Demokrasi ölçülerini bir türlü tutturamıyoruz.
DÜNYA DEMOKRASİ SIRALAMASI 1 Norveç 2 İzlanda 3 Danimarka 4 İsveç 14 Almanya 17 ABD 18 İspanya 19 İngiltere 28 Yunanistan 29 İtalya 31 Fransa 86 Lübnan 87 Ekvador 88 Honduras 89 Türkiye 89 Nikaragua 91 Zambia 92 Tanzanya 98 Uganda
Gözlerime inanamadım tekrar tekrar baktım ama sıralama dogru..
İngiliz dergisi Economist'in araştırma birimi Intelligence Unit, Türkiye'de demokrasiyi değerlendirdi. İki yıl öncesine göre iki basamak gerileyen demokrasimiz Nikaragua’ya denk.
Vatan Gazetesi'nde yer alan habere göre, Türkiye, Economist dergisinin dünyada demokrasi endeksi araştırmasında, tam demokrasi ve kusurlu demokrasiler arasında yer alamadı. İki yıl öncesine oranla iki basamak geriye düşerek Nikaragua’yla 89’unculuğu paylaşan Türkiye, Tanzanya ve Uganda’nın da bulunduğu hibrit (melez) rejimler grubunda.
Dünya çapında 1.6 milyon satış rakamına sahip olan İngiltere merkezli haftalık ekonomi dergisi Economist, iki yılda bir yaptığı dünya demokrasi endeksi araştırmasının üçüncüsünü yayımladı.
167 ülkeyi kapsayan araştırmada, Türkiye, 2008’de olduğu gibi “hibrit rejimler” arasında gösterildi. Ekonomistin araştırma birimi “Economis Inteligence Unit” tarafından yapılan ankette devletler, seçim süreci ile çoğulculuk, sivil özgürlükler, hükümetlerin iş- levi, siyasal katılım ve siyasal kültür dikkate alınarak dört ana kategoride sıralandı. Birinci kategori olan Tam demokrasiler bölümünde 26 ülke yer aldı. Bu kategoride Norveç 10 üzerinden 9.80 ortalamayla en demokratik ülke oldu. İkinci kategorideki “kusurlu demokrasiler” kısmında ise Cape Verde, Yunanistan, İtalya, Güney Afrika ve Fransa ilk beş sırada yer aldı. Araştırmanın “hibrit rejimler” kategorisinde ise Türkiye, 5.73 ortalama ile Honduras’ın ardından 10’uncu sırada yer buldu. Karma rejimler kategorisinde Türkiye’nin yanında Nikaragua, Tanzanya, Filistin, Uganda, Sierra Leone, Pakistan ve Haiti gibi ülkeler yer aldı. Toplam demokrasi endeksinde ise Türk demokrasisi, iki yıl öncesine oranla iki basamak gerileyerek 89’uncu oldu. 2008 yılındaki Demokrasi endeksi araştırmasında Türkiye, 5.69 puanla 87’nci sırada yer almıştı.
MEDYA ÖZGÜRLÜĞÜ GERİLETTİ
Araştırmaya göre, Türkiye iki yıl öncesine oranla belirlenen kategorilerde sadece yüzde 0.04 oranında ilerleme kaydetti. Ancak diğer ülkeler daha fazla demokratik atılımlarda bulunduğu için Türkiye iki basamak daha geriye düştü. Ekonomist dergisinin araştırmasında Türkiye’nin medya özgürlüğü alanında da kötüye giden ülkeler kategorisinde olduğu belirlendi. 2008-2010 yılları arasında 36 ülkenin medya özgürlüğü alanında geri gittiği tespit edildi. Avrupa’da Türkiye, Fransa ve İtalya ile birlikte medya özgürlüğü alanında geriye giden ülkeler olarak belirlendi.
SİVİL ÖZGÜRLÜK YOK
Türkiye, seçim süreci değerlendirmesinde gerilerde kaldı. 7.92 ile Sri Lanka’yı ancak geçebildi. Hükümet işlevi kategorisinde 7.14 alan Türkiye, Fransa’yla aynı puanı aldı, İtalya’yı ise geçti. Siyasi katılımda Türkiye 3.89 puanla otoriter rejimler kategorisindeki ülkelerden bile geride kaldı. Siyasi gelenek kategorisinde ise latin ülkelerini geride bıraktı. Sivil özgürlüklerde 132. sıradaki Kazakistan’ın gerisinde kaldı.
Nikaragua Economist dergisinin hazırladığı Demokrasi endeksi raporunda Türkiye ile aynı sırada yer alan Orta Amerika ülkesi Nikaragua, 200 yıl boyunca İspanyol sömürgesi olduktan sonra 1821’de bağımsızlığını kazandı. Ancak defalarca ABD tarafından işgal edildi. ABD’nin çekilmesinni ardından da iç savaş patlak verdi. 90’lı yıllara kadar cunta rejimi tarafından yönetildi. 1990’dan sonra seçimle iktidara gelen hükümetlerle yönetilmeye başlandı.
FRANSA VE İTALYA, EKSİK DEMOKRASİYE DÜŞTÜ
Economist’in 2010 Demokrasi Endeksi Raporu’nda 2008 yılına oranla 13 ülkenin rejim tipinde değişiklik oldu. En fazla hareketlilik ise Avrupa kıtasında gözlendi. Fransa, İtalya, Yunanistan ve Slovenya tam demokrasi kategorisinden eksik demokrasi kategorisine düştü. Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy’nin ülkedeki siyasi sistemden kaynaklanan hükümet gücünü, dominant ve otokratik şekilde kullanarak demokratik teammülleri tehlikeye sokması, kendi medyasına sahip olan İtalya Başbakanı Silvio Berlusoni’nin de kendini eleştiren yayınlara hiçbir şekilde yer vermemesi bu ülkelerin eksik demokrasi kategorisine düşmesinde etkili oldu. Yunanistan’-da ise başgösteren yolsuzluk skandallarının hükümete olan güvenin azalmasına neden olması eksik demokrasi kategorisine inmesine neden oldu. Afrika’-da bulunan Gana ve Mali ise hibrit rejimler kategorisinden eksik demokrasi kategorisine yükselerek, demokrasi alanında gelişim gösteren iki ülke oldu. Bolivya, Nikaragua, eksik demokrasinden hibrit demokrasi kategorisine geçti. Fiji, Madagaskar, Gambia, Etyopya hibrit rejimden otoriter rejime kaydı.
DÜNYA DEMOKRASİ SIRALAMASI 1 Norveç 2 İzlanda 3 Danimarka 4 İsveç 14 Almanya 17 ABD 18 İspanya 19 İngiltere 28 Yunanistan 29 İtalya 31 Fransa 86 Lübnan 87 Ekvador 88 Honduras 89 Türkiye 89 Nikaragua 91 Zambia 92 Tanzanya 98 Uganda
DEMOKRASİ ARGÜMANLARINI KULLANANLAR NE KADAR DEMOKRAT?
Anayasa mahkemesinin kararlarını yasamanın alanlarına müdahele, demokrasiye vurulan darbe gibi gösterenler var. Demokrasi eksikliği aranacaksa yargının ve yargıçların kararlarında değil demokratik kuruluşlar olan partilerde ve diğer sivil toplum örgütlerin de aranmalıdır.Ülkemiz partilerinin hangisinde ön seçim var? Adayları hangi demokratik yöntemlerle belirliyorlar? Kaçı normal demokratik kurallarla seçilerek genel başkan oldu ve başkanlığa devam ediyorlar. Siz demokrasinin imkanlarıyla gelenler geldiğiniz yerlerde ne kadar demokrat tavırlar sergiliyorsunuz? Demokrasi için en az kusurlu sistem denir, ama ülkemiz demokrasisi sizlerin yüzünden demokrasi kusurlarıyla doldu, bu kusurları görmeyip de, Yargının yargılama görevini demokrasi dışı ilan ediyorsunuz.
Demokrasilerde seçimlerle iş başına gelir iktidarlar, doğru. Temsilciler olan milletvekilleri mecliste yasa çıkarırken yasalara ülkenin ve ulusun çıkarlarını ve düşüncelerini yansıtırlar,doğru.Yasama da bulunan milletvekilleri yasalar ülke çıkarlarına ters ise, geniş bir toplumsal bir muhalefet var ise, liderler istese de yasaları çıkarmazlar,doğru.Telekomun özelleşmesi,ay-sel'in başka bir firmaya devri, gümrük birliğinin zamanından önce onaylanması ülke çıkarlarımıza uyuyormuyudu da onayladık. Yanlıştı lider istediği için onaylandı, keşke yargı onlara da müdahale etseydi. Ama liderin önce kendisinin seçip millete seçtirdiği vekiller, demokrasi sınırlarını erezyona uğratarak liderin yanlışına onay verdiler. Sistemin kendini koruması için böyle yanlışları durdurma firenine sistemin ihtiyacı vardır, bu da ülkemiz de Anayasa mahkemesidir.
yargı güçler ayrılığı ilkesi gereği, güçler ayrılığının Yasama,Yargı ve Yürütmeyle birlikte üç ayağından birini oluşturmaktadır. Bu üç güçte güçler ayrılığı ilkesi gereği dengeli bir güçler dağılımıyla sistem oluşmuştur. Bu Yargının yürütme kadar güçlü olması demektir. Ülkemizde çıkan sorun Yasamanın iktidar partisinin liderinin etkisi demokrasi sınırları içinde olması gerekenden fazla olmasındandır. Bu etki demokrasi sınırlarını zorlayacak nitelikte olduğundan yasaların yasalaşma anı, demokratik yasa hazırlama standartlarından sapmaya neden olmaktadır. Bütün bunları göz önününe aldığımızda demokratik sistemin otoriter sisteme kayma olasılığı, başka demokratik ülkelerden daha yüksektir. Ülkemiz siyayasi ortamı bu kaymaya müsait görünmektedir. Bu durum sadece AKP ile de sınırlı değildir. Bu sorunun bu iktidar döneminde ortaya cıkmasının nedeni iktidarın meclisteki siyasi güçünün çok fazla olamsındandır. Aynı güçle diğer partiler iktidara gelse belki de aynı sorunlar yine yaşanacaktır, bu sorun iktidarın sınırlanma sorunudur. Bunu da görevi gerği Yargı yapaçaktır, yapıyorda.
Ülkemiz de lider demokrasi si var, parti lideri degil lider partisi görünümünde partilerimiz. Bu demokrasi oyununa çagdaş dünya gülüyordur herhalde. Bir lider düşünün önce kendini seçeçekleri seçiyor, ardından milletin seçeçeklerini seçiyor, millet de liderin önerdiklerine oy vererek seçim yaptığı yanılgısına kapılıyor. Oyun devam ediyor liderler ne hikmetse zaman zaman kongreler yapıyor, seçtiği delegelere beni sececeksiniz başka alternatifiniz yok diyor, seçimden çok delegelerin bağlılığının kontrolü ediliyor, havasında oluyor kongreler. Bu liderler karşıların da başka aday olmasına bile tahammül gösteremiyorlar. Bu ne demokrasi değilmi? Bu arada demokrasinin en büyük sorunu çıkan yasaları yargının denetiminden nasıl kurtarırız oluyor.
Böyle bir siyasi ortamda Anayasa mahkemesinin kaldırılmasını veya işlevsiz hale getirilmesini istemek, önermek bindiğimiz demokrasi dalını kesmek demektir. Bu durum o an iktidarda bulunan iktidar partisinin (liderinin) insiyatifine demokratik sistemi terk etmektir. Buna ben bir demokratik vatandaş olarak razı degilim, bu nedenle referandumda hayır diyecegim.
Partilerden birinde yaşanan olayı anlatarak yazıma devam etmek istiyorum. Anadolumuzun küçük bir ilçesinde geçiyor bu olay. Adın da demokratik kelimesi de olan bir partimiz de gerçekleşen bu olay, tam demokrasi tiyatrosuna sikeç olaçak, Zübük türü bir siyasi manzara niteliğin de. Bu patimize kolay kolay üye kaydı da yapılmaz, ya üyeler kontrolden cıkarsa, 50 kişi bile üyesi yok, bu ilçemiz de bu partimizin, İlçe yönetimi kendi arasın da bir toplantı yapıyor ve bu ilçenin ilçe başkanı şu olsun diyerek anlaşıyorlar. Bu anlaşmayı da il merkezine öneri olarak götürüyorlar. Biz bu adamı veya kadını ilçe başkanı istiyoruz diyorlar. Siz kimsiniz ilçe yönetim kurulu üyeleri, partimiz de böyle bir seçim yok bu yöntemle sizin seçtiklerinizi seçemeyiz dahası atayamayız çünkü atama yetkisi genel merkez de, neden dediklerin de genel merkez bizi mav eder oluyor. İlçeden gelen bu demokrasi talebi ve yöntemi il'e kadar bile ulaşamıyor. Demokrasinin nimetleriyle lider olmuş, genel sekreter olmuş, genel merkez yöneticisi olmuş bu kişiler ne kadar demokrat, neden sorgulamıyoruz.
Bizim demokrasiye alışmamızdan mı korkuyorlar, yoksa bizlerin seçimlerine mi güvenemiyorlar. Yoksa bu yerler de demokrasi işler se kalamayacaklarından mı korkuları.
Bunları görüyoruz, biliyoruz yasal denetimin otoriter yöntemlere kaymanın önünü kesmenin yegane yolu olduğunun farkındayız. Yasal denetimlerden rahatsız olmak ise otoriter tavır göstergelerinden biri oldugunu hepimiz fark edebiliyoruz. Demokrasiye darbe vuranların kimler olduğunu anlatabilmişizdir herhalde. Darbeyi vuranlarla şikayetciler aynı ne hikmetse.
Şikayerlerinizde haksızsınız beyler, haklı olmanız için genel kurullar da, kogreler de, ön seçimler de delege seçimlerin de demokrasinin kurallarını işlettiğiniz de, rakiplerinize aday olma yollarını açtıgınız da, demokratik sistem dışına cıkarlar kaygılarımız ortadan kalkacaktır.
Hepimiz görmekteyiz ki demokrasinin üzerinde yargı baskısından çok lider baskısı vardır. Lider baskısı kaltıkca, idaa ettiğiniz yargı baskısı da kalkacaktır.
DEMOKRASİ ANÇAK DEMOKRATİK KURUM VE KURALLARLA İŞLER, DEMOKRASİMİZİN İÇİNİ DEMOKRATİK KURUMLAR VE KURALLARLA DOLDURMAK DİLEGİYLE. Selam ve sevgiler.
www.vatandasfikri.com
|