|
|
|
Genç Yazarlarımız |
|
Reklam |
İMAN ETMEDİKCE CENNETE GİREMEZSİNİZ, BİRBİRİNİZİ DE SEVMEDİKCE İMAN ETMİŞ OLAMAZSINIZ!
H.z. Muhammed
Adrese Git |
|
|
|
İKLİM DEGİŞİKLİĞİNİ NASIL ENGELLERİZ |
İklim Değişikliğiyle Mücadele
Ucuz ve bol miktarda enerji kaynağına erişim imkânımızın giderek azaldığı günümüzde, enerji, su, gıda ve toprak gibi doğal kaynaklara olan talebin artan nüfus ve refah düzeyiyle paralel olarak önümüzdeki 20 yılda artması bekleniyor.
Tüm insanlığın su ve enerji kaynaklarına bağımlı olduğu günümüzde, 1,4 milyar insanın gıda ve enerjiye olan erişimi bulunmuyor. Bunun yanı sıra, 2,7 milyar insan ısınmak ve yemek pişirmek için geleneksel ve “kirli” bir yöntem olan fosil yakıtları kullanıyor. Afrika’ya bakıldığında ise nüfusun yüzde 60’ının biyo-kütle enerjisi kullandığı ve yine nüfusun yüzde 60’ının enerjiye erişiminin sınırlı ya da hiç olduğu görülüyor. Sahra altı Afrika’da ise bu oranlar daha da yüksek.
İklim değişikliğiyle mücadelenin aciliyetine rağmen hükümetlerin bu soruna yaklaşımı gezegeni kırılma noktasına getirecek derecede yavaş ilerliyor. Ülkeler halihazırda kararlaştırılmış olan mücadele önlemlerini bire bir yerine getirseler bile, gezegenimiz yine de 2,6-4ºC arası bir sıcaklık artışı ile karşı karşıya. Kyoto Protokolü’nün birinci yükümlülük döneminin sona ereceği 2012 yılına yalnızca aylar kala yasal bağlayıcılığı olan küresel bir anlaşma ya da KP’nün 2. yükümlülük dönemi konusunda herhangi somut bir adım bulunmuyor.
Bütüncül, eşit, iddialı ve yasal bağlayıcılığı olan bir anlaşmaya varılmasında COP17’ye yönelik beklentiler çok fazla olmasa da, Durban’da iklim değişikliğinin insanlar ve ekosistemler üzerindeki etkilerinin minimize edilmesi için önemli bir adım atılabilir.
|
|
|
|
|
Reklam |
“Din lüzumlu bir müessesedir. Dinsiz milletlerin devamına imkân yoktur."
M.Kemal Atatürk
Adrese Git |
|