|
|
|
Genç Yazarlarımız |
|
Reklam |
İMAN ETMEDİKCE CENNETE GİREMEZSİNİZ, BİRBİRİNİZİ DE SEVMEDİKCE İMAN ETMİŞ OLAMAZSINIZ!
H.z. Muhammed
Adrese Git |
|
|
|
BU VEKİLLER KİMİN VEKİLİ OLACAK |
Mebuslar artık parti başkanının vekili!! Mebus “atanmak” için başvuru dilekçelerini partilerin başkanları inceleyecek. Hoşlarına giden isimleri sıraya dizecek. Sonra da halka “Bu listeye rey verin” diyecek.
Mebuslar artık parti başkanının vekili
Mebus “atanmak” için başvuru dilekçelerini partilerin başkanları inceleyecek. Hoşlarına giden isimleri sıraya dizecek. Sonra da halka “Bu listeye rey verin” diyecek.
Adayın ismini listeye kim yazıyor? Parti başkanı. Listede ismi olan mebus seçilirse kimin sayesinde TBMM’ye girecek? Başkan. Mebus, kimin vekili olacak? Oy veren halkın mı? Hayır. Parti başkanının vekili olacak. Çünkü halk tanıdığı, vekili olmasını istediği için onu seçmeyecek. Listedekiler halkın partinin başkanına verdiği oy sonucu seçilecek. O zaman ne olacak? “Mebusun boynu halka karşı değil, parti başkanına karşı kıldan ince olacak.” Parti başkanının sözünden dışarıya çıkamayacak.
Önce bu gerçeği tespit edelim. Gerçeği kabul edelim de... Ne biz kendimizi kandıralım, ne de partilerin listesine, başkan tarafından isimleri yazıldığı için TBMM’ye girecek olanlar “Biz milletin vekiliyiz. Biz milleti temsil ediyoruz” diyerek bizi kandırmasınlar.
Ama ne yapalım ki, düzen budur. Değiştiremiyeceğimize göre, düzenin halkı daha fazla rahatsız etmemesi için cümle parti başkanlarından, listelere girecekleri seçerken biraz özen göstermelerini isteyelim.
Düzen budur değişmez
Parti başkanlarının listeye isimlerini sıraladıkları kişiler, 4 yıl bu ülkenin kaderini belirleyecek olan TBMM’deki toplantılara iştirak edecek. Parmak kaldırarak kanunların kabul veya red edilmesini sağlayacak. Bakan olacak. Türkiye’yi dış ülkelerde temsil edecek.
Parti başkanlarımız da “insan”. Bir insan her şeyi bilemez, her konuda doğru karar veremez, her şeye yetişemez. Bunun için başbakan olan parti başkanı, kendisine yardım edecek bakanları seçiyor.
Dünyanın 16’ncı büyük ülkesiyiz diye övünüyoruz. 73 milyon insanımızın her biri daha iyi, daha mutlu bir Türkiye arayışında. Küreselleşme denen şeyle sınırlar kalktı. Dünyadaki başka ülkelerle her gün siyasi, ekonomik, sosyal, politik konularda toplantılar yapılıyor. Türkiye’nin değişik uluslararası kurumlarda temsili söz konusu. Temsil demek, başka ülkelerden gelen mebuslarla konuşmak, tartışmak demek. Bu ise uzmanlık, birikim ve yabancı dil bilgisi gerektiriyor.
Saf ve bakir bir Anadolu çocuğu olarak, sandık başına gittiğinde başkanın hazırladığı listeyi, o listedeki isimleri tanımadan, bilmeden oy verme mecburiyetindeki bir seçmen olarak parti başkanlarından rica ediyorum...
Emekli kahvesi olmasın...
Lütfen rahmetli Menderes gibi yapmayınız. Rahmetli “Odunu listeye yazsam, milletvekili seçtiririm” demişti. Bu ülkeye de bu halka da yazık olur.
Lütfen, listelere yazılacak isimleri seçerken, (1) Gençlere öncelik veriniz. Yaşı geçmiş olanlar bu ülkeye yapacakları kadar hizmeti zaten yaptı. Sağ olsunlar, var olsunlar. TBMM emekli kahvesi değildir. (2) Eğitime ve yabancı dil bilgisine önem veriniz. Er meydanlarında rezil olmayalım. (3) Günümüz bilgi çağı. Ülkenin, bu halkın bilgi çağının nimetlerinden yararlanabilmesinin yolunu açacak kadrolara ihtiyaç var. (4) TBMM’nin önümüzdeki yıllarda işi zor. Dünya politikası bölgeyi sarsıyor. İçeride bölünme gündemde. İşsizlik ciddi sorun. Eğitim sistemi sancılı. Bu konularda çalışacak yetenekleri listeye koyunuz.
Bunları listeye koyunuz da... Sonra gönlünüz kimi istiyor ise sıra onlara gelsin. Futbolcu, manken, şarkıcı, çalgıcı diyerek hiç kimseyi, hiçbir mesleği küçümsemek haddimiz olamaz. İstiyorsanız onları da listelere koyunuz.
Dostlarınızı, yakınlarınızı da listeye alabilirsiniz. Hatırları kalmasın. Ama listelerin tamamı bunlarla dolmasın.
|
|
|
|
|
Reklam |
“Din lüzumlu bir müessesedir. Dinsiz milletlerin devamına imkân yoktur."
M.Kemal Atatürk
Adrese Git |
|