ÖN SEÇİMSİZ SEÇİM OLMAZZ, MAKALELERİNİ
YAYINLAMAYA
DEVAM EDİYORUZ.
Kocaeli demokrat gazetesindan ERKAN NİGİZ Makalesi
ÖN SEÇİMSİZ SEÇİM
ÇOK partili siyasal yaşamımıza hakim olan “ağır aksak işleyiş”in temel nedenlerinden birin de siyasi partilerimize hakim olan “lider sultası” oluşturuyor.
Bize özgü siyasi parti yapılanmasında lider çevresini seçiyor, sonra da seçtiği kişilere dönerek “şimdi siz de beni seçin” diyor.
Hal böyle olduğu içinde sözde “demokrasinin vazgeçilmez unsuru” olan siyasi partilerimizde işin özü değişiyor ve “parti içi demokrasi”nin “d”si bile yer bulamıyor. Siyasi partilerde “tabandan tavana” olması gereken yönetim yön değiştiriyor ve yönetim “tavan”ın eline geçiyor.
Ülke olarak bir “seçim süreci“ yaşıyoruz. Önümüzdeki 12 Haziran’da “24. Dönem TBMM”nin belirleneceği milletvekili genel seçimleri var. Seçime katılacak durumda olan 20’den fazla siyasi partinin haline bir bakın. Var mı, demokrasinin güzelliği olan seçime “demokratça” hazırlanan? Maalesef yok. Siyasi partilerin tümü liderlerine “teslim” olmuş durumda. Liderin dediği dedik, aksini söylemek mümkün değil. Seçmenin önüne, seçmen tarafından belirlenmiş milletvekili aday listeleriyle gitmeyi düşünen yok. Bundan önceki seçimlerde olduğu gibi milletvekili adaylarını “lider” belirleyecek, seçmen de o listeye oy vererek kendisini temsil edecek vekilini seçecek.
Seçime “3 ay” var. Boy boy ve her görüşten milletvekili aday adayları sokaklarda dolaşıyor. Dolaşırken de çevrelerine “gülücükler” dağıtıyorlar. Amaçları sokaktaki vatandaşa “şirin” gözükmek ama kaderleri, mensup oldukları siyasi partinin liderinin iki dudağının arasında.
Seçim takviminin beli olmasıyla birlikte dikkatlerimizi siyasi partilerin genel merkezlerine çevirdik. Hangisinin “aday belirleme” yöntemi olarak “önseçim” yapacağını merakla bekledik. Ama gördük ki önseçim gibi bir niyetleri yok. Milletvekili adaylarını “merkez yoklaması”yla belirleyecekler, “liderin tercihi”ni seçmenin önüne koyacaklar.
12 Eylül sonrasında yapılan milletvekili genel seçimlerinin hemen tümü “erken” veya “baskın” seçim olarak yapıldı. Dolayısıyla da adayların “önseçimsiz” belirlenmesinin “zaman yok” bir mazereti vardı. Ancak şimdi durum hiç de öyle değil. Seçim zamanında yapılıyor ve “ön seçime niyetli” olan parti veya partiler için bol bol zaman vardı. Bu zamanı kullanmayan siyasi partiler, şimdi kalkıp da “zaman yok” diyemezler.
Ön seçim konusunda en istekli parti CHP. Ana muhalefet partisinde örgüt tüm kademeleriyle “ön seçim” diyor. Örgütün bu isteği, hafta sonunda il ve ilçe başkanlarının gerçekleştirecekleri “Ankara çıkarması” sırasında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve Genel Merkez yöneticilerine anlatılacak. Doğrusu bu ya, ön seçim niyeti olmadığını gördüğümüz CHP Genel Merkezi’nin, CHP Örgütü’nden gelen bu isteği nasıl bastıracaklarını merak ediyoruz.
İşin aslına bakarsanız, AK Parti tabanında da “ön seçim” istekleri var. Ancak ne teşkilat yöneticileri, ne de milletvekili aday adayları, “dikkate alınmayacağını” çok iyi bildikleri bu isteği yüksek sesle konuşamıyor. Çünkü iktidar partisine mensup olduklarını ve kaybedenin de bir şeyle kazanacağını biliyorlar ve bu aşamada dışlanmak istemiyorlar.
Milletvekili genel seçiminin arifesinde, “demokrasinin vazgeçilmez unsuru” siyasi partilerimizde hal böyle. Dileriz ki bu seçim, “parti içi demokrasinin işletilmediği“ son seçim olur.
|