığını belirtti.

 

Zirve toplantılarının ikili ilişkilere farklı bir derinlik, zenginlik kazandırdığına işaret eden Başbakan Erdoğan, ''Bu sayede ülkelerimiz arasındaki işbirliğini her yıl düzenli olarak gözden geçiriyor, ileriye yönelik ortak çabalarımızın belirlenmesine imkan sağlıyoruz. Bilindiği gibi başbakanlar düzeyinde, bakanların katılımıyla gerçekleştirilen zirve formatındaki toplantıları çok yakın ve özel ilişkilerimizin bulunduğu ülkelerle bugüne kadar düzenledik, düzenliyoruz. Bu zirveyi de yeni Hükümetimizin kuruluşunun hemen ertesinde şu anda gerçekleştirmiş bulunuyoruz. Bu durum iki ülke arasındaki ilişkilere verdiğimiz kıymetin de önemli bir göstergesini teşkil ediyor. Şunu memnuniyetle ifade etmek isterim ki Türkiye-İspanya ilişkileri ekonomi, güvenlik, savunma sanayi ve enerji başta olmak üzere her alanda gelişiyor'' diye konuştu.

 

İki ülke arasında çok zengin bir bir potansiyel olduğuna dikkati çeken Erdoğan, şöyle devam etti:

 

''Göreve geldiğimizde ekonomik ilişkilerimizin, 2003 yılını kastediyorum, 3.7 milyar dolar gibi bir seviyede iken, bugün bütün sıkıntılara rağmen bu yıl sonu itibariyle öyle zannediyorum ki 10 milyar doları aşacağız. Daha fazlası olabilir ama azı olmaz. Gelişmeler onu gösteriyor. Ve İspanya ile ekonomik ve ticari ilişkilerimizin geliştirilmesine bu alandaki işbirliğimizin güçlendirilmesine büyük önem addederken, bildiğiniz gibi Ankara-Eskişehir Hızlı Tren hattı, TÜPRAŞ İzmit rafinerisinin dönüşümü, iki ülke arasındaki işbirliğinin önemli örnekleridir. Bu arada yine Ankara-Konya arasındaki raylı sistemin de özellikle yazılım noktasındaki işini yine İspanyol dostlarımız almış ve orayı da hizmete sunmuş bulunuyoruz.

 

İspanyol bankacılık grubu yine burada önemli bir adım attı. Türkiye'de Garanti Bankasının önemli bir hissesini satın almak suretiyle o da Türkiye'nin finans sektörüne girmiş bulundu. İspanyol şirketlerinin ülkemizdeki yatırımlarına şöyle bir bakacak olursak, ikili ticaret hacmimiz 2010 yılında yaklaşık 8.5 milyar dolara ulaştı. Yatırımlarına baktığımız zaman 8 milyar dolar gibi bir yatırıma ulaştıklarını görüyoruz. Öyle zannediyorum ki bu süreç hızlı bir şekilde devam ederken, bundan böyle atılacak adımlar da özellikle karşılıklı gidiş gelişlere baktığımızda, son 9 yıl içerisinde büyük bir atılımın olduğunu görüyoruz. Dünyanın en itibarlı havayolları arasına giren THY, özellikle İspanya seferleri itibariyle 2011 yılında 4 güzergah olmak üzere, şu anda haftada 36'ya çıkmış bulunuyor. Tabi bu çok çok önemli bir performansı sergiliyor. Bu gerek turist noktasında gerek işadamlarımızın gidiş gelişleri noktasında önemli bir adım. Şu anda da uçuşların Sevilla ve Bilbao'ya başlatılması için hazırlıklar sürüyor. Buralara da inşallah başlayacağız.''

 

''İKİ VİZYONER ÜLKE KONUMUNDAYIZ''

 

İspanya'nın Türkiye'nin AB sürecine desteğine de değinen Erdoğan, şunları söyledi:

 

''İspanya'nın AB üyelik sürecimize verdiği destekten bahsetmiştim. 2010 yılının ilk yarısındaki dönem başkanlığı sırasında Türkiye'nin katılım sürecinde ilerleme sağlanması için samimi bir çaba sergilediğini o dönemde yaşadık. Bu tutumu da tabii takdirle karşılıyoruz. Özellikle Türkiye şu anda ekonomik alandaki temkinli gidişi, büyüme oranındaki sağladığı başarı, gerek mali disiplin ve bu mali disiplinin yanında bölgedeki örnek duruşu dünyada takdirle izleniyor. Ve bu süreç adeta ekonomik yatırımlar noktasında Türkiye'yi gerçekten girilecek, sığınılacak bir liman, bir ülke olarak görüyor.

 

Bununda ötesinde bizler özellikle enerji alanında İspanya ile çok daha farklı adımları yenilenebilir enerji noktasında atmayı hedefliyoruz. Aynı şekilde ulaşımda özellikle de raylı sistemde kara ulaşımında, deniz ulaşımında müşterek adımlar atmayı hedefliyoruz. Ve bunları başarabilecek iki vizyoner ülke konumundayız İspanya ve Türkiye olarak... İkili ticaret hacmi noktasında Türkiye İspanya için özellikle Asya'ya, körfez ülkelerine açılım sağlayan ülke. Aynı şekilde İspanya da Türkiye için Latin Amerika ülkelerine açılım sağlayabilen bir ülke konumunda. Bu bakımdan atılan veya atılacak adımlar bizler için önem sağlıyor.''

 

TÜRKİYE-İSRAİL İLİŞKİLERİ

 

Başbakan Erdoğan, Zapatero ile yaptığı görüşmede Türkiye-İsrail ilişkilerinde yaşanan sorunların gündeme gelip gelmediğine yönelik soruyu yanıtlarken şunları söyledi:

 

''Türkiye-İsrail ilişkileriyle ilgili tabii bana soru sordular. Ve kendilerine bizim de tabii sürecin detayını anlattık ama burada girmemize gerek yok. Ancak konuyla ilgili biz, biliyorsunuz İsrail'in uzlaşmaz tavırları karşısında uluslararası sularda 9 vatandaşımızı şehit etmelerinden sonra, uzun bir süreç tabii çalıştı... Cenevre, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi ve dünya genelindeki gelişmeler... En sonunda biz, Birleşmiş Milletler'deki panelin bir süreci vardı ve bunu da bekledik. Yeni bazı gelişmeler oldu, bu gelişmelerden sonra yine İsrail'in siyasi manevraları karşısında atmamız gereken adım ortaya çıktı.

 

İlk adımı attık. Bu tabii ki nihai adım değil. Bu adımı geçenlerde Dışişleri Bakanım da açıkladı. Bunların bir tanesi biliyorsunuz diplomatik ilişkileri 2. katip seviyesine indirme adımıdır. Biz ikinci katip seviyesine indiriyoruz. İsrail'in buradaki bütün diplomasi mensuplarını da aynı şekilde 2. katip seviyesine indirilmesi noktasındaki uyarımızı yapmış bulunuyoruz ve yarın onlar için son gün.

 

İkinci adım iki ülke arasındaki askeri anlaşmaları, özellikle savunma sanayine yönelik ticari ilişkileri tümüyle askıya almış bulunuyoruz. Bu ikinci adımımızdır.

 

Üçüncü bir adım var; Türkiye uluslararası kara sularında ki, bu Doğu Akdeniz'dir, Akdeniz'dir, burada serbest dolaşım hakkını korumak için gerekli önlemleri alacaktır, bu adımları da atacaktır.

 

Dördüncü bir adım; o da mağdur ailelere, gerek şehitlerimiz, gerek gazilerimizle alakalı olarak uluslararası platformda hukuki destek vereceğiz. Bu süreç devam edecek.

 

Bir diğer adım da; bu da Gazze ablukasını tanımayan Türkiye ki bunu tanımıyoruz, ablukanın Lahey Uluslararası Adalet Divanı'nda incelenmesini de sağlayacak adımları yine aynı şekilde atacağız. Bunlar da bizim bu süreç içerisinde geliştirdiğimiz birinci hamlemiz olacaktır. Bundan sonra tabii ki diğer planlar devreye girecektir."

 

 

SİYASET  
VATANDAŞ, CHP ve CHP’Lİ
HÜSEYİN BENEK

TOPLUMSAL  
KRİZLERİN TEMELLERİ
FİKRİ ADİL

ÖNERİLER  
UYUŞTURUCUNUN KİŞİLERE VE TOPLUMA ETKİLERİ
DERMAN ABİ

TOPLUMSAL  
DİNDAR, DİNSİZLER!!! DİNSİZ DİNDARLAR!!
SITDIK FANİ

TOPLUMSAL  
TARIM ve HAYVANCILIKTA ÜRETİCİ SORUNLARI
M.Akif GÖKALP

TOPLUMSAL  
CUMHURİYETİN YÜZÜ KADINLAR
Nevval SEVİNDİ

TARİH  
TÜRKLERİN TARİHDE YERİ ve ÖNEMİ
Tomris VAKANÜVİS

ŞİİR  
NORMALİ AŞMAK!
AHSEN'E SEVDALI

SİYASET  
CHP TARTIŞMANIN KEYFİLİĞİ
AYDIN FİKİRLİ

GELECEK  
YAPAY ZEKA ve METAVERSE NEDİR?
Şahin KAHİN

Reklam

“Din lüzumlu bir müessesedir. Dinsiz milletlerin devamına imkân yoktur."

                                    M.Kemal Atatürk


Adrese Git
Sitemiz en iyi 1024 x 768 çözünürlükte ve Internet Explorer ile görüntülenir...
EpoxSoft