DEMİRTAŞDAN MAKUL ACIKLAMALAR

Demirtaş, 4 günlük yaz kampı programını açıkladı!

 BDP'nin Van'da kampa giren milletvekillerinin 4 günlük 'yaz kampı' sonrası Demirtaş, toplantılarının ana gündem maddelerini açıkladı

 BDP Grup Başkanı Selahattin Demirtaş, demokratik özerkliğin barış projesi olduğunu, savaş ilanı ve dayatma olmadığını savunurken, "Bu projeye ilana karşı tepkiler savaşta ısrardır. Asker yetmez yanında polis, polis yetmez 15 bin artsın. Burada DTK'nın ilan ettiği özerklik mi çatışmayı büyütür, yoksa başbakanın ilan ettiği polislerin sayısının artması mı büyütür? Hangisi ölümleri önler kamuoyunun takdirine sunuyoruz" dedi.

Bağımsız seçildikten sonra BDP'ye geçen ve Van'da kampa giren milletvekillerinin 4 günlük 'yaz kampı' sona erdi. BDP Grup Başkanı Selahattin Demirtaş, toplantılarının ana gündem maddesini yeni anayasa çalışmalarının oluşturduğunu söyledi. Demirtaş, demokratik özerkliği Türkiye'deki birliğin ve bütünlüğün teminatı olarak gördüklerini belirterek, "Demokratik özerklik bir barış projesidir. DTK tarafından ilan edilen proje bir savaş ilanı değildir, bir dayatma değildir, bir barış projesidir. Barış ilanıdır. Değerlendirmek isteyenlere sunulmuş son derece güçlü bir barış zeminidir" dedi.

"ANAYASA HAZIRLIK ÇALIŞMALARINI SOMUT ŞEKİLDE HALKIMIZLA PAYLAŞACAĞIZ"

Demirtaş, yeni anayasayla ilgili çalışmaları nasıl sürdüreceklerini tartıştıklarını belirterek, şunları söyledi: "En nihayetinde bu ülkede tüm sorunlar çözülecekse, demokratik, özgürlükçü, sivil bir anayasa ile çözülebilir. Bizler de bu anayasa tartışmalarında aktif öncü bir rol almak istiyoruz. Anayasa meclisleri, platformları bütün bu tartışmalar son derece güçlü veriler ortaya çıkarmıştı. Bu sonuçları da dikkate alarak şu saatten itibaren anayasa hazırlık çalışmalarını somut bir şekilde halkımızla paylaşarak her yerde tartışmaları sokaklarda, meydanlarda panellerde konferanslarda sürdürerek, aynı zamanda bir taslağa dönüşecek şekilde çalışmayı da yürüterek, biz anayasa çalışmalarına güçlü bir katılım göstereceğiz. "Başbakan Erdoğan yaptığı bütün açıklamalarda tekçilikten vazgeçmeyeceklerinin altını çiziyor. Eğer tekçi zihniyet devam edecekse yapılacak anayasa yeni anayasa olmaz. Dolayısıyla bu çalışmaya hükümet, yeni anayasa çalışması başlattık dememelidir. Dolayısıyla ön koşulsuz, ön yargısız kesinlikle tekçi zihniyetin aşılacağının da taahhüdü verilerek Türkiye'deki bütün toplumsal kesimleri kendi dili ile kimliği, kültürü ile inancıyla Türkiye'de yaşamasını garantisi olacak bir anayasayı birlikte yapmayacaksak kimse kusura bakmasın ama Kenan Evren anayasasının 2011-2012 versiyonuna biz anayasa demeyeceğiz. Yeni bir anayasayı hep birlikte yapma konusunda da bir diyaloğa, birlikte çalışmaya açık olacağız" dedi.

"BLOK ÇATI PARTİSİ OLACAK"

Toplantıda önemli çalışmalardan birinin de Demokratik Cumhuriyet'in hayata geçmesi Cumhuriyet'in demokratikleşmesi perspektifi ile yola çıkan blok hareketi olduğunu söyleyen Demirtaş, "Bunun bir kongreye ve giderek bir siyasi partiye dönüşmesi çalışmaları zaten başlamıştı. Biliyorsunuz bu konuda bir komisyon kurulmuştu. Daha önce çatı partisi olarak ifade edilen, şu anda kendini blok olarak ifade eden çalışma bir kongre şeklinde örgütleme çalışmalarına aktif olarak başlamıştır" dedi.

 "DEMOKRATİK ÖZERKLİK BİR BARIŞ PROJESİDİR"

Demokratik Cumhuriyet'in bir ayağı olarak gördüklerini belirttiği demokratik özerklikle ilgili ise Demirtaş, "En nihayetinde DTK'nın ilan etmiş olduğu Demokratik Özerkliği meşru bir hak olarak gördüğümüzü ve bu hakkın hayata geçebilmesi anayasal yasal güvenceye kavuşabilmesi için de bütün platformlarda, TBMM'de önümüzdeki dönemlerde mücadelemizi, çabamızı, gayretimizi sürdüreceğimiz ifade ediyoruz. Bu projeyi Türkiye'deki birliğin ve bütünlüğün teminatı olarak görüyoruz" dedi. Demokratik özerkliğin teklik dayatmasına karşı refleks olduğunu, dayatma olmadığını, bölünmenin parçası olmadığını, birleştirici olduğunu savunan Demirtaş, "Demokratik özerklik bir barış projesidir. Bir savaş ilanı değildir, bir dayatma değildir, bir barış projesidir. Değerlendirmek isteyenlere sunulmuş son derece güçlü bir barış zeminidir. Aslında hükümetin ve hükümetlerin uygulamaları nedeniyle fiilen bölünmüş olan Türkiye'yi gerçek anlamda gönüllü birleştirecek, bütünleştirecek bir proje olarak görmelidir. Bu nedenle kimse Türkiye'nin şu andakinden hele hele şu linç saldırı ortamıyla şu kadar ayrımcı dil kullanan hükümetin politikacıların olduğu bir dönemde kimse Türkiye'yi şuandakinden daha fazla bölemez" dedi.

 BAŞBAKAN VE BAKANLARIN AÇIKLAMALARI CİDDİYETSİZLİKTİR

Demirtaş, "Demokratik özerkliği anlamadan ne olduğu konusunda tek bir fikir sahibi olmadan açıklama yapan hükümet üyeleri ve başbakan siyasetçileri şaşkınlık ibretle izlediğimizi belirtmek istiyoruz. Bu kadar önemli bir sorunun ortasında yüzyıllık bir geçmesi olan ve tüm kesimlerin Türkiye'nin en büyük sorunu olarak kabul ettiği bir konuda siyasi bir gelişme yaşanıyor, bu gelişmenin içeriğine ne olduğu anlaşılmadan basın üzerinden duydukları bir iki spekülatif manşetle başbakanın, bakanların yorum yapıyor olması ciddiyetsizliktir. Tartışılacaksa bu ciddiyetle tartışılmalı ele alınmalıdır" diye konuştu.

 "BU VATAN KİMSEYE BABASINDAN MİRAS KALMADI"

"Bahsettiğiniz o dökülen kanlar bu ülkede yok sayılan ve sizin ısrarla görme istemediğiniz etnik kimliklerin de kanıdır" diyen Demirtaş, "Kürtlerin de Türklerin de bu coğrafyada yaşanan halkların da canını kanını ortaya koyarak yarattığı ortak vatanıdır. Kimse vatanı bu toprakları kendi babasından miras kalmış gibi gösteremez. Kimse Kürt halkını ne teröristlikle ne de bölücülükle suçlayamaz. Hükümeti bir kez daha uyarıyoruz ateşle oynuyorsunuz ve yanlış yapıyorsunuz"

 "15 BİN POLİS Mİ ÖLÜMLERİ DURDURACAK?"

Demokratik özerklikle çatışmaların durması için Kürtler'in en büyük hamlesini yaptığını belirten, "Bu projeye ilana karşı tepkiler savaşta ısrardır. Birlikte yaşamak için Kürtler ha bire elini taşın altına koyuyor. Yaptığı her konuşma barışa hizmet etsin diye çaba yürütüyor. Buna karşı Başbakan savaşı nasıl yürütebilirim diye proje yürütüyor. Asker yetmez yanında polis, polis yetmez 15 bin artsın. Burada DTK'nın ilan ettiği özerklik mi çatışmayı büyütür, yoksa Başbakan'ın ilan ettiği polislerin sayısı artmalı mı büyütür? Hangisi ölümleri önler kamuoyunun takdirine sunuyoruz" diye konuştu.

 BAŞBAKAN'A ÇAĞRISINI YİNELEDİ

Demirtaş, Başbakan'a çağrısını yineleyerek, "Biz Türkiye Hükümeti olarak Kürt sorununun çözümünde şiddeti devredışı bıraktık' demelidir. 'Tek yol siyasettir, barışçıl yöntemlerdir' demelidir. Bunu dediği günden sonraki gün yanında göreceği ilk destekçi biz olacağız" dedi.

 ÖZGÜR DÜŞÜNEN VEKİLLER ALMAYI TERCİH EDERİZ

Demirtaş, "Biz bir ikna çabasında değiliz. Sonuçta bir blok olduk. Arkadaşlarımızla tartışıyoruz. Farklı düşünceler olabilir. Düşüncesini ifade etmekte korkan ya da genel başkana dokunmayı ibadet gibi sayan vekiller olmaktansa özgür düşünen ve düşündüklerini açıklayan vekiller almayı tercih ederiz" dedi.