İÇERİK Detay YAZARLARIMIZ
:: Anasayfa
:: Haberler
:: Yazarlar
:: Sesli Makale
:: TARIM
:: ÇEVRE/DOGA
:: KENT ve YAŞAM
:: SAĞLIK
:: BİLİMSEL GELİŞMELER
:: İNANÇ
:: SİYASET
:: ÇALIŞMA HAYATI
:: DÜŞÜNSEL
:: TOPLUMSAL
:: SAGLIK İÇİN SPOR
:: KİŞİSEL GELİŞİM
:: EKONOMİ
:: EGİTİM
:: YARGIDAN
:: GÜVENLİK
:: TEKNOLOJİ
:: HOBİLER
:: MAĞAZİN
:: TOPLUMSAL YÖNLENDİRME HABERİ
:: DOGAL AFETLER
:: ULUSLARARASI(DİPLOMASİ)
:: KÜLTÜR-SANAT
:: İNSANLIK
:: TARİH
:: İLETİŞİM
Genç Yazarlarımız
Reklam

İMAN ETMEDİKCE CENNETE GİREMEZSİNİZ, BİRBİRİNİZİ DE SEVMEDİKCE İMAN ETMİŞ OLAMAZSINIZ!

H.z. Muhammed


Adrese Git
BAŞBAKANDAN 61 HÜKÜMETİN YOL HARİTASI

“Ustalık dönemimiz bereketli ve verimli geçecek”

 

“Ustalık dönemimiz bereketli ve verimli geçecek” Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yeni kabine listesindeki değişikliklere ilişkin, ''Geçen dönem bu kalfalık dönemini, çıraklık dönemini başarıyla sürdürmüş olan arkadaşlarımı herhalde tekrar değiştirmemizin anlamı yok'' dedi.

Erdoğan, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e yeni kabine listesini sunmasının ardından Başbakanlık Yeni Bina'ya geçti. Erdoğan, burada düzenlediği basın toplantısı ile 61. Hükümete ilişkin açıklamalarda bulundu. Erdoğan, daha sonra gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. Bir gazetecinin ''Yeni Başbakan yardımcılarının görev dağılımı konusunda bilgi verebilir misiniz, özellikle demokratik açılım konusunda'' sorusu üzerine Başbakan Erdoğan, kendisi adına bir Başbakan Yardımcısının Terörle Mücadele Yüksek Kuruluna başkanlık ettiğini hatırlattı. Başbakan Erdoğan, ''Beşir Atalay Bey bu göreve aynen başkanlık edecek ve Milli Birlik ve Kardeşlik Projemizle ilgili süreci yürütmek, bunun yanında İçişleri Bakanlığına bağlı olan Güvenlik Müsteşarlığını bu defa buraya bağlayacağız. Başbakan Yardımcılığına bağlı olarak bu müsteşarlık çalışacak. Yani İçişleri Bakanlığında böylece iki müsteşarlık olmayacak'' diye konuştu.

Bir gazetecinin kabineye bakıldığında fazla değişiklik olmadığını belirterek, ''Bu mevcut bakanlardan memnun olduğunuz anlamına mı gelir?'' sorusu üzerine Erdoğan, şöyle konuştu:

''Siz tabii değişiklik denildiği zaman '25'inin birden gitmesi' olarak algılıyorsunuz. Geçen dönem bu kalfalık dönemini, çıraklık dönemini başarıyla sürdürmüş olan arkadaşlarımı herhalde tekrar değiştirmemizin anlamı yok. Bunun dışında olan arkadaşlarımızın da hizmetleri oldu, onlara da zaten ayrıca teşekkür ediyorum. Ama 'ustalık dönemi' olarak nitelendirdiğimiz bu dönemde de yani dört yıl aynı ekiple gideceğimiz anlamına gelmez. Fakat bu dönem içinde gerek ikinci dönemi bizimle beraber yaşayan arkadaşlarım, gerek daha birinci dönemi bizimle beraber yaşayan arkadaşlarım var. Bizim bu dört yılımız performansı çok yüksek bir dört yıl olacak. Onun için de bu süreçte, özellikle birinci yıl çok yoğun bir çalışma ve performans, bu performansı ortaya koyabilen arkadaşlarımla Allah ömür verirse devam edeceğiz. Aksi takdirde gerektiğinde bizler yine bu kabinenin içinde değişikler yapabiliriz. Bütün mesele şu anda azimle, kararlılıkla neticeye bakacağız ve çok başarılı neticeler almak zorundayız. Zira ustalık döneminin çok bereketli ve verimli geçmesi lazım. Bu bakımdan altı arkadaşımın yeni, üç arkadaşımın da görev yerlerinin değişikliği demek neredeyse kabinenin yarısına yakın bir değişim demektir. O bakımdan bu sıradan bir olay değildir. Hayırlı olsun.''

Yeni dönemde hükümet sözcüsünün kim olacağı ve Başbakan Yardımcıları Bekir Bozdağ ile Bülent Arınç'ın görev dağılımlarına ilişkin soru üzerine Başbakan Erdoğan, ''Bunları tabii, bir arkadaşlarımla tekrar oturacağım ama büyük ihtimalle Bülent Bey'in görevlerine belki bir ilave olabilir. Ama mevcut üzerindeki görevi devam ettirecek. Bekir Bey'in görev alanları da yine daha çok Faruk Bey'deki görev ve onun yanına belki bazı görevler ilave etme durumu olabilir. Çünkü bu arkadaşlarımın hepsi de, dört Başbakan Yardımcımın dördü de, inandığım, güvendiğim, gayretli, çalışkan, alanlarında da başarılı arkadaşlar. Onlarla beraber bu süreci devam ettireceğiz.''

''EN ÖNEMLİ GÖREV MİLLETVEKİLLİĞİ''

Bakan yardımcılarının atanmasına yönelik sürece ilişkin soru üzerine Erdoğan, ''Çok vaktimiz yok. Hemen süratle, yarın Bakanlar Kurulunu toplayacağım. Bakanlar Kurulu toplantısında arkadaşlarımıza bununla ilgili çalışmalarını hemen başlatmalarını ve alternatif arkadaşlarla gelmelerini...'' yanıtını verdi. Bakan yardımlarının 3 ana görevinin olacağını belirten Erdoğan, şöyle konuştu:

''Bir, parlamento ile münasebetleri onlar ağırlıklı olarak yürütecekler. Yani milletvekillerimiz illeriyle ilgili olabilir, farklı yerlerle ilgili olabilir sorunları o bakanlığa iletmede muhatap bulabilmesi lazım. Onun için bakan yardımcılarının bu noktada adeta sabit bir görevi var. İki, illerin sorunlarını kesinlikle bunlar almalı ve illerden gelen sorunları da aldıkları zaman bunları yakın takipte onlar sürdürmeli. STK'ların sorunlarını onlar takip etmeli ve kendi bakanlıklarıyla ilgili bu süreçleri de sürdürerek sona erdirmeli.''

''Hükümet sözcüsü belirlendi mi?'' sorusu üzerine Erdoğan, yarın Bakanlar Kurulu'ndan sonra açıklayacaklarını söyledi.

''Kıbrıs'ta bazı yerel gazetelerde hükümete karşı olan tepkiler nedeniyle sizin Kıbrıs ziyaretinizin iptal edilebileceği yazıldı, bununla ilgili birşey söyleyebilir misiniz?'' sorusuna Başbakan Erdoğan, ''Beni yerel gazetelerin veya bazı marjinal grupların değerlendirmeleri ilgilendirmez. Allah nasip ederse 19-20'sinde Cumhurbaşkanının davetine icabetle orada olacağım'' cevabını verdi.

Başbakan Erdoğan, bir soru üzerine Milli Savunma Bakanlığı için ihdas edilecek bakan yardımcısının ''sivil'' olacağını olacağını söyledi. Yeni kabinede bazı bakanların yer almamasının nedeni soran bir gazeteciye Başbakan Erdoğan şu cevabı verdi: ''En önemli görevleri zaten milletvekilliği. Bundan daha önemli görev olamaz. Bakanlık görevini şu anda 25 bakan arkadaşımıza görev veriyorum, bunlar bir yerde milletvekilliğinin yanında bana göre tali görevdir, aslolan milletin vekilliğidir ve o görevleri devam edecek. Tabii ki kendilerinden tecrübelerinden şüphesiz bundan sonraki süreçte de istifade edeceğiz. Bu zaman zaman bize olan danışmanlıkları olabilir, zaman zaman kendi bakanlıklarıyla ilgili olabilir, komisyonlarda olabilir, bu tecrübeleri deneyimleri bizim için her zaman daim olarak devam edecek. Hepsinden öte teşkilatımızla ilgili çalışmaları.''

''PARLAMENTO İÇ HUKUKUNUN GEREĞİ YAPILIR''

Başbakan Erdoğan, ''Cuma günü hükümet programını sunacaksınız, Hükümet programının satır başlarını önemli başlıkları itibariyle paylaşır mısınız? Gerek hükümet programı okunurken, gerek güven oylaması sırasında muhalefet sıralarının boş kalma ihtimaline karşı bir çözüm beklentisi de var. Böyle bir ustaca çözüm beklentisi noktasında bu gibi mesajınız olur mu?'' sorusu üzerine şunları söyledi:

''Birincisi bizim hükümet programımızın birinci bölümünü ağırlıklı olarak yeni anayasa, ileri demokrasi ve bunun yanında temel hak ve özgürlükler oluşturuyor. Arkasında ekonomi önemli bir yer tutuyor, bunun yanında güçlü toplum önemli bir yer alıyor. Ve özellikle de bugüne kadar olan sürecin bir kısa özetlemesi ve bundan sonra yapılacak olanlar ki sosyal politikalar önemli bir yer alacak bu dönem bizim çalışmalarımızda. Onun için de sosyal politikalar üzerinde ciddi manada yoğunlaşacağız. Tabii bir diğeri de uluslararası ilişkiler noktasında dış politika önemli bir yer alacak ve bu konuda bugün son çalışmamızı hükümet programı üzerinde yapıyoruz. Yani bizim hükümet programımız şu anda hazır. Kendim de programı okudum arkadaşlarımla beraber bir çalışma yaptık, bugün son çalışmayı ucu açık olarak sizlerden sonra bir ziyaretçi heyetim var Libya'dan onlarla görüşmem var ondan sonra çalışmamızı yapacağız. Ve çalışmamıza müteakiben de Cuma günü saat 15.00'da parlamentoda sunumunu yapacağız. ''Arzularının muhalefetin yemin ederek TBMM'de yerini alması olduğunu beliren Erdoğan, burada bir önyargılarının söz konusu olmadığını söyledi. Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Grup Başkanvekili arkadaşımın ayın 15'iyle ilgili böyle bir sürçülisanı olmuş. Tabii böyle bir tarih vermeyi doğru bulmuyorum o yanlış bir şey. Anamuhalefet herhalde marjinal değildir. Anamuhalefet demokrasilerde her zaman iktidarın alternatifidir. İktidarın alternatifi olan bir anamuhalefet partisi marjinal düşünce kalıbı içerisinde hareket ederse bu öyle zannediyorum ki kendisine yetki verenleri de üzecektir. Ve şu anda anamuhalefetin tavrını tasvip etmemiz mümkün değildir. Sadece kendilerine verilen bir görev vardır o da milletvekili olmuşlardır ama vekaleti tamamlayıcı o yemini yapmadıkları için ciddi bir sorumluluğun altındadır. Çünkü yasama çalışmalarına katılamadıktan sonra alınan vekaletin bir anlamı olur mu? Alınan vekaletin bir anlamı olması için sana o vekaleti verenlerin verme gerekçesine yerine getireceksin nedir o? Hizmettir. Şu anda bir hizmet var mı? Yok.

'Anadolu'ya bütün milletvekillerini dağıtıp gidip orada anlatın...' Neyi anlatacak? 'Biz yemin etmedik, içeride iki tane arkadaşımız vardı bundan dolayı yemin etmedik' diyemezsin. Bu bir defa yargıya, hukuka karşı ayrı bir saygısızlıktır. Bırakın onu yargı ne yapacaksa yapsın o süreç orada devam etsin. Ama sen gel burada aynen MHP'nin yaptığı gibi sende buradaki çalışmalara katıl. Ama bunlar buradaki çalışmalara katılmamak suretiyle şu anda anamuhalefet görevini yerine getirmiyor. Tek farkı var, tribünde izlemiyor genel kurula giriyor. Olay budur. Eğer bu süreç içerisinde kendileri yeminlerini yapmak suretiyle yasama görevlerine katılırlarsa biz bundan memnun oluruz fakat yasama görevlerini yerine getirmiyorlarsa o zaman da parlamento içi hukukun gereği neyse bunu da tabii yerine getirmek orada bizim görevimizdir.''

Bir gazetecinin yeni kabine listesi açıklanmadan önce ''Veysel Eroğlu'nun yeni kabinede yer almayacağına yönelik bazı yorumlar olduğunu'' hatırlatması üzerine Başbakan Erdoğan, ''O yorumları kimler yapıyor bilmiyorum. Böyle bir şey söz konusu değil'' diye konuştu.

Türkiye'nin yüzölçümünün büyük bir kısmını orman alanlarının oluşturduğunu belirten Erdoğan, yeni oluşumda bu konuda çok hassas olduklarını bildirdi. Suyun artık petrol kadar kıymet ifade eden bir konuma geldiğini dile getiren Başbakan Erdoğan, suyun artık sadece içmek için ya da kullanmak göreviyle kullanılmadığını söyledi.

Suyun enerji, çevrecilik, balıkçılık açılarından da önemli olduğunu vurgulayan Başbakan Erdoğan, ''Dolayısıyla bu konuyu çok ciddi olarak ele alalım istedik'' diye konuştu.

''2014 SEÇİMLERİNDE BÜYÜKŞEHİR BELEDİYELERİNİN SAYISI ASGARİ 27'YE ÇIKIYOR''

Türkiye'de plan noktasında da ciddi sıkıntının olduğunu ifade eden Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:

''Nedir o sıkıntı? Bir belde belediyesi bakıyorsunuz kendisine göre bir plan yapıyor. Yanında mimar var mı, yok. Öyle bir belde belediyesi neyin planını yapacak? Yapamaz. Öyle ilçe belediyeleri var ki, ufacık bir ilçe belediyesi. Yanında belki onun da bir mimar bile yok, bir harita mühendisi yok, bir çevre mühendisi yok. Böyle bir şeyi yapması mümkün mü, değil. Öyleyse biz dedik ki iki planı bir defa merkeze alalım. Bu nedir? Bir ulusal bir plan yapalım. Türkiye'nin ulusal planı yok. 780 bin kilometre karenin bir planının yapılması lazım. Türkiye'nin neresinde ne var, biz bunu görmeliyiz. BUnu yapmamız lazım. Ustalık dönemi diyoruz. Bir diğeri de 250 binlik planları bölgesel olarak yine aynı şekilde biz yapalım. 100 binlik veya aşağısı nazım imar planları noktasında bunu büyükşehirler yapsın. Yeni dönemde 2014 seçimlerinde büyükşehir belediyelerinin sayısı asgari 27'ye çıkıyor. Eğer Mardin ve Malatya, onlar da 750 bini yakalamaları halinde o zaman bu sayı 29'a çıkmış olacak. Büyükşehir belediyelerinin de nazım imar planlarını en azından 25 binlik ve 5 binlik nazım imar planlarını yapmak suretiyle şehirlerimizdeki bu kaçak yapılaşmayı, bu gecekonduydu bu tür yapılardan şehirlerimizi kurtaralım ve şehirlerimizi gerçekten modern şehirler haline getirelim istiyoruz. Bunun için önce plan, proje daha sonra da kontrol mekanizmalarını çok iyi çalıştıralım istiyoruz. Bu bakımdan da güçlü bir bakanlık, her iki bakanlık olarak bunu söylüyorum. Orman ve su işlerinde son dönemde çok ciddi bir barajlarda, HES'lerde çalışmalarımız var. Suyu artık atıl kullanmayan bir ülke haline geliyoruz. 2014 sonu itibarıyla sınır aşan sular noktasında sorunlar var, bunları iyi değerlendirmemiz lazım. Artık 'Su akar Türk bakar' demeyeceğiz, artık 'Su akar Türk yapar' diyeceğiz. Suyumuzun zerresini kullanmamız lazım.''

Orman ve Su İşleri Bakanlığının belediyelerle koordineli olarak geri dönüşümü çok iyi değerlendirmesi gerektiğini dile getiren Başbakan Erdoğan, ''Artık park, bahçe sulamasında içme suyunu kullanmak gerçekten çok büyük bir israftır. Evlerimizde aynı şekilde, içme suyu olarak değil ama kap kaçak yıkanmasında, banyoda kullanma suyu olarak bu suyu kullanmak çok daha isabetli olacaktır. Batı bunu artık 6 kere 7 kere geri dönüşüm yapmak suretiyle değerlendirebiliyor. Eğer biz bunu değerlendirebilirsek o zaman işte kişi başına su kullanımında 10 bin metreküpü yakalayabiliriz. Ama şu anda biz halen 3 bin metreküpteyiz. Suyu bol bir ülke değiliz aslında. Öyle zannediliyor, öyle propagandası yapılıyor. Ama bu geri dönüşüm noktasında bu tedbirleri alır, bu adımları atarsak 10 bine doğru yol alırız'' dedi.

BDP'LİLERİN TUTUMU

Bir gazetecinin anamuhalefet partisinin yanı sıra BDP'li milletvekillerini de Meclise gelmediklerini anımsatarak, ''Cumhurbaşkanı ile bu konuda bir değerlendirmeniz oldu mu?'' sorusu üzerine Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:

''Sayın Cumhurbaşkanımızla bu konuyla ilgili değerlendirmemiz noktasında zaten öyle ciddi bir farklılığımız söz konusu değil. Ancak BDP'nin desteklediği veya desteklemediği derseniz, desteklemediği bağımsız milletvekili yok. Hepsi zaten onunla koordineli olarak seçime girmiş milletvekili bunlar. Şu anda da kendilerine farklı bir yol belirlemişler ve Diyarbakır'da toplanarak, orada toplantılarını yapıp, oradan değişik yerlere dağılma, yani demokrasi içerisinde bir yol arama hedefleri, bir yol arama sorunları yok. Sırtlarını nereye dayadıkları zaten belli. Eğer demokrasi içerisinde bir yol arayacaklarsa bunun yeri Diyarbakır değil. Diyarbakır hepimizindir. Eğer onun üzerinde farklı hesaplar içine giriyorlarsa aldanıyorlar. Tek yeri var bu işin TBMM'dir. Türkiye'nin milletvekiliyse bunlar yerleri TBMM'dir, ama Türkiye'nin değil farklı bir anlayışta, bir Belediye Meclis üyesi ise veya İl Genel Meclis üyesi ise onu bilemem. Çünkü şu anda yaptıkları şey o kategorinin içerisindedir. Adeta bir İl Genel Meclisi Üyesi olarak çalışıyorlar. TBMM üyesi olarak değil. Olayın aslı budur. Ve biz bu konuda az önce CHP ile alakalı ne söylediysem, şu anda BDP Grubunu zaten kurmuş durumda onun içinde söyleyeceklerim farklı değil.''

FUTBOLDAKİ ŞİKE İDDİALARINA YÖNELİK SORUŞTURMA

Başbakan Erdoğan, bir gazetecinin, ''Hem bir Fenerbahçe taraftarı olarak hem de futbolla yakından ilgilenen birisi olarak, Fenerbahçe ile ilgili son yaşanan gelişmelere ilişkin düşüncelerinizi bizimle paylaşır mısınız?'' şeklindeki sorusu üzerine ise şunları söyledi:

''Olay tabii sadece Fenerbahçe ile alakalı değil, bu iş dal budak saldı çok geniş bir alan var. Tabii yargı buradan hangi belgelerle nereye ulaşacak bunu bilemem. Şunu çok açık samimi söylüyorum, bundan öncede söyledim. Eğer bir yerde suistimal varsa, bir yanlış varsa bunun adil bir yaklaşımla çözülmesi lazım. Bu bizim çok sevdiğimiz, inandığımız, bildiğimiz ne olursa olsun orada da takınacağımız tavırdır. Bu konu ile ilgili olarak şu anda yargı belgelerle, bilgilerle çalışmalar yaptığını söylüyor. Aldığımız bilgiler bu istikamette, temenni ederim ki süratle bir neticeye adil bir şekilde varmak suretiyle, bizim uluslararası bu noktadaki vizyonumuza leke gelmesin. Uluslararası camiada lekelenmeyelim. Zaten şuandaki tartışmalar da bize bir leke getiriyor. Bunun süratle temizlenmesi lazım. Tabii bu artık uzun yıllara yönelik de, en azından bu tür dedikoduların yapılmasına bile fırsat vermeyecektir. Yani Türkiye her alanda, Ergenekon'du, Balyoz'du, şuydu buydu vesaire gibi bir çok alanlarda olduğu gibi, bir çok sorunlu alanları temizleyerek, önümüzdeki sorun alanlarını da arındırarak gerçekten halkımızın yönetimine, halkımızın yargısına, kurumlarına inandığı bir ülke haline gelmelidir. Atılan adımlar buna yöneliktir ve bizde bunları duygusal bir şekilde değil, olması gereken neyse bu şekilde onlara bakmalıyız. Temenni ederiz ki adil kararlar verilmek suretiyle bir neticeye varılır ve şu anda artık takımlar kampta, ligler başlayacak ne olduğu, ne olacağı süratle meydana çıkmış olsun.''

Başka bir gazetecinin, ''Daha önce Meclis Başkanvekilliği için hem CHP'den hem de MHP'den kadın adaylar gösterilmişti. Kulislerde de Nimet Çubukçu'nun adı geçiyordu, şimdi açıkladığınız listede de göremedik kendisini. Acaba bu dönem AK Parti'nin  Meclis Başkanvekilliği adayı olabilir mi? Öyle bir tasarrufunuz olabilir mi?'' şeklindeki sorusu üzerine de Başbakan Erdoğan, ''Bunu tabii grubumuzda değerlendirmesini yaparak belirleyeceğiz. Onun için herhangi bir şey söylemem söz konusu değil. Belirleyici ben değilim, grubumla, MYK'mla bunu birlikte değerlendirerek inşallah adımını atacağız'' dedi.

 

''SON ÇEYREKTE CARİ AÇIĞIN ÇOK DAHA GERİLEDİĞİNİ GÖRECEĞİZ''

''Büyüme normal gözüküyor, enflasyon normal ancak cari açık kaygı verici boyutta. Hükümet Programınızda bu konuya yaklaşacaksınız?'' yönündeki bir soru üzerine ise Başbakan Erdoğan, ''Kaygı verici değil, hiç endişe etmeyin, rahat olun'' yanıtını verdi.

Erdoğan, şunları kaydetti:

''İnşallah son çeyreğe cari açıkta da çok farklı gireceğimizi göreceksiniz. Bütün çalışmalar tedbirler o konuda alınıyor. Bu ülke ihracatıyla, büyümesiyle, şu andaki performansıyla cari açık falan bunları rahatlıkla aşar. Bunların gerekçeleri, sebepleri zaten bellidir. Biz bu gerekçeler üzerinde, inşallah yeni oluşumla birlikte arkadaşlarımız yoğun bir çalışmayı yapacaklar. Başlamış çalışmamız var. Son çeyrekte cari açığın da çok daha gerilediğini göreceğiz.''

 

 

 

 

 

SİYASET  
VATANDAŞ, CHP ve CHP’Lİ
HÜSEYİN BENEK

TOPLUMSAL  
KRİZLERİN TEMELLERİ
FİKRİ ADİL

ÖNERİLER  
UYUŞTURUCUNUN KİŞİLERE VE TOPLUMA ETKİLERİ
DERMAN ABİ

TOPLUMSAL  
DİNDAR, DİNSİZLER!!! DİNSİZ DİNDARLAR!!
SITDIK FANİ

TOPLUMSAL  
TARIM ve HAYVANCILIKTA ÜRETİCİ SORUNLARI
M.Akif GÖKALP

TOPLUMSAL  
CUMHURİYETİN YÜZÜ KADINLAR
Nevval SEVİNDİ

TARİH  
TÜRKLERİN TARİHDE YERİ ve ÖNEMİ
Tomris VAKANÜVİS

ŞİİR  
NORMALİ AŞMAK!
AHSEN'E SEVDALI

SİYASET  
CHP TARTIŞMANIN KEYFİLİĞİ
AYDIN FİKİRLİ

GELECEK  
YAPAY ZEKA ve METAVERSE NEDİR?
Şahin KAHİN

Reklam

“Din lüzumlu bir müessesedir. Dinsiz milletlerin devamına imkân yoktur."

                                    M.Kemal Atatürk


Adrese Git
Sitemiz en iyi 1024 x 768 çözünürlükte ve Internet Explorer ile görüntülenir...
EpoxSoft