|
|
|
Genç Yazarlarımız |
|
Reklam |
İMAN ETMEDİKCE CENNETE GİREMEZSİNİZ, BİRBİRİNİZİ DE SEVMEDİKCE İMAN ETMİŞ OLAMAZSINIZ!
H.z. Muhammed
Adrese Git |
|
|
|
TEKNOLOJİK GELİŞMENİN SEYRİ |
ÜLKEMİZİN TEKNOLOJİK GELİŞMEDE Kİ DURUMU
2013 YILINDAKİ TEKNOLOJİK GELİŞMELER
Bu teknik demek, sizi rahatsız eden durumları çözmek demektir en basit anlamıyla, nasıl balta ve motorlu testere örnegin de olduğu gibi, döven ve döver bicer örneginde ki gelime gibi, arşivinizi büyük bir fiziki ortamda saklarken şimdi dijital ordam da cebinizde gezdirmeniz gibi bir gelişmedir ki bu durumdan uzak kalmamız Allah korusun bagımsızlığımıza bile kadim getirebilir. Teknik buluş demek hem hayatı kolaylaştırmanın yanı sıra bu icatlar üzerinden ekonomik gelişme demektir. Üzülerek belirtmek gerekirse durumumuz içat açsından hiç iyi degilken sanki teknolojik bir açlıktan çıkmış gibi, işimize yarayıp, yaramamasına bakmadan teknolojiye sahip olma hırsımızın ülkemize ciddi maliyetleri olmaktadır.
Teknoloji hayatımıza kolaylık katan, dogaya karşı bizi güçlü kılan, kendimizi güvende hissettiren, kendi ihtiyaçlarımızı üretmede bize yardımcı olduğu gibi, başka topluluklara karşı üstünlük sağlamada yardımcı olan aşagı yukarı makine tesisat, kişisel ve kitlesel savunma araçları, basit ev aletleri, kısacası her şeyi ilgilendiren bir durumdur ki bu alanda acilen adımlar atılmalıdır. Şimdilerde insansız hava aracı, helikopter, tank yaptık diye övünüyoruz ama daha henüz seri üretim üzerinden kendi ihtiyacımızı karşılamak ve başkalarına satarak ekonomik bir getiri sağlamak gibi aşamaya daha henüz geçemedik. Üstelikte uydulardan çok kolay istihbarat toplanabilirken, füzelerle istenilen noktaları vurulabilirken teknolojiyi geriden takip etmemize rağmen bunu üretememek üzüntü vermeyi aşmalı bizi bu işe can hıraş asılacak kadar canımızı acıtmalı ve bu işe ciddi, ciddi asılmalıyız toplum olarak.
Şimdi teknoloji ile ilgimize kısaca bakalım.
Teknoloji ile ilgimiz sadece sosyal agların yogun kullanılması, son çıkan cep telefonuna, son çıkan bilgisayara sahip olma dışına çıkılamamıştır. Artık şu deyim haline gelmiştir "son çıkan hangisi" arkasından arkadaşına hava atmak için, ya bunun 100 özelliği varla övünmek, devamında arkadaşının şu sözüyle muhatap olmak kaç özelliğini kullanıyorsun, kaç tanesi senin ihtiyacın vs..vs soruları ise sadece yüzümüzü kızartıp konuyu başka mecraya taşıyarak kaçmamıza neden olmaktadır. Arkadaş sohbetinde konuyu değiştirerek kaçabiliriz ama bu dünyadaki teknolojik konumumuzun eksiklik içinde olan ülke konumundan kurtulmamıza yardımcı olamaz. Ancak bu alanlarda ki bilim insanlarını, bizim cemaat, bizim yoldaş, bizim siyasetdaş gibi saçmalıklardan kurtularak desteklemekle kurtulabiliriz. Bu adam kayırma işinde o işi öyle abartık ki yete rki bizim adam olsun, bizim örgütü desteklesin Ahlaklı ahlaksız olmasına bile bakmıyoruz, toplumsal düzenimize yazık edecek kadar öteki olan niteliklileri adeta boğuyoruz. Konumuz toplumsal ayrıcalıkların incelenmesi olamadığı için teknolojik durumumuza geri dönelim. 2013 yılın da gercekleşen teknolojik gelişmelere bakalım belki ilham verir de bizde de gelişmelerin önünü açar.
1- Derin öğrenme: Yapay zeka da diyebilecegimiz bu gelişme, kendi kendine öğrenebilen sinirsel ağlar sayesinde oluşmaya başlayacak zihinsel olarak birimi sağlayacak dijital beyinlerin ilk adımları atılmıştır.
2-Geçici sosyal ağlar: Bu ağlar mahremiyetin korunması için bilgileri imha etme üzerine kurulmuş mantıkla çalışmaktadır.
3-Dogum Öncesi sağlık taraması: Daha anne karnındayken ceninin DNA'sının okunarak olası hastalıkların önceden görülmesini sağlama yöntemidir.
4- Üç boyutlu Yazıcı: Bu yazıcı torna örnegine bezetirsek, yada imalat sanayinde kullanılan gelişmiş parça üreten çok gelişmiş tornaların üretimine benzer bir üretimle bilgisayar üzerinde ypatığınız modellerin, maketlerin üç boyutlu yazı aracılığı ile nesne olarak çıktıların alınabilmesinin önünü açan bir teknik gelişmedir ki insanlığın gelecekte en çok kullanacağı düşünülen ve General elektirik'in kompleks parcaların imalatında kullanmaya başlamasıyla sanayide de kullanılmaya başlanmıştır.
5- Mavi Yakalı Robot: İnsanlarla beraber iş yapma yetegi olan robotların hayatımıza girmesi demektir.
6- Bellek İmplantı: Yedek bellek de diyebilecegimiz, hafıza kayıpları ve Alzheimer hastalığı nedeniyle unutulan bilgilerin kaybolmasını engelleyecek bir yedek hafıza dersek daha iyi anlamış oluruz.
7- Büyük bilgi: Cep telefonlarından gelen sinyallerden insanların nereye gittiklerini belirleyen bu teknoloji, Kenya da, malarya hastalığının nasıl yayıldığını bu veriler üzerinden, bunun nasıl engellenebilecegini belirleyen bir yöntem geliştirildi. Ayrıca Fransız Orange Telekom şirketi 5 milyon insanın telefonun dan topladığı 2,5 milyar bilgiyi araştırma dünyasına sundu. Bunun üzerine 100'e yakın araştırma şirketi bu yöntemi kullanmak için çalışmalar başlattı. Bu insanı izleme ve onun üzerinden alışkanlıklarını ve davranışlarını kayıt altına alarak çıkarımlarda bulunmaya yardımcı olacak bilgiler olarak yararlanılabilir.
8- Süper kablo şebekeleri: Yüksek gerilimli AC elektirik nakil hatları yerine geliştirilen DC hatları Elektiriği daha verimli kullanılacak ve yenilenebilir olan güneş enerjisinden üretilen enerjiler kayıpsız olarak nakledilebilecektir.
9-Ultra verimli Güneş Enerjisi: Bilim İnsanı Harry Atwater'in geliştirmiş olduğu güneş panelleri şimdikilere nazaran en az iki misli daha verim artışına neden olacaktır. Bu şu demektir gelecekte güneş enerjisi elektirik kaynağımız olacaktır.
10- Akıllı saat: Bilim İnsanı Hollandalı Eric Migicovsky önce elini cep telefonuna atmadan cep telefonunu kullanmayı hayal etti ve bilutuut'la bunu becerdi, şimdi ise Pebble saati ile bunu gerçekleştirdi.
Bu teknolojileri degerlendirdiğimiz de ise öncelikle şununla karşılaşıyoruz,
1- Atık robotlar daha bir insanileşecek, sadece görünümleri degil öğrenebilme yetenekleri de kazanacaklar, bu program üzere hareketi degil, karar vermeyi sağlayacak diyebiliriz.
2-Mahremiyetin iletişim ve izleme, dinleme gözleme aletleriyle ortadan kalktığı günümüz için insan özgürlükleri üzerinde çok büyük tehtitler oluşturduğunu görüyoruz biliyoruz dolayısıyla mahremiyeti konumak içinde önlemler alınmasına bu sosyal ağ bir örnektir.
3- Hastalıkları tedavi etme yerine önleme hem sağlık açsından hemde tedavi masrafları acısından çok önemlidir, bu Dogum öncesi DNA sıralaması hastalıkların önceden tespitini sağlayarak insanları olası rahatsızlıklardan koruyacaktır.
4- Boyutlu yazıcı model yaratmada kişisel ortam yaratmaktadır, önce dökümle, el işçiliği ile yapılan tasarımlar yazıcı üzerinden alınabilecek bu katkı büyük katkıdır.
5- Şeklen yapılan robotlara artık yapay zekalarda yüklenerek belkide duyguları olan robotlar yapılacak bu gelişme ile…
6- İmpilant diş terimi olarak hayatımıza girmişti, bu çalışmaların yapıldığı biliniyor ama imkansızlığı varsayıldığı için bir çok bilim insanı bu alanda çalışmıyordu bu son gelişme bunu mümkün kıldığı için bu alanda da çalışmalar daha da gelişecektir.
7- Bilgi toplamada, insanları izlemede, düşünsel ve davranışsal bilgilerin bir araya getirilmesinde kültürel davranışların anlaşılmasında cep telefonları üzerinden bilgiye ulaşılma bilgi madenciliği ile isimlendirilmektedir. Bu mahremiyet sınırlarının zorlanması ve özgürlüklerin sınırlandırılmasına neden olmaz umarım…
8- Enerjiyi ortaya çıkarmak kadar onu nakletmek de önemlidir, her enerji çıkarılan yerde kullanılmamaktadır, bunu en ekonomik ve en verimli ve güvenli bir şekilde bu yeni kaplolarla nakledilebilecektir.
9- Bu verimli güneş panelleri, enerji için çok dogal dengeyi de bozmadan araçlarımızın ve elektirikli eşyalarımızın çalışmasını sağlayarak, bilhassa güneş enerjili otomobillerde alan sorununu da aşarak daha uzun erimli kullanım ve ulaşım imkanları sağlanacağı beklenmektedir.
10- Bu saat bluetooth yerini alacak ve işlevsellik acısından daha kullanışlı olacağı beklenmektedir.
Bu listedeki teknolojilere ve neden oldukları gelişimler insanlık adına sevindiricidir, bizim katkımız olmaması acısından bizim adımıza ise üzüntü vericidir. Bilgi teknolojisinin kullanıcı konumumuz devam edecege benzemektedir. Kullanarak teknolojik gelişme yanılgısından nasıl kurtuluruz tartışmalarına gelince şunları duyuyoruz.
1- Kültürel sorunumuz olduğu söylenir ve buna şu örnek verilir, çocuklarımıza gençlerimize çok içat çıkarma deyimini sık kullandığımız örnegi gercekci bir örnek degildir. O zaman Japonya ve G.Kore gibi iteatkarlığın zirve yaptığı kültürler nasıl icat acısından büyük ivmeler yakalamıştır. Başka bir örnek de ABD de bilimsel gelişmelerde sayıları ile neden oldukları bilimsel gelişmeler kıyaslandığında görece başarılı görülen Türk bilim insanları başka kültürde mi büyüdü. Sorunu insanımızda degil onun yaşadığı, yaşatılan ortamlarda ararsak daha gercekci olacağımız kanatindeyim. Bizi sınırlayan Uluslar arası sermayenin her alanımıza, her alanımızın bağımsızlığını yok edecek kadar girebilmiş olamaına baglayabilirim.
2- Akademik personelin ve akademik egitimin yetersizliği söz konusu edilmektedir, bu nedenler arasında en azından en önemli nedenlerden degildir diye düşünüyorum. Yeteri kadar yetişmiş insan olmasına rağmen bu insanların araştırma ve gelişmeye katkılarının olamamasının nedeni onların yetişmiş eleman olmasına rağmen ucuz işgücü gibi görülmesi, hatta bu elemanların polis, jandarma, güvenlikci, temizlik elemanı ve pazarcı gibi işlerde istihdam edilmesidir diyebiliriz.
3- Hiyerarşik ilerlemede, yeterliliğin önüne bizim adamıdır, degilmidir sorusu geçmişse orada niteliklinin bogularak atalete düşürmesi vardır. Bütün bunların üst üste gelerek bilimsel gelişmeleri baltalaması örnegine dünya genelinde örneklik yapmaktayız. Bunu her alanda yapmaktayız, bu nedenle kendi adamımız diye seçtiğimiz vasat sporcular kendi koruma alanımızdan uluslar arası müsabakalara çıktığında patır patır yenilmelerinin nedeninin altında da bu yatmaktadır. Vasatın, vasıflıyı bogması diye tarif edecegimiz durum bizde ne teknolojik ve inovasyonda ilerlememizin önündeki en büyük engel diye düşünüyorum.
4- İki düşünürü ele alalım biri çok önemli teoriler ileri sürmüş bilim insanı Einstein, digeri iseyüzlerce icat yapan Edison dur. Einstein, Yaratıcılık bilgiden önemlidir, demiştir, bu na karşın Edison, dehanın %1 ilham %99 u terlemek yani çalışmaktır demiştir. Demek ki bu iki bilim insanının sözünden şunu anlayabiliriz, yaratım için, ilhama, bilgiye, çalışmaya gerek vardır. Terlemek, öğrenmek ve bilimsel faaliyetler içinde çalışmak demektir, yukarıda ki 10 bilimsel gelişmede imzamız yok anlarız, ama 10.000 bilimsel gelişmede imzamız yoksa bunun nedenini ciddi olarak sorgulamalıyız.
Biz bunları harman yaparak bilimsel gelişmeye adım hemde büyük adımlar atmamız gerekir yoksa şu deyim tecelli eder. Eller gider aya, biz kalırız yaya…
5- Fen ve matematik bilimleri yerine akademik egitimiz de daha çok zeki insanlarımızı Hukuk ve tıp fakültelerine yönlendirdiği için onlarında sadece görevlerinin toplumsal işleyiş içinde hukuk ve sağlık dagıtmak olduğunu görüyoruz. Bu alanların toplıumsal düzen içinde önemini yok sayamayız, ama bir doktorun işi sadece hasta bakmak olursa, bu doktor bunu para kazanma amacına çevirmişse bilimsel gelişme ne tıp alanında olur, nede teknik teknolojik alanlarda… Bu nedenle bilimsel gelişmeye neden olan/olacak olan alanlar ve nitelikli kimseler iyi seçilerek hem egitim yatırımları, hem egitilenlerin imkanları, hemde çalışma ortamları hazır edilmeli ki bilimsel alanlardaki beklediğimiz gelişmeler sağlanabilsin.
6- Gelecekle ilğili en önemli kaygıların başın da dünyanın karşılacağı öngörülen sorunların başında enerji, su, beslenme sorunları gelmektedir. Bizim ağırlıklı alanlarımız bu alanlar olmak kaydıyla insanımızın ihtiyaç duyduğu ve ithal etmemiz nedeniyle paramız en çok neye gidiyorsa onu ülkemizde kendi imkanlarımız içinde üremenin yollarını aramalı ve üretim imkânlarımızı bu alanlara yöneltmeliyiz. 2013 yılının yeni teknolojik gelişmesine baktığımızda ikisi alternatif enerji olan güneş enerjisinden yararlanmayı kolaylaştıran enerji alanındaki gelişmelerdir. Bu alanda teknoloji geliştiremezsek bile ithal etmek ülkemizin menfaatine olacağı kanaati taşımaktayım.
Teknoloji olayına son olarak bakacak olursak.
Sosyal ağlardaki insanımızın sayısı yerine sosyal ağlar kurmazsak, cep telefonu kullanan insan sayımızın hızla arttığı ile övünmek yerine piyasa da yer alabilecek cep telefonu modelleri geliştirmezsek, kendi modelimizin üzerine otomobil üretecek babayiğidi bulamazsak, buna rağmen piyasaya, trafiğe en çok yeni model araba girdiğiyle övünürsek, yapmayı bile geçtik, izlemede bile sıkıtılar yaşarsak. Yapısal sorunlarımız var demektir. Bunlar üzerine düşünmeliyiz.
Ne yapmalıyız?
Karar mekanizmalarında bulunanlar insanlarımızı uyutmaya çalışmayın, kendi başarısızlıklarınızı gizlemek için küçük küçük gelişmeleri devrim miş gibi sunarak gelişme yanılgısı ile atalete düşmesine neden olamayın.
Teşvikleri dağıtırken yarısını araştırmaya dönük dagıtırken yarısını da ortaya çıkacak ürün şartına bağlamak gerekir diye düşünüyorum. Belli konulara odaklanmış, amatör ve profesyonel bilim insanlarını ayrı, ayrı teşvik ederek sağladıkları gelişme oranında desteklenmesinin sağlanması gerekir. Eğitim dilinin İngilizce olması yerine, ezber dilinden düşünme ve araştırma sorgulama dillerine geçişle bu alandaki eksikliklerimizin aşılacağını umut ediyorum. Bu eleştirel ve sorgulayan eğitim sistemimiz yönetici, öğretmen, öğrenci kalitemizi de artırarak bilim yapan araştırma içinde olan insan sayımızı artıracaktır.
Akademik kurum olan Üniversiteler, orta öğrenim kurumları olan okullar, Sivil toplum örgütleri, medya, Camiler de İmamlar, din adamları bu alandaki eksikliği gün be gün gündeme getirerek sorunun çözümüne katkı sunulmalıdır. Yoksa medya eliyle, Magazin, pop ve top kültürü böyle bir sorunun varlığından habersiz yaşamamıza neden olmaktadır.
Bütün bunların yanı sıra bilimsel gelişme yönü oluşturacak Sanayi ve bilim bakanlığı, üniversiteler, bilim kurulları bu mesele üzerine olan çalışmalarını ortaklaştıracak, gelecekle ilgili bilimsel çalışma yönü ve yöntemi oluşturulmalıdır. Bu hem bakanlığın, hem üniversitelerin, hemde bilim kurullarının görevidir. Her kurum görevini yaptığında bu sorun da aşılacaktır.
Hüseyin Benek >> www.vatadasfikri.com >> Ankara
Kaynak: Osman Çoşkunoğlu- CBTE,
|
|
|
|
|
Reklam |
“Din lüzumlu bir müessesedir. Dinsiz milletlerin devamına imkân yoktur."
M.Kemal Atatürk
Adrese Git |
|